Bu Dünyanın Gerçek Olduğu Açıklanabilir Mi?

eger sürekli uyuyorsak ve gördügümüz tek şey rüya ise gerçek dünyanın var oldugunu nerden bile biliriz ozaman gerçek dünya bizim için düşler dünyası degilmisir...

bi insan bütün hayatını bir odanın içinde geçiriyor ve sadece pencereden dışarıyı izliyorsa gördügü tek şey pencerenin dışı ise o insanın dünyası nekadar da o oda olsada onun için gerçek dünya pencerenin dışı degilmisir ?

bence bu dünya gerçek degil bukadar kötülük olsa olsa kabustur ve ben artık uyanmak istiyorum belkide uyanış ölümdür öldügümüzde gerçek dünyayı görme fırsatı bulabilecegizdir....
 
Gerceklik iyi bir hayal. Gerceklik bir his sadece. gerceklik disariyi kendisi gibi goren insan isimli bir makinenin cikardigi bir ses. Kendi uydurdugu bir seyi yine kendi aletleriyle olcmeye calisan kaygi dolu bir caba-- sahi ya yoksa ne olacak,, o kadar sey yaptik ve yapacagiz, ne oluyorrr?---
Bazen bir duygu, an ya da olay digerlerinden daha canli olur, o zaman daha gercek oldugunu saniriz. Evet varlik bazen daha canlidir, aglatir guldurur.. Ama insan her zaman gercek ten yasayamaz. Cogunlukla sahte, kontrolsuz, sualsiz, nedensiz yasar- sokakta ruzgarda dolasan bir cop yigini gibidir.
 
düşünmeden birşey bulamayız..geyik olmadan sadece fikir tartışması yapılmalı..sonunda bir döngünün içinde olduğumuzu anlıyacağız..gece-gündüz,mevsimler,elektronların çekirdek etrafında dönmesi,bizim döngüyü tamamlamamız gibi...Dışarıdan bakarsak olaylara bizim hiç bir önemimiz yok biz bunu yaşasakda bir şey farketmicek yaşamasakda.Ama kendi içimizden baktığımızda dünya yalan ben gerçeğim.benim düşüncelerim,hayalgücüm gerçek olan diyebilirsin.Ama öldükden sonra o ağaç yine orada her yıl solucak ve yeşerecek.
 
açıklanır ..ama biz hala bıkmayızda mistik bişeyler ararız ... gerçekçi olalım biraz evet...

gerçek=devinim...

devinim=sonsuzluk

bu devinimin kısa sürecinden başkada bişey değiliz hani.. kabullenmek lazım artık bunun aksini söylemeyide felsefecilere ve din adamlarına bırakın..
 
yaşadığımız bu hayatın rüya olduğuna inanmak , hiç bir şeye inanmamak demektir bir nevi.çünkü günlük ihtiyaçlarınız , öğrendiğiniz bilgiler , tecrübeleriniz , sosyal yaşantınız , hemen hemen hepsi yalandır sizin için.ne din ne bir şey sizin için önemli.

rüya olduğuna inanan arkadaşlara sorum , insan ölünce mi rüyadan , ya da ne diyorsanız , bu kabustan kurtulacak ? böyle bir mantık olmamalı.en azından ihtimal vermiyorum ben.rüya olduğuna inanacağıma , gerçek olduğuna inanıp , öldüğümde göreceğimdir.nasıl olsa kaybedeceğim bir şey yok.
 
