Prs Gitarlar

DrB, söylediklerine katılmakla beraber, şöyle bir parantez açmak istiyorum. gitarlar arasında bahsettiğin farkların olmaması zaten fizik kanunlarına aykırı. yani bunlara kimsenin itiraz edeceğini zannetmiyorum lakin orta sınıf ev kullanıcılarını düşündüğümüzde gerçekten gitar markasının tonda fazlaca bir önemi kalmıyor. kendi tecrübemi yazayım: aynı manyetiğe sahip (duncan distortion) ibanez, japon jackson ve usa jackon ile boss gt3te yaptığım kayıtlar tıpatıp birbiri ile aynıydı. çünkü aslında kaydettiğim şey boss gt3ün tonuydu.

albüm konunda verdiğin örnekler de son derece isabetli bence. Hotel California tonunu gibson tonu sananların müzik kulağı yokmuydu yani? odun muydu o adamlar?
şahsi görüşüm albümden alınan bir şarkıya kimse falanca gitar tonu diyemez. derse böyle hata yapar. çünkü bence albümlerin tonları da "stüdyo" tonudur. stüdyoda binbir türlü işlemden geçtikten sonra kulağımıza gelir. bu da çoğu zaman yanıltıcı olur.

basitçe, biri metallica dinlerken dese "off ya şu esp tonuna hayranım" veya "off ya şu emg tonuna hayranım" bunlar objektif ve doğru tespitler midir? bence kesinlikle değildir. mesa boogie tonu dense bir nebze kabul edebilirim. (bu arada metallica zaten kayıtlarında muhtemelen gibson veya fender kullanmaktao tonlar zaten espden çıkma değil).
 
Slaytanic demiş ki:
DrB, söylediklerine katılmakla beraber, şöyle bir parantez açmak istiyorum. gitarlar arasında bahsettiğin farkların olmaması zaten fizik kanunlarına aykırı. yani bunlara kimsenin itiraz edeceğini zannetmiyorum lakin orta sınıf ev kullanıcılarını düşündüğümüzde gerçekten gitar markasının tonda fazlaca bir önemi kalmıyor. kendi tecrübemi yazayım: aynı manyetiğe sahip (duncan distortion) ibanez, japon jackson ve usa jackon ile boss gt3te yaptığım kayıtlar tıpatıp birbiri ile aynıydı. çünkü aslında kaydettiğim şey boss gt3ün tonuydu.

albüm konunda verdiğin örnekler de son derece isabetli bence. Hotel California tonunu gibson tonu sananların müzik kulağı yokmuydu yani? odun muydu o adamlar?
şahsi görüşüm albümden alınan bir şarkıya kimse falanca gitar tonu diyemez. derse böyle hata yapar. çünkü bence albümlerin tonları da "stüdyo" tonudur. stüdyoda binbir türlü işlemden geçtikten sonra kulağımıza gelir. bu da çoğu zaman yanıltıcı olur.

basitçe, biri metallica dinlerken dese "off ya şu esp tonuna hayranım" veya "off ya şu emg tonuna hayranım" bunlar objektif ve doğru tespitler midir? bence kesinlikle değildir. mesa boogie tonu dense bir nebze kabul edebilirim. (bu arada metallica zaten kayıtlarında muhtemelen gibson veya fender kullanmaktao tonlar zaten espden çıkma değil).

Doğru söylüyorsun da PRS gibi ABD sıfır fiyatı 2500 dolar ve üzeri olan bir aleti "orta sınıf ev kullanıcıları" alıp adam gibi bir amfiye sokmuyorlarsa, o gitarla işleri ne! Açıkası zaten yazarken o sınıfta insanlar açısından yazmıyorum, ve PRS de zaten o sınıf için SE serisini çıkarttı, iktisat prensipleri 1: Kar maksimizasyonu.

Yani dediğin şey yanlış demiyorum. Dediğim eğer bir PRS veya gibson LP standard farkı hakkında fikir edinmek isteniyorsa, o zaman bunu bir Boss GT3 veya POD XT live ile falan yapmamak lazım zaten. Adam gibi bir lambalı amfiye takın. Ve bu cins karşılaştırmalarla fikir belirtmek te hiç mi hiç doğru değil, sen yaptın veya yapıyorsun diye söylemiyorum. Peşinen belirteyim de dizin zaten elektrikli bir yapıda.

