Röportajlar Kurşun Asker Röportajı

Müziklerine Türkçe sözler yazan amatör Rock gruplarımızda gözle görülür bir sözel kalite artışı var. Düne nazaran daha akıcı ve içeriği daha kaliteli sözler yazıyorlar, bunun için zaman harcadıkları ve çalıştıkları bariz bir şekilde ortada. Kurşun Asker’de bu bağlamda içerikli sözleri olan ve bunu kaliteli müzikle birleştiren dinlenesi farz bir grup. Grubun vokali Emine ile Kurşun askerin son durumu ve yakın plandaki demo albümlerinden konuştuk. Buyurun.

Merhaba Emine, TurkRock.com okuyucularına amatör gruplarımızı daha yakından tanıtmak için başladığım röportaj serisinin 2. grubusunuz. Bize Kurşun Asker'den bahseder misin?

Kurşun Asker 2001 yılında temelleri atılmış bir grup. Esasen sadece arkadaş ortamında eğlenmek adına grubun eski gitaristi ve bu oluşumun temel taşlarından birisi olan Batu ile beraber başladık. O zamanlar beraber bir grup kurma fikri yoktu. Aynı üniversitede Radyo Topluluğu'nu tanıtım amacıyla standımızda bir şeyler çalarken ‘buyurun sahneye’ dediler. Böyle başladık, daha sonra teklifler gelmeye başlayınca bizde yaptığımız işi ciddiye aldık. İkinci gitara hala grubumuzda gitarist olan Cem Kazancıoğlu katıldı. Davula da Koray Kavuncu geçti. Benden önce Slayer çalıyorlardı. Bas gitarda da zaman, zaman değişiklikler oldu. Batu gruptan ayrıldıktan sonra biz kısa bir dönem eski ismimizle yani Kısa Dalga ile devam ettik. Demo çıkartmaya karar verdiğimizde de isim KURŞUN ASKER oldu.

Grubun kuruluşu 'haydi sahneye çıkın' dan öte olmalı, müzik yapma isteğinizi neler tetikledi? Sizi rahatsız eden bir şeyler var mıydı, tepkiniz müzikle geri döndü?

Eh tabi ki bir araya gelmeden önce hepimizin ayrı, ayrı müziğe ilgisi vardı. Ben kendimi bildim bileli, hani klasik olacak belki ama cidden de böyle bu, şarkı söylüyorum. Müziğe ilgim her zaman vardı. Müzik adına bir şeyler yapma arzusu zaten daha çok dinlediğiniz grupları, hayran olduğunuz idolleri kafanızda bir yere oturtmanızla başlıyor. Müziğe ilgi duymaya başladığınız dönemlerde onlarla yatıp onlarla kalkıyorsunuz. Eğer içinizde de bir şey varsa zaten bu bir şekilde ortaya çıkıyor. Ben ortaokulda ciddi anlamda ilgiyle müzik dinlemeye başladım ve o dönemden beri istediğim bir şeydi grup kurmak.

Sizi rahatsız eden bir şeyler var mı diye sorarken işin politik yanına mı vurgu yapıyorsun?

Her yere çekebilirsin, politik, ailesel yada basit müzikler vs. vs.

Esasen kanımca, müziğe ilgi duymanın bunlarla bir alakası yok. Müzik bambaşka bir dünya. Aksi söz konusu olsaydı şimdi siyaset bilimcilerin örneğin, deli gibi müzik yapıyor olmaları gerekirdi. Öyle değil mi?

Değil tabi ki, beni yanlış anladın sanırım. Neyse, devam edelim.

Bunların hiç birisi müziğe ilgi duyma nedenim değildi benim şahsen. İnsanların biz müzik yaparken bize olan ilgileri daha doğru bir yargı olur. Sonuçta çoğu müzisyenin egosu fazla olur. Bir anlamda yaptığımız işlerin beğenilmesi ve tatmin olma isteği ama bunu yaparken tabi ki bir duruşumuz var. İnsanlarda bunu anlayabiliyorlarsa bu çok güzel olur. Ben direkt olarak şarkılarda mesaj verme taraftarı değilim esasen. Bir şeyler anlatacaksınız tabi içi boş olmayacak ama bunu direkt olarak yaptığınızda bazen samimiyet ile samimiyetsizlik arasında bir yerde algılanma riskiniz de var.

Grubun demo kapağını görünce Kurşun Asker isminin nereden geldiği hemen anlaşılıyor. Çok güzel bir isim bulmuşsunuz, son dönem grupları gibi sizde ekşi sözlükten mi yararlandınız? TurkRock.com okuyucularına kahramanı sizlerin olduğu Kurşun Asker hikayesini anlatır mısın?

Hayır ekşi sözlük ile yakından uzaktan alakamız yok. Esasen isim konusunda çok düşündük. Biz Andersen masallarını çok seviyoruz. Kurşun Asker içinde bir çok duyguyu barındıran bir masal. Bizim masalımızda Andersen'in masalındaki bu duyguları taşıyor. Esinlenme noktamız bu. İçinde melankoli var, aşk var, umut var, çaresizlik var. Bizim şarkılarımızdaki genel o karamsar havaya uygun bir masal. Sanırım yetişkinler için bir masal olmalı bu.

