Şehir Efsaneleri.....

Bütün Gibson'lar aynı ağacın parçalarından mı yapılıyo peki? 70lerde henüz markalaşmadığı için orjinalinin yarısına satılan Martin kopyası Takaminelerin, Morrislerin ve Ibanezlerin eBay fiyatlarına bakmak lazım, orjinalleriyle aralarında ne kadar fark var diye...

Bu inanıyorum demek mi? Hayır aynı ağacın parçalarından yapılmıyor aynı cins maunlardan yapılıyor.
 
Gidip fabrikasında inceledin madem, öyleyse diyecek lafım yok... Geçenlerde Kıvılcım Müzik'te Asım Can Gündüz'le karşılaştım. Biraz konuştuk, çok eski bi kapı bulduğundan, ağacı çok beğendiğinden, o ağaçtan kendine gitar yapacağından falan bahsediyodu. Gibson'un da 6 harflik adı var, türlü türlü modeli var, hepsi aynı tür maunsa fiyatları niye kendi içinde beşe, ona katlanıyo? Gitarları 500 Dolardan başlayan bi markadan bahsediyoruz.
 
Gidip fabrikasında inceledin madem, öyleyse diyecek lafım yok... Geçenlerde Kıvılcım Müzik'te Asım Can Gündüz'le karşılaştım. Biraz konuştuk, çok eski bi kapı bulduğundan, ağacı çok beğendiğinden, o ağaçtan kendine gitar yapacağından falan bahsediyodu. Gibson'un da 6 harflik adı var, türlü türlü modeli var, hepsi aynı tür maunsa fiyatları niye kendi içinde beşe, ona katlanıyo? Gitarları 500 Dolardan başlayan bi markadan bahsediyoruz.
Dostum tamam adı var ama ppüler kültür ve marka denilen de bir olgu var bu sosyolojik birşey.En azından toplum tarafından yapılan baskılar sonucu akılda kalan şey vayyyyy gibson mı çok iyi markadır.Maunun bir kaç çeşidi vardır arkadaşın da dediği gibi altın değil bu o yüzden çok pahalı olamaz. Bu şey gibi iktisat dersinde hocalarımızdan biriyle Türkiye'de arabalardan söz konusu açılmıştı markayı burada yazmayacağım ama arabanın fabrikadan çıkışı 6.000 tl fiyasada satışı sıfır olarak 35 bin-40 bin tl arası.Gibson marka olabilir ama o markanın gölgesinde kalmış çok daha uygun fiyatlara daha iyi şeyler de vardır.Ayrıca bilmem kaç bin dolara satılan seriler genelde signature oluyor aynı verimi aynı markanın daha düşük fiyatlı serilerinden de alabiliyorsun.Yani insanlar markaya para veriyor ve marka her zaman satar.
 
Gidip fabrikasında inceledin madem, öyleyse diyecek lafım yok... Geçenlerde Kıvılcım Müzik'te Asım Can Gündüz'le karşılaştım. Biraz konuştuk, çok eski bi kapı bulduğundan, ağacı çok beğendiğinden, o ağaçtan kendine gitar yapacağından falan bahsediyodu. Gibson'un da 6 harflik adı var, türlü türlü modeli var, hepsi aynı tür maunsa fiyatları niye kendi içinde beşe, ona katlanıyo? Gitarları 500 Dolardan başlayan bi markadan bahsediyoruz.

Aynı cins maunlardan dedim, tek cins maun demedim. Gibson kapı pencere yapılan maundan yapılıyor ve 400$ lık X markası kalitesinde fakat sırf isim yüzünden bu fiyat diyorsan. Ozaman şehir efsaneleri başlığı altında tarafından yazılmış Gibson kelimesinide görmek isteriz. Zira bunlara insansaydım ilk olarak yapacağım iş bu olurdu.

Ayrıca fabrikasını gidip incelmeye gerek yok FBI yakın zamanda inceledi zaten nesli tükenmekte olan ağaçları kullandıkları gerekçesi ile. Eski dönemde Honduras maun'u gibi değerli ton ağaçlarını mobilya yapımında kullanmışlar Asım hoca belkide ondan bulmuştur veya çok canı sıkılmıştır.
 
