Rind

Deniz bey de gelmiş grup tamamlanmış bööle alt alta dizilmişsniz ehuehuehe.ha bi de unutadan Gölge-Biziz kolay gele bakalım... Ankaraya dönünce şarkılarımı isterim ama ;-) :D (saymıım şimdi biliosunuz nasılsa :) )
 
deprem grubuyla bazı nedenlerden dolayı yollarımız ayrılmıştır!..deprem grubu yeni vokaliyle en kısa zamanda karşınızda olacaktır!..
deprem grubuna başarılar diliyorum..
görüşmek üzere,
hoşça kalın...
 
Herkese yeniden Merhabalar, 2-3 sayfa öncesine kadar bakacak olursanız; böyle bir mesajı benim yazıyor olmamım gerçekten ilginç bir durum olduğunu anlarsınız. Ancak dikkatiniz çekmek istediğim belirli bir nokta var. Bu mesajda uzun ve belki de özel de olsa, ona yer vermek istiyorum. Değer verenlerin de sonuna kadar okuyacağını düşünüyorum.

Deprem grubunu, ismi dahi henüz koyulmamışken 2004 yazından (belki de 2003'tü emin değilim) beri biliyorum. O zaman bile grup 2007 Eylül'ündeki; bugünkü kadrosunu kurabilirdi. Konuşalan şeyler arasında bu da vardı. Ancak düşüncelerimiz tam olarak uyuşmadığından böyle bir birliktelik olmadı. Derken o grupta, yine 2-3 sayfa öncesinden ya da grubun ilk 2-3 (+...) sayfasından tanıyor olmanız gereken Arda girdi gruba. Ve çeşitli vokal denemeleriyle geçirdi bu kadro onlarca ayını.

Bu geçen ayların birinde yeniden bugünkü kadrosunu kurma çalışmaları oldu, ancak fikir yine tutmadı. Ve herkes yolunda devam etti. O zamanki ortamlardan çıkan arkadaşlarımızdan kimisi (özellikle şu sıralar çok daha yakından tanıyacağınız) TNK grubuna girdi, çıktı; Kimisi ise Göksel'e kadar tırmanıp demir attı. Yalnız belirli bir çizgi tutturamasa da; taa o zamandan beri Deprem'in, Ertuğrul'un ve oturmamış da olsa bir Deprem grubunun geleceğinden, müzik adına bir şeyler yapacağından, bu işe gerçekten gönül verdiğinden kimsenin şüphesi yoktu.

Bugüne geliyorum. Düşünce açısından pek de farklı bir şeyler görmüyorum. Bir avuç genç adam işte; rüzgar nereden estiyse oraya doğru giden... Akıllarında sadece tek şey olan: müzik yapmak! Ve bunu rahat, kafanı kaşımadan, kurcalamadan; istediğin gibi, hissederek yaparak.

Bu amaca gitmek, bu doğrultuda işini yapmak, rahatça müziğini sunmak istiyorsan; bazen kimsenin hoş karşılamadığı, günlerce düşünmen gereken, belki de mantıksız bile bulcağın hamleler yapman gerekiyor. Bundan 1-2 ay öncesine kadar Çağatay ve benim (ben Can Güler bu arada, grubun davulcusuyum. Günü de belirteyim: 05.09.2007) gruptan çıkmam da bunlardan bir tanesiydi. Kafalar rahat değildi, kimse işini istediği gibi yapamıyordu. Bağımız incelmişti ve koptu. Verilen onca emekten sonra sindirmesi gerçekten güç oluyor ancak işin aslı da şu: Olması gerektiği gibi...

Bu arada yakın gelecekte yakından tanıyacağınızı düşündüğüm Özgür Aksüyek bile klavyesiyle girdi gruba. Bu iş çok az konuşuldu, ama sanıyorum yine tutmayan bir şeyler vardı ki, bir birliktelik oluşmadı. Arda yeniden girdi ve yine sanıyorum ki eskisi gibi olmadı. (Bu konuda yorum yapmak benim adıma kesinlikle düşmez, bir yanlışta bulunmak da istemiyorum, kısaca umarım yanlış anlaşılmıyordur sözlerim). En son olarak Se ve daha sonra Exe gruplarından tanıyacağınız Deniz vardı grupta. Bilenler bilir, önceden de adının yazdığını hatırlıyorsunuzdur umarım Deprem'in aynen bu topic'inin altında. Aynen geçmişte olduğu gibi, farklı sebeplerden de olsa; yine yürümeyen bir şeyler oldu. Ve bir birliktelik daha sonra erdi.

