Milan Kundera

kundera; kendine özgü,inanılmaz güzel bir tarzı olan karizmatik bir yazar.kitaplarından şimdilik var olmanın dayanılmaz hafifliği,ölümsüzlük ve gülünesi aşklar ı okudum.var olmanın dayanılmaz hafifliğindeki,yarattığı sözlükle iki karakter arasındaki farklılıkları anlatmasına bayıldım.müthiş bir kitap.ölümsüzlük'te zaten yaratıcılığın en üst noktası gibi bir şey.gülünesi aşklarda da güzel öyküler var.şimdi kimlik i okumayı düşünüyorum.

milan kundera yla arası iyi olan var mı içinizde?
 
evet... harıka bır yazar anlatım seklı ınsanı etkılıyor dusunduruyor gulduruyor... kı benım ıcın cok ayrı ve ozel bır anlamı var milan kundera'nın.....
 
ölümsüzlük kitabını özellikle tavsiye ederim,her sayfada,satırda suratınıza bir tokat yemiş gibi sersemlersiniz,zeka fışkırıyor adamdan :)
 
varolmanın dayanılmaz hafifliğini okudum,mükemmel bir kitaptı.çok etkileyici bir anlatımı var,bu kitaptaki de acayip bir ilişkiydi yani...
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #6
ayrıca kitsch sözcüğünü en iyi açıklayabilen yazar.bokun yokmuş gibi varsayılması durumu kitsch sözcüğü için mükemmel bir tanımlama.
 
gülünesi aşkları okuduğumda o her satırın tokat gibi inmesi vakasını yaşamıştım,kitap kapağının etkileyiciliğinden bahsetmeden geçmemek gerekir ayrıca..Kunderanın anlatımının etkileyici hatta çoğu zaman şok ediciliğinden de tabii....
 
var olmanın dayanılmaz hafifliğini okudum güzeldi
ayrıca bizdede bu kitaptakine benzer öyküler yazan cezmi ersöz var ikisininde kitaplarındaki ilişkiler biraz sıra dışı
 
Kundera, sarsıcı bir yazar bence. Olayların olağan örgüsü içerisinde alelade gibi kullandığı düşünülen her bir cümlede saklı derin anlamlar var. Düşündürüyor. Değerli olmasına alıştığımız şeylerin değeri tartmamızı sağlıyor. Bir yazardan başka ne beklenebilir ki.
 
komünist partiden atılınca anti-komünizmi meslek edinen, edebiyatçılığı bizdeki orhan pamuk, elif şafak vs. kadar olan medya beslemesi yazar müsveddesi.
varolmanın dayanılmaz hafifliğini ancak yarısına kadar okuyabildim. anti komünizm den başka bişey göremedim
 
cugasvili demiş ki:
komünist partiden atılınca anti-komünizmi meslek edinen, edebiyatçılığı bizdeki orhan pamuk, elif şafak vs. kadar olan medya beslemesi yazar müsveddesi.
varolmanın dayanılmaz hafifliğini ancak yarısına kadar okuyabildim. anti komünizm den başka bişey göremedim

ben de anti komünist bir bakış açısı göremedim kitapta.en azından komünizm ilkelerine karşı anti bir bakış açısı yoktu.hem olsaydı da bu yazarın edebi yönden eleştirisine sebeb olmaz.okumadım ama george orwell ın hayvan çiftliği kitabı buna daha iyi bir örnek olabilir sanırım.atıyorum stalin sever bir kişi muhtemelen o kitaptan nefret eder ve kitabı yerin dibine sokar.ama bu bir eleştiri olmaktan çok,kişisel bir zırvalık olarak kalır.sadece bir kitabının yarısına kadar okuyabildiğin bir yazarı medya beslemesi yazar müsveddesi olarak betimlemen,kusura bakma ama kişisel bir zırvalıktan öte değil.
 