Gitar tonunun sadece gitardan değil, penadan, tellerden, amfiden, pedaldan, kablodan şekillendiği zaten aşikar bir olay artık. Orasını söylemenin alemi bile yok. PRS ile ilgilenen birisinin bilmesi gerek haliyle. Bu kabüllenildiğine göre, devam olarak en temel unsurlar gitar, amfi ve pedal. Ve bazı gitar + amfi + pedal kendi başına bir köşe durumu sağlamış zaten. Silver Jubilee jumped ve de üzerine LP koyunuz ve cart diye Slash tonu çıkar. Atla deve değil. Ama o setupta herşey aynı kalıp, sadece LP PRS olursa bak işte o zaman fark oluyor. Çıkan silver jubilee tonu değil yani. Ton birden daha fazla basslaşıyor ve de daha net daha strat kılıklı snappy oluyor. Seveni sevsin. Bundan dolayı sana katılmıyorum, yani en temelde amfi tonu derken. Ve sanırım zaten öyle de demek istemedin, yerine göre laf oraya gidince öyle oldu... Neyse. Aynı şey Mesada da var. PRS + Dual Rectofier artık tutmuş bir formül. Hot wired Plexi artı super strat (duncan custom customlısından) = EVH formülü. Ne bileyim, normal Plexi üzerine LP en standardından Paul Kossoff, Peter Green tonu. JTM 45 artı LP artı treble boost clapton beano tonu. Vellakin amfi aynı olmasına rağmen Plexi artı strat artı yine treble boost en güzelinden Rory Gallagher tonu, Eric Clapton Layla tonu.

Dolayısı ile amfi ne kadar önemli ise gitar da o kadar önemli. Ve de tersi de geçerli.

Ondan dolayı bu aşamalardan geçmiş bir kişinin elinde adam gibi bir amfisi varsa, alıp bir gitarı aktif olarak sahne ve prova şeklinde çalmış ve şu anda da çalmakta ise, o zaman bu farklar ile alakası olur zaten. Öyle olmalı. Ve benim yukarda gördüğüm bu gitarı sahnede çalmış, bir süre elinde tutmuş sonra uymadığından dolayı satmış bir adama yanlış konuşma cinsi yüzünden yüklenilmesi. Gereksiz gereksizdir dersiniz de yazdıklarının çoğunda doğruluk payı var. PRS sonuçta LPden fazla fat strata benzer. Çalan bilir bu haltı. Ve adam bunun yüzünden Gibson varken PRS gereksiz çünkü fat strat var gibi talihsiz bir laf ediyor ki manasız üzerine yüklenilmesi gereken taraf o...

Ayhh neyse baydım, takılın, ben forumuma geri dönüyorum.

B
 
yaaa bırakın bu geyikleri demin YAKUP'un konser görüntüsü vardı platonik şarkısının...Elinde PRS var , allah aşkına hiçte fat strat mat strat değil ya... kulak var nizam var...hangi fat stratta paf humbucker tonu var onu anlamıyorum ki ben...

fat strat gibi dizayn edilmiş les paul'dür PRS.
 
yanı hala nıe dogan gorunumlu sahın falan gıbı benzetmeler kalıba sokmalar ıle ugrasıosunuz anlamıs deılım yanı prs prs custom 22 24 u lespaul le alakası yoktur yanı o yuzden hıc bole kalıba sokmalar sınıflandırmalar ıle ugrasmayalım surada elıne prs verılse hayır dıyecek adam oldugunu sanmıorm..
 
ciyzis_kirayzs demiş ki:
yanı hala nıe dogan gorunumlu sahın falan gıbı benzetmeler kalıba sokmalar ıle ugrasıosunuz anlamıs deılım yanı prs prs custom 22 24 u lespaul le alakası yoktur yanı o yuzden hıc bole kalıba sokmalar sınıflandırmalar ıle ugrasmayalım surada elıne prs verılse hayır dıyecek adam oldugunu sanmıorm..

