Türkçe Daw Ihtiyacı Var Mı?

Türkçe bir DAW'a ihtiyacınız var mı? Varsa ne düzeyde?

  • İngilizce biliyorum, ihtiyacım yok.

    Oylar: 23 63.9%
  • İngilizcem yok/az, ama DAW'ımı İngilizce kullanabiliyorum.

    Oylar: 5 13.9%
  • İngilizce DAW kullanmakta zorlanıyorum. Türkçe olsaydı çok daha rahat kullanırdım.

    Oylar: 8 22.2%
  • DAW'ım Türkçe ve/veya Türkçe olmayan bir DAW'ı kullanmam imkansız.

    Oylar: 0 0.0%

  • Toplam oy veren
    36
Selam,
Çok beğenerek kullandığım bir DAW'ın (digital audio workstation; Cubase, ProTools, Sonar, vs.) Türkçe versiyonu yok (halbuki Portekizce, Japonca, Çince, hatta nedense Latince versiyonu bile var). Diğer DAW'larda da şu ana kadar rastlamadım Türkçe versiyona. Şahsen böyle bir ihtiyacım yok ama özellikle amatör (evde) müzik yapanlar arasında böyle bir ihtiyaç olup olmadığını merak ediyorum. Böyle bir ihtiyaç varsa Türkçeleştirmek için DAW üreten yazılımcılarla iletişime geçmeyi düşünüyorum.

İşin garibi müzik/ses ile ilgili çoğu terimin Türkçesini belki aramızda İngilizcesi olmayanlar bile bilmiyor. Ya da bu terimleri hiçbir zaman yaratmadık. Mesela compressor, equalization, vs. Artık Türkilizcesine (Türkçeleştirilmiş İngilizce) o kadar alışmışız ki belki de bu terimler yerine Türkçe birşeyler uydurmaya çalışmanın kimseye yararı olmayacak. Compressor/Kompresör yerine sıkıştırıcı falan gibi birşey demek pek komik ve gereksiz gibi.

Öte yandan mesela DAW'ın verdiği hata mesajları gibi şeylerin Türkçe olması işe yarayabilir.

Her halükarda, fikir edinmeme yardımcı olursanız çok sevinirim. Teşekkürler.
 
Audacity nin turkcesi var. Kim cevirdi bilmiyorum ama bastan savma olmus. Bir keresinde linux kullanirken dil secenegini Turkceye almis. Aradigimi bulamadim.
Terimlere ingilizceden asina oldugum icin bana ingilizce daha rahat geliyor.
Turkesine ihtiyac var mi?
Elbette var. Herkes ingilizce bilmiyor.
Cevirinin saglikli olmasi icin terimlerin turkcede yer edinmesi lazim.
Bu da zaman isteyen bir mesele.
(tapatalktan yazildi.)
 
Tabii ki var. fakat büyük firmaların bu dil desteğini eklemeleri için burada belli bir oranda satış yapmaları gibi bir sebebe ihtiyaçları var. Herkes ingilizce tabii ki bilmiyor fakat kimse de orjinal daw kullanmıyor.
 
Valla amatörler için bilemem de, müzisyenler veya prodüktörler için ihtiyaç olmadığı aşikâr bence. Zira adamlar her kavramı biliyor zaten. Amatörler de hep internetten araştırma yapacak, araştırma yaparken karşılarına Türkçe kavram çıkmayacak. Compressor için kimse "Sıkıştırıcı" demez mesela; çünkü onun adı "kompresör" :D Ekolayzer dediğimiz şey de aslında "Eşitleyici" demek ama eşitleyici dersek bize gülerler :)

Hal böyle olduktan sonra, File menüsünü Türkçeleştirsen ne yazar? "Mixdown" kavramına Türkçe karşılık bulsan ne yazar?
 
Türkçe DAW'ın bir profesyonele (dil ırkçısı değilse) pek faydası olacağını sanmıyorum. Yeni öğrenmekte olan birisine, uygun bir arayüz içinde terimin İngilizce'siyle beraber verilirse faydalı olabilir.
 