Bence de bu masal yetişkinler için, yaşamın kıyı boylarından sesleniyor bana şarkılarınız. Sözleri kim yazıyor? Grupta ki besteler bir kişinin üretimi mi oluyor düzenlemeye girene kadar?

Sözler bana ait. Bazen müziği ile aynı anda çıktığı da oluyor sözlerin. Daha çok Koray ve ben uğraşıyoruz müzik adına. Bu konuda daha uyumluyuz Koray'la. Cem de bizim hazırladığımız yapının üstüne solosunu atıyor, gitarını çalıyor. Son aşamada hep beraber nasıl olması gerektiği üzerine de konuşuyoruz. Ama dediğim gibi Koray ile beraber hazırlıyoruz. Esasen her parçaya göre değişiyor, mesela Karanlık Yolumda adlı parçamızda Cem'in çok önceden yaptığı kısa bir çalışma vardı onun üzerine gittik ve parça çıktı.

Demonun genelinde karanlık bir hava var, son dönem Türkçe müzik yapan grupların arasından sıyrılır bir soundunuz da var. Kurşun Asker yaptığı müziği bir tarzla isimlendiriyor mu?

Genel olarak Rock demeyi uygun görüyoruz. Bugün baktığınızda o kadar çok kategorilendirilmiş müzik var ki dinleyicinin kafası karışabiliyor. Rock dediğiniz zaman insanların kafasında bir şey canlanabiliyor iyi kötü ama Post Rock, Indie Rock gibi terimler kullandığınızda kişinin kafasını bulandırabilirsiniz. Biz yaptığımız müziği bir kategoriye oturtmuyoruz.

Seninle aynı fikirdeyim bende, bir grubun genel anlamda bir tarzı vardır zaten ve bu bellidir. Bunu derine inerek bariz bir şekilde isimlendirmek, bir sonraki parçayı aynı yoldan geçirmek gibi geliyor bana. demonun kayıtlarını hangi stüdyoda gerçekleştirdiniz, beraber daha rahat çalışmak için bir ev stüdyonuz var mı? Kısaca düzenli bir prova programınız var mı?

Müziğin adlandırılmasına karşı değilim ama gerekli bir hadise değil kanımca. Zaten bu zamanla da değişebilir bir şey. Dediğin gibi spesifik bir isim koymak bir sonraki adım için alanın daralması demek. Demoyu Ant Müzik'te kaydettik. Şimdi Stüdyo Onair'de çalışan Buğrahan Atalay Ant'ın kendisine ait stüdyosuydu. Bizim kayıtlar bitti ve kendisi ertesi gün taşındı oradan, kapattı orayı. O yüzden de sıkışık bir zamana denk geldi kayıtlar bizim açımızdan da zamanlamayı pek uygun yapamadık. Kayıt esnasında yaz dönemiydi ve birimiz gitti, diğerimiz geldi biraz arapsaçı oldu kayıt zamanı. Rasyonel kullanamadık. Bunun dışında demo sonrası uzun bir dönem dinlenmeye aldık kendimizi. Belki de hayal kırıklığından ötürüydü bu sinme süresi. Daha sonra bunun bir fayda sağlamayacağını anladık elbette. Daha iyisi yapılmalıydı. Hala bestelerle uğraşıyoruz hatta bir bestemiz daha dün tamamlandı gibi. Kendimize ait bir stüdyo olsun istedik ama Ankara'da hem bütçeye hem de istediğimiz özelliklerde bir yer bulamadık. Bulduklarımızda ise müzik yaptığımız öğrenilince istenmedik. 3 grup bir araya gelelim dedik, yine toparlanamadık. Bunun dışında Casale diye bir stüdyo var. Sahibi Murat ağabeyi çok seviyoruz. Orada çalışıyoruz. Yakın zamanda bir ev stüdyosu için toparlanacağız ama.

Peki gelelim bir grubun grup olduğunu en yoğun hissettiği arenaya. Konserler... Konserleriniz hakkında biraz konuşalım?

Bugüne kadar istediğimiz, beklediğimiz bir kitlenin önünde çalamadık. Fuarlarda malum her insan var. Arada tabii müziğimize eşlik eden dinleyiciler de oluyordu ama bu çok da tatmin edici bir durum değil. Bunun dışında şenliklerde çalıyoruz. Biz aslında kendimizi bir konser grubu olarak görmeyi seviyoruz. Yakın zamanda bu son çalışmalarda bitince çeşitli mekanlarda konserler ayarlamayı düşünüyoruz. Düzenli bir bar programını sevmesek de; bu biraz hamallık gibi geliyor bize, bu mekanlarda belli aralıklarda beste ağırlıklı yer almak istiyoruz. Bu senenin sonuna doğru Eylül - Ekim civarı herhalde başlarız konserlere.