kalıba sokmuyorum koyulmuş kalıpların dışına çıkartıyorum. PRS'in sesinin farklı olduğunu anlatmaya çalışırkene...sana PRS vericez ama bundan sonra hergün 1 saat duvar kenarında tek ayak üstünde durucaksın deseler , durur düşünürüm bi...
 
cancaliskan demiş ki:
ciyzis_kirayzs demiş ki:
yanı hala nıe dogan gorunumlu sahın falan gıbı benzetmeler kalıba sokmalar ıle ugrasıosunuz anlamıs deılım yanı prs prs custom 22 24 u lespaul le alakası yoktur yanı o yuzden hıc bole kalıba sokmalar sınıflandırmalar ıle ugrasmayalım surada elıne prs verılse hayır dıyecek adam oldugunu sanmıorm..

kalıba sokmuyorum koyulmuş kalıpların dışına çıkartıyorum. PRS'in sesinin farklı olduğunu anlatmaya çalışırkene...sana PRS vericez ama bundan sonra hergün 1 saat duvar kenarında tek ayak üstünde durucaksın deseler , durur düşünürüm bi...

ben razıyım acıkcası:D
 
Heh birisi geyik olsun diye cıncın mıncın atmış ortaya lafı, devamında yanlış anlaşılmalar silsilesi ve sayfalarca gereksiz tartışma :D

Marka fanatizmine gerek yok. Zarardan başka bir şey getirmediğini önceki tecrübelerden biliyoruz çoğumuz. Herkes ne seviyorsa sevsin yahu.
 
fender 25.5inch gibson 24tam+3/4 inch prs ise tam 25inch ölçüdeyse zaten bırakalım farklı olsunlar:)

onlar yapsın biz çalalım arkadaşlar tartışmaya hiç gerek yok ;)
 
Whiskas demiş ki:
Heh birisi geyik olsun diye cıncın mıncın atmış ortaya lafı, devamında yanlış anlaşılmalar silsilesi ve sayfalarca gereksiz tartışma :D

Marka fanatizmine gerek yok. Zarardan başka bir şey getirmediğini önceki tecrübelerden biliyoruz çoğumuz. Herkes ne seviyorsa sevsin yahu.

Zaten benim burada gördüğüm olay cıncın muhabbetinden sonra ortamın gerilmesi ve günlük stres atma ortamı haline gelen forumun genel durumu sebebiyle bu başlığın da katledilmesi. Açıkçası, bazı arkadaşların bir gitar markasını sevmemesi hiç umrumda değil, yorumlarıyla insanlara yanlış bilgi vermesinler, yeter. Seven sever, sevmeyen de sevmez, bu kadar basit. Uzatmaya gerek yok.

ciyzis_kirayzs arkadaşım, yazım tarzına biraz dikkat edebilirsen benim gibi birçok kişi de yazdıklarını güçlük çekmeden okuyabilir. ;)
 
prs in 513 rosewood diye bi modeli var(dı)
2007de mi yoksa bu yıl mı üretimi durmus
süper bir gitar, sap ve tuşe tamamen brazillian
prs_513_1.jpg
 
Şimdi bunlar sadece 513 diye üretiliyor, tek farkı sapın rosewood olmaması. (maun sanırım) Gitarın ismi 5 manyetikten 13 farklı ses alma özelliğinden geliyor.
 
Biraz eski bir konu belki ama ben de belirteyim dusuncelerimi dedim.

PRS SE bana kalirsa fiyatina gore sana geri donusumu inanilmaz fazla olan bir gitar. Ben PRS SE Custom denedim digerlerini pek denemedim ama Epiphone'u solda sifir birakan bir kaliteye sahip diyeblirim.

PRS konusunda, Gibson varken ne gerek var gibi yorumlari gulunc buluyorum. Yeni Epiphone ve Gibson i gozu kapali almak kumar oynamak gibi birsey. Nitekim ayni gun icinde ayni fabrikadan igrenc bir Gibson LP ve mukemmel bir Gibson LP cikmasi mumkun ne yazikki. Bu da Gibson'in son yillardaki kalite kontrolunun eksikliginden kaynaklaniyor olsa gerek. Gibson'a 3000 dolar verip ton potansinin hisirti yapmasi, sap ayari gerekmesi size koymuyorsa pek tabi Gibson musterisi olabilirsiniz.

