Çöküş(Der Untergang)

"almanlar için yüzleşme zamanı" diyerek tanıttılar filmi galasında,hitlerin 'çöküş'ü diye.
hitlerin son oniki gününü anlatan ve hitlerin sekreteri Traudl Junge'nin biyografi tarzında yazdığı,Melissa Müller'in yayına hazırladığı ve bir sonsöz eklediği "Hitler'in Sekreteri-Führer'le ikibuçuk yıl" eserinden yola çıkarak alman yönetmen Bernd Eichinger'in çektiği,eylül 2004'te almanya'da gösterilmeye başlanan belgesel 25 mart'ta türkiye vizyona girecek.

-dokunaklı bir belgesel. Der Stern
-otantik!zekice,birinci elden bir yapıt. Frankfurter Allegemeine Zeitung
 
Fİlmi izlemedim hiçbir yorum yapamam. Ama sanki fragmanda Hitler'e karşı biraz sempati uyandırma çabası vardı gibi. Alman'ya da neo-nazi hareketler iyice baş göstermeye başlamışken böyle bir filmin çıkması ne kadar doğru bilemem. Ama dediğim gibi filmi izlemedim belki de fragman beni yanıltmıştır.
 
Ufak bir araştırma sonucu film hakkında elde ettiğim sınırlı bilgiyi paylaşayım.

Birincisi filmin seneryosu, Hitler hakkında yazılmış olan 4 farklı kitaptan derlenmiş.

2004 Alman ve İtalyan ortak yapımı bir film.

Çöküş döneminde, Rusya işgali sırasında Naziler'in çektikleri acıları anlatmaya çalışan film benim kanaatimce de biraz taraflı olmuş - Hele Ege'nin de dediği gibi Neo-Nazi hareketlerin Almanya'da yeniden baş göstermeye çalıştığı şu dönemde-

Filmin yönetmeni Oliver Hirschbiegel'in bir filmini "Deney" isimli yapıtını izlemiştim ve yönetmen hakkında oldukça sağlam fikirlere sahip olmuştum. Umarım "Çöküş" de bu film kadar başarılı ve kalitelidir.

Konu ve film hakkında izledikten sonra daha ayrıntılı yorumlarım olacaktır elbet. Şimdilik sadece yüzeysel konuşuyoruz :)

Afişe de taptım ama ;)

id205_afis.jpg
 
bu filmi izlemedim ama vizyona girdiğinde mutlaka izleyeceğim.dergi ve gazetelerde bu film hakkında çok şey duydum ve merak ediyorum.bu film izlenmeli!
 
Bizdeki afişinde Adolf Hitler'in şu sözlerini alıntı yapmışlar;

"Eğer savaş kaybedilmişse, bu benim umurumda bile değil.İnsanlar perişan olurlarsa olsunlar,tek bir göz yaşı bile dökmem onlar için; Onlar hiç bir şeyi hak etmediler"

Sanırım burada bir taraflılıktan çok zamanında Hitler'in peşine düşmüş Nazilerin kendi iç hesaplaşmalarının konu edilmiş olması ihtimali yüksek . ama bir öngörü zira filmle ilgili hiç birşey bilmiyorum afişi haricinde.
 
Yahudi propagandalığının yapıldığı filmleri oldum olası sevmemiş,sevememişimdir..ÖRN; shindler's list
Ulusal değerlerimiz açısından ermenileri hatırlatıyor bana ve bu tür ırkların tamamen nankör olduğunu düşünüyorum:)
Hitler sempatizanı olduğum da düşünülmesin...
Bu tür filmlerin insanın önüne tekrar tekrar ısıtılıp konulması bi yana,efsaneleştirmek uğruna gerçekle uzakdan yakından ilgisi olmayan şeyler çıkabiliyor..
 
Cok basarili bir donem filmi bence... Hollywood sacmaliklarindan uzak... karikaturize bir hitler degil de daha gercekci bir hitler izlemek oldukca etkileyiciydi... Filmin ilk dakikalarinda dusundugum sey adamin ne kadar cokmus bir halde olduguydu... Sonra mantikli geldi tabi zaman geciyor adam da yaslaniyor... ama goz alismamis bi kere kafamiza kakilan hitler, surekli bagirip cagiran duzgun konusamayan bir adamdi. Tamam herif arizanin onden gideniydi ama iki cift akli selim lafi da yan yana getiriyodu heralde...

Bence izlenmesi gereken bir film... Klise Hollivud filmi havasinin olmamasi bence en guzel yaniydi... Almanlar bu tur filmleri yapmaktan kaciniyortlar genelde... Das Boot var bir de buna benzer ama genelde o donemi kendileri dile getirmek istemiyorlar... o acidan da onemli bir film bence... olaya onlarin cephesinden bir yaklasim da enteresan... Gidin gorun derim ben...
 
