Bir Allah Kuruşu

''Seyrantepe Stadının A'dan Z'ye yapımında Galatasaray Kulübünün bir Allah kuruşu yoktur."

Bu komik cümle ile birlikde gelen bu açıklama Galatasaray camiası adına yapılan büyük bir siyaset oyunundan başka birşey değildir. Bir galatasaraylı olarak bu açıklamayı kınıyorum. Bir Allah kuruşu nedir onuda merak ederekden aşağıda bu cümleye istinaden yazılan bir yazıya da alıntı yapmak istiyorum.

Saygılarımla..

AB Genel Sekreterliği müşaviri Başbakan'ın Dün gece GALATASARAY taraftarları tarafından protesto edilmesinin ardından "Bole bi serefsizlik yok.. Nankorsunuz.. Kimin sayesinde o statda mac izliosunuz. Kim yapti lan o stadi size. Gerizekali kus beyinliler.." demiş..

Biz de sana diyoruz ki: " Bir kuş kadar dahi beyni olmayan müşavir,kiminn parasıyla yapıldı o stadyum bilio musun??

ben söyliyim sana.

-dışarıya 1 tl ye satılan benzini bize 4 tl ye satarken aldığınız vergiler var ya işte onlarla,

-her ay maaşımızdan kesilen vergiler var ya işte onlarla,

-yurt dışında bısıklet fıyatına satılan arabalardan gumruk vergısı altında topladıgınız bınlerce TL var ya işte onlarla,

-maliyeti nin 10 katı fiyat ödediğimiz alkol den gelen vergiler var ya işte onlarla,

-20 tl zam yaparak şereflendirdiğiniz asgari ücretle çalışanların alın teri var ya işte onlarla yapıldı bu stadyum...

o stadyumda bütün halkın hakkı var,galatasaraylısının da, fenerbahçelisinin de, beşiktaşlısının da

,doktorunun da,

öğretmeninin de,

temizlikçisinin de,

işçsinin de,

yeni doğmuş bir çocuğun bile hakkı var.

evet sayın şerefli müşavirimiz,senin maaşını kim ödüyo sen çok iyi biliyorsun,basbakanın maaşını kim ödüyor o da çok iyi biliyor,aylık 7-8 bin tl leri alırken ( Deniz Fenerlerinden gelenleri saymıyorum bile) "Elhamdulıllah müslümanız" diyen sizler "halkınızın kıçının açıkta olmasını,karınlarının aç olmasını,bebeklerinin süte muhtaç oluşunu," umursamayıp görmezden gelebiliyorsunuz.

Tüm bunların farkındayekn sizler,hala YÜZSSÜZ bir şekilde bizlere şerefsiz diyebiliyorsunuz ya,"Dinime küfreden müslüman olsa"..





neyse biz alışığız külhanbeyi basbakanımızdan bunları duymaya,zamanında anamızı da aldık gittik,askerliğin yan gelip yatma yeri olmadıgını da öğrendik,turbansız kadının perdesiz eve,perdesiz evin de ya kiralık ya satılık oldugunu da duyduk Sayın Basbakanımızdan.

O yüzden sen bize twitter'dan şerefsiz,nankör demişsinn koymaz müşavir koymaz daha ağır yaraları var bu milletin.

Yazdıklarımdan dolayı düşünce suclusu sayılır mıyım müşavir?

Düşünüyorum diye bakırköye mi yoksa hapishaneye mi gönderirsiniz beni de?

ya da aslantepeye mı sokmazsınız bir daha müşavir?
...
 
bir fenerbahçe taraftarı olarak, galatasaray hakkında yapılan bu haysiyetsizce açıklamaları kınıyorum...bilinç yoksunu, terbiye fakiri bu insanlar ülkemizi yönettikçe de bu durumlardan kurtulamayacağız...
 
Olayların çoğunun sorumlusu TOKİ Başkanı'dır kanımca. Oradaki 40.000 küsür kişiye çok güzel bir orta açmıştır, 40.000 kişi içerisinden de bu ortayı ağlarla buluşturan birileri çıkmıştır elbet. Sahte Kabadayı filmindeki "Babamın kasasını getirin dedik!" modunda takılıyor da, nerede takıldığına bakmadan takılıyor. Adamın aklını alırlar, dua etsin ıslıklandığına... İnsanın ruhunda dalkavukluk olmaya görsün arkadaş. Azıcık ağırbaşlılık beklemek de hata maalesef; insan böyle bir durumda kendini yüceltmez, bırakır ki karşı kitle takdir etsin yapılanları. Ama nerde?

