Saplantı ve Paranoya

Erotomani (genellikle daha üst bir sosyal seviyeden bir kişinin kendisine aşık olduğunu düşünen insanın içinde bulunduğu hayalci durum) gerçekten de gayet uç seviyelere gidebiliyor. Okuduklarıma göre, Hinckley isimli bir kişi, Ronald Reagan'a suikast girişimde bulunmuş. Sebebi ise, bunun, Jodie Foster'ın kendisine olan aşkını medyaya ve doğal olarak izleyenlere ilan edeceğine dair... düşüncesi.
 
SpiritualHealing demiş ki:
pitch-dark ın söylediklerine katılıyorum.bu bir fiziksel rahatsızlıktır yani bir engeldir .böyle insanlardan uzak duralım hatta toplumun dışına atalım .ya da atmayalım biz onlardan uzak durursak zamanla onlar zaten kendiliğinden toplum dışında kalır.böyle rahatsızlığımız olmadığı için şansımıza minnettar olup mutlu olalım.ne de olsa bizler bilinçli bireyleriz.ıraktaki savaşa karşıyız çünkü insan hakları gasp ediliyo, şizofren ve paranoidler den uzak duruyoruz çünkü onların bir hakka sahip olduğunu düşünmüyoruz.

"SpiritualHealing" abartma istersen ya yuh 8O Bende bazı zamanlar paranoyakım(aşırı derecede değil tabiki). Saplantılarım(bazen) var. Saçmalamışsın bence, aşağıyı tekrar okuda örnek al biraz.

"Nietzsche Ağladığında" kitabını en kısa sürede alacağım bu arada.

Jeff_Loomis demiş ki:
Aslında bu saplantı ve paranoyak olma durumu geç ergenlik dönemi tüm insanlarda az ya da çok görülen bir şey. İlerlemiş durumlarına isa "anksiyete" deniyor. Obsesif/kompulsif anksiyetik kişiler kendi ürettikleri takıntıların saçma olduğunu bile bile bunlara kapılırlar. Akabininde de o takıntılara anti-takıntı üretmeye çalışıp kendilerini bir nebze olsun sakinleştirmeye çalışırlar.

Çok ciddi bir problem olmasa da yaşayanlar için çok büyük bir külfettir.

Şizofren biri şizofren olduğunu ilk farkettiğinde şizofren bile değildir. Zaten obsesif birinin düşeceği en kötü kuyudur bu. Kendinin şizofren olma ihtimalinden şüphelenip hastalığını ileriki boyutlara taşır ve artık potansiyel bir şizofrendir kendisi...

Bu tip insanların işine yaraybilecek tedavi medikal de olabilir placebo işi görecek şekerler de olabilir. Sonuçta bu hastalık kişinin kendi oluşturduğu bir hastalıktır. Medikal tedavi kişinin bilincini dağıtarak kafasının çalışmasını azaltır ve bu sayede obsesyon haline gelmiş düşüncelerini daha kafasında oluşturabilmesine bile engel olur. Dikkat dağınıklığına da sebep olur bu ilaçlar.
Bir de psikolojik etki gösterebilecek olan placebo şekerleri de kişiyi iyi hissetirebilir. "Nasıl olsa tedavi görüyorum artık geçer" psikolojisine girmiş olan biri hastalığını yenmek için ilk adımı atmış demektir.

Manic depresiflik veya depresyon bu hastalıktan çok farklıdır. Genelde aynı şeylermiş gibi görünse de depresyonun nedeni fazla stres, ayrılık, birinin ölümü gibi dış etkenlerdir. Obsesif/kompulsif kişilerin hastalığının kaynağı tamamen kendi kafalarının içidir.

Etrafınızda böyle insanlar varsa onları lütfen "deli" diye nitelendirmeyin. Onlara "hastalıklarının çok saçma olduğunu, istese şıp diye atlatabileceğini" ispatlamaya çalışmayın. Bilinçsizce korkularıyla yüzleştirmeyin. Onların tek problemi kafalarının fazla çalışması. Ve onları şizofren yapanlar da "bizleriz". Çok değerli bir dostum 2 yıldır bu hastalıkla uğraşıyor ve ben etrafından ona gelen tepkileri gördükçe çok üzülüyorum. Hiçbirimiz onları anlayamayız. Ama destek olup bu durumdan kurtulmalarını sağlayabiliriz.

Ve kimse "biz sağlıklı insanlar onları aramızda istemiyoruz" triplerine girmesin. Bizim sağlıklı olup olmadığımız "onlarınki gibi bir durumla karşılaşınca göstereceğimiz reaksiyon" sonucunda belli olur. Herhangi bir sağlıklı insan öyle bir durum karşısında 1 gün bile dayanamayabilir yaşamına son verebilir.

Lütfen daha duyarlı olun.

Bu arada senide tebrik ediyorum bu yazından dolayı "Jeff_Loomis"
 
Geri
Üst