Oscar Wilde

Wilde için de bi başlık olmalı bence, "Dorian Gray'in Portresi", zekice iğneleyici ve alaycı tavrı, estetizmi, keyifli oyunları ve "Reading Hapishanesi Balad'ı" ile anılmaya değer ;) Kim neler düşünüyor?
 
Benim en sevdiğim yazarlardan birisidir kitaplarında fransızca kelimeler kullanması farklı tarzı herzaman hoşuma gider. Aşık olduğu genç erkek uğruna girdiği hapishane de yazdığı "reading hapishanesi baladı" ,komedinin en iyi örneklerinden "what is the importance of being ernest " ya da kaderimizi aslında kendinimizin çizdiğimizi en güzel şekilde anlatan eseri "lord arthur saville'nin suçu " ... daha sayıcak çok eseri var tabiiki benim favorilerim bunlar ...
 
En sevdiğim yazar."Dorian gray'in portresi" başucu kitabımdır,altı kere falan okumuşumdur.her defasında da beni aynı derecede etkilemiş bir romandır.Sonu gelmeden elden bırakılmayacak kadar sürükleyici ve hayretler içinde bırakacak kadar zeka barındıran bir kitaptır.Romanda Wilde'ı
lord henry'nin simgelediği genel kanı olsa da o bu sava karşı bütün kahramanların bir bütünü olduğunu söyleyerek açıklama getirmiştir.
Çocuklar için yazdığı masalların bulunduğu mutlu prens ve narlı ev dışında hapise girdiği sırada yazdığı -hapse kendisine oğlancı diyen bir yüksek mevki sahibi adama hareket davası açıp dava sonunda oğlancı olduğuna karar verilmesiyle girmiştir,kraliçe victoria nolcak işte- reading hapishanesi balladı,vera veya nihilistler,lord arthur saville'in suçu hatırladığım kitaplarıdır.Ayrıca piyasasa şakir eczacıbaşı tarafından derlenmiş çok başarılı bir oscar wilde biyografisi bulunmaktadır.yazdığı eserler kadar söylediği sözlerle de ünlüdür.gösterişe çok önem veren yazarın ölmeden önce kaldığı odadaki duvar kağıtlarını beğenmemesi üzerine "ya kağıtlar gidecek bu odadan ya ben-ölümünü kastediyor-" demişliği vardır.
 
Daima aklıma "Dorian Gray'in Portresi" gelir. Hazırlık sınıfındayken zorunlu olarak okutmuşlardı. Ama çok sevmiştim. Epey akıcı idi de...

:)

Demek istediğim, o güne kadar zorla okutulan hiçbir kitaptan tad almamış olan biri için çok iyiydi :9
 
