Sorgu için arama sonuçları: *

Ahanda... Nerede bu Distopik yav... Ben de geçen,arkadaşlarla Bornova'da 1.250'ye tavuk döner yedim... Ayranı promosyon verdiler sağolsunlar... Hatta arkadaşlarla para çıkışmayınca,limonata da indirim yaptılar... Ama ne yalan diyim...Doyamamıştım...Ekmeğin içini pek doldurmuyorlar...

İlk kez duyuyorum bunu.. Nazi rejimine ne gibi bir desteği oldu...

Açlık.. Belki de,yaşanmışlığının üstüne yazmış olmasıyla alakalı etkilemiştir beni bu kadar.. Ancak okurken,düzene baş kaldıran bir Knut Hamsun görmek isterdim.. Buna dair herhangi bir mesaj vermese de,düzene küfrettiren bir kitap...

Araştırmacı yönünü çok beğeniyorum Sunay Akın'ın... Mutlaka not almalı,onu okurken...Mutlaka.. Ancak,fazla geriden konuşan bir yazar.. Savunuları çok güzel,lakin;ne derece gerçekleştiriyor bunları..Haşmet Babaoğlu takımıyla program yapması da içime oturmuyor değil hani...

Psikopatlar tarihine yazılacak cinsten bakışları vardı gerçekten... :)

-Yarın ne kadar sürer diye bir soru sormuştum Anna,hatırladın mı?.. -Sonsuzluk ve bir gün kadar.. -Duyamadım.. -Sonsuzluk ve bir gün kadar... (Sonsuzluk ve Bir gün/Eternity And A Day)

Sanırım üç kez seyrettim bu filmi... Tutunamamanın acı-güzel bir örneği.. Oyunculuklar ve çekim de çok başarılı.. İzleyin derim...

Keşke bitmeseydi dediğim filmlerden biri.. Ki;biraz daha uzatılsaydı,daha da iyi birşey çıkartılabilirdi... Bu arada filmdeki;telefon sapığı ya da psikoloğu diyeyim( :D ) yüzünü birkaç saniye görmüş olsam da,en sevdiğim karakterlerden biridir... Çok güzel şeyler söylüyor aslında..Üstüne...

Zaman asla ölmez..Çember,yuvarlak değildir... (Yağmurdan Önce...)

Aklımda kaldığı kadarıyla... -Hergün dünyada milyonlarca insan ölüyor.. Ama insanlar,cadde ortasında yatan bir ceset gördümü dehşete kapılıyor.. Gerçekten neyin korkusu bu.. (Telefon Kulubesi)

Onların seyretmesine imkan sağlansa bu defa sarfedeceğimiz cümle " O çocuklar için seyretmek bir lüks.. Onları bu gibi şeylerle zamanını geçirmekten daha önemli şeyler var onların hayatında...Hayatlarını olması gereken yaşatmak..." olacaktır... O sarfedeceklere çekinmeden koyabilmişsinde...

Senaristlik gücü şüphesiz tartışılmaz..İdealist yanını taşıyor gibi 'duruyor' birçok tiyatro eseri.. Ama bu idealist insan;'kendi' tiyatrosunda sergilediği oyunlara,öyle rakamlar uyguluyor ki...Yazılarında,senaryolarında değindiği;köşe başında bali çeken,her gece içlerine çektikleri et...

Sen de söylemişsin ya.. En çok karakalemden zevk alıyorum ben de.. Lakin;karikatürde daha başarılıyım sanırım.. Çünkü karikatür çizimlerim değerlendirildi yabancı ellerde sadece... :) Birkaç dergiye göndermişliğim de var..Bazı sosyal kurumların afişlerine karikatür yapıyordum bir...

En başından beri takip ediyorum da,bu başlığa yazılan yorumları... Şaka gibi.. Vejeteryanlık ve hayvan hakları.. :) Şu kahrolasıca insanları doyurmak için onca hayvanımız kesiliyor..Nasıl iğrenmezde yeriz onları... :D Bunu savunan arkadaşlara birkaç soracağım olacak.. Bana cevap...

Her ne kadar senaryosu akıllıca bir dönüşüme hizmet etse de,filmi beğenmedim... Oyunculuk performansları da bunun en büyük nedenlerinden biri... Öyle sahneler var ki;böyle oyunculuk mu olur dedirttiren... Ağızlarda neden bu kadar ün yaptığını anlayabilmiş değilim..

Oscar almadan düşeyim ben buralara Edmond... Son gözdelerimden diyim Bernal için... Motorsiklet Günlüğün'de ki rolüyle alakalı atak bir sempatim oluşmuştu belki Bernal'a... Ancak;beğenimin tek nedeninin bu olmadığını yavaş yavaş yüzüme çarparak kanıtlamakta... Günah ile Paramparça...

Dizi için söyleyebileceğim pek birşey yok.. Beni hayal kırıklığına uğratan,kötüler serisine-trafiğine eklenen bir başka dizi daha oluşu da değil... Tuncel Kurtiz ve Fikret Kuşkan'a duyduğum hayal kırıklığı......

Meksika yapımlarının en iyilerinden tartışmasız... Üçlü senaryosu ve sanatsal değer taşıyan fotoğraf karaleri ile son derece etkileyici bir film.. Gael García Bernal'a olan beğenimi de eklersek bayağı iyi birşey çıkıyor ortaya bea... :D

Kovboy filmlerini hiçbirzaman sevememişimdir... Özellikle çizdikleri o;kötü kızılderili-iyi kovboy karakterleri beni son derece rahatsız etmiştir.. Geçmişleri tamamen Amerika kıtası üzerinden anlatılan,bu katiller ve kahramanlıklarla dolu filmleri... Şapkası ile yüzünün yarısını...

Amelie.. Son derece ilginç bir film...Çizilmiş karakterler olsun,film oluşuyla alakalı sıradışılıklar olsun çok keyif almıştım seyrederken... Özellikle,marjinal,ruhsal karışıklıklarla dolu iki insan arasında doğan o şey...Duygular..Sevgiyi yaşayışlarının farklılıkları... Yanılmıyorsam...