Dostoyevski

ben suc ve ceza yi okumaya baslamistim 10 sayfa felan okudum kitabi kaybettim sonra baskada Dostoyevski kitabi okumadim ama gelecekte okumak isterim bu adamlarin kitablarini...
 
Eğlenmek ya da vakit geçirmek için Dostoyevski okunmaz,hissetmek,anlamak,öğrenmek için okunur.
Bu nedenle bu yazarın belli bir yaştan sonra,belli temeller oturtulduktan sonra okunması gerektiğini düşünmüşümdür hep,ecinniler mesela,onca sayfayı okumak için iştah ve sabır ister,zaman zaman sıktığı doğrudur ama bütün zamanlar için geçerli,
gerekli bir kitaptır.
 
Suç ve Ceza ve Karamazov Kardeşler'e (Engin Yayınevi'nin baskısından) başlarken ilk 150 sayfa sıkıcı, gerçekten bayıyor çünkü o kadar hassas değerlendirmeler ve tasvirler içine giriyor ki, hikayedeki karakterin herşeyini öğreniyoruz. 150.ci sayfayı geçinde roman ne zaman bitti, anlamayacak kadar kendine bağlıyor.

Bir de normalde kötü bir insanı biz hep kötü görürüz fakat, Suç ve Ceza'yı okurken kahramanımız katil yine de sevmeye başlıyoruz. Gerçekten de insan kendinden mutlaka birşeyler bululuyor.
 
dostoyevski beni hep düşlerimden uyandırıp başkalarının olmak istediğim kişilerin düşlerine sokar anlamsız gelebilir bu size ama her seferinde kendim olarak uyanmam bana büyük ıstırap verir son olarak budala "prens mışkın" karakterine ısındım ve budala kadar olamayan bi budala oldum
 
dönüp dönüp tekrar okunasi, insan ruhunun derinlerine indikce inen ve once kendini tanı diyen çok büyük bir yazar.bu adam birçok meslek grubunun düşünme hissiyatını haiz biri burası kesin... kendi sonsuz zeka labirentlerinde insan ruhunu, halini, tavrını bir güzel analiz masasına yatırıyor ve bana kalırsa yarattığı her bir karakterin çıkış noktası kendi içinde barındırdığı ruhsal debelenmeler, kendi dışında şeyler değil yazdıkları... ama sanki bu ruhsal tahlillere bir başlayınca kendini durduramıyor ve sonsuz olasılıklar içinde kendine belirlediği yol üzerinde etkileyicilik sınırlarını fazlasıyla aşarak bir büyülü atmosfere sokuyor pek değerli okuyucusunu...
Ve Dostoyevski'den bir söz...üstüne düşünün.
''İnsanların birbirlerini tanımaları için en iyi zaman,ayrılmalarına en yakın zamandır''
 
ilke_devrim demiş ki:
dostoyevski beni hep düşlerimden uyandırıp başkalarının olmak istediğim kişilerin düşlerine sokar anlamsız gelebilir bu size ama her seferinde kendim olarak uyanmam bana büyük ıstırap verir son olarak budala "prens mışkın" karakterine ısındım ve budala kadar olamayan bi budala oldum
Budala müthiş bir kitaptır.Prens Mişkin...insanlığın en temiz örneği.
Kesinlikle okunmalı. :)
 
'Yeraltından Notlar' kitabı ile beni okuma zevkimi sorgulamaya iten mükemmel yazardır. (kitap sıksan 100 sayfa 2 haftada bitirememiştim kitabı)
 
bir arkadasimin tavsiyesi ile suc ve cezayi okudum..acaip iyi bir kitab..cok etkilendim..simdide yeraltindan notlari okuyorum..ve baglandim yine kitaba...bu kadar iyi yazdigini tahmin etmiyordum..
 
suç ve ceza gerçekten bi şaheser..ilk başlarda cok sıkılmıştım ama devam edince raskolnikovun cinayeti işledikten soraki ruh hali ve dostoyevski nin o hali tasvir edişi mükemmeldi...sonuna doğru raskolnikovun cinayeti neden işlediğini tamamen anlattığında şok olmuştum...kafasında kurduğu bi sistem ve o sistemin çöküşü...keşke şu garip ülkemde en kötüsü de olsa kafamızda bi şeyler kurup(ben de dahil olmak üzere)bunu gerçekleştirmek için eyleme geçsek ama nerdeee...kafamız hep başka şeylere çalışıooo!!!!
 
Suç ve ceza, trt-2 de dizi halinde ctesi günleri saat 22:00'da veriliyor. Gerçekten kitaptakiyle birebir ortamlar ve karakterler.
...
Suç ve ceza dışında, Yeraltından Notlar, Delikanlı ve Ezilenler (beni ağlatan kitaplardan) okuduklarım arasındadır.
...
Şahsen Romanlarında hep birbirine benzeyen bir başrol karakteri vardır, bu aynılık bir süre sonra sıkmaya başlıyor. Hep çevresindeki dünyayı keşfetmeye çalışan ve başından geçen olaylarla şenlenen bir öğrencinin hayatını anlatır. Dostoyevski'nin kanımca darlığı buradan gelir. Kendi tecrübelerinden esinlenip yazmıştır çünkü. Örneğin Suç ve Ceza'da öldürdüğü kadının bi benzeri hayatında varolmuş ve gerçektende boğazlayası gelmiştir belkide. Ama hep bu çerçevede olunca sıkıyor. Çünkü başroldeki karakterleri hep sıradışı insanlardır.
Bu Bağlamda Rus edebiyatında belki daha sıkıcı ama daha geniş bakış açıları aktaran Tolstoy ve Puşkin okuyucuya daha renkli gelebilir.
...
Ama hiç biri Dostoyevski'nin kişi piskolojisini bu kadar net anlattığı gibi aktaramaz. Bütün bu romanlarındaki benzerkliğe rağmen asla sıkılmadan okuyacağım yazarlardan biridir Dosto babamız :)
 
ben suç ve ceza yı okuduktan sonra kendime bi süre gelememiştim..
gerçekten enteresan bir adam dostoyevski...
tasvirlere söylenecek laf dahi yok..
tek kelimeyle mükemmel eserleri var..
Beyaz Geceler, Kadın Budalası , Kumarbaz...
okunası kitaplar okumadıysanız mutlaka edinin...
 
İnsan psikolojisinin derinlerine inip sorgulamak her yazarın harcı değildir.
Yapıtlarına kendi felsefesini de katarak insanı şaşkına çevirmesi kaçınılmaz olsa gerek.
"Karamazof Kardeşler" ile yeni bir tür yaratmıştır, roman-tragedya. Bir insanlık destanıdır adeta yapıtları.
 
Geri
Üst