Sessiz Boyun Eğiş

Hepiniz farkındasınızdır yaşadığımız toplum tartışma,sorgulama ve ya karşı çıkma taraftarı değildir.. Ne olursa kabul eder (tabiki bir kaç durum hariç<gelenekler vs.> )
Bir çok aydın yeni gelen jenarasyonun bu durumu değiştireceğini düşünmüş ama görünüşe göre yanılmışlardır.. En basit örnek hepimizin içinde isyan etiği internetin durumu...
İçinde diyorum çünkü delidolu isyankar olarak bilinen ergenlik çağındaki gençler bile bu ve benzeri konular hakkında susmayı ve kabullenişi tercih etmektedir..
Peki neden?
Büyüklerimiz (40 yaş üstünü kast etmekteyim) için bu durum az da olsa hoşgörü ile karşılana bilir.. Büyüdükleri çevreler ve gördükleri olaylar onları haklı oldukları bir konudan bile vazgeçip susmaya itmektedir.. Çünkü onların zamanında itiraz bir suç olarak karşılanabilirdi..
Ama biz itiraz etmeyi doğal hakımız olarak öğrendik ve öyle sindirdik.. Buna rağmen hala bir boyun eğişin içindeyiz..
Ve ben bunun nedenini öğrenmek istiyorum..?
 
Ne kadar öğrendiğimiz ve sindirdiğimiz malum..Beki neye itiraz etmemiz gerektiğini öğrenemedik belki de itiraz edilmemesi gerekliliğini benimsedik...
 
Sebep bir avuç insanız dostum. Karşı çıksak cop yeriz, dağa çıksak sonumuz bir mermi olur öldüren de başımızı ayağığla ezerek egosunu tatmin eder. aşağılık biz oluruz kutlu ve mutlu olanlar onlar.
Böle kalınca sadece korkak oluyoruz. Sonrada egomuzu bastırıp içiyoruz. Onurlu olmak için kendimizi yiyyoruz. Sonuç ne olacak dersen ya çıkar savaşırız ya da toplumun içinde erir gideriz.
 
Önce kültürel olark savaşmak gerekio. Bu yoz kültürü yoketmek eritmek gerekli (yoksa o bizi eritecek). Ardından da halkla birlikte yıkmak gerekli bazı şeyleri......
 
arkadaşlar boşverin bu beş para etmez halkı. onlar kurtuluş savaşını kazanan, büyük atılımlar yapan Türk milleti değil artık...

herkes yaptığı şeyi layıkıyla yapsın.o zaman aslında bir şey olmayıp da değer görenlerin değersizliği bizim üstün değerlerimiz altında ezilir.

onları varlığımızla ezeceğiz,sanatımızla,aldığımız her solukla...

burası yeniden Üstün Türkiye olacak o zaman.
 
geçen gece Eric Fromm nick li arkadaşla oturduk , bursaya karşı yudumlarken biralarımızı , gece gece bu soruları sorduk birbirimize:niye böyle yapıyoruz?...
bu kadar okuyoruz..falan..hatta uğur dedi ki "ayran gönüllü müyüm?sadece gitar yetmiyor mu ki klavye , bas kastırıyorum , 5 dil kastırıyorum.."...

müslümanından ateistine herkes aynı şeyi yapar:kendini tatmin etmeye çalışır...inanalar her fırsatta allaha kaçmak isterler.ateistler de mekanik olarak açıklama yoluna giderler olayları ve ayrıca tarih ile de kendilerine yol çizerler ( bunu kendi açıma söylüyorum)...ama işin özü aynı...ZAMANI HİSSETMEDEN ÖLÜME ULAŞMAK...insan zamanı sadece yalnız kaldığı anlarda hisseder ki bu anlarda düşündükleri hayatın gerçek yüzüdür...

sorgulamama işine gelince...belki de doğrudur:cahillik mutluluktur...ben şu an ki gibi olmasaydım , en büyük derdim , belki de, almak isteyeceğim bir kırmızı spor ayakkabı olurdu veya namaz vaktini beklerdim ve belki de her an ibadet ederdim...
peki şu anki gibi oluşumu ben mi seçtim?...salt irade yoktur...çevrenin insan üzerindeki etkisi yadsınamaz...bu yüzden ben diyorum ki , insanoğlunun öğrenmesi gereken tek kavram var aslında :BİREY...birey hak ve hukuğunu kavradığı zaman insanoğlu birbirini , din,dil,ırk vb yüzünden yargılamayı kesecektir...

öyleki şöyle örneklerde yaşanmayacaktır:kız arkadaşımla olan ilişkimin bitme sebeplerinden biri de benim dinsizliğim...

bu tür insanlık dışı sınırlamalar , bireysel düşünce özgürüğü anlayışı iyice yerleşince olur...

ama dediğim gibi:insan yalnız büyümez...o yüzden tek başına da yargılanamaz...
 
