Klavye Değiştirmek: İtinayla Sap Kurtarılır

Gitarınızın klavyesini değiştirmek ister miydiniz?

  • Mevcut klavyemde işlevsel (eğrilik yarıçapı-perde ilavesi) değişiklik yapmak isterdim

    Oylar: 0 0.0%
  • Mevcut klavyemden memnunum, mecbur kalmadıkça değiştirmek istemem

    Oylar: 0 0.0%

  • Toplam oy veren
    40
Merhaba,
Malum solaklık başa beladır. Hele de bir müzik enstrümanına merakınız varsa. Bir de o alet gitarsa çileniz hiç bitmez. Çok şükür artık eskisine göre daha fazla seçenek var ama elbette yetersiz. Ya ucuz markaların alt kalite ürünlerine yöneleceksiniz ya da bütçeyi darmadağın edip Amerikan malı custom seri bir ürün alacaksınız. O durumda bile tam olarak istediğiniz özellikte bir gitar bulmak zor olabiliyor. İşte tam o anda özel gitar yapan ustalarımız (luthier) devreye giriyor. Ankara'da Başkent Müzik'te Zafer arkadaşım bu işi hakkıyla yapan sayılı kişilerdendir. Özellikle Zafer Usta demedim, uzun yıllardır arkadaşım olduğu için bu tabir kulağımı tırmaladı.
Konuya geleyim. Aslında özel yapım abanoz klavyeli bir gitarım vardı ama başına talihsizlikler geldiğinden Yamaha üzerine yoğunlaştım. Bu gitarı 2001 yılında Ankara Zuhal Müzik mağazasında "şans" eseri buldum. Şans eseri dedim çünkü artık Yamaha solaklar için bu kalitede üretmiyor. Yaklaşık 4-5 yıl çaldım ve bu gitarda geliştim. Aslında çok sevmeme rağmen tel bükmede (bend) çok rahat olamadım. Araştırınca kalvye eğriliğinin (radius) Fender gibi 10-12 inch civarında olduğunu gördüm. İşlem belliydi, ya scallop yapacaktık ya da klavyenin eğrilini azaltıp düzleştirecektik. Ama klavye ağacı yeterince kalın olmadığından düzeltmek çok mantıklı olmadı. Biz de sapın elden çıkması pahasına klavyeyi değiştirmeye karar verdik.
Amerika Stewmac mağazasından abanoz klavye getirttim. Şimdiki aklım olsa "lmii" (luthiers mercantile international) sitesinden getirtirim. Siz de öyle yapın derim. Neyse, eski klavyeyi çıkarmak hem zahmetli hem de sapın parçalanması riskini barındırıyor. Çünkü ayırmaya çalışırken güçlü yapışan yerler sapın zayıf parçalarını da çekip alabiliyor. O yüzden hem çok hassas işçilik hem sabır hem de beceri gerekiyor. Bant zımparaya koyar yer bitiririm diyorsanız yine de çok dikkat lazım zira sapa yaklaştığınız zaman farkında olmadan saptan da yeme riski var. Öyle ya da böyle zahmetli bir iş. Klavye çıktıktan sonra varsa (ki muhtemelen olacaktır) saptaki hasarı tamir etmek ve bütün yüzeyi düzlemek lazım ki yeni klavye tam otursun. Ardından yeni klavye için yer tespiti yapılıp yapıştırılıyor, saptan taşan yerler alınıyor, zımparayla düzeltiliyor, perde yerleri belirlenip çukurları açılıyor, pozisyon işareti yerleri belirleniyor, perdeler çakılıp işaretler yuvalarına yerleştirildikten sonra tesviye edilip gövdeye monte ediliyor.
Sonuç mu? Çalım hissi bakımından orijinalinden farksız. Ya görüntüsü? Siz karar verin.
"Normal" biri için bu işlem son derece gereksiz. Sapı veya klavyeyi beğenmiyorsanız satıp beğendiğinizi almak daha mantıklı. Ama diğer özelliklerini beğenip sadece klavyeden memnun değilseniz, veya benim gibi solaksanız ve istediğin özellikleri üreticiler bir türlü bir araya getirmiyorsa başka çare kalmıyor. Kendi "custom" gitarınızı yapıyorsunuz. Hatta biraz da kafayı bozmuşsanız, iş kendi gitarınızı üretmeye kadar gidiyor.
Sonuç olarak gitarınızı değiştirmeden özelliklerini iyileştirmek istiyorsanız zahmetli, riskli ve herkesin girişmeyeceği bir yöntem olarak klavye değiştirme imkanı var. Aslına bakarsanız klavyeyi bile değiştirebilen bir usta, her değişikliği yapabilir diye düşünüyorum.
Gitarın son hali aşağıdadır. Eski fotoğraflarını da bulursam karşılaştırma için eklerim.

