S
silentenigma
bence alamutunuzu baska bi topic te konusun
TapınakŞovalyeleri
- Konuyu açan parisiennemoonlight
- Başlangıç tarihi
- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #22
silentenigma demiş ki:
gıcıksın onur he
İlk olarak bir kitapçıda gördüm:'Bu da nedir YaRabbi?Hemencecik de ismiyle ilgimi nasıl çekiverdi?!' oldum ayaküstü;ama,tabii,öğrenciyiz alamadık.Yaklaşık 20 milyon küsur.Sonra,Da Vinci şifresinde tanıştım onlarla,şimdi de Umberto Eco'nun Foucalt Sarkacı'nda çıktılar karşıma.En başlarda iyi adamlarmış(Gerçi benim için hep iyiler okuduğum kadarıyla),
sonra 'Bana ne kardeşim!Ben de kilisedeki i***'ler gibi harcamak istiyom paramı,yaşamak istiyom hayatımı' demiş amcalarım.Haklılar da hani,o Clemens denilen cellat az çektirmemiş adamlara.İşte böyle sürüp gidiyor.Ama Kutsal Kase'yi hala korumayı beceriyorlar.Helal olsun adamlara :!:
***
Çeviri konusuna gelince:Aslına uygun olarak çevirilseydi,belki,pek satış yapamazdı bu kitap Türkiye'de yığınla reklam yapmak gerekiyordu.Herkes Tuna Kiremitçi değil ki kardeşim.Tapınak Şövalyeleri hak ettiği satışa ulaştıracaktır bu kitabı,daha önce bu insanlarla ilgili birşeyler okuyan insanlara 'Şiişt!Gel lan,ben buradayım' Diyerek :twisted:
sonra 'Bana ne kardeşim!Ben de kilisedeki i***'ler gibi harcamak istiyom paramı,yaşamak istiyom hayatımı' demiş amcalarım.Haklılar da hani,o Clemens denilen cellat az çektirmemiş adamlara.İşte böyle sürüp gidiyor.Ama Kutsal Kase'yi hala korumayı beceriyorlar.Helal olsun adamlara :!:
***
Çeviri konusuna gelince:Aslına uygun olarak çevirilseydi,belki,pek satış yapamazdı bu kitap Türkiye'de yığınla reklam yapmak gerekiyordu.Herkes Tuna Kiremitçi değil ki kardeşim.Tapınak Şövalyeleri hak ettiği satışa ulaştıracaktır bu kitabı,daha önce bu insanlarla ilgili birşeyler okuyan insanlara 'Şiişt!Gel lan,ben buradayım' Diyerek :twisted:
Re: tapınak şövalyeleri
da vinci şifresinin konusu olan "kutsal kasenin" yani hz. isa'nın eşinin mezarı ve incilin değişmemiş, sandıklarda saklanan orjinal halinin koruyucusu tapınak şovalyeleridir. sonra bunlar yok oluyor yanlış hatırlamıyorsam ve bu görevi isaac newton , leonardo da vinci gibi ulu insanların da üyesi olduğu sion tarikatı diye bir tarikat devam ettiriyor... öyle devam ediyor işte. yani "tapınak şovalyelerini " okumak "da vinci şifresi" için hazırlık oluyor.
parisiennemoonlight demiş ki:
da vinci şifresinin konusu olan "kutsal kasenin" yani hz. isa'nın eşinin mezarı ve incilin değişmemiş, sandıklarda saklanan orjinal halinin koruyucusu tapınak şovalyeleridir. sonra bunlar yok oluyor yanlış hatırlamıyorsam ve bu görevi isaac newton , leonardo da vinci gibi ulu insanların da üyesi olduğu sion tarikatı diye bir tarikat devam ettiriyor... öyle devam ediyor işte. yani "tapınak şovalyelerini " okumak "da vinci şifresi" için hazırlık oluyor.
valla masonlukla ilgili bir kitabi okumadan once tapinak sovalyelerinin okunmasi gerektigini dusundum once tapinak sovelyeleri sonra efendileri okuyunca haaa hiii demekten yani taslar oturuyo yerine o hesap
Bahsettiğiniz Kitapla Herhangi bir malumatım yok Yalnız Tapınak Şövalyeleriyle ilgili Birkaç Bilgiyi Sizinle PAylaşmak İstedim ;
kökeni Haçlı Seferleri’ne dayanan bir örgüttür. Hıristiyanlık uğruna savaşmaya and içmiş bir Haçlı tarikatı olarak kurulmuş, ancak zamanla hem sapkın bir öğretiye kapıldığı hem de maddi çıkara dayalı kapitalist bir düzen kurduğu için Kilise ile ters düşmüştür. Tapınakçılar hakkındaki söylentiler sonucunda tarikat, Fransa Kralı ve Papa’nın ortak kararıyla dağıtılmış ve şövalyeler tutuklanmıştır. Yıllar süren sorgulamalar sonucunda tarikatın gerçekten sapkın bir öğretiye inandığı, bugün Satanizm gibi akımlarda gördüğümüze benzer kara büyü ayinleri yaptığı ortaya çıkmış ve örgüt tamamen yasaklanmıştır. Bazı tarihçiler, Tapınakçıların yargılanması ve dağıtılmasının Ortaçağ’ın en önemli sosyal olaylarından biri olduğunu belirtirler. Çünkü tarikat, yasaklanmadan önce gerçekten büyük bir güce ulaşmıştır.