Bunun yaninda hayatimda bircok PRS denedim ve 1 tane kotu durumda olanina rastlamadim. Kalite kontrol, rahatlik, ton, gorunus acisindan kusursuz gitarlar. Bugun gozum kapali bir sekilde PRS almak beni hic tedirgin etmiyor. Nitekim etmedi ve aldim da.

Neyse cok konu disina tasmayalim. PRS SE verdigin paraya gore cok iyi bir gitar. Cort vesaire karsilastirmalari oldukca gulunc. PRS SE denememis arkadaslarin yorum yapmasi sana pek yardimci olmuyor kanimca. Kendin denemeden alma derim.
 
ya acaba bu opeth mikael in kullandıı mavi prs ın (deliverance albumu kaydında da kullanıyor) hangı model oldugunu bılen var mı custom 24 mu toksa modern eagle mı yoksa apayrı bı prs mı meraklar ıcındeyım:)
 
Merhaba Arkadaşlar,
PRS gitarlarla ilgili bende bir kaç şey yazmak istiyorum.
Şimdiye dek hayatımda Gibson, Fender, ESP, Hammer, Schecter, Lag başta olmak üzere bir çok gitar kullandım. Hepsininde lazzetleri farklı farklıydı. Son aylarda da PRS SE Paull Allender kullanıyorum ve sizlere bu gitar ile ilgili yorumlarımı tamamen tarafsız olarak aktarmak istiyorum.
Gitar ilk bakışta işçiliği ile, ele alındığında da hafifliği ile hemen dikkatleri üzerinde topluyor. Gibson Les Paul Custom'a göre, her ikisi de Maun gövde ve sap olmasına karşın, PRS çok hafif ( fakat gövde yapısı Les Paul'a göre daha ince ). Gitarı ilk aldığımda hemen stüdyomuzda ki Marshall JMP Yarı stack Amp'e bağladım ( Master volumlu, full lambalı, 1972 model yanılmıyorsam ). İlk dikkatimi çeken sapın muhteşem formu oldu. Şunu rahatlıkla diyebilirim ki, hayatımda şimdiye kadar kullandığım en konforlu sap. Bir kere çalmaya başlandığında, gitarı elden bırakmak çok zor. Hatta bağımlılık bile yaptığını rahatlıkla söyleyebilirim. Önce Clean olarak Neck Pickup'ı denedim. Sound Les Paul'a çok benziyor, ancak daha bir transparet, daha canlı ve daha berrak. Bass'lar son derece dengeli ve Custom'da ki gibi bass ağırlıklı değil. Orta tonlar ile tiz ler son derece armonik. Arpejler oldukça canlı ve net tınlıyor. Blues tarzı işler için ideal olduğunu düşünüyorum. Bridge pickup ise, neck pickup'a göre daha güçlü ve bir o kadar da agrasıf, fakat son derece berrak. Tiz ler ise asla rahatsız edici değil. Her iki pickup'ı birden çalıştırdığımda ( schalter orta konumda ), neck pickup'a göre sound farkı her ne hikmetse yok denecek kadar az. Bunun nedenini bu güne kadar hala çözemedim.
Distortion ile denemek için araya bir Marshall Jackhammer bağladım ve Neck pickup ile işe koyuldum. İlk dikkatimi çeken, dip gürültüsünün nerdeyse yok denecek derecede az olmasıydı. Şaşıdım ve neck picup'a çavirdim, be sefer daha bir şaşırdım. Burda da dip gürültüsü azdı ama bridge e göre daha fazlaydı ( Jackhammer gain'i tam gaz ve distortion konumunda ). Hemen şunu söyleyebilirim, yaşamımda şimdiye kadar çaldığım dip gürültüsü en az olan gitar, yada picup. İkinci sırada ise Strat'ımda ki Bill Lawrence OBL pickup geliyor. Sound olarak diyebilirim ki, muhteşem ötesi distortion sesi. Pickup'ın kendi gain'i nerdeyse aktif EMG 81 e denk. Çünki Schecter Hellreiser ile mukayese şansım vardı. Bence Prs de ki pickup benim daha hoşuma gitti, zira dip gürültüsü EMG den çok daha az ve daha transparent ve hatta daha canlı. Dikkatimi çeken diğer bir husus da şu oldu. Hepiniz bilirsiniz, pedallarla ( distortion ) çalarken, nedense sol teli bir acayip ve kirli tınlar ( digital processörlerde bunun böyle olmadığını Yamaha fx 550 ile tespit ettim ). PRS de böyle bir sorun yok ! Aynı diğer tellerde olduğu gibi net ve temiz tınlıyor. Sizlere malesef tam olarak distortion sound'larını ifade edebilecek kelimeleri bulamıyorum. Ama hiç bir gitarda bu kadar güzel tınlayan distortion sound'ları duymamış ve çalmamıştım. Mutlaka kendiniz çalıp dinlemelisiniz. Dediğim gibi işçilik 10 numara, ama gerçekten her yönü ile.
Bence olumsuz olan tek yönü eşik. Treomolo kullanıldığın da teller sıkışıyor ve akord kaçırıyor. Eşik plastiğinin adi olduğunu düşünüyorum. Çok gereksiz bir yerde tassarufa kaçılmış. Fakat kaliteli bir eşik ile değiştirilmesinin pek sorun yaratacağını sanmıyorum.
Gitar genel olarak, her türlü müzik stiline, beklenenin çok çok ötesinde hitap edebilme yeteneğine sahip. Ama benim şahsi kanım, sanki heavy işler için daha da uygun.
Sonuç olarak, PRS'yi oldukça konforlu, hafif ve kaliteli bir gitar olması nedeni ile her kese tavsiye ediyorum. Hele fiyatı da göz önüne alınırsa, piyasada bir ikinci rakibinin olmadığı kesinlikle aşikar. Bu gitar ile ilgili sorularınız olursa, seve seve cevaplamaya çalışırım.

