Röportajlar Handcuff Röportajı

Handcuff'ı ilk defa üniversitede okurken duymuştum. Bolu gibi bir yerde bir hardcore grubunun olduğunu daha da ilginci konserlere çıktığını öğrendiğimde ne yalan söyleyeyim epey şaşırmıştım. Bundan yaklaşık 3 yıl önce yani Turkrock.com daha beta aşamalarına bile yeni girmişken Handcuff'la bir röportaj planımız vardı ama çeşitli nedenlerle hep plan olarak kalan bu röportaj en sonunda bugüne kadar sarktı. Aslında sarkması iyi de oldu çünkü Ankaralı hardcore grubu, bugünlerde farklı bir heyecan yaşıyor. Daha önce iki demosunu dinlediğimiz Handcuff, ilk ciddi albümünü bitirmek üzere. Geçmişi 7 yıl öncesine dayanan grup için amatörlükten profesyonelliğe geçiş anlamına geliyor bu albüm.

Grubun "Akademisyen" vokali Bahadır Altıntaş'la geçmişten, yeni albüme, Türk rock piyasasından, grubun gelecekteki beklentilerine kadar pek çok şey üzerine konuştuk..

Serdar: Öncelikle bunun benim ilk ciddi röportajım olduğunu belirteyim. Daha önce de Bilim&Teknik için birkaç röportaj denemem olmuştu ama nedense yayınlanmadı. Neyse ki bu sefer yayınlanmama gibi bir sorunumuz yok:)

Bahadır: Hadi bakalım:)

Serdar: Bu aralar grup olarak oldukça heyecanlı günler geçiriyor olmalısınız, malum stüdyo kayıtlarınız bitmek üzere ve pek yakında ilk albümünüz çıkacak. O konuya geleceğim ama önce Handcuff kimdir, nedir onu bir öğrenelim kısaca?

Bahadır: HandcuFF, Ankara'da 4 kaykaycı genç tarafından kurulmuş bir gruptur.. sene 1997'de... Gitarda Levent, bassta Çağcan, vokalde Bahadır ve davulda Özhan olarak. Daha sonra Özhan'ın 2. vokallere Kerem'in(ex-zero,ex-soulmate,ex-deal) davula geçmesiyle ve akabinde Özhan'ın gruptan ayrılmasıyla şimdiki kadro oluştu... Levent gitar, Çağcan bass, Kerem davul, Bahadır vokal.

Serdar: Peki bu kaykaycı gençlerin yaptığı tarz tam olarak nedir? Kimlerden etkilendiniz kişisel olarak sen ve grupça?

Bahadır: İlk grubu kurduğumuzda NY hardcore olarak başladık.. Sick of it all, Biohazard tarzı bir müzik yapıyorduk... Konserlerde de çaldığımız coverlar bu yönde oldu... Daha sonra yavaş yavaş Rapcore'a kaymaya başladı tür.. Etkilenmek anlamında Biohazard, Thumb, Cypress Hill bizim sevdiğimiz gruplardı.

Serdar: Türkiye'de herkesin kolay kolay dinleyip anlayabileceği bir tarz değil bu ama bunca zaman boyunca müziğiniz epey bir insana ulaşmış olmalı. İnsanlardan aldığınız tepkiler nasıl, memnun musunuz verilen tepkilerden, gösterilen ilgiden "evet, insanlar yaptıklarımızı beğeniyor" diyebiliyor musun çoğu zaman?

Bahadır: Evet bu dediğin gerçekten doğru.Tür olarak çogu kişinin sevip dinleyeceği bir tür değil. Ama son zamanlarda özellikle 2. demomuzdan sonra bizim müziğimizi severek dinleyen bir çok insan oldu ve hala konserlerde bizden bazı şarkılarımızı ısrarla istemeleri "Evet, bu insanlar bizi beğeniyor" dedirtiyor.

Serdar: Demodan açılmışken konu daha önce 98 ve 99'da iki demo çıkarmıştınız. Bu demolardaki performansınız nasıldı, beklentilerinizin ne kadarını karşılayabildiler?