24fik2c.jpg


34yebgg.jpg


ej5xc2.jpg


21bqiw.jpg
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #3
Gitarı beğendiğinize sevindim. Teşekkürler.
Stewmac ile ilgili bir sorun yok ama fiyat açısından biraz sosyetik mağaza gibi geliyor. Lmii daha çok çeşidi daha uygun fiyatla sunabiliyor. Kargo ücretleri de daha makul olabiliyor. Mesela Stewmac'in standart klavyesi ile Limii'nin ikinci kalitesi hemen hemen aynı görüntüde. Ama arada fiyat farkı var. Neden fazla ödeyelim ki...
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #4
Arkadaşlar başlığı değiştirdim. Çünkü artık işin boyutu keyfi klavye değiştirmekten sapı kurtarmaya dönüştü. Evet, ilk mesajda benim kişisel kullanım tercihim nedeniyle klavye değişimini anlatmıştım. Bu sefer ise bir Fender sapını kurtarmak için operasyon yapıldı.
Gitar: Meksika Fender Stratocaster.
Sorunu: Sapta eğrilik, şekilsel bozukluk.
Gitarın sapı çalışmış, klavyenin düzgün şekli kullanımı etkileyecek düzeyde bozulmuş. Truss rod etkisiz, iş görmüyor.
Bu durum başınıza geldiyse üç seçeneğiniz vardır:
1-Mevcut sapı atıp yenisini bulup takmak.
2-Gitarı yenilemek.
3-Sapı, olduğu gibi bu başlıkta anlatılan işleri yapmaya girişecek bir ustaya teslim edip "eti senin kemiği benim" demek.
1. seçenek: Makul bir ücret karşılığında ebay veya başka satış yapan yerlerden sap temin edilebilir. Ama her marka ve modele hazır sap bulmak mümkün olmadığı gibi eski sapın tonu ve rahatlığını da bulamayabilirsiniz.
2. seçenek: Sağlam bir bütçeye sahipseniz mümkün.
3. seçenek: Gitarınızı seviyor ve kaybetmek istemiyorsanız, makul bir ücret karşılığında onarımı mümkün.
Arkadaşlar, buradan sonrası ilk mesajda anlatılan yöntemlerle aynı. Sadece bu sefer hazır klavyeyi perde yerleri açılmış olarak temin ettik. Bu, ustamızı ilave bir işçilikten kurtardı ama klavyeyi sap üzerine yapıştırırken (entonasyonun olumsuz etkilenmemesi için) çok hassas ölçü alması ve yerini çok dikkatli tespit etmesi, ayrıca yapıştırma esnasında kaymaması için çok hassas işçilik gerektirdi. Perde yerleri açılmamış olsa, yapıştırdıktan sonra yuva açmak mümkün olduğundan o işlem biraz daha kolay. Ama perde yuvası açma zahmeti var. İkisinin de kendine göre zorluğu var anlayacağınız. Bir de ilave olarak truss rod değişti. Eskisi, bir tornacıda yaptırabileceğiniz, sapı döndürmeye gücü yetmeyecek kadar zayıf, elle eğdiğinizde eğilmiş şekilde kalıp geri gelemeyen ve Fender'e hiç yakışmayacak bir çubuktu. Yerine iki yönlü çalışabilir düzgün bir truss rod takıldı.
Dürüst olmak gerekirse bu defa işçilik daha başarılı oldu. Fender'de nakil işlemi daha güzel gözüktü. Şimdilik pozisyon işareti olarak yuvarlak sedef kullanıyoruz fakat ilk fırsatta daha karmaşık şekilleri deneyeceğiz.
Sonuç olarak Ankara Başkent Müzikevi'nde Zafer Usta ikinci klavye değişimini de başarıyla tamamladı. Reklam olsun diye değil, buna benzer bir durumla karşılaştığınız vakit ister yüz yüze, ister diğer iletişim yollarıyla görüşebilir, kendi durumunuzla ilgili detaylı fikre sahip olabilirsiniz diye bu bilgiyi veriyorum. Bu işi hiç yapmamış birisinden fikir alacağınıza deneyim sahibiyle görüşmek bana daha doğru geliyor.
Müzik dolu günler dilerim.