Türkiye'de ciddi oranda orjinal DAW kullanıcısı olduğuna eminim, ingilizcesi orta düzey (en azından yabancı forumları okuyup anlayabilecek cevap yazabilecek kadar ) biri olarak söylüyorum, kendim cubase 5i orjinal alanlardan biriyim, haliyle tonla para verilen bi yazılımı da karşımda kendi dilimde görmek isterim. Tabiki de baştan savma bir çeviriyi kastetmiyorum, uygun terimler forum ortamlarında tartışmaya açılır, uygun olan koyulur yerine. ps3ü bile türkçe oyun yaptıklarında aldım, işler daha güzel oluyor o şekilde :)
 
İşletim sistemlerini dahi ingilizce kullanan biri olarak, türkçe daw benim için çok sıkıntı yaratır. Orta okul yıllarımda ilk defa türkçe işletim sistemi yükledikten sonra bilgisayara mp3 player bağladığımda; 'ses aygıtı tanımlanamıyor, biçimlendirilsin mi?' uyarısıyla karşılaşmıştım.
Ses aygıtı ne? Biçimlemek ne? O dönemlerde ingilizcem pek ahım şahım değildi ama biçimlendirmek yerine, format dese çok güzel anlayacağım.

Vesselam dünya üzerinde terminoloji üzerine uygulanan bazı gelenekler vardır. Hala tıp okullarında terimlerin latince öğretilmesinin önemli sebepleri var. Bazı kavramlar evrensel olmak zorunda.

Daw diye tabir ettiğimiz programlar günlük hayatta, herkesin kullandığı, aşina olduğu, kullanmanın elzem olduğu şeyler değil. Keyfi olarak kullanan bir miktar amatör kullanıcısı olmasına rağmen, bu programlar profesyonel olarak aranje, miks, mastering yapan kullanıcılar için üretiliyor. Bu kullanıcılarında belli bir eğitim seviyesinin üstünde olduğunu ön görüyorum. Dolayısıyla Türkçe bir yazılımın en büyük sıkıntı yaratacağı konu, aldığımız eğitimin türkçe olmamasından kaynaklanır. Üstelik yazılmış türkçe kaynaklar bile ingilizce terminoloji kullanıyor. (bkz; Ufuk Önen- Ses Kayıt ve Müzik Teknolojileri)

Ayrıca evinde keyif amaçlı kullanan amatör bir kullanıcının compressor kullanımını öğrenmek adına hz google'a 'solist için sıkıştırıcı oranı kaç olmalı?' şeklinde bir soru yöneltmesi kaçınılmaz olur. Alacağı cevap ise; 'fazla sıkıştırmayın anam, meme yapar o.' kıvamında olur diye tahmin ediyorum.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #9
Arkadaşlar, görüşleriniz benimkilerle paralel. Ben compressor'e "sıkıştırıcı" densin demiyorum, zaten mesajımda bunun saçma olacağını söyledim. Yalnız ben bu yazılımları sadece profesyonel müzisyenlere yönelik olarak görmüyorum. Bu forumdaki kitle nasıldır bilmem ama ben amatör ev müzisyeniyim ve öyle kalmak amacındayım. Şu günlerde genel ilgi alanlarımdan birisi benim 10 sene önce olduğum noktada olan diğer amatör müzisyenlere biraz yardımcı olabilmek. Bunun için de böyle bir ihtiyaç olabilir mi diye merak ettim. Açıkçası ihtiyaç pek yok gibi ve sürpriz de olmadı.

Yine de gelecek diğer yorumlar ışığında ben kullandığım DAW olan Tracktion'ın Türkçeleştirilmesi projesini düşüneceğim. Şimdiye kadar yazanlara teşekkürler.
 
Türkçe bir Daw olsa, daha çok yerli yapımcı (producer) olurdu.
Bu da daha çok müzisyen olurdu anlamına geliyor, zira günümüzde artık producer değilseniz sadece enstrumentalist olabiliyorsunuz. Müzisyen olmak, diğer herşeyi bilmeyi gerektiriyor.

Belki elitist diyeceksiniz ama, ortalık arabesk rapçi'den geçilmiyor olurdu, hoş bugün de geçilmiyor gerçi ama... Onlar bile az çok terimlere hakim. Ülkemizde DAW kullanacak kadar dahi İngilizce'si olmayan ama işini iyi yapan bir producer örneği var mıdır?

Bir de Bilişim Destekli Müzik diye bir 11. Sınıf dersi var. Kitaba hiç göz atma fırsatı olan var mı? MEB'in sitesinde pdf'i olacak.
 
