Dostoyevski

sadece suç ve ceza kitabını okuyabildim henüz ama beğendim üslubu..kolay anlaşılır gibi geldi bana...dünya klasikleri genelde sıkıcı olur ya:dostoyevski heycanlandıtmış kitabını:)
 
Aslına bakarsan Dostoyevski'nin sayfalarca süren psikolojik betimlemeleri üslubunu zor anlaşılır bir hale getirse de, söylediğin gibi, çoğu dünya klasiğine nazaran anlaşılırdır. En azından adam akıllı okuyan, sağdan soldan dinlemeyip, okuduğunu kendi yorumlayan bir kişi asıl anlatılmak isteneni anlayabiliyor.

Rus Edebiyatı'nda üslûbun sadeliği denince akla Puşkin gelir. O dönemin sıradan halkının bile rahatlıkla okuyabileceği eserleri ilk Puşkin yazmıştır. Ama Dostoveyski de halka yönelik eserler meydana getirdiğinden onun üslubunun sadeliğinden de söz edebiliriz.

Sevgiler...
 
insancıkları okuma fırsatına sahip oldum çok güzel ilk yazmış olduğu kitabıydı yanlış hatırlamıyosam bence dostoyevski dev bir adam o romandan çok etkilenmiştim. okuyan varsa anlar derdimi, :)
 
İnsancıklar Dostoyevski'nin psikolojik betimlemelerinin yanı sıra görsel tasfir yaptığı ilk ve tek eseridir bana göre. Bu düşük hacimli kitaptan sonra yazılan o cilt cilt eserlerde bile İnsancıklar'daki kadar görsel betimleme yok. :)

Sevgiler...
 
mo demiş ki:
bence en iyi kitabı ecinnilerdir,cinler adı altında da basılmıştır,karamazofları ve suç ve cezayı da çok çok okumak gerekir,
ben şu sıralar insancıkları okuyorum,yazdığı ilk ve en ince kitabı sanırım.

evet insancıklar çok güzel bende ilk onu okumuştum ilk kitabı o muhteşem bişeydi şu an bende delikanlı isimli kitabını okuyorum dostoyevski gerçketn müthiş bir yazar kitaplarında anlattığı insan ilişkilerinde vurgulamalrı okdr iyi yapıyorki o dünyanın içinde gibiymişsiniz gibi oluyor
 
Rus Edebiyatı'nı hakikaten çok severim .. Dostoyevski anlamlara anlamı sizin yükleyeceğiniz hakikaten çok kaliteli eserler vermiş yazar .. şimdi öteki adlı kitabına başladım .. bakalım baya güzele benziyor (;
 
_aden_ demiş ki:
Rus Edebiyatı'nı hakikaten çok severim .. Dostoyevski anlamlara anlamı sizin yükleyeceğiniz hakikaten çok kaliteli eserler vermiş yazar .. şimdi öteki adlı kitabına başladım .. bakalım baya güzele benziyor (;
"Öteki" Dostoyevski'nin hemen "İnsancıklar"dan sonra yazdığı eseridir. İnsacıklar ve Öteki yazarın arayış içinde olduğu eserleridir; felsefi ve siyasi yaklaşımları mevcuttur bu eserlerde. Daha sonrasındaki eserlerinde psikolojiye derinlemesine girer ki, hepimiz gayet iyi biliyoruz. ;)

Bu arada unutmadan söyleyeyim, İnsancıklar adlı eserin sonlarına doğru "Genç Pokrovski" adlı hastalıklı öğrencinin ölüm sahnesi ve babasının cenaze arabasının ardından, onun kitaplarını ceplerinden düşürerek koştuğu sahneyi hatırlar mısınız? Edebiyat tarihine geçen en vurucu sahnelerdendir.

Sevgiler...
 
suç ve cezayı okudum.önceleri kitabı biraz önyargı ile elime almıştım çünkü daha önce hiç dostoyevski okumamıştım.fakat kitap tek kelimeyle ustaca yazılmış ve müthiş. suç ve cezayı okuduktan sonra çok etkilendim.karakter analizleri derin işlenmiş. insanı resmen hayran bıraktırıyor.
 
dostoyevski rus edebiyatının en önemli 3 yazarından biridir...bence başyapıtı "karamazov kardeşler" kitabı olması lazım...

insancıklar elimde var ama okumadım onu ya kitap mektuplardan ibaret yani nası bi roman nası olaylar var içinde bilmiyorum ilginçtir heralde...

bi de bu adam tolstoy ile aynı devirde yaşamasına rağmen tolstoyla hiç yüzyüze görüşmeleri mümkün olmamıştır...evlerinde devamlı birbirlerinin eserlerini okumuşlar fakat bi ortak arkadaşları bu iki dehayı tanıştırmamayı (kendine göre bir düşünceyle) uygun görmüştür...
 