Dostum tamam adı var ama ppüler kültür ve marka denilen de bir olgu var bu sosyolojik birşey.En azından toplum tarafından yapılan baskılar sonucu akılda kalan şey vayyyyy gibson mı çok iyi markadır.Maunun bir kaç çeşidi vardır arkadaşın da dediği gibi altın değil bu o yüzden çok pahalı olamaz. Bu şey gibi iktisat dersinde hocalarımızdan biriyle Türkiye'de arabalardan söz konusu açılmıştı markayı burada yazmayacağım ama arabanın fabrikadan çıkışı 6.000 tl fiyasada satışı sıfır olarak 35 bin-40 bin tl arası.Gibson marka olabilir ama o markanın gölgesinde kalmış çok daha uygun fiyatlara daha iyi şeyler de vardır.Ayrıca bilmem kaç bin dolara satılan seriler genelde signature oluyor aynı verimi aynı markanın daha düşük fiyatlı serilerinden de alabiliyorsun.Yani insanlar markaya para veriyor ve marka her zaman satar.

Ama bu Gibson gibi yıllarca satmış her modeli ayrı efsana olmuş bir markanın, kapı ağacından gitar yaptığını göstermez haksız mıyım. Örnek olarak Kapı sapelli maunundan yapılır genelde. Gitar ise honduras, brezilya vs... maunundan yapılır. İki taraftada örnekler arttırılabilir. Cort'unda birsürü ucuz ama maun gitarı var hangisi bir Gibson Les Paul sound'unun yanına yaklaşabiliyor?
 
Ama bu Gibson gibi yıllarca satmış her modeli ayrı efsana olmuş bir markanın, kapı ağacından gitar yaptığını göstermez haksız mıyım. Örnek olarak Kapı sapelli maunundan yapılır genelde. Gitar ise honduras, brezilya vs... maunundan yapılır. İki taraftada örnekler arttırılabilir. Cort'unda birsürü ucuz ama maun gitarı var hangisi bir Gibson Les Paul sound'unun yanına yaklaşabiliyor?
yok zaten kapı mevzusu değil dedim ya isim :) sonuçta rekabete dayanamayan batan ya da küçülen fabrikalar da var ve halâ iyi ürünler yapıyorlar.Türkiyede aslına bakarsan bence halâ çok fazla seçenek yok ve çoğu da bilmiyor mevcut seçenekleri bu yüzden forumlar fender alıp sırf isimden dolayı 2 gün sonra beğenmeyip satanlarla dolu. Ve insanlar evet markaya para yatırıyor başka bir şeye değil.Ben 450 tl ye amerikan malı gitar aldım bir şahıstan ve fabrikasına mesaj gönderdiğimizde seri numarasını gitarın limitli seri olduğunu gördük sadece amerika kıtasında olan bir markaydı diğer kıtalarda pek satılan bir marka değildi bu.
 
Tekrar ediyorum, Gibson'u gözünde çok büyütme, Cort'un kat kat ucuz mastercraft serisi başyapıt gitarları var Gibson'ı aratmayacak. Tamam, eşek değil ya bunlar illaki iyi gitarları var ama kamyon dolusu çöp gitarı da var. Bundan beş altı sene önce GuitarCenter Gibsonları geri gönderiyodu, malzemeden çalmışlar diye. Şöyle düşün; 59'da Standard adıyla yaptıkları gitarları şimdi ancak Custom Shopları reissue olarak yapıyo, e o zaman bugünkü Standard'lar ne manaya geliyo? Demek ki bugünün Standard modeli 59'daki Standard'la aynı ağaç, aynı gitar değil. Takım tutar gibi gitar tutmayalım, şu an elimde 64 Nashville yapımı Casino ve onun beşte bir fiyatı olan Washburn HB-35 var, ikisini aynı amfide sırayla çalınca benim diyen gitarist hangisini çaldığımı anlamaz. Honduras maunu, Kanada sediri falan iyi hoş da, Arabistan'da yok ya zaten maun. Hepsi benzer bölgelerden geliyo.
 
