Röportajlar Slayer Röportajı

Tarih 1 Kasım 1998, Slayer Harbiye'yi inletiyor, bense evde deli gibi ağlıyorum. Anlatımı zor bir duygu, çaresizliğin kırbacı sırtıma kapanması imkansız yaralar açtı. Yıllar geçti ve hiç aklıma gelmeyecek bir şirketin promotion specialist'i Slayer'ın röportaj gününe senide ekleyeyim mi diye sordu bana. Çoğunuza komik gelebilir ama ben Slayer dinlerken hep içim sızlar.

Bu yüzden hemen kabul ettim teklifi, en azından Slayer'a dair bir röportaj anım olacaktı. Röportaj tarihi gelip çattı, hiç soru hazırlamadım, anın getirileri ne olursa onu konuşmak istedim, konuşulanların bir çoğunun o an anlaşılamayacağının bilincindeydim ve öylede oldu. Evde arkadaşlarla bantı dökerken acı bir cümle yakaladım. Tom 'duygular satılığa çıkarılmaz' diyordu. Dünyadaki tek gerçeğin para olduğuna inananlar yıllar önce etiketlemişlerdi Slayer'ı ve ben bu yüzden konserde headbang yapmak varken evde delirmek zorunda kalmıştım. Üstelik bu röportajın bendeki derin duygusal yanının, şirketteki rengi yeşildi... Ama Slayer hala simsiyah, cehennem göz kırpmaya devam ediyor!.. Röportajın tümü için devamını okuyun.

Mahir : Merhaba.

Tom ARAYA: Selam, Türkiye'den değil mi?

Mahir : Evet, Türkiye'den. Yanında gruptan kimler var Tom?

Tom ARAYA : Jeff burda ama telefonda şu an.

Mahir : Başlayalım o zaman, öncelikle söylemek istiyorum ki benim için çok özel bir grupsunuz ve Türkiye konserinde sizi izleyemedim. Para krallığında yaşıyoruz, ürettiklerinizin ona gerçekten ihtiyacı olan fanlarınıza ulaşamaması nasıl bir şey?

Tom ARAYA : Bu tuhaf bir duygu. Çok düşünüyorum bunu. Ama bir şekilde para kazanmamız gerekiyor yeni albümler yapabilmemiz için. Duygular satılığa çıkarılmaz, Slayer satmak için parça yazmıyor. Ama Slayer'ı satmak için bekleyen çok şirket var.

Mahir : Punk kökenli bir geçmişi var grup elemanlarının, bu yüzden bana yaptıklarınız pek şaşırtıcı gelmiyor.

Tom ARAYA : Çok şaşırtıcı şeyler yapmıyoruz zaten. Punk albümünü kastettiysen biz çok sıkılmıştık o zamanlar yeni punk gruplarından. Bu iş böyle yapılır demek istemiştik.

Mahir : ilk zamanlar lombardo'nun ayrılışına üzülmüştüm, ama Poul oldukça iyi ve Lombardo'nun solo çalışmalarıda iyi.

Tom ARAYA : Bu değişimin her grupta olduğu gibi sıkıcı dönemini bizde yaşadık. Ama iki taraf için de işler iyi gitti.

Mahir : Grup müziği dinleyen fanı çözmek biraz zor. Lombardo'yu çok seven ve gidişini kabullenemeyen arkadaşlarım var, ama Lombardo'nun solo şalışmaları hiç ilgilerini çekmiyor. Ne düşünüyorsun bu konuda?

Tom ARAYA : Hepimiz dinleyicik olduk. Onları anlaya biliyorum ve ben ayrılıp bir albüm yapsam bir kısımın bunu hiç önemsemeyeceğinide tahmin edebiliyorum ama Slayer'dan yazgeçmeyeceklerinide biliyorum. Çünkü ilk önce Slayer'ı tanıyorlar dinliyorlar. Sonra gruptan bazı isimleri sivriltiyorlar.Bu isim gruptan ayrılınca da onu bir dönem sonra yok sayıyorlar. Unutmuyorlar ama yaptıkları onları çekmiyor. Akılları gruplarında oluyor.

Mahir : Konuşacak çok şey var ama vakit yok, hemen yeni albüme geçmek istiyorum. neler değişti Slayer'ın hayatında yeni albümle ?

Tom ARAYA : Müzikal olarak bir adım daha attık. Bu albümün stüdyosunda ben birazdaha heyecanlandım. Bana verdiğimiz ara uzun gibi geldi. Kendimi Slayer fanı gibi düşünüyorum bazen, her yıl bir albüm yapsın istiyorum. Ama bu imkansız, konserler çok zaman alıyor. Her albümde konser ağımızı genişletmek istiyoruz. Ve bu zaman alıyor.

Mahir : Metallica ile aynı şirkettesiniz. Aynı tarzla ve aynı zamanlarda adım attınız müziğe. Kill'em All trash tarihi için önemli bir yapı taşı, ama Show No Mercy'nin yeri hala bir başka. Bunun nedeni bence Metallica gibi kökten değişime gitmemeniz, sence?

Tom ARAYA : İlginç bir tanı. Önce söylemeliyim ki biz Metallica ile aynı şirkette değiliz. Metallica bir şirket zaten. Kill'em All saf bir trash albümdü ama bizim albümümüz saf olmasının yanı sıra ölümcüldüde. Biz ne yaparsak yapalım Show No Mercy trash adı anıldıkça akla gelecek.

Mahir : Drakula 2000 filmi için bir parça yaptınız. Ben filmi beğenmedim, ama parça çok güzel. Slayer film müziği yaparken neleri dikkate alıyor?

Tom ARAYA : Çoğumuzun çocukluk döneminin favori konusudur vampirler. Teklifi aldığımızda hepimiz eski yıllara döndük ve o zaman kaçak izlediğimiz vampir filmlerinin müziklerini anımsadık. Olması gerekeni yapmaya çalıştık. Film iyi aslında ama izleyi çekmek için yapılan hileler çok sıradan.

Mahir : Yeni albüm hakkında sormak istediğim çok soru var aslında ama zaman yok. Umarım bir gün karşılıklı uzun bir röportaj yaparız. Röportaj için teşekkür ederim.

Tom ARAYA : Sana vereceğim mail adresine sorularını yolla. Fırsat bulunca yanıtlarım. Şunu eklemek istiyorum ki kimse Slayer'ı ulaşılmaz olarak görmesin, mail aracılığı ile çok röportaj yaptım ve diğer elemanlarda öyle. Umarım derginize şans getiririz. Görüşmek üzere...

Olay şimdilik bitti. Ama ilerleyen sayılar için Slayer' daha kapsamlı bir röportaj yapmak istiyorum. Merak ettiklerinizi sorup sormadığımı bilmiyorum ama telefon röportajı pek kolay olmuyor. Öncelikle belirli bir zamanınız oluyor ve bunu bilerek röportaja konsantre olamıyor insan. Gözlerimin saatin üzerinde olmadığı röportajlarda buluşmak üzere.

Mahir Bora KAYIHAN
Tarih: 21.12.2003
 
Geri
Üst