Mutlaka Okuyun. Trigon ve Zuhal Müzik...

Merhaba Arkadaşlar,
Bundan kısa bir süre önce Prodüksiyon Stüdyomuza 3 adet E.gitar almak için İzmir'in en büyük müzik mağazalarından biri olan Trigon'a gittik. Önce bir tane İbanez beğendik. Sol elimde bir sakatlık olduğu için, detaylı bir şekilde gitarı test edemediğimden, oradaki genç görevlilerden birine gitarı biraz çalması için rica ettim. Sağ olsun kırmadı ve elinden geldiğince yardımcı oldu. Gitarı beğendik ve satın almak için mağazanın yetkili kişisi ile fiyat ve ödeme konusunda görüşmeye başladık.

Ben - Gitarın üzeri boyalı olduğu için gövde ağacının ne olduğu görünmüyor. Nedir acaba bunun ağacı ?
Yetkili - Tabi ki Maun.
Ben - Eminmisin ?
Yetkili - Tabi, eminim.
Ben - Pekala, o zaman biz bu gitarı almak istiyoruz. Ödeme seçeneklerimiz nedir ?
Yetkili - Peşin olursa böyle, vadeli olursa şöyle, vs.

Kısa süren bir görüşmeden sonra anlaştık. İkinci başka bir gitara bakmak için mağaza içinde dolaşırken bir PRS gitar ilgimizi çekti. Bu gitar içinde sağ olsun orada çalışan genç arkadaşlar yine ellerinden gelen yardımları esirgemediler. Tekrar fiyat konusunda aynı yetkili ile görüşüp mutabakata vardıktan sonra, iş ödeme kısmına geldi. Fakat bizim paramız tam yetmedi ve ikinci gitar için bir miktar borçlanmak durumunda kaldık. Ertesi gün kalan borcumuzu getirip PRS gitarı sonra almak kaydı ile mağazadan ayrıldık.

Stüdyoya döndüğümüzde, nette yaptığımız araştırmalarda ne görsek beğenirsiniz ? İbanez'in gövdesi bir petrol ürünü olan Lutite denen bir malzemeden. Tabi şok olduk... Çünki yetkilinin sözüne güvenip, Maun olduğuna inandığımız için almıştık. Fakat buna rağmen ortada bir yanlışlık olduğunu düşünerek, ertesi gün yine Trigon'a hem kalan borcumuzu ödemek, hem PRS gitarı almak, hemde bunu konuyu aydınlatmak maksadı ile tekrar gittik. Tabi bu arada İbanez gitarı da yanımıza almayı ihmal etmedik. O mağaza yetkilisi olan kişi dükkanın önünde duruyordu.

Ben - Selamlar.
Yetkili - Merhaba Abi.
Ben - Bizim dün aldığımız şu İbanez gitarda bir yanlışlık var galiba !
Yetkili - Nasıl bir yanlışlık Abi ?
Ben - Dün gitarı almadan önce ısrarla gövde ağacını sormuştum. Sen de Maun demiştin.
Yetkili - Evet, doğru, Maun.
Ben - İyi söylüyorsun, hoş söylüyorsun da, İbanez'in kendi sitesi dahil bir çok başka satıcı firmalar ise bunun Lutite olduğunu söylüyorlar.
Yetkili - Yok Abi, olurmu öyle şey, bunun gövdesi Maun. Maun üzerine çok ince bir tabaka Lutite olarak kaplanmış. Hatta belki inanmayacaksın ama, bizde bunu çok merak etmiştik. Bunun üzerine sırf bunu anlamak için, bir tanesinin gövdesini testere ile ortadan kestik. İçi gerçekten Maun idi. Dediğim gibi üzeri çok ince bir Lutite tabakası ile kaplıydı.
Ben - O zaman demek ki, İbanez kendi sitesinde kendi gitarını kötülüyor. Çünki onlar gövde için tamamen Lutite diyorlar.
Yetkili - Olurmu Abi öyle şey, bir yanlışlık vardır, ya da sen yanlış anlamışsındır.
Ben - Neyi yanlış anlamışımdır ?
Yetkili - Abi bir dakika ben şimdi içeri girip netten bir bakayım. Ama kesinlikle öyle bir şey olamaz.
Ben - Sen yine içeri gidip bak, ama biz bu gitarı istemiyoruz. Bunun yerine başka bir gitar almak istiyoruz.
Yetkili - Tamam Abi olur, değiştiririz.

