Kızılağaç Mı Kuzeydişbudağı Mı (detaylar Içeride)

tamamen eğlencesine bir gitar projem var. 2 strat gövdesi arasında kaldım . ağaç bilgim 0 ın altındadır :) tabiki çok daha güzelleri vardır fakat kızılağaç yada kuzeydişbudağı alma fırsatım var şuan hangisi tercih etsem bir tık daha hoş olma ihtimali olabilir ? güzel yorumlarınızı bekliyorum saygılar iyi forumlar
 
Hocam forumda birçok bilgili arkadaş var eminim ki yanıt vereceklerdir. Ben hiç anlamadığım için şöyle bir şey diyeceğim; luthiye Erdem Koca'ya email atarsanız size büyük ihtimal cevap verecektir kendisi ağaç konusunda çok bilgili araştırdığım kadarıyla.
 
Tarzınıza göre değişir. Kızılcaağaç (alder) en çok fender strat tipi gitarlarda kullanılır. Yine Dişbudak (Ash) Fender bir ara bazı modellerinde kullanmıştır. Bildiğim kdr. Halen az sayıda bazı american deluxe modellerinde ve telelerde kullanmaktadır. Ekteki dosya ağaçların tona etkisi konusunda açıklayıcı olmuş.

a287atonlar3054jp.gif
 
Son düzenleme:
Herkes farklı cevaplar verecektir bende kendi düşüncemi belirteyim. Daha önce swamp ash gövdeli strat geldi elime birkaç kez, hatta en sonuncusu öyle üst düzey bir gitar değildi uygun bir gitardı, ben gitarın titreşimi açısından swamp ash'i açık ara önde görüyorum alder'a göre. Buda kısaca daha başarılı akustik ses ve biraz daha (az da olsa strat gibi bir gitarda bence önemli bir miktar) sustain sağlıyor. Ton anlamında da benim kulağıma daha tatlı geliyor açıkcası, özellike clean kanalda gaine ciddi şekilde yüklensende hala tane tane duyabiliyorsun herşeyi yani netlik bozulmuyor pek..

Bunun dışında almayı planladığın belli modeller var sanırım kaç parça olduklarına dikkat etmen faydalı olabilir. Ha birde görüntü açısından eğer boyasız alacaksan ve boyama işine girmeyip natural kullanmayı falan düşünüyorsan o zaman zaten direk ash.
 
Öncelikle kuzey dişbudağı bulma ihtimalin sıfırın altında. :) Genelde hep swamp-ash olur. Elimden 2si de bol miktarda geçti(Fender ve G&l, hatta Jackson/Charvel(ash) olmak üzere). Öncellikle dişbudak parlak ve temiz bir ton veriyor, kullandığın manyetiğe göre tepkisi değişir fakat dişbudağın oldukça detaylı bir tepkisi vardır. Bir notada inanılmaz detay duyarsın, su gibidir, akar gider. Kızılağaç koyu bir ağaç, dengeli derler ya aynen öyledir, bana hep low-midleri çıkık gelmiştir, daha sıcak tonları vardır.

Pratik olarak konuşacak olursak, şimdiye kadar hiçbir dişbudakta köprüde single-coil sevemedim, kesinlikle köprüde humbucker yakışıyor ama sap ve ara pozisyonlarda efsane ton veriyorlar, kişisel olarak dişbudak gitar alacağım dersen HSS tercih et derim. Köprüde humbucker olduğu zaman hızlı tepkili, jilet gibi güçlü tonlar alırsın. Bas tepkisi de iyidir, sıkı bir alt frekansı vardır. Yine manyetik seçimine göre quack ve snappy tonları çok çok rahat alacağın, bir ağaçtır. (Zaten tepkisi çok hızlı.) Yalnız manyetik seçimi yanlış olursa dişbudağın negatif tarafı ortaya çıkar, tonlar cırtlar, çok tiz olur ve sevimsizleşir. Yalnız dişbudaklar ağırdır, bunu da belirtmek isterim.

Kızılağaçta SSS'e çok uygun özellikle köprüye single acayip yakışıyor fakat tam tersi sap tonları biraz daha boğuk gelmiştir(dişbudakla kıyaslayınca). Kızılağaçta genel olarak tonlar her durumda iyidir, dengeli ve sıcaktır fakat bu ağaçta da yanlış manyetik seçimi tonları boğar, detaysız, çamurumsu ton almana sebep olur.