Hikayenin asıl ilginç yönü ise, Tapınak Şövalyeleri tarikatının dağıtılmasından sonra başlar. Yaygın kabule göre, tarikat varlığını yer altında sürdürmüş, Kilise’ye ve genel olarak İlahi dinlere karşı şiddetli bir aleyhtarlık geliştirerek yaşamış ve uzun vade içinde masonluk olarak bildiğimiz örgüte dönüşmüştür. Masonların, din karşıtı felsefelerin, devrimlerin veya siyasi hareketlerin içinde hep aktif olmaları, söz konusu Tapınakçı geleneğin bir sonucudur.
Bunun anlamı şudur: Tapınak Şövalyeleri bugün de yaşamaktadırlar. Ancak “masonluk” ismi altında. Bugün masonluğun en üst derecelerine varanlar “Tapınağın Koruyucusu” gibi Şövalye ünvanları alırlar. Amerika’da halen Tapınak Şövalyeleri (Knight Templar) adıyla toplanan localar, masonlukla içiçedir. Masonluk ise, hem Tapınakçı geleneğin başlıca özelliği olan din aleyhtarlığını sürdürmekte, hem de kimi zaman illegal mafya yöntemlerini de kullanarak uluslararası bir çıkar örgütü olarak faaliyet göstermektedir. Bu illegal yöntemlerin P2 mason locası ve Karın Deşen Jack cinayetleri gibi ilginç örneklerini kitabın ilerleyen bölümlerinde inceleyeceğiz. Dahası Tapınakçı/mason örgütlenmesinin Türkiye’nin yakın tarihi üzerindeki bazı etkilerini de ele alacağız.
Ve tüm bunlar, bizlere; tarihin ve güncel olayların akışının kimi zaman göründüğünden farklı olduğunu, doğal olarak geliştiği zannedilen süreç ve olayların ardında bazen karanlık amaçlar bulunduğunu göstermektedir. Allah’ın Kuran’da bizlere haber verdiği gibi, “kötülüğü örgütleyip düzenleyenler” vardır (Nahl Suresi, 45) ve bunlar kimi zaman yanıbaşımızdadırlar.
Bu Yazdığım yazı HARUN YAHYA'nın TAPINAK ŞÖVALYELERİ adlı kitabının Giriş Bölümübdeki Yazılardır.
Kitapı Okumak ve İndirmek için ;
.http://www.harunyahya.org/kitap/tapinak_sovalyeleri/tapinak01.html
kökeni Haçlı Seferleri’ne dayanan bir örgüttür. Hıristiyanlık uğruna savaşmaya and içmiş bir Haçlı tarikatı olarak kurulmuş, ancak zamanla hem sapkın bir öğretiye kapıldığı hem de maddi çıkara dayalı kapitalist bir düzen kurduğu için Kilise ile ters düşmüştür. Tapınakçılar hakkındaki söylentiler sonucunda tarikat, Fransa Kralı ve Papa’nın ortak kararıyla dağıtılmış ve şövalyeler tutuklanmıştır. Yıllar süren sorgulamalar sonucunda tarikatın gerçekten sapkın bir öğretiye inandığı, bugün Satanizm gibi akımlarda gördüğümüze benzer kara büyü ayinleri yaptığı ortaya çıkmış ve örgüt tamamen yasaklanmıştır. Bazı tarihçiler, Tapınakçıların yargılanması ve dağıtılmasının Ortaçağ’ın en önemli sosyal olaylarından biri olduğunu belirtirler. Çünkü tarikat, yasaklanmadan önce gerçekten büyük bir güce ulaşmıştır.
Hikayenin asıl ilginç yönü ise, Tapınak Şövalyeleri tarikatının dağıtılmasından sonra başlar. Yaygın kabule göre, tarikat varlığını yer altında sürdürmüş, Kilise’ye ve genel olarak İlahi dinlere karşı şiddetli bir aleyhtarlık geliştirerek yaşamış ve uzun vade içinde masonluk olarak bildiğimiz örgüte dönüşmüştür. Masonların, din karşıtı felsefelerin, devrimlerin veya siyasi hareketlerin içinde hep aktif olmaları, söz konusu Tapınakçı geleneğin bir sonucudur.
Bunun anlamı şudur: Tapınak Şövalyeleri bugün de yaşamaktadırlar. Ancak “masonluk” ismi altında. Bugün masonluğun en üst derecelerine varanlar “Tapınağın Koruyucusu” gibi Şövalye ünvanları alırlar. Amerika’da halen Tapınak Şövalyeleri (Knight Templar) adıyla toplanan localar, masonlukla içiçedir. Masonluk ise, hem Tapınakçı geleneğin başlıca özelliği olan din aleyhtarlığını sürdürmekte, hem de kimi zaman illegal mafya yöntemlerini de kullanarak uluslararası bir çıkar örgütü olarak faaliyet göstermektedir. Bu illegal yöntemlerin P2 mason locası ve Karın Deşen Jack cinayetleri gibi ilginç örneklerini kitabın ilerleyen bölümlerinde inceleyeceğiz. Dahası Tapınakçı/mason örgütlenmesinin Türkiye’nin yakın tarihi üzerindeki bazı etkilerini de ele alacağız.