Hep birlikte içeri girdik. Yetkili netten araştırma yapmak için en dipteki masasına doğru yöneldi. Biz, yetkilinin karşımızda zor duruma düşmemesi için, ne yaptığı araştırmaya baktık, ne de yaptığı araştırmanın sonucu ile ilgili bir cevap beklediğimizin ortamını yarattık. Konuya hiç değinmedik ve başka bir gitar arayışına girdik. Gözümüze çok eskiden tanıdığım, ünlü bir Fransız Luthiye'nin çok güzel bir gitarı ilişti. Belki bir çoğunuz biliyordur Lag gitarları. Ben bu ustanın adını ilk kes bundan 20-25 yıl önce Almanya'da duymuştum. Fakat hiç bir gitarını elime alıp denemek nasip olmamıştı. O gün ilk defa Arkane modelini elime alıp inceledim ve gitara her yönüyle hayran kaldım. Yine genç satıcı arkadaşlardan çalması için rica ettik ve sesini de çok beğendik.

Ben - Biz bu gitarı almak istiyoruz.
Yetkili - Tamam, olur.
Ben - Peki bunun için bir fark ödememiz gerekiyormu İbanez'e karşın ?
Yetkili - Aralarında pek bir fark olmaması gerekir, ama yine bir bakayım.
- ...................
Yetkili - Aralarında 150 TL gibiküçük bir fark var.
Ben - Peki, bunun gövdesinin ağacı nedir ?

Yetkili masasından kalkar ve yanımıza gelerek gitarı elimizden alır ve arkasını çevirerek, " Zaten görülüyor üzerinde ki şeffaf ciladan dolayı, tabi ki Maun. Zaten bu fiyata da olması gereken budur. "

Ben - Yani buna kesin Maun diyorsun ! ?
Yetkili - Tabi ki.

Bu gitarı ilk defa görmeme rağmen, ağaçlardan biraz anladığım için, her ne kadar üzeri renkli şeffaf cila ile kaplı olmasına rağmen, gövdenin Maun olmadığını hemen anlamıştım. Fakat gitarı çok beğendiğimiz için hiç sesimizi çıkartmadık.
Daha sonra bir tane Boss marka Chorus ve Marshall Jack Hammer'ı da alarak listeyi tamamladık.
Dünden kalan PRS gitar için olan borcumuzu ve Lag gitar için olan farkı da ödeyerek, dükkandan ayrıldık.
Bu arada da yaptığımız alış veriş den dolayı pena, kılıf, askı, tel temizleyici gibi hediyeleri de kabul ettiğimizi söylememde bir sakınca olmadığını düşünüyorum. Bunlar için müesseseye de teşekkürü bir borç biliyoruz.

Tekrar Stüdyoya geldiğimizde ilk iş olarak Lag gitarı denedik. Ben şahsen sesine ve işçiliğine hayran kaldım. Ardından da PRS gitarı biraz teste tabi tuttuk. O da mükemmeldi. Her iki gitara da gereken ayarları yaptıktan sonra, arkadaşlar bunları da netten bir araştırmak istediler. Ben hatta " çocuklar Allah aşkına bırakın şu net işini, yine moralimi ve keyfimi bozmak istemiyorum " dememe rağmen, onlar araştırmalara başlamışlardı bile. Kısa bir süre sonra Stüdyoda bir gergin hava esmeye başladı.

Ben - Hayırdır çocuklar, neyiniz var ?
Bizim oğlanlar - Abi, bu adamlar yine bize bir üç kağıt açtılar galiba !
Ben - Nasıl yani, nerden çıkarttınız şimdi bunu ?
Bizim oğlanlar - Gel bak Abi, bu terbiyesiz adamlar gitarın iki manyetiğini değiştirmişler. Bizim gitarın üzerinde olması gereken manyetikler bunlar değil.
Ben - Yok canım, daha neler ! ?
Bizim oğlanlar - Abi, lütfen gelip bir bakarmısın ? Kendi sitesi dahil hiç bir yerde bizim gitarın üzerindeki manyetikler gözükmüyor. Ayrıca da, EMG'nin sitesinde de böyle bir manyetik yok. Adamların yaptığı düpedüz sahtekarlık. Bence bunlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunalım. Bunların yaptığına resmen sahtekarlık ve düzanbazlık denir. Verelim mahkemeye çeksinler cezalarını.
Ben - Bir dakika çocuklar, fevri davranmayalım lütfen. Yaptığınız suçlama ve itham gerçekten çok büyük. Bu konuyu önce iyice bir araştırın bakalım.

