Metal Dedektörleri Hakkında...

Selamlar saygılar...

History Channel'da izlediğim bir belgesel vesilesi ile, bir metal dedektörü alıp orada burada aramalar yapıp güzel şeyler çıkarma hayali kurmaya başladım bugün. :)

Eski şeyleri, antikaları vs çok severim. Ve arama yapabileceğim birçok yer var. Ama metal dedektörleri hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Hiç görmedim elime bile almadım.

Nasıl bir şey almam gerektiği, hangi fiyat aralığında olması gerektiği, gibi sorularıma cevap verebilecek arkadaşlarıma şimdiden çok teşekkür ederim...
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #5
Dostum toprağın 1 metre altı devlete aittir :) Ceza yersen pis kaçar söyleyim :)

Sanırım en yakın müze müdürlüğünden izin belgesi çıkarılması gerekiyormuş. Bunu halledebilirim. Bu izin neticesinde çıkardığımın mali değerinin yarısı devlete gidecek. Ki sıkıntı değil ben mali değeri için kazmak istemiyorum. Sadece keşif ve macera (iyi bi parça çıkarırsam affetmem, yerim macerasını).

aksi halde cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapismiş.
Bir süre buralarda görünmez isem zaten olayın neticesinden haberdar olmuş olursunuz. :)

Ama hala dedektör ile ilgili bir bilir kişi ile temas kuramadım...
 
Sanırım en yakın müze müdürlüğünden izin belgesi çıkarılması gerekiyormuş. Bunu halledebilirim. Bu izin neticesinde çıkardığımın mali değerinin yarısı devlete gidecek. Ki sıkıntı değil ben mali değeri için kazmak istemiyorum. Sadece keşif ve macera (iyi bi parça çıkarırsam affetmem, yerim macerasını).

aksi halde cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapismiş.
Bir süre buralarda görünmez isem zaten olayın neticesinden haberdar olmuş olursunuz. :)

Ama hala dedektör ile ilgili bir bilir kişi ile temas kuramadım...
adam akıllı dedektörler 10 15 milyar . yoksa 2 3 milyar verip alacağın dedektörle pek bişans yok. bide dedektörlerde uydu haberleşmesi var diye bi hurafe var. onun içinde bi jammer şart veya önce bi varmı gelen giden sinyal onları incelemek lazım ona göre alırsın. ama ucuza alacağın dedektörü. internetten bakarak kendinde yapabilirsin. mesela kazık dedektörler var. 5 metre derinlik 1.5 metre genişlik ve 200 metre uzunluğa kadar çıkabiliyor belkide daha fazla.. kazığın bi ucunu başlangıç noktana bi ucunu bitiş noktana saplıyorsun. öttürürsen aleti. küçülte küçülte nerede olduğunu bulursun.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #9
Hocam haberleşmiycem ki ben kimseyle. Ne biliyim işte eski bir anahtar, bir kapı kilidi, bir hamam tası küçük şeyler benim hedefim. Yerin altında kalmış eşyaların hikayelerini seviyorum ben. :)

2-3 bin verdiğim dedektörde neden bi şansım yok ki? 2-3 bin az para mı? bir eşek yuları halkası da bulamaz mı yani bana? :grumpy::sour::meh::shifty::bored::(:confused::eek:o_O:cautious:(n):unsure:
 
Dedektörleri bilmemde, imkanınız varsa tarama alanı olarak Mersin taraflarını seçmelisiniz. Adamlar bina dikemiyorlar, temeli kazıyorlar yok bilmemenin bilmem nesinin tuvalet kuyusu klozet kapağı.. Yada imkanınız varsa B.Karadeniz Zonguldak, Kastamonu taraflarını gezmeniz, ama dikkatli olmalısınız her an karşınıza ayı çıkabilir:). Sizin kulvar farklı tabii de, bir ara definecilik sarmıştı benide, tabii biz dedektör kullanmadık, kamçımızı kuşanıp Indiana Jones misali işaretleri takip ettik, mundar ettik işaretleri bi b.k bulamadık tabi:banghead:. Oturduğum muhite yakın bazı bölgelerde, rivayete göre içinde yüzlerce kilo altın bulunan lahitlerden bahsedilir.
Sabancılar yatıyla 10 yıl Zonguldak Filyos açıklarında bekledi, çıkanı yatına taşıdı. Ama yasal ama değil 10 yıl!..Görmedim elimde kamera kayıtları yok, lakin Zonguldağın berbat denizinde 10 yıl balıkçılık yapıp veya Filyos halkını dikizlemek için demirattıklarını düşünmüyorum. Haritayla gelmişler belliki:ROFLMAO:.
Özür dilerim, konuyu dağıtmamışımdır umarım.
 