OSCAR WILDE. hakkında ne desem az
ingiliz edebiyatının usta ismi en başta irlanda'lı(dublin) olmasıyla sempati kazanıyor,iyi bir şeyler yazacağından emin alıyorsun kitaplarını eline,ve her yazar gibi ilk olarak özel hayatını öğreniyorsun biseksüel olduğunu,daha da meraklanıyorsun shakespearin bir oğlana yazılmış soneleri kadar merak ediyorsun.En önemli yapıtı olarak ünlenen Dorian Gray'in Portresi'nde erkek erkeğe yakın bir ilişkiyi işleyen WILDE İrlandalı bir hatundan boşandıktan sonra reşit olmayan bir erkekle (bosie)(alfred douglas)ilişki yaşamaktan hapse giriyor ve bu sürede READİNG HAPİSHANESİ BALADI'nı yazıyor ki bu balad bana öyle ilham veriyor ki bir kitap dolusu yazı döktürüyorumWılde'ın ardından( Cornflakegirl duyguyla kütüphane açıcak kadar kitap takası yaptığımızdan oscar wilde üzerine özellikle reading hapishanesi baladı üzerine çok konuştuk,öyleki basketbol maçında bile oscar ve orson'dan bahsediyorduk)ölüm cezasıyla ilgili,sevdiğini öldürmekle ilgili yahuda'ya göndermelerle dolu ,sonuna kadar insanın boğazını sıkan bir balad. Onu bu baladı yazmaya iten sebep hapishanede olduğu süre içinde alacaklıların tüm koleksiyonlarına eserlerine,antikalarına el koyması karısının çocukların velayetini alması genç erkek sevgilisi Bosie'nin mektuplarına cevap vermemsi ve bir şair olarak gidiği edebiyat dünyasının onu unutmaktan beter bir şekilde lanetlemesi üzerine hapisten çıkınca yeniden varolmak için ne yazarsa yazsın onu yeniden kabullenemeyeceklerini düşündüğünden hapishane yaşantısını yazıp dikkatleri çekip aynı zamanda içini dökmekti, bunu başardıda oscar wilde bu baladla yeniden doğdu.
Ve işte bu hiçbir Wilde yapıtına benzemeyen yapıtta birbirini aşırı kıskançlıkla seve woolridge çiftiin sürekli kavga etmesi ve sonunda charles thomas karısı laura ellenı boğazını keserek öldürür.
homas rahip önüde pişmanlığıı dil getirir suçı kabulleir, saint laurent kilise çanı 7.45 de çalmaya başlar ve8 de hükümlü hücresinde alınıp ambara götürürlür. hükümlü ambarda asılır, idamın adaletin gerçekleştirildiği anlaşılsın diye siyah bayrak çekilir,idam tutanağı görevlilerinin adı ile beraber hapishane kapısına asılır,yasa gereği ceset 1 saaat ipte sallanır, bir saat sonra kireç dolu bir çukura gömülür.ve bu idam tüm mahkumları etkiler .Oscar Wilde da bu olayı anlatır 654 dizelik baladıda.
shakespeari büyüsdedir ou baladı ve SWIFT'İ karamsar gerçekçiliğidedir yazıları.The importance of beig ernest da ise bir gönderme hakidir,oldukça da komiktir. aşırı gerçekçiliğiin getirdiği alaycılığı he gülmemizi sağlar Wilde'ı hemde o dönem ve anlayışından tiksinmemizi.
VERA VEYA NİHİLİSTLERde bir çok terimi edebiyata yeni kazandıran oscar wilde'ı e kadar beğense de o eserde sadece bazı konulara ilk değinen kişi olmak adına çok üstün körü yazmıştır,zira ne kadar irlandalı , gerçekçi , karamsar ve popüler kültür rezaletinden uzak birinsan olsa da bir dönemini oldukça şaşaalı geçirmiş ve büyük olaylara üstün körü yaklaşmıştır yine vera veya nihilistlerdeki aşkın hafif paranoya yapılan seçimler eser boyunca hep aklında iki yol seçmene bir karakterler bir kendi bir de oscar wilde adına düşünene sebep olmuştur.
kısa öyküleri vardır. canterville hortlağında materyalist dealist bir hikayecilik tutumu sergilemiştir ANDRE GIDE'in İsabelle'i CHARLES DICKENS'in gothic dönem eseri PERİLİ EV'i tarzında ama yinede kendi özgünlüğünü koruyan hikayesi,Lord Arthur Saville'nin suçu'da bir şiromantist hikayesi, Model Milyoner'de para zenginlik gibi kavramlara bakışı,Gizemsiz Bir Sfenks(eskizdir) de ise herşey hakkında bir bilgisi b,r sözü ola oscar wilde'ın daha da büyütmek istediğifakat eskiz olaak kalan bir hikayesi SFENKS adlı ir şiir kitabı olarak kapasalı olarak yayınlanıştır.
yine ükemmel bir koca evliliğe göndereler yapanoscar wilde'ın bilgeliğine örnek bir eseri. herşey hakkında bir fikri olan adam OSCAR WILDE hakkında söylenecek çok söz var bende bayağı uzattım


Meraklısına elimde DE PROFUNDİS var oscar wilde mektupları andre gide ve diğer bir çok dostuna gönderilmiş mektuplar.. ve oscar wilde'ın tü eserleri
 
vera veya nihilistleri çok beğenirim..
ilk tiyatro eseri olarak hazırlanmış kitabıdır oscar wilde'ın..birçok tiyatro tarafından sırt çevrilmiştir ilk baslarda..elinde eserle ülke ülke dolaşmıştır sergileyebilmek için..
sonrasıysa birden kazanılan başarı,oscar wilde'ı famous yapmıştır bi nevi..
konusuysa rusya ve devrimciler..bunların ortasında kalan carlık ve devrimci yanlısı iki farklı insanın aşk hikayesi..güzeldi gerçekten..
 
Tiyatro bana hep çok yapmacık gelmiştir,oysa wilde'ın yazmış olduğu lady windermere's fan adlı oyun yapmacıklıktan son derece uzak olmakla birlikte onun o nükteci,alaycı,hazırcevap zekasını ortaya koyan bir eserdir,25 kasımda ankarada gösterime giren "a good woman" (gizemli kadın)adlı sinema filminin bu oyunun senaryosundan uyarlandığının haberini vermek istiyorum.Oyuncular arasında Helen Hunt ve Scarlett Johansson var.Wilde severlere iletirim.
 