Bizim oğlanların sözünü ettikleri gitar malesef çok beğendiğim Lag gitardı. Benim de hemen anladığım üzere gövde Maun değil, ıhlamur ağacındandı. Gitarın üzerinde 3 manyetik bulunuyordu ve üçünün de üzerinde EMG HZ yazıyordu. Neck Pickup üzeri açık bir Humbacker, ortada üzeri kapalı bir S3 Single Coil ve Bridge de de yine üzeri açık bir Humbacker vardı. Oysa ki, Lag Arkane 200 ile ilgili tüm Dünyada yaptığımız araştırmalarda hiç bir yerde Gitarın üzerinde açık Humbacker yoktu. Normalde EMG Pickup'ların üzeri daima kapalıdır. HZ serisi ise EMG'nin pasif manyetikleri olmasına rağmen bunların da üzerleri kapalıydı. Ortada sahtekarlık ile ilgili bir konunun olduğu nerdeyse aşikar gibi olmasına karşın, ben buna bir türlü inanamıyor, böyle bir şeye tenezzül edilebileceğine ihtimal veremiyordum. Mutlaka bizlerin yanıldığı bir nokta olmalıydı. İllaki gözden kaçırdığımız küçük bir detay bulunmalıydı. Bunun başka bir açılaması olamazdı.

Tabi ki o gece sabaha kadar gözüm uyku tutmadı. Ertesi gün tekrar, bu kes tek başıma yine Trigon'a gittim. Bir sebepten öylesine uğramış gibi mağazanın içinde gezerken, yine o yetkili ile karşılaştım.

Yetkili - Hoşgeldin Abi, nasılsın, gitarları beğendinizmi ?
Ben - Evet, ikisinide çok beğendim. Yanlız benim yine anlamadığım bir konu var.
Yetkili - Hayırdır Abi ! ?
Ben - Sadece bilmek istiyorum, Lag gitarın üzerindeki manyetikler orijinalmi ?
Yetkili - Tabiki orijinal, sıfır gitar, nasıl orijinal olmaz ?
Ben - Bizim oğlanlar Stüdyoda gitarı araştırmışlar. Üzerindeki manyetikler, daha doğrusu Humbacker olanlar bu gitara ait değilmiş !
Yetkili - Abi, olurmu öyle şey, biz hiç bir zaman o işlere girmeyiz. Biz de her bir şey orijinaldir.
Ben - Hangi işleri kastediyorsun ?
Yetkili - Senin ima etmeye çalıştığın işleri Abi.
Ben - Bak, ben son derece iyi niyetle buraya geldim ve her hangi bir şeyi ima etmeye çalışmıyorum. Ben sadece sordum, böyle bir şey mümkünmü diye.
Yetkili - Hayır böyle bir şey asla olamaz. Diğerlerini bilmem ama bizde böyle bir şeyin mümkünü yok.
Ben - Bende zaten bunu duymak istiyordum. Teşekkür ederim.
Yetkili - Güle güle, yine bekleriz.

Dükkandan ayrılıp Stüdyo'ya geldiğimde, bizim oğlanlar çok gergindi.

Ben - Günaydın çocuklar
Bizim oğlanlar - Abi neden geciktin, yoksa Trigon'a mı gittin ?
Ben - Evet oraya gittim ve dünkü yetkili ile görüştüm. Hepiniz boşuna ortalığı ayağa kaldırmışınız. Böyle bir şeyin asla olamayacağını söyledi.
Bizim oğlanlar - Abi, yapma ya, inanamıyoruz sana. Neden bu herifleri korumak istiyorsun ? Bırak bu işi biz halledelim. Ben dün akşam benim Pederle konuştum ve olduğu gibi anlattım durumu ona. Biliyorsun bizim karşı dairedeki komşu R..... amca Cumhuriyet savcısı. Peder direk durumu ona havale edelim diyor. Sen ise o sahtekar heriflerin avukatlığına soyundun ! ! ! Abi, Allah aşkına bir tek geçerli neden söyle ya, bizi hepimizi burda meraktan çatlatma. Neden arka çıkıyorsun o adamlara ?
Ben - Bilmiyorum gençler, ama kimseye de arka falan çıkmıyorum. Belki her şeye rağmen o gitarı çok beğendiğim için. Belki de müessese sahiplerinin ailelerine, çocuklarına acıdığım için. Ne bileyim ben, belki de orda çalışan gençleri düşündüğüm için. Hepsi sizler gibi pırıl pırıl delikanlılar. Sabah sabah bana bu kadar zor sorular sormak zorundamısınız ? Ne yapmamı bekliyorsunuz ? Hemen gidip savcılığa suç duyurusundamı bulunmamı istiyorsunuz ? Eğer onların içinde gerçekten sahtekarlık varsa, ya da karekterleri böyleyse, bu neyi değiştirecek ? Belki bir cahillik yapıp şeytana uydular. Onların bu hatasının faturasını suçsuz ailelerine mi çıkaralım ?
Bizim oğlanlar - ...............................
Ben - Biraz daha araştıralım bu konuyu. Hatta Fransa'ya Lag Firmasına telefon edip soralım. Ben inanıyorum ki, mutlaka bir yerde bir şeyi atlıyoruz, belki basit bir detayı ıskalıyoruz.
Bizim oğlanlar - Tamam Abi, biz bu konuyu iyice kapsamlı bir şekilde araştıracağız.