Morvesuni bahsettiğim yaşanacak bir kültür devriminden sonra halk yığınlarıda zincirlerini kıracaktır. O yüzden önce bir kültürel devrim gereklidir, bu iğrençleşen tv kültüründen, zengin züppe sınıflarının eline geçen edebiyattan, müzikten, sanattan kurtulmak gerekir. Halkın içinden bizim gibi insanların yeni akımlar, düşünüşler yapması gerekir. Underground olan bu kültür yayılacak ve kitlelere ulaşacaktır.
Arkasındanda halk yığınları uyanacaktır. İşte bu aşamada diorum halkla bütünleşip birşeyleri değiştirebiliriz. Şu anki halk sığırdır kesinlikle ama değiştirilemez değildir. Bize zor gelen önümüzde çok büyük sermaye gücü bulunan tv, bu doğan grubuna ait gazete, basın vs... gibi unsurlarla savaşmak. Yeni akımlar yaratmaktan korkmak. Bunları da okuyarak öğrenerek yıkabiliriz. Kültürümüzle bu iğrenç eski kültürü yıkabiliriz.
Bütün bunlar çok zor deil sadece özveri gerektirior biraz, biraz da savaşma ruhu..........
 
nbvma5 demiş ki:
Morvesuni bahsettiğim yaşanacak bir kültür devriminden sonra halk yığınlarıda zincirlerini kıracaktır. O yüzden önce bir kültürel devrim gereklidir, bu iğrençleşen tv kültüründen, zengin züppe sınıflarının eline geçen edebiyattan, müzikten, sanattan kurtulmak gerekir. Halkın içinden bizim gibi insanların yeni akımlar, düşünüşler yapması gerekir. Underground olan bu kültür yayılacak ve kitlelere ulaşacaktır.
Arkasındanda halk yığınları uyanacaktır. İşte bu aşamada diorum halkla bütünleşip birşeyleri değiştirebiliriz. Şu anki halk sığırdır kesinlikle ama değiştirilemez değildir. Bize zor gelen önümüzde çok büyük sermaye gücü bulunan tv, bu doğan grubuna ait gazete, basın vs... gibi unsurlarla savaşmak. Yeni akımlar yaratmaktan korkmak. Bunları da okuyarak öğrenerek yıkabiliriz. Kültürümüzle bu iğrenç eski kültürü yıkabiliriz.
Bütün bunlar çok zor deil sadece özveri gerektirior biraz, biraz da savaşma ruhu..........
süpersin ama biz savaşma ruhumuzu çoktan kaybettik birilerinin bizi kakması gerekiyo ama kakılınca ortaya çıkacak içimizde saklı kalan bişeylerin olması gerekir bizim içimizde bu ülke için bi telaş var ve bişeyler yapabiliriz belki okuyarak ama ülkenin cahil kesimine bişeyler okutabileceğini düşünüyomusun yada eğitebileceğini ilk önce o insanların beynindeki değişmez kalıpları yıkmak gerek gerçekten zor iş ama pes etmemek lazım dediğin gibi savaşmak sonuna kadar...
 
arkadaslar

dunyaya satasmakla egrileri haykırmakla anca kendimizi karanlıga bogarız yazık yapmayalım kültürel bi devrim yapmak icin tabiki savasmak lazım ama önce kendimizle herkes yapabildiginin en iyisini yapsa neler yoluna girer bi düsünün bi ülkede hırsızlar bile kendilerini gelistirerek polisi mükemmele itmezmi? kolay olmaz ama kararır üzümler sonunda baka baka
 
küresel decadence kaçınılmaz....hayatlarımız başka hayatlara bağlı..o başka hayatlarda başkalarına...bu bazen küfredilesi durumlar yaratıyor ve bu o kadar normal ki küfredesim geliyor
 
tartışmak, sorgulamak istiyorsan bunu sen yapalısın. Başkalarının baskısı, şiddet, kınama vs gibi şeylr umrunda olmamalı... Sonucta onlar da senin gibi birer insan ne sütünlükleri olabilir ki. Yapabilcekleri en ağır şey ne olabilir? bağırmak mı, saldırmak mı, öldürmek mi? Bunların hangisi doğrudan kaçmaktan dha kötüdür ki?...
 
crnky demiş ki:
tartışmak, sorgulamak istiyorsan bunu sen yapalısın. Başkalarının baskısı, şiddet, kınama vs gibi şeylr umrunda olmamalı... Sonucta onlar da senin gibi birer insan ne sütünlükleri olabilir ki. Yapabilcekleri en ağır şey ne olabilir? bağırmak mı, saldırmak mı, öldürmek mi? Bunların hangisi doğrudan kaçmaktan dha kötüdür ki?...
Baskıyı umursamamak.. Dinlemek ve susarak direnmek.. kaçmadan, saldırmadan en ağrını yapıp direnmek..başkalarının senden istediğini susarak kabullenmemek..bir boyun eğişten ziyade kendi isteğini ellerinde taşımak, kıymetlendirmek..
 
esasında kastettiğim tam olarak bu da değil. Başkalarının görüşlerini baskı yapanın baskı yaptığı düşünceyi de değerlendireceksin. Ama sırf baskı yapanın görüşü baskı yaptığı için kabullenilmeyecek.
 
crnky demiş ki:
esasında kastettiğim tam olarak bu da değil. Başkalarının görüşlerini baskı yapanın baskı yaptığı düşünceyi de değerlendireceksin. Ama sırf baskı yapanın görüşü baskı yaptığı için kabullenilmeyecek.
Senin anlatmak istediğine katılmakla birlikte..Kullandığın terimlerle kendi anlatmak istediğimi belirttim.. ;)
 
hımm anlıyorum ;)
ama bazen bu yukarıda yazılanları yapmıyoruz. Zaten bir de insan zordan kaçmaya eğilimli oluyor bazen. Zordan kaçmanın geçici bir rahatlığı olduğunu unutabiliyor. Hep başkalrını suçlamamak gerek kendi tutumumuzda. Baskı yapılmasa da hep doğruyu düşünmeye mi çabalıyoruz ki...
 
Geri
Üst