Ve tüm bunlar, bizlere; tarihin ve güncel olayların akışının kimi zaman göründüğünden farklı olduğunu, doğal olarak geliştiği zannedilen süreç ve olayların ardında bazen karanlık amaçlar bulunduğunu göstermektedir. Allah’ın Kuran’da bizlere haber verdiği gibi, “kötülüğü örgütleyip düzenleyenler” vardır (Nahl Suresi, 45) ve bunlar kimi zaman yanıbaşımızdadırlar.
Bu Yazdığım yazı HARUN YAHYA'nın TAPINAK ŞÖVALYELERİ adlı kitabının Giriş Bölümübdeki Yazılardır.
Kitapı Okumak ve İndirmek için ;
.http://www.harunyahya.org/kitap/tapinak_sovalyeleri/tapinak01.html
Bu adamlar hakkında Harun Yahya gibi bir adamdan bilgi alacağınıza Cin Ali falan okuyun, daha faydalı olur.
Nokta yayınlarından çıkan Tapınak Şövalyeleri isimli kitabın gerçek adı "Holy Blood, Holy Grail"dir. Kitap 80'lerin başında yayımlanmış ve bir fenomen olmuş. Ülkemizde ise önce "Kutsal Kan Kutsal Kase" ismiyle yayımlamış fakat çok kötü çevirisinden dolayı ilgi görmemiş.
Konunun tekrar gündeme gelmesiyle Nokta Yayıncılık bu sefer Tapınak Şövalyeleri adıyla bastı kitabı. Aldım ve ertesi gün iade ettim. Çünkü hayatımda böyle kötü bir çeviri görmedi. Bu kadar özensiz bir çeviri olmaz, olamaz. Resmen okuyucuya hakaret edilmiş.
Konuyla ilgili dilimize çevrilmiş olan adam akıllı tek kitap bence Dost yayınlarından çıkan Piers Paul Read imzalı yine "Tapınak Şövalyeleri" adını taşıyan eser. Akıcı olmayan, teknik fakat yararlı bir kitap.
Bir de Foucault Sarkacı var tabii.. Okuyanın bir daha "tapınak" sözcüğünü duymak istemeyeceğini garanti edebilirim.
Nokta yayınlarından çıkan Tapınak Şövalyeleri isimli kitabın gerçek adı "Holy Blood, Holy Grail"dir. Kitap 80'lerin başında yayımlanmış ve bir fenomen olmuş. Ülkemizde ise önce "Kutsal Kan Kutsal Kase" ismiyle yayımlamış fakat çok kötü çevirisinden dolayı ilgi görmemiş.
Konunun tekrar gündeme gelmesiyle Nokta Yayıncılık bu sefer Tapınak Şövalyeleri adıyla bastı kitabı. Aldım ve ertesi gün iade ettim. Çünkü hayatımda böyle kötü bir çeviri görmedi. Bu kadar özensiz bir çeviri olmaz, olamaz. Resmen okuyucuya hakaret edilmiş.
Konuyla ilgili dilimize çevrilmiş olan adam akıllı tek kitap bence Dost yayınlarından çıkan Piers Paul Read imzalı yine "Tapınak Şövalyeleri" adını taşıyan eser. Akıcı olmayan, teknik fakat yararlı bir kitap.
Bir de Foucault Sarkacı var tabii.. Okuyanın bir daha "tapınak" sözcüğünü duymak istemeyeceğini garanti edebilirim.
RoLanD demiş ki:
Gerçekliği kanıtlanmış şeyler değil bunlar. Tamamen yanlı. Tapınak Şovalyelerinin sapkın öğretilere kapıldığı falan bildiğim kadarıyla çoğu hıristiyan kesim tarafından bile söylenmez. Bu işin bilinen ve daha mantıklı olan hali, güce ve paraya kavuşan tapınak şovalyelerinin bir şekilde bütün saygınlığını kaybetmesini sağlamak ve sahip olduğu güce son verip hazinesine konmak. Bunu başarmak için Fransa kralı Philippe le Bel ve yine fransız olan papa iş birliği yaparak tapınak şovalyerinin bütün ayinlerini, sembollerini çarpıtıp onları dinin dışına atmıştır. Tamamen bir komplodur. Eşcinsel olmakla suçlanmışlardır. Şeytana tapmakla suçlanmışlardır. Ancak sadece koyu katoliklere göre tapınak şövalyeleri sapkın bir oluşumdur. Bugün onların masonluk adı altında varlıklarını sürdürmelerini de bu kadar kesin bir dille iddia etmek mantıklı değildir. Tanrı kesinlikle vardır demek gibi bir şey bu.