be7rzk.jpg

160o3k7.jpg

24bnl9s.jpg

20nl2o.jpg

2u5c27l.jpg
 
Klavyemden memnun olduğum için değişim düşünmem ama sapla ilgili bir sıkıntı yaşayıp mecbur kalırsam iyi bir luthiere emanet ederim. Eti senin kemiği benim hesabı. Kendi başıma halledebileceğim birşey değil çünkü. Umarım böyle bir mecburiyet yaşamam. :roll:
 
Bir solak olarak yapılan işlemlere gıpta ile baktım. Özellikle Yamaha'nın klavyesine bayıldım, kaymak gibi olmuş mübarek. Sorması ayıp ama, tam rakam olmasa bile, ne kadara maloldu Luthier işçiliği? Yuvarlak bir rakam söyleyebilir misiniz? Zira Lmii de fingerboardlar çok ucuz gözüküyor, fret demirleri hariç, geriye işçilik ücreti ve kalıyor onu da çok merak ettim. Ama söyleyemezseniz de sorun değil.

Ben de Rg470 imin köprüsünü Gotoh floyd rose ile değiştirmek için, yurtdışından sipariş vermek üzereyken başlığınızı görünce, acaba bir de klavye sipariş etsem mi demeden edemedim, aklım çelindi. :)


Solak olanın derdini solaktan başkası anlayamaz. Kimbilir belki bazıları, bu ne yapıyor, yazık günah klavyeyi söktürmüş vb diyordur. Ama onun solağı yok, bunun solağı yok, köprü alacağım solağı yok, burgu alacağım, solağı yok. Siyah hariç başka rengi yok mu bu gitarın? Solağın başka rengi yok abicim vb vb..... O kadar bunalıyorsunuz ki çareyi cesur girişimlerde buluyorsunuz. (Farz-ı misal, benim habire siyah gitarlarımı boyamam gibi :) )Yani solak olanın çektiğini, bir solaklar bilir. O yüzden bir solak olarak; böyle alternatiflerin de varolduğunu ve daha da önemlisi uygulayabilenlerin olduğunu görmek, insanın içini açıyor, cesur girişiminiz için tebrik ediyorum.
 
Bu arada Başkent Müzik evi, tam şu koleje inerken köşede olan mağazaydı değil mi? Aslında her ay, bakım için hep Kenan ustaya götürürüm gitarımı, ama bir de Zafer ustayı denemek isterim. Zafer usta genel sap ayarı ve entonasyon için ortalama kaç gün bekletiyor hiç bilginiz var mı acaba?
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #8
Solaklıkla ilgili yazdıkların kesinlikle doğru. Üretici firmlara "solaklar siyah sever" diye bir bilgiyi kim verdiyse bir yakalasam katran ve tüye bulayıp sokaklarda dolaşırken bağırtacağım "Solakların siyah hastası olduğu yalandır!" diye. Düşünsene her gün mercimek çorbası içiyorsun. Kaç gün dayanabilirsin! Tamam siyahın da kendine göre bir karizması var ama satanist olsam bu kadar siyah bağımlısı olmam! Hiç boyamadan verseler vallahi daha makbul.
Ben de şu aralar bir washburn projesi üzerinde çalışıyorum. X20 gövdesinin (sormana bile gerek yok malum siyah) boyasını temizleyip, temin etmeyi düşündüğüm Washburn X11 maple sap (sağ olması dolayısıyla ters kafa olacak) ile birleştirip renk olarak da Allah ne verdiyse boyayacağım. Elbette bu projede işin önemli kısmı Zafer Usta tarafında olacak. Bitirebilirsem forumda anlatırım.
Senin aklındakilerle ilgili; ham klavye istersen Lmii daha ekonomik. Ama burada işçilik süresi ve maliyeti artabilir. Bununla birlikte daha özel bir sonuç elde etme imkanı doğar. Stewmac'ten ise yarı bitmiş bir klavye alınırsa buradaki işlemler daha hızlı yürür. Ama radius-klavye eğriliğini değiştirmek pek mümkün olmaz. Yani tercih meselesi.
Fiyata gelince, Zafer benim yakın arkadaşım olduğu için matematik hesabımız farklı. Bizim dört işlemimiz farklı sonuç veriyor. O sebeple (hatırladığın yer doğru) Başkent Müzikevinde öğlen saat birden sonra Zafer'i bulabilir, gitarını gösterebilir, fikir alabilirsin. İşçilik ücreti istediğin işlemlere ve gitarın durumuna göre de değişebilir. Dolayısıyla kesin bir miktardan söz etmek zor.
Sen tremolo demişken o konuya da değineyim. Bugüne kadar kullandığım en "baba" tremolo Schaller oldu. Kütleli ve sağlam. Tam Alman tarzı. Gotoh da var elimde. Washburn'de onu kullanıyorum. İşçilik ve malzeme kesinlikle kaliteli. Has Japon ve tatmin edici. Bir de Kore köprüm var düşük profilli. Ama ne Schaller ne de Gotoh kalitesinde değil. Bununla birlikte ekonomik bir tercih ve fiyatını da hak ediyor. Zaten düşük profil için ya bir dünya para döküp Ibanez çıkması alacaksın veya Kore malı bir ürün. Fakaaaat, bir seçenek daha var. Sağ tremoloyu sanayide diğer taraftan deldirip internetten temin ettiğin orijinal güzel bir kolu taktın mı al sana solak Floyd Rose. Henüz denemedim ama elimdeki ucuz sağ tremololardan birinde deneyeceğim.
Her sorun ve sorununda çekinmeden bana veya Zafer Usta'ya sorabilirsin. Birileri sıkıntı çekti diye herkes çekmek zorunda değil.
Müzik dolu günler...
 