Bahadır: İlk demo "Studio Report" çok çok amatörceydi. İlk kanal kayıt denememizdi ve şarkılar güzel olmasına rağmen kayıt o kadar doyurucu olmadı. İkinci demo "Second Spin" en çok sevdiğimiz ve en çok duyulan demo oldu kayıt olarak ve şarkılar tarz olarak daha beğenildi...Tanıtım konserinde getirdigimiz CD ler yetmedi... Bu herşeyi açıklıyor sanırım:)

Serdar: Yükselen bir trend var diyorsun yani. Geçmişi baya eskiye dayanan bir grup Handcuff. Türkiye'de her amatör grubun ciddi işler yapmakla ilgili pek çok sıkıntıları olduğu malum. Genel sorunların az çok hepimiz farkındayız ama bir de kişilere/gruplara özel problemler de mevcut ve bunlar fazla gündeme gelmiyor. Grup olarak size özel hangi sorunlarla karşılaştınız?

Bahadır: En önemli sorun benim Ankara'dan ayrılmam oldu..Bolu'da üniversitede okumaya geldim ve bir daha geri dönmedim. İş hayatına da Bolu'da başlayınca grup çalışmaları iyice yavaşladı. Senede 5-10 stüdyo ile grup devam ediyor şu an. Eskiden de alet sıkıntımız vardı. Her yaz 3-4 ay çalışıp alet almak için ugraşırdık, aldık da.. Şu an için en büyük sorun benim her zaman Ankara'da olamayışım tabii ki.

Serdar: Bu sorunu çözmek için herhangi bir plan var mı?

Bahadır: Evet, bu sene çözüm bulduk gibi. En azından az stüdyo ile çok şarkı yapma yolu... Ben evdeki stüdyomda şarkıların demolarını hazırlıyorum. Daha sonra grupça bu şarkıları dinleyip değişiklikler yapıp oturmuş bir şarkı olarak ortaya çıkarıyoruz..Bu biraz da olsa işi kolaylaştırdı.

Serdar: Peki genel olarak Türkiye'deki amatör rock piyasasını nasıl buluyorsun? Kişisel olarak gördüğün eksiklikler nelerdir ve neler yapılabilir bunları giderme konusunda?

Bahadır: Türkiye'de bir çok amatör grup ve hevesli insan var; fakat ciddi olarak bu işe sarılan fazla grup yok.. Yani tek konserlik bir grup kurup daha sonra dağılmak zaten hantal olan amatör piyasasını iyice yavaşlatıyor. Bir konu da üretkenlik olayı. Çogu grup cover çalarak bir şeyler yapmaya çalışıyor ama bana sorarsan herkes kendi şarkılarını üretmeye çalışsa daha iyi olur. Olması gereken de bu zaten

Serdar: Konu açılmışken kafama takılan bir şeyi de belirteyim hemen. Türkiye'de başka hiçbir müzik türünde olmadığı kadar çok sayıda amatör rock grubu var. Mesela sadece Turkrock.com forumlarında 300'ün üzerinde amatör grup mevcut. Gerçi ne kadarı gerçekten bir grup bilemiyorum ama yine de oldukça yüksek bir rakam. Eline her müzik aleti alıp iki nota çalanın grup kurabileceği kadar basit bir müzik midir Rock? Bu işlerin çok içinde olan insanlardan biri olarak sen ne diyorsun bu konuda?

Bahadır: Şöyle söyleyeyim, daha önceden yapılmış parçaları çalıyorsanız evet bu rock basit tür, en azından yeni oluşan türler gayet basit riffler kullanılarak şarkılar üretiyor... Ama iş kendi parçanı yapmaya geldiginde rock gerçekten zor bir tür. Cover yapan için kolay, beste yapan için zor diyebiliriz....

Serdar: Gelelim albüme, dediğimiz gibi kayıtların tamamlanmasına çok az bir süre kaldı. Sanırım kesin bir çıkış tarihi yok ama ortalama bir tarih verebilir misin ve çalışmalar hangi aşamada?

Bahadır: Önümüzdeki haftalarda kayıtlar tamamlanıyor ve sonrası bir kaç görüşme olacak.Tarih belli değil. Ama 1-2 ay içerisinde diyebiliriz. Kendi prodüksiyonumuzu yapmak gibi bir fikrimiz var. Şirketler de var iletişimde oldugumuz fakat öncelikle becerebilirsek kendimiz yapacağız bu işi.

Serdar: Bu arada isim belli mi?

Bahadır: Henüz belli değil...Türkçe olacağı kesin.

Serdar: Türkçe konusuna birazdan gireceğim zaten:) Albümün genel tarzı hakkında konuşalım biraz da. Tarz olarak önceki demolarla arasında az çok bir fark olacaktır sanırım ve belki de canlı performanslara göre de bir fark olabilir. Bu fark hangi boyutlarda olacak? Yani Handcuff'ı yıllardır o konserde, bu festivalde dinleyen biri albümü alıp dinlediğinde "bu da ne" diye bir kulak yabancılığı, tarz farklılığı hissine kapılabilir mi yoksa "evet bu albümü kesinlikle HandCuff yapmış" mı diyecek?