Ya çoğunuz Ecinnilerin en iyi eseri olduğunu söylüyosunuz ama bence Suç ve Ceza Dostoyevski'nin kendini tam anlamıyla bulup bunu da bize gösterdiği dahiyane bi roman..Neredeyse bütün eserlerini okudum bu dahi adamın,hayranım ona..belki bende biraz manyaklık olduğu,nerde bi psikopat karakter varsa beni çektiği içindir ama,dostoyevski nin bu romanla her insanın içindeki ikilem,çatışma ve bastırılmış vahşet ve şiddeti mükemmel bir şekilde gösterdiğini düşündüğüm için suç ve ceza üzerine tanımam demeden geçemicem,karakter olarak da Raskolnikov üzerine tanımam tabiii:)(bi edebiyat forumu için belki fazla informal bi dil oldu ama kasmayalım dedim:p)
 
Aslına bakılırsa Suç ve Ceza eseri Dostoyevski'nin büyük eserleri arasında ilk eseridir. Neden diyecek olursanız, büyük görülen ve Dostoyevski'yi dahi olarak nitelendirenler için sadece Suç ve Ceza sadece bir başlangıçtır. Birçoğuna göre de Karamazov Kardeşler yazarın en büyük romanıdır. Kendimize göre bir "en iyi" listesi yapabilmemiz için Dostoyevski'nin bütün eserlerini, özellikle de yazılış tarihlerini göz önüne alarak sırayla okumalıyız. Yoksa Suç ve Ceza neredeyse ilklerden biridir. ;)

Sevgiler...
 
Dostoyevski'nin neredeyse bütün romanlarını okumuş, incelemiş biri olarak romanlarını değerlendirdiğimde o mükemmel psikolojik analizleri,ruhsal betimlemleri ve tasfirlerini gözödünde bulundurarak Suç ve Cezanın hala en iyisi olduğu konusunda direniyorum-ecinnilerdeki yine o dahiyane çatışma sahnelere,yer altından notlardaki hesaplaşmalara vb vb.. rağmen-Yorumum elbetteki öznel olacaktır..Yazılış tarihine neden bu kadar ''takılınması gerektiğini'' anlamış değilim..Bir eser mükemmelse mükemmeldir..ilk veya son olmasının ne gibi bir etkisi olur?Hatta bana sorarsanız ilklerde böyle bir başarı yakalnadıysa,bu,yine o eserin mükemmeliğinden,yazarın dehasından kaynaklıdır..Haksız mıyım??;)
 
"Eserlerin yazılış tarihine takılınması gerekliliği" değil, "eserin yazılış sırasına göre dikkatle okunması" benim üzerinde durduğum. Böylece büyük yazar Dostoyevski'nin edebiyat hayatının ilerleyiş şeklini de izlemiş ve katettiği yolu da görmüş oluruz böylece.

Bana kalırsa da büyük yazarın ilk eseri İnsancıklar'daki Genç Pokrovski'nin ölüm sahnesi ve babasının tabutun arkasından koştuğu anlar Dostoyevski'nin yazdığı bence en güzel ve dünya edebiyatındaki en dramatik sahnedir. Yani elbette ilkleri küçümsemek yanlış olur, dediğimi yanlış algılamayınız.

Benim söyldiğim de aslında sevgili silence_, sizin "Hatta bana sorarsanız ilklerde böyle bir başarı yakalnadıysa,bu,yine o eserin mükemmeliğinden,yazarın dehasından kaynaklıdır.." sözlerinizle birebir uyuşuyor ki, açıklamam Dostoyevski'nin zaman içinde giderek en mükemmele ulaştığıdır. Elbette Suç ve Ceza çok büyük bir eserdir ve Dostoyevski de Karamazov Kardeşler'e kadar her eserinde büyümeye devam etmiştir.

Sevgiler...
 
Dostoyevski, en büyük eseri olarak ifade edilen -ki bana göre de öyle- Karamazov Kardeşler'i tamamlayamadan hayata veda etmesi dünya edebiyatı için bir talihsizliktir. Bu romanın ön sözünde, Karamazov Kardeşler'in 2. cildinin hikayenin önemli olan kısmı olduğunu söyler Dostoyevski. Birinci ciltte Alyoşa'nın 13 yıl önceki yaşadıklarına değinir, ancak aktüel zamanın işleneceği 2. cildi yazamandan Dostoyevski ölür. Bu, büyük bir kayıptır. Kaldı ki, Bu romanın tek cilti bile bu kadar başarılı bulunduysa, Dostoyevski'nin "önemli olan ikinci cilt, birinci cildi sabırla okuyunuz," deyişinden yola çıkarak, tamamlanması halinde nasıl bir başyapıt olacağını varın siz düşünün.