neymiş komünizmin ilkeleri de o kitapta komünizmin ilkeleri karşı birşey yokmuş carolberger.? önce komünizmin ilkelerini oku, öğren sonra konuş.
proleterya diktatörlüğünde özgürlükten mi söz etmek doğru? dostum eşitlik olmadan özgürlük olmaz. bunu anlamak gerek. anlamadan konuşmamak gerek.
 
carolgerber demiş ki:
cugasvili demiş ki:
komünist partiden atılınca anti-komünizmi meslek edinen, edebiyatçılığı bizdeki orhan pamuk, elif şafak vs. kadar olan medya beslemesi yazar müsveddesi.
varolmanın dayanılmaz hafifliğini ancak yarısına kadar okuyabildim. anti komünizm den başka bişey göremedim

bende anti komünist bir bakış açısı göremedim kitapta.en azından komünizm ilkelerine karşı anti bir bakış açısı yoktu.hem olsaydı da bu yazarın edebi yönden eleştirisine sebeb olmaz.okumadım ama george orwell ın hayvan çiftliği kitabı buna daha iyi bir örnek olabilir sanırım.atıyorum stalin sever bir kişi muhtemelen o kitaptan nefret eder ve kitabı yerin dibine sokar.ama bu bir eleştiri olmaktan çok,kişisel bir zırvalık olarak kalır.sadece bir kitabının yarısına kadar okuyabildiğin bir yazarı medya beslemesi yazar müsveddesi olarak betimlemen,kusura bakma ama kişisel bir zırvalıktan öte değil.

Varolmanın dayanılmaz hafifliğinde bende bu tarz bir anlatıma rastlamadım...En azından eleştiri yapacağın kitabı okusaydın....
 
hah! İşte en sevdiğim popüler mantık!

Çok rezalet bşr konsere gitmiştik arkadaşlarla. Kimsede en ufak bir tepki yoktu. Biz elli kişi sıkıntıdan çıkmak üzereydik ki, ben hepsini gaza getirip "şarkı biter bitmez deliler gibi alkışlıyoruz, tamam mı?" dedim. Neyse. Şarkı bitti, biz sanki karşımızda Dio-Ozzy varmış gibi alkışladık, bağırdık...

Sonra ne mi oldu? :) Tabi ki bir dahaki şarkıda tüm salon inliyordu. Az önce rezalet konseri normal olarak rezalet gören kitle, şimdi yırtınıyordu...

Elli kişinin güzel dediği bir şey kötü olamaz mantığı... Yazık. Popülerliğinden başka bir şeye sahip olmayan, biraz çarpıcı (burada hakkını vermek lazım) ancak çoğu yazarımızın yarısı kadar bile yeteneği olmayan, yine de (genellikle 16-17 yaş arasında) "abi okudum inanılmaz!" nidalarıyla bir kar topuyken çığa dönüşmüş; Popüler Kültür'ün şişirdiği, hatta popüler kültür'ün uç kalesi olan "yazmasa daha iyi olurdu yazar"...
 
Galad-tirin

popüler kültürün sınırlarını milan kundera gibi adamlar belirliyorsa,ben gurur duyarak popüler kültürden besleniyorum diyebilirim.okuduğum en güzel cümlelere sahip adamların başında geliyor.sonuçta kendi beynimle hareket etmesini bilen birisi olduğumu ve de milan kunderanın bir balon olmaktan çok uzak bir insan olduğunu düşünüyorum.bunun aksini düşünmekte de herkes serbest..onlar eserlerini okumazlar,biz okuruz.bu kadar basit..kundera şişirme bir balon mudur,çoğu yazarımızın yarısı kadar bile yetenek sahibi olmayan bir aciz midir,"yazmasa daha iyi olurdu yazar"gibi ekşisözlükvari tanımları hakeden bir yazar mıdır gibi sorunsallarla boğuşmayı da tercih etmem..popülerlikte benim için negatif ve ya pozitif bir kavram değil..sonuçta petek dinçöz de popüler,john lennon da..
 
Geri
Üst