Janjanlı sıfatlara sahip, Türkçe yazmaktan aciz; üstüne de kadrolaşmanın verdiği güven ve üstlerinden aldıkları gider cesaretiyle at koşturan bir haldeler... Halktan geldiklerini iddia edip, halktan olmayı bir türlü başaramıyorlar. Artık kolay kolay gitmezler spor komplekslerine; daha çok geçmemişti zaten Sinan Erdem'de yaşanılanların üzerinden. Diplomasinin, siyasetin bir üslubu olur; ağırlığı olur. Böyle ilk fırsatta kendini öne atan konuşmalar, "Ananı da al git" veya "Türkiye, müslüman Cumhurbaşkanını seçecektir" gibi demeçler... Yılmaz Erdoğan'ın bir oyunundaki bir sözüyle selamlarım kendilerini:

"Bu dünya Sultan Süleyman'a bile kalmadı, ki ona rezerveydi..."
 
ulan fenerbahceliyim ama hayatimda ilk defa galatasaraya imrendim,helal olsun ogun oradaki galatasaraylilara
bu arada galatasaray taraftarina helal ama baskanina yuh,hala sozlerimin arkasindayim diyor,adamlari bir daha stada almayiz diyor,ulan Tayyip dedigin,klup baskani dedigin bir gun gelip gecer,stad yine taraftara kalir
 
biat kültürünün giderek ne kadar revaçta olduğunu gösteren bir hadise oldu. devletin kendi eliyle bir kulübe stad yapmasıyla - ki devlet niye böyle birşey yapıyor, bu da sorgulanması gereken öncelikli konulardan biri. devlet gs'ye stad yapıyorsa; türkiye'de ne kadar kulüp varsa hepsine stad yapması lazım. yine klasik devletin herkese, her kuruma eşit mesafede olamama adaletsizliği - başlayan olaylar, açılış günü taraftarın başbakanı protesto etmesiyle devam etti; gs'nin, başbakan karşısında süt dökmüş kediye dönen basiretsiz başkanının çıkıp 2-3 kelam laf edememesi ile son buldu olaylar. rte'nin klasik kaba hareketlerinden biridir zaten yaptıklarını insanların kafasına vurmaya, "biz yaptık ulan hürmet edeceksiniz" modundaki tiriplerine. ama gs başkanının orda öyle ezilip büzülmesi istifa sebebidir.
orda protesto etme, burda protesto etme, nerde protesto edileceksiniz, bi açık adres verin de öğrenciler, işçiler, taraftarlar oraya gelsinler. sizin "ileri demokrasi" nizde meşru protesto etme alanları mı var?
çok kaba, burnu kaf dağında, kibirli, mağrur, görmemiş bir zihniyet tarafından bu ülkenin daha bir saat bile yönetilmeye tahakaati kalmamıştır. insanımız bu küçük olayda bile yapılan ayıbı, yapılan densizliği göremiyor. "adam size stad yaptı, siz adamı yuhluyorsunuz" mantığı cahil mantığıdır. stadı kim yaptı? toki. toki kim? benim ulan, benim paramla yaptın, ben sana stad mı yap dedim? kalkmışlar stadı başbakan yaptı diyolar. halktan aldıkları vekaleti, yönetme iradesini kendilerinin kudreti gibi zannetme düşüncesi bizi saltanata götürüyor.
nerden tutsan elinde kalır bu hadise.
 
dışarıya 1 tl ye satılan benzini bize 4 tl ye satarken aldığınız vergiler var ya işte onlarla,

-her ay maaşımızdan kesilen vergiler var ya işte onlarla,

-yurt dışında bısıklet fıyatına satılan arabalardan gumruk vergısı altında topladıgınız bınlerce TL var ya işte onlarla,

yazmış arkadaş. Gülüyorum nerde bisiklet fiyatına araba var gidip alalım.

-Sadece almanyada alman arabaları italyada italyan arabaları fransada fransız arabaları bir nebze ucuzdur tıpkı gitarda amerikan olanların amerikada ucuz olduğu gibi.Onun dışında tüm avrupa ülkelerinde ithal arabalar türkiyedekinden daha ucuz değil.


-Benzin avrupada 3 tl.

-Vergiler de en gelişmiş avrupa ülkelerindekilerden fazla değil bu ülkede..

Konuşmaya başlamadan hatta düşünmeye başlamadan önce biraz araştırma yapmanız sanırım daha doğru konuşmanız için iyi bir seçenek. Ha bi de maliyetinin 10 katına satılan içkiden içiyor avrupalılar da. Oralarada da vergi var çünkü;)

AMa bu abartılmış hatta saçma sapan olmuş örneklere rağmen katılıyorum milletten alıp millete verme düşüncenize.
 
Arkadaş avrupadaki benzin fiyatlarının da yüksek olması bizdede yüksek olmasını gerektirmez, problem belli çözümü belli. devlet düzgün vergi toplayamıyor ve bunun faturası benzin ile zenginle beraber fakirede yüklüyor. Çünkü benzin fiyatları ekmeğe dahi etki eden genel bir parametre.

Peki devlet düzgün vergi toplayabilirmi ? Zor, bazı yerlerde cidden imkansız hale getirilmiş durumda. mesela ben askerliğimi diyarbakırda yaptım, o civarda "herşey" vergisiz (kaçak) bu duruma çeşitli sebeplerle gelinmiş ve düzeleceğide yok, bu en "net" örnek, bunun gibi çeşitli bölgelerde çeşitli seviyelerde vergisiz ticaret yapılıyor, bu dengesiz vergi toplama bir tarafa yüksek vergi yükü olarak dönecek ve bu tarafında vergi vermede isteksiz olmasına ve vergi kaçırmasına vesile olacaktır haliyle.