İşin değişmeyen kısmı Deprem, Ertuğrul ve Deprem grubunun rahatça, istedikleri gibi müzik yapma hevesiydi. Ve 06.09.2007'ye geldik en son. Dört kişinin de geçmişten dersler çıkardığını ümit ederek, aynı hedefte olduğumuzu düşünerek yeniden kurmuş bulunuyoruz grubu: Çağatay Şen, Deprem Gürdal, Ertuğrul Kulaksızoğlu ve ben, Can Güler (Evet, bir gün geçti ve ben hala yazıyorum VE hala bu grubun davulcusuyum).

Yarın ne olacak yine belli değil. Bu yazının bir benzerini belki de şu an tanımadığım biri benim için yazıyor olacak. Ben belki de sinir küpü olmuş tırnaklarımı yoluyor olacağım; sövüyor, sayıyor bile olabilirm. Ancak işin yine bir aslı var; çok yüksek ihtimal yeni bir ayrılık; grubun devamlılığı, ve rahatı için gereken bir hamle olacaktır.

Ee peki bu böyle devam edip gidecek mi? Hiç bir fikrim yok. Bugün herkes müzik yapma hevesinde. Dördümüz de ayrı ayrı ümit ediyoruz ki geçmişten ders çıkararak, grup olmayı bu sefer başarabileceğiz.

Şimdi ne yapacağız? Yeniden klasik klişeyi kullanmakla başlayacağız: Bugüne kadar emeği geçen herkese teşekkürler, o ayrılmadı, hep bizimle... Yok tabii ki böyle bir şey. Yine tecrübelerime dayanarak söylüyorum; emeği veren kişi asla haa evet yaa; size de teşekkürler deyip bırakmıyor tabii ki bu işi. Çünkü grubu sahiplenmiş, bir yerlere getirmek için çalışmış oluyorsunuz o zamana kadar. Ve bir gün bir bakıyorsunuz ki, sen onu kendin için yapmamışsındır. Bundan sonra senede bir karşına çıkacak, ilerde asla görmeyeceğin (bazen de görüşmeyeceğin bile diyebiliriz) bir kaç insana "heba etmiş" oluyorsun emeğini. Ancak yapılacak bir şey yok malesef. Amaç belli çünkü, sağlanması zor. Ve en kötüsü günden güne değişebilen bir nitelik olması. Olmuyorsa, alınması gereken bir karardır ayrılık. Sende başını öne alıp dolaşacaksın mahçup bir şekilde. Elinden geldiğince de teşekkür edip, minnet duyacaksın, iyi bir yerlere gelmesi için duacı olacaksın yarı yolda bıraktığın adamın verdiği emeğe. Biz de aynen böyle yapacağız; özür dileyip, teşekkür ederek.

Müzik işte böyle saçma sapan, konuşmak istemeyeceğin konulara kadar çekiliyor malesef. Böyle bir iş bu benim gördüğüm kadarıyla. Bundan sonra da karşılaşmamayı dileyecek, bu amaç doğrultusunda elinden geleni yapacaksın sanırım. Öyle yürüyecek. Biraz da güven, samimiyet, arkadaşlık ile olacak. Ve bu sefer umuyorum ki yapacak bu grup bu işi. Umuyorum...

---------------------------

Heyecanlı + fanatik kitlemize de bundan sonra ne yapacağımızdan bahsedeyim. :p Öncelikli hedefimiz grubu İstanbula, mümkünse Caddebostan civarına taşımak. Yaz sezonunda olduğu gibi haftada 2 program ile karşınızda olamayacağız. Çok çalışacağız. Gözlerden uzak kalmayı tercih edeceğiz belki de mümkün olduğunca. Yeni isim, web sitesi, yeni demo.. Hepsi doğru olduğuna inandığımız zamanda çıkaracağımız şeyler olacak. Arada bu işi çok sevdiğimizden, bazı sabırsız davranışlarımızda olabilir, planı bozabilir. Ama ümit ediyorum ki bu sefer gerçekten iyi bir grup olarak işe başlayacağız. Destek veren, emek veren herkese teşekkürler. Bizim için gerçekten önemlisiniz...

Can G.

PS: Sabırsızlıktan da söz açılmışken; biri Sony Ericsson Müzik Yarışması Türkiye finali ve biri de Peyote'de olmak üzere iki konserimiz olacak bu ay İstanbul'da. Kesin gün ve saati yakında burada ve www.myspace.com/depremtheband adresinden öğrenebilirsiniz. İlginiz için tekrar teşekkürler.
 
Çağatay olayına çok sevindim.hatta genel olarak grubun yeni veya (eski) oluşumundan ötürü pek bir mutlu oldum..doğru kadro bu bence :)

turkrock tarihinde de okudugum en uzun yazıydı bu arada..

kolay gelsin :) sabırla beklemeye devam..
 
ooofffff ne diyosunuz ya deli bi haber bu. çağatay ın gruptan ayrılmasına çok üzülmüştüm ve artık canlı olarak dinleyebileceğim. off çılgınsınız gençler. en yakın biziz gecesine geliyorum
 
dd4.jpg
 
Geri
Üst