*İzlemeyenler ilk paragrafı okuyabilir.

İlk defa bir filmi seyrederken bu kadar irkildim diyebilirim. Şimdiye kadar izlediğim savaş filmleri içinde kurgusuyla, çekimiyle, replikleriyle, oyunuclarıyla, yönetilmesiyle, ruhuyla, diliyle, gerçekliğiyle ve geri kalan her yanıyla en başarılı olanı.

Führer Adolf Hitler(Bruno Ganz) filmde "Elinden oyuncağı alınmış küçük bir çocuk" karakteri çiziyor. Çaresizlik içinde son çıpınışlar, ihanetler, bağlılıklar, ölümle yaşam arasında sıkışmalar...

Führer'in " Yıkmak zordur ama yıkılanı temizlemek en kolayıdır" diyerek yenilgiyi kabul etmeşiyi, teslim olmamak için direnişi, olmayan orduları var sayışı, generalleri tarafından ihanete uğrayışı, Eva Brown ile evlenmesi ve ardından gelen intiharları, bir annenin éNasyonel Sosyalizmin olmadığı yerde gelecek yoktur" diyerek kendi çocuklarını zehirlemesi ve intihar edişi... Bunlar filmde yer alan çarpıcı sahnelerden yalnızca bir kaçı. Bombardıman ve çatışma sahneleri mükemmel. Karargah çok gerçekçi tasarlanmış.

İzlemeden önceki yorumumda okuduğum görüşler üzerine "Çöküş döneminde, Rusya işgali sırasında Naziler'in çektikleri acıları anlatmaya çalışan film benim kanaatimce de biraz taraflı olmuş - Hele Ege'nin de dediği gibi Neo-Nazi hareketlerin Almanya'da yeniden baş göstermeye çalıştığı şu dönemde- " demiştim. Filmi izledikten sonra bu kanımı tamamen değiştirdim. Filmin özendirici bir tarafı yok.. Yalnızca onur, sadakat ve bağlılık adına edilen yeminler ve yapılanlar var.

Filmin başında ve sonunda yer verilmiş olan Traudl Junge'la birebir yapılmış olan röportajlar oldukça güzel bir düşünceyle oluşturulmuş bana kalırsa.

Bir de filmin Almanca seslendirilmiş olması filmin en büyük artılarından birisi olmuş.

Gidilip, görülmeli... MUTLAKA...

Saygılar.
 
anarchist çok güzel özetlemişsin... yorumundan anladığım ve bi kaç arkadaşımın düşüncelerinden çıkardığım kadarıyla sanıyorum herkes aynı sahnelerden etkilenmiş.... (açıkcası nedir bu führer bağlılığı nasıl bir hipnozdur bu??) katılıyorum; kurgu harika, soluk almadan izledim diyebilirim filmi... hollywood filmlerinden kat kat başarılı bir film olmuş... zaten genelde avrupa yapımı filmler etkileyici ve daha gerçekci olmuşlardır....
 
Tarih hocamız sağ olsun, şöyle bir cümleyle geldi;

Hüseyin Bağcı demiş ki:
Arkadaşlar, pazartesi akşamı, Der Untergang'a gidiyoruz. Hitler'in son iki gününü anlatan film sizin için eğitici olacaktır.

Filmde, öncelikle Hitler'i gösterene kadar yarım saat geçirecekleri şeklindeki izlenimim yanlış çıktı. Ama Hitler'in insan olduğunu vurgulamak ister gibi, direk çıkarttılar adamı. Dikkatimi çeken şeylerden ikisi, elindeki tiki ve aktörün görünüş olarak da Hitler'e ne kadar benzediği oldu. Hareketleri, konuşması, kahkülünü düzeltişi, tepkileri...

Filmin savaş sahneleri abartılmadan gayet güzel ve etkileyici bir biçimde hazırlanmıştı. Olayı dramatize etmek gibi bir amaçları yoktu. Ne ise oydu ve ne ise de o gösterildi. Ruslar'ın giderek yaklaşması, Hitler'in Berlin'i terk etmeyi reddetmesi... İdam edilmek üzere olan yadı idam edilmeyi seçenlerin (saç örgüleri olan kız gibi) Nazi selamı verip Hitler'in ismiyle ölmeleri... İnsanların Führer'e olan bağlılıkları ve yeminlerine sadık kalmaları (ya da Himmler'in durumda, sadık kalmamaları) kesinlikle inanılmazdı. Böyle bir bağlılık..?