Sevgi ve saygılarımla.

rolly
 
Ben Paul Allender modelini yaklaşık dört beş aydır kullanıyorum. Hemen hemen her şeyinden son derece memnunum. Benim gitarın fiyatı Avrupa ülkelerinde 800 Euro civarında. Yurdumuzdaki fiyatında ya bir yanlış var, ya da hayır fiyatına satılıyor ( Tütkiye'de ki on-line sitelerinden bakabilirsin ) ! Gitarda ki sap şimdiye dek çaldığım gitarlarda ki en süper sap. İşçilik ise, hiç abartmadan söylemem gerekirse, tamamen 10 numara. Benim modelde klavye üzerinde dot-inlays ler yerine uçan yarasalar var. Bu da görüntüye çok hoş bir hava katıyor. Pick-up lar harika ve nerdeyse her müzik stiline cevap verebiliyorlar. Zaman içinde benim tesbit edebildiğim tek kötü tarafı, eşiğin kalitesiz bir malzemeden yapılmış olması. Bu da sürekli olarak akord kaçırmasına neden oluyor. Bu sorunu benim çözebilmemin iki yolu vardı. Ya eşiği değiştirecektim, ya da tremsetter kullanacaktım ki, ben tremsetter ı seçtim. Thomann de den 15 euro ya aldığım tremsetter ın hem montajı son derece kolaydı, hem de işlevselliği tam aradığıma hitab eder nitelikteydi. Şu anda tremolo bende sorunsuzca çalışıyor. Ancak aşağıya doğru telleri gevşettiğimde tam randuman alabiliyorum. Gerdiğimde ise çok az da olsa akord kaçırabiliyor. Ama ben zaten sadece aşağıya doğru kullandığım için mesele olmuyor.
Gitar, her kese kesinlikle tavsiye edebileceğim bir enstruman, hele fiyatı da göz önüne alınacak olursa.
 
toxin demiş ki:
senin gitarı ucuza almış olmanın sebebi kore üretimi olmasıdır. Yurtdışında 800 euroluk olanlar amerikan üretimidir.


Edindiğin informasyon tamamen yanlış. Yorumunu yapmadan önce daha iyi araştırmalısın, başkalarını yanlış bilgilendirmemek açısından...
 
Geri
Üst