Kurşun askerin genel olarak sevdiği ve yakından takip ettiği müzisyenler var mı? ( Kim Bunlar? )

Ben bir Janis hayranıyım. Deep Purple, Pink Floyd, Led Zeppelin sevdiğim gruplar. Bunun dışında caz vokalleri olabildiğince dinlemeye çalışıyorum. Ella Fitzgerald bu alanda hayran olduğum bir kişi. Bunların dışında başka kimler var? Billy Holiday, Nina Simone, Diamanda Galas. Bu arada yenileri de takip ediyorum tabi ki. Gerilerde kalmadım yani. Esasen Rock ve Metal içinde bir çok şey dinledim. Koray ve Cem mesela Slayer hastası kişilikler. Ben pek anlam veremiyorum tabi buna. Müzik zevki konusunda çok uyuşmuyoruz. Cem haliyle gitar ağırlıklı şeyler dinliyor. Steve Vai, Malmsteen gibi. Bazı alternatif şarkılarda zevk konusunda birleşirsek repertuara katıyoruz zaten.

Janis Joplin...

Bir dönem bu kadınla yatıp kalktım ben. Çok karizma bir insan. Her şeyiyle mükemmel. Efsane, tanım dışı.

''Çizginin iki ucunda durdum kaygısızca bütün bildiklerim yalandı ölüm dışında'' Ayna isimli parçanızdan çok vurucu bir bölüm, neler hissediyordun bu sözleri yazdığın dönem?

Ayna parçası aslında geneline baktığında yabancılaşmayı anlatır. İnsanın kendisine yabancılaşması, içinde bulunduğu duruma yabancılaşması, işte bu durumun farkında bir karakter var orada. Aşındığını düşünüyor. Burada da Tahsin Yücel'e sonsuz teşekkürler ki onun Ayna isimli öyküsüdür esasen bu şarkının ilham kaynağı ve "aşınma" kelimesini kendisi öyküsünde de kullanır. Çok vurucu bir öyküdür. Ben sözlerde yabancılaşmadan, düzen içinde ne hale geldiğimizden bahsediyorum . Aynı yolardan gidiyoruz hepimiz, aynı biçime dönüşüyoruz ama birbirimizi tanımıyoruz, gece gündüz gibi oluyoruz. Bu birbirini tanımama meselesi işte insanın ilk önce kendisine yabancılaşmasından kaynaklanıyor. Bu şarkıdaki karakter -bilmiyorum bu belki de benimdir- durumun farkında ama yine de kaygısız durmayı tercih ediyor, kendisi bir şey yapmaya pek meyilli değil, arada duruyor. Kendinde gücü hissederse belki de bir çıkış yolu bulur. Bu şarkının ikincisini yazmak istersem bu çıkış yolu ile alakalı olabilir.

Demoda yer alan tüm şarkıların sözleri çok iyi. İtiraf etmelim ki sen iyi bir söz yazarısın. Sözleri tek, tek ele alırsak bir çok vurucu bölüm çıkabilirim. bu yüzden bir genelleme yapmak istiyorum. Şarkı sözlerini yazarken nelere dikkat ediyorsun, yada bu sözler önce şiir olarak mı akıyor kalemden kağıda?

Direkt olarak bir şeyler söylemeyi sevmiyorum. İstiyorum ki dinleyici anlasın bunu veya kafasına göre bir yorum yapabilsin o düşünülebilirlik durumu oluşsun istiyorum. Ben mesela Hayal şarkısının sözlerini babasını hiç hatırlamayan, fotoğraflardan tanıyan, babası artık hayatta olmayan birisi için yazdım. Dinleyici bunu pekala aşk şarkısı da sanabilir. Sözlerde dediğim gibi dikkat ettiğim ilk nokta bu basitliğe kaçmamak, yazdıklarımı bazen bir şarkı sözü olacağını bilerek yazıyorum bazen de müzikle aynı anda oluşabiliyor. Bir şeyler anlatmak derdim, boş sözler yazmak değil. Bu yüzden de olabildiğince kitap okumaya çalışıyorum.

Zevkli bir röportaj oldu, umarım okuyanlarda beğenir. Kurşun askerin yakın plandaki hedeflerini TurkRock.com okuyucularınla paylaşarak son verelim. Son sözler senin, istediğin gibi kullan...

Müzik çok güzel bir uğraş alanı. Bir sürü amatör grup var olabildiğince hepsini takip etmeye çalışıyorum. Çok iyi işler çıranlar da var. Bu anlamda TurkRock.com camiasındaki her beste grubuna ayrı, ayrı sonsuz başarılar. Bunun dışında Kurşun Asker'e gelirsek; bu demodaki şarkıları yeni düzenlemeleri ile kaydedeceğiz ve üzerine de son besteleri ekleyeceğimiz bir demo albüm düşünüyoruz. Sonra tanıtım faaliyetleri gelecek, iyi bir iş çıkartırsak neden müzik işimiz olmasın ki?

Röportaj: Mahir Bora Kayıhan
Yayın Tarihi: 10.06.2005
 
Geri
Üst