Müzikte kalite ?

Öncelikler herkese selamlar.
Aklıma takılan soruları,buradaki müzik konusunda epey bilgili olan abilerime ve yaşıtlarıma(20) sorma gereksinimi duydum.

Grup müziği dediğimizde kaliteyi nasıl algılarız?
Kalite,şarkıların basit melodilerle oluşturulmuş halimidir?
Ya da riffler ve soloların en baba haliyle oluşturulmuş halimidir?

Bunu merak etmemin sebebi yapılan bazı müziklerin,tarzı ne olursa olsun emeğin hiçe sayılarak acımasızca eleştirilmesidir.

Şimdiden teşekkür ederim.
 
basit ve anlaşılır da olabilir karmaşık ve deli gibi sololar da olabilir. zevk meselesidir kalite dediğinde bence bir standartı yoktur. kimisine göre cankan ismail yeka filan çok kaliteli müzik yapıyordur kimisine göre tool APc yapıyordur kimisine göre hendrix yapıyordur kimisne göre duman ...
kalite dediğin şey görecelidir , her müzik yapan insanın/grubun bir kitlesi vardır onların kailteli olduğunu düşünen fakat bunun bir kıstası olmadığı için kalite nedir dediğinde sadece insanın kendine yakışanı giymesidir gibi saçma bir cevap verebilirim. benim yorumum bu kadar hadi hayırlı işler
 
Cevabı kişiden kişiye değişir. Kimine göre arabesk ruhun gıdasıdır, klasik müzik, rock,caz, metal vb. müzikler sadece kafa zırıltısıdır, kimine göre de tersidir. Bazı insanlar daha basit yapıda tarzlardan gruplardan hoşlanırken kimisi progressive tarzların tepe noktalarında gezinmekten keyif alır. Tamamen zevk ve renk meselesi bence.
 










Jimmy Page 1975'de Rolling Stones'a "Stairway grubun özünü yansıtıyor," demişti. Dramatik yükselişin böylesi var mıdır? Akustik tınıların ahenkli akorlara bağlanışı ve ardı ardına muhteşem cümlelerle gelişen solonun bir rock&roll esrimesi yaratışı.
 
Anladığıma göre kendimce, kişisel bir cevap vermemde sakınca yok o zaman. İnsanı rahatlatan, dertlerini unutturan, bulunduğu zamandan ve mekandan koparabilen müzik kalitelidir benim için. Güzel hazırlanmış bir armoni örgüsü, iyi tuşeli bir çalış tabii ki de iyi bir kayıt. (Bazen güzel albümlerin kötü kayıt veya miksaja kurban gittiğine şahit olmak mümkündür). Tarz vermem gerekirse eğer, blues ile death metal arasında geniş bir yelpaze söz konusu. Klasik müziği ve kendimce hoşuma giden etnik müzikleri de katabilirim bu kategoriye. Seçenekleri daraltıp rock bazında sorarsan ağırlık hard rock, progressive rock, heavy metal ve Black Sabbath. (Black Sabbath'ı en sevdiğim grup olmasına rağmen yirmi yıldır herhangi bir kategoriye koymakta, sığdırmakta zorlandığım için diğerlerinden ayrı tuttum.)
 
Samimiyet olacak. Yaşamadığın hissetmediğin şeye müzik yazmayacaksın. Aşk acısı çekmiyorsan oturup aşk acısı sardı dört bir yanımı, acaba şu kız bana bakar mı diye şarkı yapmayacaksın. Sonra sokakta hiç bir eyleme katılmayıp o ruhu taşımayıp sisteme başkaldır sokağa çık, biranın gazı kaçık diye müzik yapmayacaksın. Kalite yaşadığın hayattır. Sen yaşadığın hayatı yansıt, hayatına sahip çık. Müzikmiş, notaymış teknikmiş, tarzmış, bunlar araçtır, öğrenir kullanırsın. Senin hayatın değer mi müzik yapmaya? Mutlu değilsen mutlu bir şarkı yapabilir misin? Sinirli değilsen sinirini bana müzikle anlatabilir misin? ..gibi..önemli olan tarz değil, samimiyet.. dertler derya olmuş ben de bir sandalll çile rüzgarında savrulmuşum benn... Küçükken ateşlenmiştim, ellerim sanki 2 balon gibiydiler.. felan filan
:O
 
sololar riffler her şeyi unutun. zaten iyi bir grup bu dedikleriniz şeyleri sizin kadar gözlerinde büyütmez, çünkü bunun bir müzisyenin bunlari direkt yapiyor olabilmesi lazım ki adı müzisyen olsun. tarzlari da unutun kötü müzik tarzi yoktur. kötü müzisyenler, kötü gruplar vardir.
farklı bir tür ama iyi müzik ve gruba bir örnek;



umarim anlatabilmişimdir. bu türküyü bu forma sokabiliyorsan tamamdir. o beyin mevcutsa tamamdir.
 
benim için yapılan müziğin sağlam bi ana fikri olması lazım, bu anafikrin de müzikle ortaya konulması lazım. gerçek anlamda konuşacak olursak bence mesela ajdar'ın müziğinin insanlara saçma sapan gelmesinin sebebi bu. ana fikir sözlerle ifade edilebileceği gibi melodilerle de ifade edilebilir. bu konuda verebileceğim en sağlam örnek bb king'dir. neredeyse sadece "the thrill is gone, baby" lafını ve pentatonik gamı kullanarak en çok bilinen parçalarından birini yaratmış. yani benim için kalitede iki önemli unsur var, birincisi bir ana fikir ya da ifade edilmek istenen bir duygu olacak (aşk, üzüntü, şehvet, ölüm, neşe vs) ikincisi gerek sözlerle gerekse bestesiyle tam olarak ifade edilebilmesi. bir ana fikir olmazsa sıvipin şredin hiç bi anlamı olmaz, boş konuşmak gibi olur. eğer ana fikir tam olarak ifade edilememişse derdi olup da anlatamayan birinin konuşması gibi gelir insana. unmarım yardımcı olabilmişimdir.
 
Geri
Üst