Bahadır: Son söylediğin olacak sanırım... Albümü eline alan kişi "evet bu Handcuff soundu, Handcuff riffleri" diyecek....ama şarkı aralarında değişik şeyler yaptık. Bu da insanları bir an için Handcuff'tan uzaklaştırıp tekrar geri getirecek. Bu değişiklikler abartı olmayacak. Çünkü belli bir çizgiyi devam ettirmek istiyoruz. Tabii ki değişik şeyler deneyerek bunu renklendirmek de gerekiyor.

Serdar: Henüz bitmemiş bir albüm için erken bir soru belki de ama sorayım yine de. Bu albüm için neler hissettiğini merak ediyorum. Klasik sorunları bir kenara koymak gerekirse şu ana kadar yaptığınız çalışmalarda "Evet biz gerçekten iyi bir şey yapıyoruz" diyebiliyor musun? Yoksa "Keşke şunu da yapsaydık","şu da eksik kaldı be" dediğin şeyler daha mı fazla?

Bahadır: Tabii ki yaptığımız herşeyi hakkıyla yaptığımızı düşünüyorum. Yani kayıt yaparken bir eksik oldugunu anlayamayabiliyorsunuz ve herşey çok guzel geliyor. Dinleyicilerden gelen bazı şeyler ya da kaydı dinlediginizde bir anda "tüh şurayı da şöyle yapsaydık" dediğimiz oluyor. Bu albüm için henüz müzikal altyapısını dinleyemedim işlerim yüzünden; ama düşündüğümüz şeylerin hepsini gerçekleştirmişler. Sanırım çok güzel oldu bu kayıt.... Hatta eminim buna...

Serdar: Albüm sonrası için beklentiler ne durumda? Bir çıksın hele bekleyelim mi diyorsunuz?

Bahadır: Tek beklentim daha çok kişinin albümü severek dinlemesi. Ve bunun olacagına inanıyoruz.. Ben şahsen demo şarkıları değişik kişilere dinleterek tepkileri aldım ve gerçekten bu türü dinlemeyenlerin de hoşuna gidecek bir şeyler olduguna inanıyorum. Bu piyasa oldugu anlamında düşünülmesin ama herkesin beğenisini alacak bir çalışma oldu ve bunun da karşılığını göreceğimizi düşünüyorum.

Serdar: Tam da bu konuya giriyordum:) Konserlere çıktığınız yerlere baktığımda biraz dar bir alanda kalıyor gibi. Bolu, Ankara, İstanbul, Sakarya gibi belli şehirler var. Bu kitlelere ulaşmak konusunda bir problem teşkil ediyor olmalı. Albüm tabi ki bu konuda bir aşama kaydettirecek size ama o albüm de yeterince geniş bir alanda dağıtılabilecek mi yoksa yine belli şehirler mi hedef?

Bahadır: Bu sefer dağıtım olayını ciddiye alacağız ve değişik şehirlerde de dağıtım yapılması konusunda çalışacagız. Konser verilen yerlerle dağıtılan yerler çok farklı.. Bir Gaziantep'te konser veremiyoruz ama orada albüm alanlar da var. İkisi çok farklı. Adana, Muğla, Antalya da aynı durumda olan yerler.

Serdar: Mantıklı bir seçim. Peki dinleyici kitleniz kimlerden oluşuyor daha çok?

Bahadır: Sanırım şu anda 18-30 yaş arası insanlardan oluşuyor. Eskiler bizi zaten biliyor, dinliyor ama 18 yaş altı "teenage" dediğimiz grup bizi pek tanımıyor. Son 2 yıldır pek konser vermedik ve yeni konserlerle onlar da bizi tanıyacaktır...

Serdar: Bir dizi konser projesi var sanırım albüm sonrası. O konuda biraz bilgi verebilir misin?

Bahadır: Evet konserler olacak... Hatta kayıt ertesi konserler başlayacak. Ankara'da Circle Produksiyon bu konuyla ilgileniyor. Kayıtların bitmesini bekliyoruz ve bir çok konser olacak.