Hitler'in bir insan olduğunu anlatmak amacını taşıdığını da düşünüyorum, bu filmin. Köpeğini o kadar sevmesi, adamın ne derece psikopat olduğunu bilen sekreterin söylediği hariç her şeyi yazmasına "İsterseniz tekrar deneyelim." diye yaklaşması, kadınlara saygı göstermesi, vejetaryan (doğru mu yazdım yaw ben bunu!?) olması gibi olgular, onun aslında insani yönünü de ortaya koyduklarını, yani alabildiğine objektif davrandıklarının bir göstergesi. Amerikan filmi olsa, direk Hitler'in psikopat yönüne odaklanır, herifi insanlık nedir bilmeyen canavar gibi gösterirlerdi. Avrupa'nın yaşadığı bir olayı zaten Amerika'nın adam gibi yansıtması bayağı zordur bence.

Bunu atlarsam, filmin baştan sona son derece etkileyici bir film olduğunu söylemeliyim. Daha ilk sahneden bizi içine çeken, sonuna dek de bırakmayan bir film. Hitler'in intiharını dramatize etmek gibi bir amacı olmayan, çoğunlukla müziksiz, sessiz geçen, dolayısıyla son derece gerçekçi ve çarpıcı bir filmdi.

Yani ben konuşsam daha detay detay dalarım içine de, susacağım ve takdirinize bırakacağım. Avrupalıların sanat için sanat yaptığına şükürler olsun diyorum.
 
jizzy öyle demiş madem,ben de führer rolündeki aktörle başlayayım yorumuma.bana göre filmdeki hitler gayet başarılı oynanmış.özellikle konuşma tarzı jizzy'nin dediğinin aksine bana göre gayet orjinaldi,bir almandan beklenecek kadar kaba,acımasız ve almancaya çok yakışan sert çıkışları çok başarılıydı.mimik konusundasya şu var ki elindeki tik ve perçemini atışı çok orjinaldi,abartılmış olduğunu düşünmüyorum.
traudl judge'nin en başta(yalnızca sesli) ve en sonda(sesi ve görüntüsüyle) verilen röportajları da filmin gerçek karelerden oluştuğunun ispatı gibiydi.
bir belgesel havası yoktu,aksine araya giren belgeler,konuşmalar ve müzikler olamadığından daha çok bir film gibiydi.
gerçekten çok beğendim,hatta son zamanlarda izlediğim en iyi eser olduğunu düşünüyorum.arşivşlerde bulunması gereken bir eser.
saygılar...
 
birincisi ve en önemlisi, şimdiye kadar hitleri bir canavar, tüm yahudileri tek başına öldüren dev olarak gösteren hollywood yapımlarına iyi bir cevap. hitlere olduğu gibi yaklaşılıyor, (gözü dönmüş bi manyak olduğunu çok rahatlıkla söyleyebilirim o ayrı) hiç kimse onca şeyi tek başına yapamazdı, almanlar ona inanmasalar mutlaka bi sesini çıkaran olurdu o vahşete sonuçta.
yani aslında, filmin en güzel mesajlarından biri alman halkının da hitlerin yanında olduğuydu. kimse zorlanmamıştı, dönemin almanyası tüm bunları kendi isteğiyle yaptı. zaten sırf hitler (sadece bi kişi) koca milleti tek başına hem de böyle bişey için nasıl etkileyebilir?
*izlemeyenler okumasın filmin heyecanını kaçırmayayım:)* bir de bni en çok etkileyen sahne magda goebbels'ın çocukları zehirlediği zamandı. nasyonal sosyalizmin nereye kadar gidebileceini bilmek ürkütücü...

kesinlikle izlenmesi gereken bir film.
 
insanlık için kötü bir görüntü çizmiş olabilir naziler ama film bence çok mükkemel amerikan yapımı abartılı türklerin dram filmlerinden güzeldi tarih yıllar boyu bu filmle anılacak naziler gibi
 
akinu,nereden buldun bunu?
hakikaten de baya benziyor,ama sadece görüntüler sanırım!kim yapmışsa iyi uğraşmış.helal olsuın.
sevgiler...
 
Resimlerin ikisi de google'da bulduğum sıradan görüntüler. Pek aramadım bu resimleri zira ilk çıkan sayfada vardı. her iki resim de. Filmi izlerken zaten habire "abi bu adam (oyuncu) abdullah gül'e benziyor" diyordum; sonrasında google'da normal bir aramayla ikisinin resimlerini bulup astım. Kabus gibi :D
 
herkes avazı çıktıgı kadar bagırıyor çağrıyor, silah sesleri, bombalama sesleri, sonu gelmeyen intiharlar, acaip basan ve bayan bir atmosfer... zaten filme girerken başım agrıyordu, filmden çıktım daha çok agrıdı.. benim için bu filmin özeti budur! :)
 
Geri
Üst