Tabii bunların hepsi saf 2-3parça strat tipi gövdeler için geçerli, üstü maple vs olunca, gövde şekli, kalınlığı vs değişince tepkiler hemen değişiyor, bunu da belirtmek isterim.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #7
bilgi ve görüşleriniz için çok teşekkür ediyorum ayrıca gitar boyama işlemiyle ilgili bilginizde varsa aydınlatma rica edebilir miyim acaba ?
 
Boyama konusunda neyi boyacaksınız? Boya konusu baya detaylı ve uzun soluklu bir iş, biraz da ustalık gerektiriyor. Dişbudaktan bahsediyorsak zaten tavsiye etmem, boyası zordur, iyi zımpara ve dolgu gerektirir, çünkü damarlı ve porludur. Bu işlem iyi olmazsa boyayı emer veya pütürlü olur. Zaten o güzelim damarlar boyanmamalı. Farkettirseniz çoğu dişbudak genellikle sadece vernik içerir, boya içermez. Şöyle güzel renkli bir gomalak veya nitro yapmak gerek.

Genelde dişbudak, ıhlamur gibi ağaçları boyamak daha kolay oluyor, çünkü yüzeyleri düz ve porları azdır. Kabaca yapılması gereken, önce bol zımpara ve düz bir yüzey, biraz dolgu, ardından 1-2 kat boya, kurut-->zımpara, birkaç boya daha. Yine kurut--->zımpara, daha ince zımpara--->vernik(poly veya nitro) vs aynı işlemler devamlı tekrarkanır. En sonunda çok çok ince zımpara(1500-2000 civarı) ve parlatıcı cila(arabalarda kullanılan bu tip pasta-cila güzel ürünler mevcut) makinede parlatma yapılır. Tabii 1 haftayı alır bu süreç. Youtube'da bu işi güzel anlatan videolar mevcut, onlara da bakabilirsiniz. Ev ortamında zor yalnız. Yine yapılır ama en basitinden koku ve toz olayı rezalettir.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #9
çok teşekkür ederim ... emeğinize sağlık :) konu kapanabilir yada daha başka fikir ve görüşleri teknikleri olan dostlar varsa açık kalabilir yöneticilere bırakıyorum saygılar
 
Aşağıda vereceğim linkte; dişbudak ve kızılağaç gövdeli gitarlar arasındaki farkları dinleyebilirsiniz. Hatta akçaağaç saplı ve gülağacı klavyeli gitarlar arasındaki farkları da dinleyebilirsiniz. İşin aslı CoolDoG birçok şeyi doğru bir şekilde açıklamış; fakat kendi kulaklarınızla da duyabilirsiniz farklılıkları. Bu arada unutmadan belirtmek isterim ki; Fender ilk gitarlarında kızılağaçtan ziyade bol bol dişbudak kullanmıştır. Örn. '54 stratlar, '52 teleler dişbudak gövdelidir.
http://www.petelacis.com/2010/07/08...p-the-definitive-comparison-with-audio-clips/
 
Aşağıda vereceğim linkte; dişbudak ve kızılağaç gövdeli gitarlar arasındaki farkları dinleyebilirsiniz. Hatta akçaağaç saplı ve gülağacı klavyeli gitarlar arasındaki farkları da dinleyebilirsiniz. İşin aslı CoolDoG birçok şeyi doğru bir şekilde açıklamış; fakat kendi kulaklarınızla da duyabilirsiniz farklılıkları. Bu arada unutmadan belirtmek isterim ki; Fender ilk gitarlarında kızılağaçtan ziyade bol bol dişbudak kullanmıştır. Örn. '54 stratlar, '52 teleler dişbudak gövdelidir.
http://www.petelacis.com/2010/07/08...p-the-definitive-comparison-with-audio-clips/

Özellikle esas telecasterlarda hep ash gövde vardır, tele gövdeleri biraz daha kalın ve rötuşsuz olur, bunun en büyük sebebi meşhur twangy ya da snappy tonları vermesidir, bu etki özellikle B-D-G tellerinde çok hissedilir. Halen reissuelarda ash kullanılır. Yalnız telecasterlarda kalın-ash gövde harici özel bir durum daha var ki o da köprü single coil'inin daha fazla sarımlı olması ve metal-takaba unsurudur. Metal-tabaka manyetik alan çizgilerini etkilediği için telecaster köprü tonu strat tonundan çok farklıdır, daha tok ve dolgundur. Bulabilsem bunun ölçülmüş-görselleştirilmiş makalesi de mevcuttu ama kim bilir nerede okumuştum. Stratlarda da 70-80 arası komple ash'dir.
 
Geri
Üst