Tekrar ediyorum, Gibson'u gözünde çok büyütme, Cort'un kat kat ucuz mastercraft serisi başyapıt gitarları var Gibson'ı aratmayacak. Tamam, eşek değil ya bunlar illaki iyi gitarları var ama kamyon dolusu çöp gitarı da var. Bundan beş altı sene önce GuitarCenter Gibsonları geri gönderiyodu, malzemeden çalmışlar diye. Şöyle düşün; 59'da Standard adıyla yaptıkları gitarları şimdi ancak Custom Shopları reissue olarak yapıyo, e o zaman bugünkü Standard'lar ne manaya geliyo? Demek ki bugünün Standard modeli 59'daki Standard'la aynı ağaç, aynı gitar değil. Takım tutar gibi gitar tutmayalım, şu an elimde 64 Nashville yapımı Casino ve onun beşte bir fiyatı olan Washburn HB-35 var, ikisini aynı amfide sırayla çalınca benim diyen gitarist hangisini çaldığımı anlamaz. Honduras maunu, Kanada sediri falan iyi hoş da, Arabistan'da yok ya zaten maun. Hepsi benzer bölgelerden geliyo.

Tekrar ediyorum, Gibson'u gözünde çok büyütme, Cort'un kat kat ucuz mastercraft serisi başyapıt gitarları var Gibson'ı aratmayacak. Tamam, eşek değil ya bunlar illaki iyi gitarları var ama kamyon dolusu çöp gitarı da var. Bundan beş altı sene önce GuitarCenter Gibsonları geri gönderiyodu, malzemeden çalmışlar diye. Şöyle düşün; 59'da Standard adıyla yaptıkları gitarları şimdi ancak Custom Shopları reissue olarak yapıyo, e o zaman bugünkü Standard'lar ne manaya geliyo? Demek ki bugünün Standard modeli 59'daki Standard'la aynı ağaç, aynı gitar değil. Takım tutar gibi gitar tutmayalım, şu an elimde 64 Nashville yapımı Casino ve onun beşte bir fiyatı olan Washburn HB-35 var, ikisini aynı amfide sırayla çalınca benim diyen gitarist hangisini çaldığımı anlamaz. Honduras maunu, Kanada sediri falan iyi hoş da, Arabistan'da yok ya zaten maun. Hepsi benzer bölgelerden geliyo.

Hiçbirşeyi büyüttüğüm yok ama küçülttüğüm de yok, ben Gibson kullanmıyorum tarzım değil, öyle bir hayalimde yok, babamın oğlu da değil Gibson. Cort'unda yada hiç duymadığımız markalarında güzel gitarları var. Ama hiçbiri kapı çerçeve ağacından yapılmıyor.Kaliteli iş yaparsan zaten marka olursun.

Şöyle düşün; 59'da Standard adıyla yaptıkları gitarları şimdi ancak Custom Shopları reissue olarak yapıyo, e o zaman bugünkü Standard'lar ne manaya geliyo?
Bu soruyuda gördükten sonra anlıyorumki bu tartışma faydasız ozaman şöyle diyorum Afrikadaki çocukların yağındanda krem yapıyorlarmış.
 
gibson'ın artık standardlarda 9 delik delme yerine koca bir chamber açarak ağırlık azaltma politikasını görünce bu başlık geldi aklıma. 2003'te üç tane büyük historic bayisi için üretilmeye başlayan cloud9 serisini çok sevmiş olacak gibson ki bu sene üretilen bütün standard ve classicler chambered üretilmiş ve işin komik yanı bu açıklanmıyor, insanlar farkedip x-raylere sokmaya başlayınca anlaşılıyor. deneyenlerin hepsi gitarın sesinin çok değiştiğini, les paul sesinden çok uzaklaştığını, zaten az olan telleri tane tane (definition işte yahu) duyma olayının tamamen bittiğinden falan bahsediyorlar. norlin döneminde gözleme gövde (pancake body) denen les paul'lerle bile bu kadar katledilmemişti bu alet. üzerine bir de boşlukların içinde tıngırdayan tahta parçaları falan eklenince millet iyice soğumuş vaziyette.

diğer taraftan edwards'la ilgili çok güzel yorumlar okuyorum. ağırlık azaltıcı boşluk olmadan 4 kilonun altında gitarlar, hafif alaşım aksam, uzun sap bağlantısı gibi gibson'dan ancak custom shop historic seviyesinde alacağınız özellikleri 700 dolara satıyor nitro boyalı gitarlarında ki ikisini yanyana karşılaştıranlar ses olarak aynı kalitede ama daha iyi işçiliğe sahip olduklarını söylüyor. keşke esp'nin yanında bu da getirilse türkiye'ye, epiphone'dan kat ve kat iyi bir alternatif olur uygun fiyat seviyesi korunursa.

çok kızgınım ben bu gibson'a çoook.

Bi yukardaki mesaj DrB'nin buna yazdığı cevaptı, alıntı bi önceki alıntıyı kapsamıyomuş.
 