Dedektörleri bilmemde, imkanınız varsa tarama alanı olarak Mersin taraflarını seçmelisiniz. Adamlar bina dikemiyorlar, temeli kazıyorlar yok bilmemenin bilmem nesinin tuvalet kuyusu klozet kapağı.. Yada imkanınız varsa B.Karadeniz Zonguldak, Kastamonu taraflarını gezmeniz, ama dikkatli olmalısınız her an karşınıza ayı çıkabilir:). Sizin kulvar farklı tabii de, bir ara definecilik sarmıştı benide, tabii biz dedektör kullanmadık, kamçımızı kuşanıp Indiana Jones misali işaretleri takip ettik, mundar ettik işaretleri bi b.k bulamadık tabi:banghead:. Oturduğum muhite yakın bazı bölgelerde, rivayete göre içinde yüzlerce kilo altın bulunan lahitlerden bahsedilir.
Sabancılar yatıyla 10 yıl Zonguldak Filyos açıklarında bekledi, çıkanı yatına taşıdı. Ama yasal ama değil 10 yıl!..Görmedim elimde kamera kayıtları yok, lakin Zonguldağın berbat denizinde 10 yıl balıkçılık yapıp veya Filyos halkını dikizlemek için demirattıklarını düşünmüyorum. Haritayla gelmişler belliki:ROFLMAO:.
Özür dilerim, konuyu dağıtmamışımdır umarım.


Yoo kesinlikle konuyu dağıtmadın. Tam olarak aslında açıkladın mevzuyu :)

Ben daha çok Ermeniler ve Türkler arasında yaşanan kitlesel iç savaşın yaşandığı bölgelerde gezmek istiyorum. Yıkıma uğramış köyler, göç yolları, savaş alanları gibi. Herkesin hazine anlayışı farklı.

Zamanında, Ayasofya müzesinin avlusunda çok çok eski el yapımı bir çivi bulmuştum. Ve gözlerim dolmuştu. 1-2 hafta boyunca çiviye elimden bırakmamış ve hep düşünüp hayaller kurmuştum. Belki de 1400 yıl önce ilk kez yapılırken bir usta düşürmüştü. Belki cami olduktan sonraki tadilattan kalma idi.

Bunun gibi bir çok tarihi ve antik yerden topladığım (bi yeri kazmadan direk yerden) cisimler var. Salonumda duruyorlar.

Bunlar benim hazinem :)
 
Urfa'nın Viranşehir ilçesinde özel eğitimci olarak çalışıyorum. Geçenlerde karacadağın eteklerinde oturan bir öğrenci ailesini ziyarete gittik, kalktığımızda çocuğun babası bizi uğurlarken hocam size bişey vereyim dedi evin az ötesindeki bir çukura gittik çukurda mozaikten bir insan figürünün yarısı vardı bu nedir dedik su kuyusu kazarken bu çıktı bizde kaymakamlığa haber verdik geldiler bakıp gittiler bir daha da gelmediler dedi bende gelen misafirlere parça parça veriyorum dedi. şu anda o mozaiğin bi kaç parçasıda bende. peki ülke arkeolojisini tahrip ettiğim için canım yanıyor mu? hayır.
 
Urfa'nın Viranşehir ilçesinde özel eğitimci olarak çalışıyorum. Geçenlerde karacadağın eteklerinde oturan bir öğrenci ailesini ziyarete gittik, kalktığımızda çocuğun babası bizi uğurlarken hocam size bişey vereyim dedi evin az ötesindeki bir çukura gittik çukurda mozaikten bir insan figürünün yarısı vardı bu nedir dedik su kuyusu kazarken bu çıktı bizde kaymakamlığa haber verdik geldiler bakıp gittiler bir daha da gelmediler dedi bende gelen misafirlere parça parça veriyorum dedi. şu anda o mozaiğin bi kaç parçasıda bende. peki ülke arkeolojisini tahrip ettiğim için canım yanıyor mu? hayır.


Ülke arkeolojisi tabirine katılmıyorum. Bölge yada coğrafya arkeolojisi olabilir. :)

Ki tahrip eden sen değilsin ki. Canının yanması için bir sebep yok. Ya doğal sebeplerle tahrip olmuş. Yada öğrencinizin velisi tahrip etmiş.Tarihi, sanatsal ve kültürel değerlere ve metalara değer verme ve koruma işinin kültürel ve entelektüel gelişimle doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Bir tarihi değeri, tahrip ederek evde saklamanın, sergilemenin yada ticari ürün olarak kullanmanın çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Ama evde bulundurulabilecek ve hak ettiği değeri görebilecek bir tarihi metayı evde bulundurmak bir bakıma onu korumak anlamına geliyor benim için.

Dediğim gibi elinde bulunan mozaik parçası sende iyi duruyor ve duracaksa ne güzel. Bence gidip diğer parçalarını da istemelisin ki bununabilen bütün parçaları bir arada olsun. Ve hangi döneme ait olduğunu da öğrenirsen şahane olur.
 
Asurlulara ait hatta aynı bölgede birde şarap süzme kuyusu bulunmakta tabiki yine atıl durumda.

görmek istersen yolun buralara düşerse seni misafir edebilirim burda keşfedilmemiş birçok höyükde bulunmakta ilerde bir alman yada ingiliz buralara uğramazsa keşfedilmeyecekte köylüler hepsini biliyorlar hatta bir ara definecilik burda geçim kaynağı haline gelmiş. uzman köylüler türemiş bak bu tepe doğal bu tepe yapay, burdan en az iki heykel çıkar şu çıkar bu çıkar diye uzman danışmanlığı alabiliyorsun her an. :)
 
Geri
Üst