Clockwork Orange

2001-full metal jaket ve clockwork orange en iyi 3 stanley kubrick filmidir bence.bir kubrick filminin en büyük özelliği göndermelerle dolu olması zaten filmin özelliği de buydu:)
anormal olanın dışlanması,cinsel bastırılmışlık,sanat(beethoven burda sanatın sembolu) insan ilişkisi,sanat-şiddet,kadın vb bir cok meseleyi tek bir filmde toplamak ve bunu güzel toplamak zaten herhalde ancak kubrik in harcı olabilirdi.
mesela alex in gönderildiği hapishane ve topluma kazandırılması foucault un mikro iktidar kavramını ve panoptikon u hatırlatır.herkes bizim belirlediğimiz iyi için yaşamalıdır,normal kabul ettiğimiz normlar dısında davrananlar bile topluma kazandırılmalıdır.ki bu da modernizme bir gönderme,büyük birlik,toplu amaç vb.
bu arada filmde alex in arkadaslarını toplandıgı heykellerin oldugu cafe vb mekanlar gercekten cok etkileyicidir,yukarda söyleyen arkadasa da katılıyorum.
 
Kubrick diyince o filmdeki koltuk dekorlarına, mimari yapılara, kırmızı renginin enyavi çeşit kullanılış biçimlerine, abartılı ev eşyalarına, kadın vücutlarına, çıplaklığın kullanılmasına illaki bakacaksın :)
Kubrick'i Kubrick yapan özel öğelerdir bunlar.
 
Ben belli bir birikime sahip değilim,(1500 filmlik arşivim var ama çaktırmayın) Kemal Sunal filmlerinden sonra bu filim bana çok sıkıcı geldi. İstediği toplumsal yaraya parmak bassın..

Eğer filimin ortasında nazilerle görüntüler gelmese bayılacaktım..

İşte kötü bir filim.
 
NocturnalPulse demiş ki:
Ben belli bir birikime sahip değilim,(1500 filmlik arşivim var ama çaktırmayın) Kemal Sunal filmlerinden sonra bu filim bana çok sıkıcı geldi. İstediği toplumsal yaraya parmak bassın..

Eğer filimin ortasında nazilerle görüntüler gelmese bayılacaktım..

İşte kötü bir filim.

bence o nazilerle olan sahnede cok hostu yani mukemmel bi kurgu olmus ama senin politik göruslerin nelerdir bilemem...
 
kafa-nerde demiş ki:
mesala tiyatrodaki tecavüz sahnesinde çalan müzik gibi,bize olağan şeyler gibi anlatıyor.
Sende yapabilirsin falan gibi hissetiyorsun bi an,buda bazı ülkelerde yasaklanma nedenini açıklıyor.
buna hiç dikkat etmemiştim.
sanother demiş ki:
bu film için belli bir birikime sahip olmayanların izlememesini önermişimdir hep, zira yanlış anlaşılma ve kötü sonuçlar doğurabilir...
galiba ben de birikime sahip değilim. çünkü bir türlü sevemedim bu filmi. ve altkültür tarafından bu kadar seviliyor olmasını da çözemedim. ya ben birşeyler kaçırdım, ya filmden anlamıyorum, ya da bu arkadaşın dediği gibi birikim sahibi değilim. anlamadım valla! :(
 
arkadaşlar birikim olarak ne anladığınızı bilmiyorum ama ben sinema kültürü olarak değil yaşamsal birikimi kastettim, yani şiddeti pervasızca gösteren bir film bu, günümüzde van damme veya arnold scblablaneger filmlerini izleyip onlara özenip şiddete baş vuran insanlara çokta yabancı değiliz, film konu itibariyle birazda şiddeti haklı çıkarıyor ama anlayana veya bakış açına göre değişir, gocunmayalım lütfen :)
(bkz. http://www.turkrock.com/ftopic6123-0-asc-60.html :p )
 
yo hayır, ben şahsen gocunmadım. yada gocundum da alaya almadım. demek istediğini anlıyorum. mesela bir southpark'taki esprilere de gülebilmek için biraz birikim gerekir. herkes sevemez. demek istediğini anlıyorum yani.
 
birbirleriyle anlaştıkları dilde çok küsel.oldukça etkileyici bi film ama şiddet çok var diosanız şiddetin burnumuza sokulduğu dolu film var.şiddet kötü diilki.28 gün sonra filminde bağırmıştım silah yokmu die.sopalarla vura vura öldürülüyorlardı.
 
o kadar siddetli degildi ya niye millet abartiyoki siddeti bence hic siddet yoktu kalkip savas filmleri izleyebiliyolar ama bu filme gelince siddet var diyolar bi Saving Private Ryan ve onun gibi filmler ve Arnold Schawarzenegger filmileri izlenibiliyo siddet yokmus gibi ama bu filmde siddet var diye yirtiyolar kendini anlamiyorum...
 
benim en sevdiğim filmler arasındadır otomatik portakal. 2001-space odyssey'i hala tam olarak kavrayabilmiş değilim ciddi şüphelere düştüm kendimle ilgili=) her şey iyi güzel gidiodu finalde gene daaldım.

yaa bu arada farkeden oldu mu bilmiyorum ama alex ve arkaaşlarının takıldığı moloko bar, aynı yazı karakteri ve hatta moloko yazısıyla trainspottingdeki elemanların takıldığı barla aynı. trainspottingte daha hareketli bi mekan sadece.
 
mekanları aklımda kalan ve son sahnesiyle 'can çıkar huy çıkmaz' gibi bi duygu uyandırmıştı. :roll:
karakterlerin jestleri,giysileri vs...filmin kendi dili var.
kubrick'i de tanıtan,döneminin en sert tepkilerini alan,ve ismiyle bile beni çeken bir tarz.
 
bu film hakkında ya harika film ya da berbat film yorumları yaparlar..burda da olduğu gibi..ben harika diyenlerdenim.. oclockwoek orange filminde şiddet savaş filmlerindeki gibi anlatırmaz..cedrix şiddet derken ne anlıyo acaba..bi kaç hatırlatma yapmak gerekirse droogs çetesi anarşizm şaçıyordu şehre.bu da şidetle paraleldir..çetenin kıyafetleri hakkında freud bişey derdi..aleti koruyan şey hakkında mesela..mekanlar konusunda da freud bar hakkında ne derdi acaba..alete benzer masalar fln..ilginç bişey daha süt içmeleri..bildiğiniz üzre filmde konuşursak daha neler var..
 
Geri
Üst