Harika cevaplar ve yardım teklifi için çok teşekkür ederim. Yılbaşı sonrası, Zafer ustayı muhakkak ziyaret edeceğim. Köprü konusundaki fikrin de çılgıncaymış, uygularsan, sonuçları burda paylaşırsan çok mutlu olurum, çok merak ettim açıkçası.

Benim Gotoh köprüye karar vermemdeki sebep, aslında şu idi : Charvell 475 deluxe gitarımda, Schaller floyd rose köprü vardı ve gerçekten tank gibiydi, sorunsuzdu. Ibanez gitarlarda ise Edge köprünün hastasıyım. Malum Edge köprüyü, Ibanez bildiğim kadarıyla Gotoh firmasına ürettiriyor. Bu sebeple, nette bir çok kişi Gotoh Floyd Rose un ton anlamında Edge e çok benzer olduğunu söylemiş. Hatta fiyatı çok ucuz olmasına karşın, Orjinal Floyd Rose dan daha iyi olduğunu söyleyen çok fazla kişi var. Tabi bunlar bence çok göreceli konular.

Sonuçta Rg470 gitara, uçuk fiyatlara Schaller taktırmaya gönlüm razı olmadı. Gotoh hem ucuz, hem de bahsettiğim avantajları sebebiyle tercih sebebim oldu. Rg 470 deki Lo Trs köprüden de çok memnundum, ama akord stabilitesi olarak memnundum. Ama ton anlamında, biraz hacimsiz ve zayıf sustaininden şikayetçiydim. Bu manada Gotoh la bu sorunu aşacağımı düşünüyorum.

Modifikasyon çalışmalarını zevkle takip etmeye devam edeceğim. Şimdiden kolay gelsin. :)
 
Aslında köprü hakkında benimde bir fikrim var daha da bi çılgınca :D Malzemesini bulup lazer kesimle alt plaka kestirilip şekil verdirtip hazırlanabilir. Floyd rose ölçüleri nette mevcut. Saddleları ise ya yeni sipariş verirsin yada kendi floydundakini kullanırsın :D
 
Bildiğim kadarıyla floyd rose veya diğer madeni köprüler çeşitli alaşımlardan döküm olarak imal ediliyor. Yani hazır bir elemanın kesilmesiyle değil eritilmiş madenin kalıba dökülmesiyle elde ediliyor. Burada önemli husus malzemeden çok döküm kalıbı. Sadece bir kalıp en az birkaç bin lira tutuyor. Ama bir defa hazırlatınca diğer işlemler daha ucuz olabiliyor. Ben basit bir plastik pot başını sormuştum, sadece kalıbına 5 bin lira istemişlerdi. Sonrası zaten kuruşla ifade edilen maliyet.
 
Kare kalıba dökülüp sonradan cnc veya lazer işlem görüyordur bence. Ucuz olanlar senin dediğin gibi direk döküm olabilir ama schaller veya Orjinal Floyd Rose'ye bakıldığında bıçak kısımları işlenmiş gözüküyor. Sonuçta 2 mm'lik sert materyal bulunursa olmayacak birşey değil bence :D
 
Geri
Üst