Bu konuşmaların üzerinden iki hafta geçti. Hatta Fransa ile telefonla ve internet üzerinden de görüştük. Ama malesef bizim oğlanlar haklı çıktı. Bu arada yine Trigon'a gidip ordan Schecter marka bir gitar daha aldım. Bunu neden yaptığımı bende bilmiyorum. Belki oradakileri utandırmak istedim. Belki de bir yanışlık olduğunu ve benden bir özür dilemelerini bekledim. Tam olarak sebebini bende bilmiyorum. Sanki iç güdülerim beni buna zorladı. Evet onlara çok kızmalıydım ve oradan da bir daha asla alışveriş yapmamalıydım. Kim bilir, belki bu aptallığın başka bir formuydu. Belki de yozlaşmış ve kokuşmuş bir ticari anlayışa karşı durmaktı. Sebebi her ne idiyse, bu garip davranışıma bu gün bile bir anlam veremiyorum...

Takriben on gün kadar önce Gazi Bulvarından geçerken, sağ tarafta oldukça büyük bir müzik mağazası gördük ve az ilerde önünde durduk. İstanbul'da ki Zuhal Müzik İzmir'de de bir şube açmış. İçeri girip Gitarlara bakmaya başladık. Hemen bizi ( İzmir'de hiç alışık olmadığımız bir tarz ile ) son derece güler yüzlü, cana yakın, samimi, genç satıcılar karşıladı. Konuşma tarzları oldukça kibar, saygılı ve seviyeli idi.

- Buyurun, hoş geldiniz. Nasıl yardımcı olabiliriz ?
- Hayırlı olsun, yeni açmışınız galiba. Biz sadece gitarlara bakmak istemiştik biraz.
- Evet, yeni açtık.

Son derece ilgili

- Eğer yardım edebileceğimiz bir şey olursa söyleyin lütfen.
- Siz yanılmıyorsam Lag gitarların Türkiye Distrübütörüsünüz. Sizin siteniz de ben ve arkadaşlarım bu gitarları epey bir incelemiştik.
- Evet doğru, Lag gitarları biz getirtiyoruz. ( Şaşkın ama saygılı bir ifade ile ) Bir sorunmu vardı ?
- Evet, her ne kadar sizinle ilgili olmasa da bir sorun var.
- Hemen yardımcı olalım.
- Anlatayım.....

Bütün olup bitenleri bizi karşılayan o genç görevliye anlattıktan sonra, o da buna bir türlü inanamadı. Bana,

- Lütfen bu söylediklerinizi ( karşıda müşterilerle ilgilenen genç bir beyi göstererek ) Mehmet beye de anlatırmısınız ? O bizim mağazalarımızın yetkilisidir. Mutlaka sizin probleminize çözüm bulacaktır.

- Neden olmasın

Diyerek Mehmet beye yöneldim.

Başımızdan geçenleri olduğu gibi ilettim. Tabi o da inanamadı ve gitarı görmek istedi. Bizde gitarı alıp getirdik. İncelediler, resimlerini çektiler, biraz internetten araştırdılar ve

Mehmet bey - İnanmak mümkün değil, nasıl böyle bir şey olabilir ?
Ben - Biz de inanamadık, ama bütün bunlar bizim başımıza geldi.
Mehmet bey - Benim bir saate kadar uçağım kalkıyor, ama muhakkak bu işin takipçisi olacağım. Bana lütfen biraz zaman tanıyın, araştırma yapıp size Pazartesi geri döneceğim.