Gibson'un son yıllarda sanki "Biz Gibson'uz uleeen!! Malzemeden çalsak ta, abuk sabuk signature gitarlar yapsak ta, uyduruk reissuelar çıkarsak ta çatır çatır satarız malımızı. Beğenmeyen almasın!!" gibi bir tavrı var.
Var evet, biraz olmalı da zaten piyasaya oynayacak değil koskoca firma. Yalnız bu malzemeden çalma durumu değil, nekadara maal ediyor sanki gitarı ki malzemeden çalsın. 2000$'a sattığı gitarı aşağı yıkarı 500$'a ürettiğini düşünürsek malzemeden çalarak 400$'a düşürmeye çalışması Gibson'a birşey kazandırmaz. İşin içinde başka şeyler var.

Vine-inlay
Yine söyleyeyim anlamamakta ısrar ediyorsunuz. Gibson üretim şeklini değiştirebilir eskiler daha iyi olabilir yada yeniler fakat bunlar Gibson, Fender bilmemne ucuz ağaç kullanıyor canım, kapı pencere ağacı, aynı pencereyi bizim marangoz 3'e yapıyor Gibson 5'e yapıyor olurmu böyle şey arkadaş gibi bir mantıksızlık yapacaksanız ve buna yaptığınız açıklama şehir efsanelerinden başka birşey değilse, ısrarla konuyu başka başka yerlere çekiyorsanız, iki farklı gitarı aynı amfiye takıyorum tonları aynı diyorsanız ve buna rağmen gidip 5 kat para verip gitar aldıysanız, sağdan soldan alıntı yaparak kulaktan dolma bilgilere sahip olduğunuzu kanıtlıyorsanız, Kanada sediri ile Honduras maununun aynı bölgelerden geldiğini söylüyorsanız, bunu söylerken Kanada nerde? Honduras nerde? bilmiyorsanız, maun, dişbudak, sedir vs.. başka nerelerde yetişir diye bir araştırmadıysanız, şehir efsaneleri başlığını şenlendirdiniz deyip teşekkürlerimi sunmaktan başka yapabileceğim yok.
 
Lafın tamamı aptala söylenir derler, ben yazacağımı yazdım yukarda. Son bi kez toparlama mahiyetinde yazıp kendi adıma tartışmaya nokta koyuyorum. Kanada sediri, Alman ladini, Honduras maunu bunların aynı yerden geldiğini iddia etmedim, orda bi yanlış anlaşılma olmuş sanırım, tartışmada böyle kasıtsız yanlış anlaşılmalar doğaldır...

Laf hala ilk söylediğim yerde aslında. Demiştik ya, all solid ağaçtan gitar yapıyolar, ucuza satıyolar, tonlar da aynı diye. Ahan adam burda demiş aynısını, 700 Dolarlık Edwards Gibson'la aynı tonu veriyo diye. Daha hala honduras maunuymuş, yok sepeleymiş tartışmanın anlamı yok. Sen Gibson sevmediğin halde bütün bu maun çeşitlerini bi yerden okumayıp bizzat ormanından koparıp gitarlarında kullandınsa, hepsinin rezonansını ölçüp uygun ağaç parçalarını bi araya getirdinse tahmin edersin ki ben bunları bilmiyodum, özür diliyorum bunun için ama siteye üye olduğumdan beri gördüm ki burda kendimizden önce bu işlerle uğraşmış, usta saydığımız abilerimizin sözlerine güveniriz, güvenmeliyiz de. Bu bağlamda kendi adıma DrB'den alıntı yapmanın da ayıplanacak bi şey olduğunu düşünmüyorum. Gibson fabrikasında on tane nesli tükenen ağaç çıkmışsa, o ağaçları senin benim Les Paul Studio'mda kullanacaklarını falan sanmıyorum. Amerikan komandoları Irak'a da demokrasi getiriyodu geçenlerde, kesin öyle bi alt metin vardır baskın olayında da...
 
Gibson'un işinin çenemizi yorduğu yetsin artık isterseniz. Sıradan insanlardan çıkan bir Kadıköy efsanesi ile başlığı dönelim:

"Bak var ya, şu Akmar'ın alt girişindeki kapıyı görüyor musun? Heh işte satanistler ensesinden tutup oraya çektikleri masum insanları keseler kanını içerlermiş"
 
Geri
Üst