Bugün Musa Kart isimli çizer bile Tayyip Erdogan'i kediye benzettigi için ceza aldi.Bak bakalim Murat Belge bu güne kadar hiç tazminat ödememis mi??Murat Belge yazdi diye yazi dogru olacak diye bir sey yok..Bugün Murat Belge'nin kim oldugu da çok iyi biliniyor!!
İnsanlara alenen hakaret edip ceza almakla iftira atıp ceza yemek farklı şeylerdir. Ceza ödemek bir insanı iyi yazar veya haklı kişi sıfatına sokmamaktadır. Sonuçta bu ceza kararlarını veren yargıdır. Eğer insanları ödedikleri tazminatlarla kıyaslayacaksak Cem Uzan'ı baştacı etmemiz lazım. Ben o yazıyı Murat Belge sütten çıkmış ak kaşıktır, her yazdığı doğrudur diye vermedim. Orada anlattığı olay Cölaşan'ın sallamasyonlarından biri olduğu için örnek amacıyla yazdım. Sadece geçen yıl Hürriyet'in kendi yazarlarının desteksiz sallamaları sonucu ödediği cezanın 1-3 milyon $ arası bir rakam olduğu ve bunun hatırı sayılır miktarının Çölaşan'ın dili nedeniyle ödendiği üstü kapalı olarak ifade edilmişti Özkök tarafından.
90'larda türban siyasal kimlik kazanmamıştı diyorsun. Türban 12 Eylül darbesinden bu yana bu ülkede siyasi bir simge olarak kabul edilegelmiştir ki Çölaşan bu savını açıkladığı sıralarda da bugünden farklı bir konumda değildi türban meselesi. İnsanların fikirleri değişmez diye bir şey yok ama böyle fıldır fıldır dönünce de insanın aklına başka şeyler geliyor otomatikman.
İftira atma konusundaki tavırları nedeniyle bile kendisinin o sürekli öne çıkartmaya çalıştığı basın meslek ilkeleri kavramıyla ne kadar alakalı bir insan olduğu tartışılır. Eğer o ilkeler bu kadar kaale alınıyor olsaydı başta kendisi olmak üzere medyadaki yazarların bir çoğunun kalemlerini bir daha günlük yazmak için bile ellerine almamak kaydıyla bırakmaları gerekirdi. Ben medyada takip ettiğim süreler boyunca Çölaşan kadar bomba haber yapan ve bu haberlerin neredeyse alayı kendisine tazminat olarak geri dönmüş bir ikinci şahıs daha görmedim. Ha bir de Haber Türk var ama kulvarlar farklı. Artık yazılarını okumaya bile gerek görmüyorum. Kendisi medyada iftira=Çölaşan konumuna kadar gelmiş biridir. Ve bunu iddia edenler de sanıldığı gibi yeşil medya değil bizzat yıllardır bu işin içinde olan ve çoğu kendisnin çalışma arkadaşı olan insanlardır. Sen eğer iddia ettiğin kadar dürüst, ilkelere bağlı, büyük bir gazeteci/yazarsan haksızlığın mahkeme kararıyla ispatlanmış bir olay sonucu çıkıp da paşa paşa "Sevgili okurlarım x kişi hakkında söylediklerimin hata olduğu anlaşılmıştır kendisinden ve yanılttığım için sizlerden özür dilerim" demek cesaretini neden gösteremiyorsun diye sormak lazım? Aynı şeyleri evirip çevirip yazmakla, Melih Gökçek'i tazminatlarla zengin etmekle, Taha Kıvanç aslında Fehmi Koru'ymuş bakın bu gerçeği nasıl da ortaya çıkarttım demekle araştırmacı gazeteci olunmuyor. Oturup AKP'nin adı sanı duyulmamış bir ilçe mi belde mi onu bile bilmediğim bir yerinin adını kullanarak sırf bok atayım izi kalmasa da da kokusu yeter gibi bir yaklaşımla Hürriyet'in ana sayfasında çıkan Noel Baba başlıklı haberini okumak bile yeter gazeteci kimliğindeki ciddiyet için (Haberi o yazmamıştır kaynağı o dur). Çok bir zaman geçmedi arayın, bulun, okuyun, güler misiniz ağlar mısınız orası size kalmış. Eğer o meşhur minik kuş getire getire bunları haber diye getiriyorsa o artık minik kuş değil (çok afedersiniz) .aşak kuş olmuş demektir.
Bakın 2000 yılında elinde patlayan başka bir bomba için ne demiş Umur Talu zamanında:
http://www.milliyet.com.tr/2000/10/15/yazar/talu.html
Mehmet Ali Birand'ın Çölaşan'ın dünya görüşüyle ilgili yorumlarını da bu linkin aşağı satırlarında bulabilirsiniz:
http://www.hurriyetim.com.tr/yazarl...9@sid~9@tarih~2002-11-19-m@nvid~198763,00.asp
Daha istemediğiniz kadar yazı çıkarabilirim önünüze ama gecenin bir vakti gidip uyumak daha faydalı bünyem için. Birilerinin elinde böyle maskara olacağıma paşa paşa evimde oturup kendimi Nihilizm'e felan veririm daha iyi.
Çölaşan, Türkiye'deki Fantazi Edebiyat akımının Atıp da Tutturamama denen yeni bir alt türünün önde gelen temsilcilerinden olduğu için muhtemelen Edebiyat bölümünde kalmıştır.