Belki elitist diyeceksiniz ama, ortalık arabesk rapçi'den geçilmiyor olurdu, hoş bugün de geçilmiyor gerçi ama... Onlar bile az çok terimlere hakim. Ülkemizde DAW kullanacak kadar dahi İngilizce'si olmayan ama işini iyi yapan bir producer örneği var mıdır?

Bir de Bilişim Destekli Müzik diye bir 11. Sınıf dersi var. Kitaba hiç göz atma fırsatı olan var mı? MEB'in sitesinde pdf'i olacak.

Aksine arabesk rap ' i güzel yapan birileri çıkardı belki çıtayı yükseltirdi. Şu anki örnekler çok kötü farkındayım.
Producer olabilmek, ve producer kalabilmek için (trendleri gelişmeleri takip etmek, yeni türleri anlamak...vs) mutlaka ingilizce bilmek gerekiyor bence.
Türkçe mixing mastering anlatan bir kaynak olduğunu sanmıyorum.
Varsa lütfen biri göstersin.

Pdf güzelmiş bu arada ama 2006.. Ve sadece ders programı.
 
Yurt dışında Alamanı, Fransızı, İtalyanı hep kendi dilinde kullanıyor herşeyi. Oyunları, programları, Windowsu. Üstelik çoğu da İngilizce biliyor, geçen gün Youtube'da Alman bir arkadaşın mixing dersini izliyordum, Cubase'i komple Almancaydı örneğin. Bir bize özgüdür böyle İngilizce anlamaya çalışmak ve hatta İngilizcesi daha iyidir diye düşünmek. Tabii bunda kötü çevirilerinde payı büyük.
 
Yurt dışında Alamanı, Fransızı, İtalyanı hep kendi dilinde kullanıyor herşeyi. Oyunları, programları, Windowsu. Üstelik çoğu da İngilizce biliyor, geçen gün Youtube'da Alman bir arkadaşın mixing dersini izliyordum, Cubase'i komple Almancaydı örneğin. Bir bize özgüdür böyle İngilizce anlamaya çalışmak ve hatta İngilizcesi daha iyidir diye düşünmek. Tabii bunda kötü çevirilerinde payı büyük.

Bahsettiğiniz diller latin dilleri. Almanca ise ingilizcenin atası olarak kabul edilir. İngilizce daha iyidir diye düşünmemizin nedeni, bu terimlerin türk terminolojisinde karşılığı olmadığından kaynaklanıyor. Oturup yeni baştan terim üretilmesi gerek. Bunu yaparkende anadilde bu işin eğitiminin verilmesi lazım.

Mesela dünyaca ünlü ses mühendisliği okulu olan Sae terminolojiyi ingilizce kullanır. Bir çok farklı ülkede hizmet vermekteler hepsinde de terminoloji ingilizce.
Hiç sanmıyorum herhangi bir ülkede bu alanda eğitim veren bir üniversitenin veya kursun terminolojiyi o toplumun diline göre düzenlediğini. Ayrıca bu alanda en önemli eğitimi veren yerlerden biri olan itü miam'da bırakın terminolojiyi okulun dili komple ingilizce.
 
Kesinlikle gerekli bir durum. Bunun "dil faşistliği" denen uydurma kavramla bir ilgisi yok. Genelde güçlü olan toplumlar bu tür yazılım vs. leri kendi dilinde kullanıyor. Bunun yanında hiçbir şey üretmeyen asalak bir toplumun da bunlara maruz kalması son derece olağan bence. Ayrıca youtube'daki anlatım vidyolarının da nerdeyse tamamı İngilizce. Sanırım toplumumuzdaki genel kanı; "arayan bulur, bulan bilir, bilen söylemez." olmuş. Benim İngilizcem iyi, ben anlıyorum; aman başkası benim bildiklerimi bilmesin, sadece ben bu özellikleri kullanayım, amatör ve ingilizcesi zayıf olan müzisyenler iyi mix veya mastering yapamasın gibi "sığ ve salakça(!)" bir görüşün ürünü bence bunlar.

Haa derseniz ki, bu ülkede Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde lisansüstü ya da doktora öğrenimi görmek istiyorsan, İngilizceden sınava girmen gerekiyor, ona da diyecek bir şey kalmıyor.
Yüzyıllardır Arapçanın ve Farsçanın gölgesinde kalan dil, şimdi de İngilizcenin gölgesinde. Toplum pek tabi kullanıyor dili ama senin dili işleyerek ona asıl ve kalıcı değerini verecek olan edebiyatçılar ve bilim insanları o dili kullanmazsa, ne yazık ki dil gelişemiyor.
 