Serdar: Bekliyoruz bakalım. Bir de İngilizce müzik yapma meselesi var. Gerçi Türkçe parçalar da mevcut ama ağırlık İngilizcede. Bunu yapan tek Türk grup da değilsiniz yine de neden İngilizce diye merak ediyor insanlar (kimse etmiyorsa da ben merak ediyorum şahsen). Yaptığınız tarz mı bunu gerektiriyor veya kendinizi daha iyi ifade etme şansı mı veriyor İngilizce size?

Bahadır: Evet İngilizce yapıyorduk. Ta ki bu albüme kadar... Bunun sebebi de İngilizce'de akıcılığın daha iyi olması ve şarkılara daha iyi oturması ama yeni albümde tamamen Türkçe şarkılar var. Yavaş yavaş Türkçe parçalar yapmaya alışınca dilin çok önemli olmadığını anladık.. Ve bundan sonra da Türkçe devam edecek. Tabi yurtdışı projelerde İngilizce parçalar olması şart ve bunlar da farklı bir kulvarda devam edecek.

Serdar: Şarkı sözlerinizle ilgili bazı eleştiriler okumuştum; fazla basit vb, bilmiyorum sizin de haberiniz vardır sanırım (ya da ben fena yamuluyorum). Bu konuda ne diyebilirsin, bir de bu sözleri kim(ler) yazıyor?

Bahadır: Evet, İngilizce sözler çok basitti, çünkü zaten anlaşılamayan bir dil ülkemizde ve bunu daha da karmaşıklaştırıp yapmanın anlamı yok, edebiyat önemli değildi. Türkçe sözlerde basitlik zaten söz konusu değil. Nasıl anlatmak istiyorsak öyle yazılıyor sözler. Genelde ben yazıyorum ama tıkandığım yerlerde Levent yardım ediyor...

Serdar: Bundan 3 yıl önce sana bir soru sormuştum hatırlarsan. "Bu işleri hobi olarak mı yapıyorsunuz yoksa ciddi beklentiler var mı" demiştim. Sen de "Yaş kemale ermeye başlamışken hala bu işlerle uğraştığımıza göre beklentilerimiz var tabi ki" cevabını vermiştin. Aradan geçen zamanda yaş daha da bir kemale erdi malum, yeni albüm de çıkmak üzere fakat bu geçen sürede beklentilerin ne kadarını gerçekleştirebildiniz? Takıldığınız engeller neler oldu?

Bahadır: Evet, yaş kemale erdi gerçekten. Ben yakında profesör olursam herhalde buna yine devam edeceğim:) Bu süre içinde en büyük isteğimiz olan kendimize ait bir çizgiyi yakaladık sanırım . En büyük sorun da Türkçe müzik yapmaya alışmak oldu benim için... Ama değdi buna...

Serdar: Elemanların mesleklerine gelelim hazır konu açılmışken. Sen eski üniversitemde asistansın bildiğim kadarıyla. Diğerleri ne yapar ne eder?

Bahadır: Evet ben Bolu'da araştırma görevlisiyim, doktora yapıyorum. Levent, Hacettepe'yi bitiriyor bu ay( ? ), Çagcan, Levent'in bölümünde master öğrencisi, Kerem de Bilkent vurmalılarda okuyor, Bilkent Senfoni'de çalıyor... Hepimiz biraz meşgul insanlarız işte.

Serdar: Amatörlüğün zorlukları olsa gerek bunlar da. Bir özeleştiri yapman gerekse grup için ne dersin. Eksik kaldığınızı düşündüğün noktalar neler?

Bahadır: Hmm..Sanırım programsızlığımız en eksik yönümüz... Birine uyan, diğerine uymuyor ve bu çoğu fırsattan bizi mahrum ediyor. En büyük sorunun da burda ben olduğumu söylemeden geçemeyeceğim ama yapacak da başka bir şeyim yok...Gitgide buna da alışmaya başladık zaten... Kendimizce çözümler üretiyoruz.

Serdar: Ehh... umarım albüm sonrası işler biraz daha kolaylaşır sizler için. Benim soracaklarım bitti, senin eklemek veya bana sormak istediğin bir şeyler varsa onları da alalım.

Bahadır: Vallahi çok teşekkür... 3 yıl önce bu işlere kalkıştıgınızda bu kadar ciddi şeyler yapacagınızı ummuyordum TurkRock olarak... ama şimdi gerçekten söz sahibi bir site ve aktif kullanıcılarınız var... çok teşekkür ve tebrik...

Serdar: Sevgili Bahadır, ben teşekkür ederim vakit ayırdığın için. Sana ve Handcuff'a başarılar.

Bahadır: Her zaman.

Tarih: 10.10.2004
 
Geri
Üst