Sonrada giderlerini karşılayamayan devlet benzin elektrik su bordrolu elemanlar gibi kaçarı olmayan yerlere yüklenecektir. bütçe açığı arttıkça (misal bu sene rekor bir seviye olan 60 milyar doları buldu) şu anda oluğu gibi pahalılıkta dünya rekorunu kırarız.

Adaletli bir vergi sistemi kurulmak zorunda, yanılmıyorsam geçenlerde sıcak para tabir edilen faize yatırılmak maksatlı ülkeye giren paraya vergi kaldırıldı. Peki bu kayıp nerden giderilecek ? benzin ?
 
Radical nerden alıyosun bütçe açığı rakamlarını bilmem ama Nette ufak araştırma yaparsan 2010 bütçesinde bütçe açığının 50 mlyar dolar olduğunu, bu sene mecliste kabul edilen 2011 bütçesinde de %24 azalışla 33.5 mlyar dolar olacağı hesaplanmıştır. Ayrıca ödenen borç faizleri de 2010 da 58 mlyar iken 2011 de 47.5 mlyar olacaktır. Makro Ekonomide önemli olan 3 TEMEL rakam vardır. Bunlar enflasyon, borç/gysh oranları(borç miktarı değil), cari açık. Türkiye son 8 senedir enflasyon ve borç/gsyh oranlarında süper atılım yapmış fakat cari açık konusunda sınıfta kalmıştır. Bazıları borçlar arttı diye düşünüyor yavan yavan, borç artar tabiki gelişen ülkede. Tüm gelişmiş ülkelerin borçları bizim ülkemizinkinden kat kat fazladır bunu biliyorsunuz. O yüzden önemli olan borcun büyüklüğü değil ülke bütçesine yani gysh sine olan oranıdır.
 
Size örnek olarak 2009 dünya borç rakamlarını vereyim..

ABD'nin devlet ve özel sektör toplam 2 trilyon 250 milyar dolar dış borcu bulunuyor. ABD'yi, toplam ""10 trilyon 450!"" milyar dolar dış borçla İngiltere, 4 trilyon 489 milyar dolar toplam dış borçla Almanya, toplam 4 trilyon 396 milyar dolar dış borçla Fransa takip ediyor.

Nüfusu 16 milyon olan Hollanda'nın 2 trilyon 277 milyar dolar, "4" milyon nüfuslu İrlanda'nın 1 trilyon 841 milyar dolar

Japonya'nın toplam dış borcu 1,5 trilyon, İsviçre'ninki 1,3 trilyon dolar, İspanya'nınki 1,1 trilyon dolar düzeyinde...

Yani borçlar artıyor diye yaygara koparmayınız. Ne zaman ki borç oranı ülkenin gysh sinin tehlikeli oranlarına yaklaşırsa yani borcu ödeyemez hale gelirse o zaman kriz olur, şu an avrupada olduğu gibi, 2002 de Türkiye ye olduğu gibi. Ama GYSH her yıl % 10 yakın büyürse borcun da her yıl artması çook normal bir durumdur. Hatta Gysh 8 senede 3 e katlanmış ve borçlar 2 ye katlanmışsa bu ülke için süper bir gelişmedir.
 
Daha önceki yazılarda radical in bütçe açığı artıyor cümlesine biraz genişletilmiş cevaplardı. Size de faydalı gelmiştir umarım bu bilgiler.
 
WildWind demiş ki:
İçki İsveçte daha pahalı Türkiye dekinden mesela.Ama avrupada genel olarak daha ucuz. Ben vergi alınıyor oralarda da demek istedim o yazımla.
İçki konusuda pahalılık bir yana,hükümetin kendi radikal islamcı ideolojisini yaşam şekli kendisi gibi olmayan kesime direk müdahelesine itirazımız.
 
Böyle bir müdahale yok. Başbakanın dediği gibi aksırıncaya kadar içiyo içmek isteyen. Ayrıca istediği gibi yaşayamayan birisi mi var bu ülkede? Örnek olarak sana karışan oldu mu hiç hükümet yanından? 8 yıldır kime karışmış bu hükümet bir örnek lütfen??
 
WildWind demiş ki:
Böyle bir müdahale yok. Başbakanın dediği gibi aksırıncaya kadar içiyo içmek isteyen. Ayrıca istediği gibi yaşayamayan birisi mi var bu ülkede? Örnek olarak sana karışan oldu mu hiç hükümet yanından? 8 yıldır kime karışmış bu hükümet bir örnek lütfen??

İBRETLİK!!!!!
 
WildWind demiş ki:
Ayrıca istediği gibi yaşayamayan birisi mi var bu ülkede? Örnek olarak sana karışan oldu mu hiç hükümet yanından? 8 yıldır kime karışmış bu hükümet bir örnek lütfen??

Gülmekle beraber ağlamak istiyorum... Aşk gözü gerçekten de kör edermiş.
 
Geri
Üst