Suç ve Ceza bana kalırsa Dostoyevski'nin tek bir roman karakterinin iç dünyası ve hesaplaşmalarını gayet ince bir dille ve etkili bir tasvirle anlattığı iyi bir romanıdır. Bu romanda Karamazov Kardeşler'deki gibi, bir toplumsal analiz yapmak mümkün olmaz. Zira Karamazov Kardeşler'de geniş bir ile yapısı ve bu ailenin dışında kaldığı halde romanda önemli yer tutan dış karakterler mevcuttu.

Dostoyevski, edebiyatın "ne için" yapılabileceğini ya da yapılması gerektiğini ispatlamış bir yazardır. Bu bakımdan kendinden sonra gelen yazarları etkilemiş olması da kaçınılmazıdır.
 
Pekala, madem sizin söylediklerinizle benimki uyuşuyor, o zaman, Suç ve cezanın ilklerde bulunduğunu göz önünde bulundurarak büyük Dehamızın zaten mükemmelle başlayıp mükemmel+ ya (ya da en mükemmele)doğru yol aldığında da hem fikiriz diyebilirim (umarım)..Ayrıca bana göre Dostoyevski, hayranı olduğum bir diğer yazar olan Edgar Allan Poe gibi başlıbaşına bir protestoydu ve bunu aynen Poe gibi kendine özgü yöntemlerle gösterdi bize..Bu durumda kendinden sonraki ve hatta dönemindeki yazarları etkilemiş olması elbetteki kaçınılmazdı.
 
suç ve cezayı okudum ve hayran kaldım..mükemmel bir kitap,raskolnikovun her insanın içine düşebileceği buhranlı bir döneminin bukadar etkileyici bir biçimde anlatılması kitaba ve yazara hayran olmamı sağladı..şimdi ecinnileri okumaya başlicam,suç ve ceza kadar iyi bir kurgu bekliyorum..
 
silence_ demiş ki:
Pekala, madem sizin söylediklerinizle benimki uyuşuyor, o zaman, Suç ve cezanın ilklerde bulunduğunu göz önünde bulundurarak büyük Dehamızın zaten mükemmelle başlayıp mükemmel+ ya (ya da en mükemmele)doğru yol aldığında da hem fikiriz diyebilirim (umarım)..Ayrıca bana göre Dostoyevski, hayranı olduğum bir diğer yazar olan Edgar Allan Poe gibi başlıbaşına bir protestoydu ve bunu aynen Poe gibi kendine özgü yöntemlerle gösterdi bize..Bu durumda kendinden sonraki ve hatta dönemindeki yazarları etkilemiş olması elbetteki kaçınılmazdı.
Elbette Dostoyevski'nin mükemmelle başladığı ya da mükemmele doğru yol aldığı konusunda hem fikiriz. Mükemmel başlangıç ya da mükemmele gidiş kişiden kişiye değişebilir bir düşüncedir ancak ikisinden biri herhangi birine göre kesinlikle doğrudur.

Dostoyevski'nin protesto olduğu konusunda da seninle hemfikirim. Eserlerinde eleştirdiği şeylere ve eleştri boyutlarına bakacak olursak, bunu anlayabiliriz. Bunun en büyük kanıtı Suç Ve Ceza eserindeki Raskolnikov karakteridir. Karakterin ismi, o dönem Rusya'daki bir güruhun adından esinlenilmiştir. Bu grup Raskolnikler (Roskolniki) olarak adlandırılmıştır ve eylemleri son derece protestdir. Bu örnek çok basit bir destekleyicidir ancak eserlerindeki başkaldırı gözle görülür derecede açıktır zaten.

Sevgiler...
 
Dostoyevski'nin protesto olduğu konusunda da seninle hemfikirim. Eserlerinde eleştirdiği şeylere ve eleştri boyutlarına bakacak olursak, bunu anlayabiliriz. Bunun en büyük kanıtı Suç Ve Ceza eserindeki Raskolnikov karakteridir. Karakterin ismi, o dönem Rusya'daki bir güruhun adından esinlenilmiştir. Bu grup Raskolnikler (Roskolniki) olarak adlandırılmıştır ve eylemleri son derece protestdir. Bu örnek çok basit bir destekleyicidir ancak eserlerindeki başkaldırı gözle görülür derecede açıktır zaten.
Haklısın..benim Raskolnikov,Suç ve Ceza ve Dostoyevski hayranlığımın bir sebebi de bu açık ya da gizli başkaldırı zaten..
Peki Yerel-küresel ilişki ve çelişkisinde aydının hayatı yorumlaması konusunda,bir protest olarak Dostoyevski nasıl bir ufuk açmış ya da nasıl bir bakış açısı getirmiştir sizce?
 
Geri
Üst