Sorgu için arama sonuçları: *

bil ki hiç kimseyiz,savrulurken bir düşteyiz... söyle döner msisin birgün uyansam rüyadan??? mükemmeller tek kelimeyle!

Kadrini seng-i musallada bilip Ey Baki El bağlayalar karşında yaranlar saf saf.

''çanlar kimin için çalıyor?''u okumuştum. sürükleyiciliğini önleyen tek şeyin cümlelerdeki basitlik olduğunu düşünüyorum ya da sorun çevirmendedir. ama kurgusu harkiydı.

Tahsin Yücel'in ''Yalan'' adlı kitabı insanı üzerinde haftalarca düşünmeye iten, kişilik arayışlarına dikkat çeken, aslında çoğu zaman kendimizi değil başkalarının yaşanmışlıklarını yaşadığımızı en güzel şekilde anlatan kitaptı.

anton çehov-martı pierre loti-doğudaki hayalet ionesco-gergedanlar bi de küçükken okuduğum bir şeftali bin şeftali:)

ya bu geçmişten beri var olan ve önlenmesi pek de mümkün olmayan bişi bana kalırsa. çünkü sanatçı insan herşeye karşı duyarlı olur genelde. ve siyasetinden sporundan tut bu sistemlerde bozukluk varsa-kanayan bi yaraysa bu onu bi şekilde esere akıtmak zorunda. bu biraz da sanat toplum için mi...

ayrıca ahmet kabaklıyı da tavsiye ederim.

piyeslerinde karakterler arasında genelde sıkıntı bi bağıntı var. bir piyesteki karakterin niteliklerini diğer bir piyesinde görmek mümkün.martı adlı oyunu harika. arkadaşlar hepinize tavsiye ederim. anton çehov mükemmel bi adam.

içerik biçim herşey güzel ama romantik bir yazar olması kötü. yani romanlarında hep taraf tutma var. kendine bir kahraman seçip onu öyle bir canlandıryor ki o kahraman ne yaparsa yapsın-gerek iyi gerek kötü- siz hep onun tarafını tutuyosunuz.

divan edebiyatına kaynaklık eden en güzel kitaplara imzasını atmış yazarlardan biridir. bence mutlaka okunmalı.

ya bu ingilizce olayı tartışma konusu bile olmamalı.zaten bu konuda olumsuz eleştiri yapanlar arafı okuduktan sonra bu dil sorununa nasıl yaklaşıldığını görünce yüzleri kızaracağı garanti.

gregor samsanın etkisinden nasıl kurtulacağımı hala bilemezken;romandaki teknik sorunlar gözüme çarpmıyo değil. çok basit bir dil var

bi eser çıktığı dönemde klasik olamaz,mümkün değil. çünkü zaten klasiğin anlamı bir eserin ortaya çıktığı çağda ve diğer gelecek çağlarda da güzelliğini kaybetmemesi,popüler kültürün bi parçası olup yok olmaması demektir. klasikliğin ölçülerini zaman ve estetik belirler.

arkadaşlar sunay akını çok sevenler çarşamba akşamları 22.30'da tv8'de Yaşamdan Dakikalrı izleyebilirler. Güzin ablalardan çok sağlam dostlara ihtiyacımız olduğu ve yalnızlığımızı farklı gruplarda aradığımız şu buhranlı dönemlerde sunay akın,nebil özgentürk,haşmey babaoğlu ve hıncal uluç...

ya piyasanın poh pohlayıp önümüze attığı kitaplardan altında imzası bulunan yazarlardan biri bence.