Yanılmıyorsam o gün Cuma idi. Aynen dediği gibi hiç üzerine vazife olmamasına rağmen, Mehmet bey Pazartesi öğleden sonra bizi telefon ile aradı. İşin takipçisi olduğunu ve meseleyi bir şekilde çözeceğini ifade etti. Bu Batılı yaklaşımı ve ilgisinden dolayı biz çok memnun olmuştuk da, bu işe nasıl bir çözüm getirebileceğini bir türlü anlayamadık. Neticede gitarı oradan almadığımız gibi, muhattap bile olmamıştık.

Bu telefon görüşmesinden sonra, aradan tahminen bir hafta gibi bir zaman geçti. Bu gün öğleden sonra bir telefon geldi Stüdyo'ya. Ben açmıştım,

- İyi günler, ben Zuhal Müzik'ten arıyorum. İstanbul'dan Mehmet bey, bu yaşadığınız çirkin olayı telafi etmek maksadıyla, size iki tane EMG pickup yollamış, şu anda bizde elimizde. Biri 81 diğeri de 85. Gelip alabilirsiniz.

Duyduklarıma önce inanamadım. Galiba da konuşurken saçmaladım. Yine gözlerime olan hakimiyetimi kaybettim, yine duygusallığıma yenik düştüm. Dürüstlük denen meziyetin hala var olduğuna, aynı kulvarda olmasa bile, müzisyenin müzisyene desteğine şahit oldum. Şu en güzel günümüzde, en büyük bayramımızda, namuslu, efendi ticaret erbablarının, dünyaya inat hala ölmediklerini gördüm.
Çok mutlu oldum, çok bahtiyar oldum. Başta Zuhal Müzik mağazalarının yetkilisi Mehmet Bey olmak üzere, tüm İzmir Zuhal Müzik mağazası çalışanlarına, ilgilerinden, yakınlıklarından ve yardımlarından dolayı yürekten teşekkür ederim.

Hoş geldiniz İzmir'e
İyi ki geldiniz, iyi ki varsınız.
Her daim Tanrı yolunuzu açık etsin.



Lafla değil, ancak ve ancak yaptıklarımızla ve yapacaklarımızla Atamızın yolundan gidebiliriz.
Başta Müzik Camiası olmak üzere, tüm güzel Yurdumun insanlarının Cumhuriyet Bayramını candan kutlarım...

Sevgi ve Saygılarımla.

rolly










font="arial black"][/font]
 
selamlar ben ankarada okuyan izmirli bir müzisyenim trigondan daha önce çok kez alışveriş yapmak istedim ve herseferinde kandırılmaya çalıştım. İzmire Zuhal Müziğin açılması çok iyi olmuş tıpkı burada olduğu gibi İzmirde de çalışanların güler yüzlü ve konuyla ilgili olmaları beni sevindirdi..
Sizin aracılığınız ile buradan bende Zuhal Müziğe ve tüm çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum.
İyiki varsınız.
İzmire selamlar..
 
öncelikle geçmiş olsun kötü olaylar için. her işte bi hayır var derler ya Mehmet Bey gibi bi insanlada tanışmanın mutluluğunu yaşamısınızdır.

Ayrıca bu olayı da bizlerle paylaştığınız içinde teşekkür ederim.
 
Ben de Trigon'dan yeni Schecter C1 Lady Luck aldim ama herhangi bir problem yasamadim her seyi orjinal yani gitarin. Ucretsiz sap ayari ve tel degisimi yaptirttim ustundeki teller de yipranikti. Benimle ilgilendiler acaba daha once kendilerinden 2 adet daha gitar aldigim icin mi bilinmez bir tek amfi konusunda fiyatta anlasamadik yuksek fiyat ciktilar ama cok sorun edilecek bir mevzu da degil acikcasi cunku bu devirde ingiliz amfi de bulmak zor etrafta. Yine de dedigin olaylar kotu gercekten. Daha once aldigim JS 100'un arka kapagini tutan vidalarin oldugu cita catlakti sifir almama ragmen ve bir sure sonra da kirildi gitti zaten ama Arka kapak acik kullandigim icin yay ayari vs kolaylik olsun diye onu da dert etmemistim. Yine de hos degil tabi. Trigon'dan cok sikayet var ben bir problem yasamadim fakat yasayanlari cok duydum. Bir daha alisveris seceneklerime Zuhal Muzik de eklendi demek ki. Izmir icin iyi diyorsaniz bir daha alisverisimizi oradan yapariz madem.
 