Reading hapishanesi baladı,tüyleri diken diken eden bir başyapıttır.Bu edebiyat dehasının trajik sonu,ve hakkının uzun yıllar sonra teslim edilmesi daha da büyük bir trajedidir..
 
bayc demiş ki:
Reading hapishanesi baladı,tüyleri diken diken eden bir başyapıttır.Bu edebiyat dehasının trajik sonu,ve hakkının uzun yıllar sonra teslim edilmesi daha da büyük bir trajedidir..
kesinlikle katılıyorum. zira o reading hapishanesi baladında ki o İsa göndermeleri... çok acı ama sadece şu anda o göndermelerin güzelliğini hatırlıyorum. kendilerinden birşey yok zira o kitapta verip te alamadığım 267 kitaptan birisi. ama eğer yanlış hatırlayamıyorsam "korkaklar öpücükle öldürürler" gibi birşey olsa gerek
 
Döneminde adına çıkan eşcinsellik iddaaları yüzünden yattığı hapiste sevgilisini öldüren ve idam edilen Charles Thomas Wooldridge'ye ithaf ettiği ''Reading Hapishanesi Baladı''ve içinde barındırdığı şiirler benim için her zaman yol açıcı anlatımlarla bezenmiştir.
şiire ve yazıya olan tutkumun ana kaynaklarından biridir.
ayrıca bilinmiş masallarından ''bülbül''beni her zaman fazlasıyla etkilemiştir.hayal gücünü en iyi şekilde ortaya koyarak bizim bundan beyin gücümüzle yararlanmamızı ve kendimize tatlı dersler çıkarmamızı sağlamıştır.
aradığımı tam olarak bulduğum tek şiir kitabının mimarıdır kendileri.=)
 
dünyada tanimis oldugum en farkli yazar özel hayatindaki çalkantilari beni pek ilgilendirmez ne olduuda ama edebiyat üstadlarindan ve dili mükemmel kullanan nadir edebiyatçilardan en önemliside olmasi gerektiği için değil kendi içinden geldiği gibi yazan efsane
 
schiz demiş ki:
dünyada tanimis oldugum en farkli yazar özel hayatindaki çalkantilari beni pek ilgilendirmez ne olduuda ama edebiyat üstadlarindan ve dili mükemmel kullanan nadir edebiyatçilardan en önemliside olmasi gerektiği için değil kendi içinden geldiği gibi yazan efsane

işte edebiyatta yahut sanatın her alanında olması gerekende bu olması gerektiği gibi içinden geldiği gibi istediği gibi eserler verebilmeli sanatçılar ama artık olması gerektiği gibi yönüne iyice kaymaya başladı paranın kokusuna :p
 
Dorian Grey'in portresi demek bile Oscar Wilde'ın ne kadar usta bir yazar olduğunu anlatmak için yeter. İngiliz Klasizmine sonuna kadar karşı olan duruşu belki onu Charles Dickens kadar popüler yapamamıştır zamanında ama bugün değeri anlaşılmaktadır.
 
Okuduğum en iyi kitap . Evet Dorian Grey'in Portresi nden bahsediyorum . Lord Henry nin uzun konuşmaları beni benden alırdı . Dorian ın fiziksel güzelliği için ruhunu -seytana- satması.. cinayet işlemesi ama hiç değişmediği için - dış görünümünden bahsediyorum- yakalanmaması.Ama portrenin günden güne yaşlanması. Yaptıklarının yansıması olarak portrenin değişmesi.Ve sonunda porteyi bıcaklaması.. Dorianın ölmesi.. portrenin ilk yapıldığı haline dönmesi ve dorianında yaşlanmıs,yaglanmış bi vucuda sahip olması..
Arkadaşlar tekrar yasadım ! tüylerim tekrar ürperdi ! bu nasıl bir kitaptır ?! kitaptan öte bi varlık . nasıl da değiştiriyor insanların ruh halini. Tesekurler wilde..
Oscar Wilde' in dünyaca ünlü bir sözünü -akımın sloganı adeta- aktarmadan edemeyecegim ;

'' Sanat sanat içindir . ''
 
Oscar Wilde'ın o megaloman / ukala duruşunu ya da eşcinselliğini tenkit eden ilginç insanlara denk gelebiliyorsunuz. Bu insanlar topluma malolmuş insanlara dair vizyonlarını smokinli TRT sanatçılarıyla sınırlamış olsa gerek.

Estetiğe olan bakışı hayranlık uyandırır.
 
Geri
Üst