İngilizce kullanmak daha iyi çünkü 90 milyon kişinin yaşadığı ülkemizde 1 tane bilde daw kullanımı ve dijital kayıt teknikleri üzerine forum veya herhangi başka bir bilgi paylaşım platformu ne acıdır ki yok.

Elin fransızı almanı italyanı kendi dilinde kullanıyor, aklına bişey takıldığında, program kullanırken çıkmaza girdiğinde, program olası bi hata verdiğinde vs. Googlea bunu kendi dilinde yazdığında çat dite karşına onlarca sonuç çıkıyor. Bu problemini kendi ülkesinin forumlarında kendi dilinde sorup tartışabiliyor.

Biz cubasei logici türkçe kullandığımızı varsayalım. Şöyle tamamen sallamasyon bi hata aldık diyelim "Ses motoru işleyiş hatası verdi. Lütfen çevrimdışı sıçrama ayarlarını kontrol edin" bunu yazın googlea ne çıkar? Hiçbişey... El mahkum bunu seve seve doğru şekilde ingilizceye çevirmeniz gerekicek. İngilizce bilmiyosanız çeviremezsiniz. Hatta Bilseniz bile tam olarak doğru çeviremeyebilirsiniz.. Adam gibi dijital kayıt platformu olmadığı içinde "giriyim dijital kayıt forumunun teknik destek kısmını biraz karıştırıyım" diye sorunun cevabı için araştırmada yapamazsınız. Öyle aldığınız hatayla kalırsınız... Bu hatayı italyan alsın, googlea italyanca yazıp arasın sonuç alır, alman kullanıcı hatayı googlea almanca yazıp arasın sonuç alır. Fransız fransızca yazsın sonuç alır. Biz alamayız...

O yüzden Türkçe size sadece zorluk çıkarır...
 
Son düzenleme:
Bahsettiğiniz diller latin dilleri. Almanca ise ingilizcenin atası olarak kabul edilir. İngilizce daha iyidir diye düşünmemizin nedeni, bu terimlerin türk terminolojisinde karşılığı olmadığından kaynaklanıyor. Oturup yeni baştan terim üretilmesi gerek. Bunu yaparkende anadilde bu işin eğitiminin verilmesi lazım.

Mesela dünyaca ünlü ses mühendisliği okulu olan Sae terminolojiyi ingilizce kullanır. Bir çok farklı ülkede hizmet vermekteler hepsinde de terminoloji ingilizce.
Hiç sanmıyorum herhangi bir ülkede bu alanda eğitim veren bir üniversitenin veya kursun terminolojiyi o toplumun diline göre düzenlediğini. Ayrıca bu alanda en önemli eğitimi veren yerlerden biri olan itü miam'da bırakın terminolojiyi okulun dili komple ingilizce.

Ben de hak veriyorum, zaten Türkiye'de iyi çeviri olmadığından bahsettim ama kimse İngilizce Terminolojisinde öğrenmek zorunda değil, bu bizim zayıflığımızdır. Ben şu an kendi alanımda da Türkçe kaynak bulamıyorum örneğin ama Japonca ve İspanyolca bile çok güzel makaleler mevcut. Bizde ise çıkan yasalarla Türkçe makaleler geçen 10 yılda itibarsızlaştırıldı. Doktora mezuniyetinde bile İngilizce makale bekleniyor.

Dünyaca ünlü dediğiniz Sae tabii ki İngilizce kullanır, çünkü firmanın kendisinin anadili İngilizce. Bilgim dahilinde değil ama toplumun diline göre düzenlendiği ülkeler olabilir. ITU ya da Türkiye'i örnek göstermeniz saçma. Zaten Türkiye'de olan bir problemden bahsediyoruz. Terminoloji de İngilizce değil bu arada, herkesin kendi dilinde kendi müzik ve müzik teknolojileri terminolojisi mevcuttur.

Bunların hepsi bir yana bahsettiğim durum müzikle ilgili profesyonel veya amatör kullanıcılar içindir. Herkes kendi dilinde evinde kullanabilmelidir ve Avrupa'da da zaten böyle oluyor. Kimse oturup İngilizcesini kullanmıyor.
 
Geri
Üst