Oncelikle boyle bir olay yasadigin icin gecmis olsun diyorum.

ANCAK BELIRTMEK ISTERIMKI BU OLAY COK DAHA DA BUYUK BIR MEVZU ASLINDA

Neden der iseniz?

Bende arkene 200 serisine iyiden iyiye sardirdim bu aralar. Ve gunlerdir arastirmasini yapiyorum. Marka turkiyede fazla taninmamis ve bircok kisi tarafindna bilinmeyen bir marka...

Yaptigim arastirmalarda gozlerime inanamadigim sonuclar cikti.

Normalde LAG in kendi sitesinde ve turkiye distiributoru olan zuhal muzigin sitesinde LAG in Humbucker manyetikleri EMG HZ SA - TB1 olarak gecmektridr. Resimlerde ve zuhal muzigin yaptigi tanitim videosunda manyetikler kapali gibi gorunmektedir.

Ancak manyetikler arastirildiginda EMG HZ SA VE TB1 in ustu acik manyetikler oldugu acik ara ortadadir... (Bu manyetikler cort z44 un ustunde aynen bulunmakta SA VE TB1 ustu acik olarak)



Simdi gelelim olayin enteresan kismina...

LAG in yabanci distiributor firmasi gitari depodan, orjinal karton kutusundan cikarirken cektigi bir video buldum. Gitari koruyucudan cikarttigi anda kafamdan kaynar sular bosaldi.... MANYETIKLER USTU ACIK EMG HZ...

iste video

http://www.youtube.com/watch?v=dlIdqjPeOYU

Tamam hadi bu adamlarda belki sahtekarlik yapmislardir deyip arastirmaya devam ettim. Ancak akil almaz bir ton video karsima cikti... Butun arkane serisi tanitim videolarinda gitarin manyetikleri acik...

Buyurun,

http://www.youtube.com/watch?v=4Kn0iVcnF_0&feature=channel

http://www.youtube.com/watch?v=VCFY3XSNEmk

http://www.youtube.com/watch?v=bpWaadRJKbE&feature=related

http://www.youtube.com/watch?v=qvyboRmFYWo&feature=related

http://www.youtube.com/watch?v=xr-XIICYrR8&feature=related


Hepsininde ayni modifiyeyi yapmis olacagi mumkun degil....


Zaten yukaridada yazdigim gibi HZ sa ve tb1 ustu acik manyetiklerdir, bircok gitarda stok manyetigi olarak kullanilmisitirda.

Bu anlamsiz olay karsinda ne yapacagimi sasirdim. Bircok magza ile irtibata gectim ama kimseden ses seda yok... Zuhal muzige baya bir mail yolladim, bakalim belki geri donerler...


Izmirde yasanan bu olayda enteresan. Butun firmalar bu sahtekarligi yapamaz. Ben artik bu LAG firmasindan suphelenmeye basladim.

Eger forumda LAG arkane serisi kullanan arkadaslar varsa lutfen gitar manyetikleri ve uretim yeri hakkinda bilgi yazarlarsa herkes acisindan yararli olacaktir.

Iyi gunler.
 
Nerden alırsanız alın en kaliteli olduğunu düşündüğünüz müzik marketten bile alsanız yinede güvenmeyin derim kırık bir gitar görmüştüm ibanez marka ve herkesin ağaç zannettiği gövde sunta gibi garip bir malzemeydi kaliteli gitarı geçtim 100 liralık bi gitar bile olsa ki anlattığım gitar orta seviyedir,böyle bir malzemenin kullanılmış olmasını şaşkınlıkla karşılamıştım.Kısacası bende northerner gibi düşünüyorum.Endonezya bilmemne yapımı gitarlar üstünde marka yazsa bile... Bu markanın sitesinde ağacı maun yazılmış olsa bile aslında ne olduğunu kimse bilmiyor.Örneğin fender marka gitar almayı düşünüyorsanız amerikada fendere en yakın satış mağzası nereyse(bilmiyorum ama fabrika satış mağzası benzeri bir şeyi söylemeye çalışıyorum),denemeden görmeden sipariş vermenin çok daha güvenilir bir yol olduğunu düşünüyorum.
 
yeni okumak nasip oldu.aynen olee.hala dürüst sorun cözen gercekten iyi insanlar var.bu yuzden mutluyum.olayı geniş düşünürsek bu gercekten boyle
 
Geri
Üst