Bunları dusundukce insan kendini buyuk bir sonsuzlukta buluyor.Lakin sunuda biliyoruzkı insan aklı su an itibariyle sonsuzluk kavramını tanımlamaya yetmıyo belkide tanımlanmasına ihtiyaz bile yoktur.Cunku belki biz yokuzdur varsak nasıl oluyorda yok oluyoruz neyle yok oluyoruz.Allah bizi kontrol ediyorsa onu kim kontrol ediyor elbet olmalı bişi peki Allah ı kontrol edenini kontrol edicisi kim?Ne?Bunları dusunmek insanı akıl hastası yapar.En iyisi hiç dusunmemek olüp ne oalcagını beklemek.Bişi olmuyosa-ki sonunda umarım bişi olur tüm bu gizemin ne oldugunu anlarız-zaten yeniden yasamaya baslarız.Ama bence sonsuzluk yoktur.Ama dusndumde olmazsa da olmaz sonu varsa ardında ne var dimi?Sacmalık en iisi hiç bişiyi kafaya takmadan yasayıp gitmek.Saygılarrrrrrr
 
matrix geyiklerini bir kenara bırakmak lazım... yani bir matematiksel denklem ve onun fiziksel ifadesi aynı şartlar altın sürekli gerçekleşiyorsa bu, gerçeklik için yeterli bir kanıttır...
 
Algıladığın,gördüğün ,dokunduğun şeyler gerçektir.Yalnız rüyada kendi içinde bir gerçek.Rüya da sonuç olarak beyindeki elektrik akımlarından ve dünyada deneyimleyip ,yaşanmışlık sonucu ,bilinçaltından ortaya çıkarak görülen şeylerdir,yani rüya bir nevi gerçekliğin uykuda yaşanması,Beyindeki elektrik akımları yoluyla.Mesela rüyada hiç tanımadığınız bir kişiyi gördünüz.Onu araştırdım ben.Bunun nedeni çok basit.Beyin gözle gördüğünüz şeyş kaydeder,kısmen farkınd aolmadan etrafınıza bakarsınız ya hani yan gözünüzle bir varlık görürsünüz ama suratını tam göremssiniz ,beyin yandan tam olarak görünmeyen insan suratlarını fotoğraflar.Ve aslında sizin rüyada tanımadık bir sima oalrak gördüğünüz insan aslında bilakis gerçektir.Farkında olmadan bir otobüs durağında beklerken ,dışarda gezerken beynin binlerce insnalrdan birini fotoraflamış ve size rüya olarak karşınıza çıkarmıştır.




Yalnız şu var,bazıların gördüğü gerçek farklı olabilir.Mesela etrafında mistik varlıklar da görülebilir.İnanışa göre.Beyin dalgalarının bir yanılgısı beyindeki elektrik akımlarının bozulması sonucu ,beyninizin size oynadığı bir oyunda olabilir.Sonuç olarak acaba şizofren dediğimiz kesim dünya nüfusunun yuzde 90 anını oluştursaydı acaba kim akılllı olurdu ,kim hasta;:) Gerçekliklerimiz neye göre ne kadar gerçek olurdu?:)
 
Sadece, duyularımızın algıladığı ve varlığını onayladığı herşey gerçektir diyemeyiz. Başka boyutlar olduğunu biliyoruz, eğer o boyutlarda yaşasaydık, onlar da gerçek olurdu bizim için. Şu an göremediğimiz ve duyamadığımız frekanslar var, onların varolduklarını cihazlar kullanarak biliyoruz. Demek ki gerçekliği yaşamanın birkaç yolu var: Duyularla algılamak ve cihazlarla ispat etmek.
 
dünya gerçektir ama asıl gerçek öteki dünyadır...
bu dünya sınava girdiğimiz öbürü ise sınav sonuçlarımızı öğrendiğimiz ve bu sonuçlara göre muamele gördüğümüz yerdir..
sanırım yeterince açık oldu:D
 
Rüyada değiliz. Şu an gerçekleri yaşıyoruz. Uyurken gördüklerimiz kısa zamanlı olaylar. Halbuki yaşadığımız yılları bu dünyada hatıralarla anısayıp sıraya koyabiliyoruz ve üzerine eklenerek devam ediyor. Hiyerarşi var, ve tüm duyularımızı kullanarak hisediyor, tadıyor, dokunuyoruz vs. Rüyalarda sğreklilik yok, ayrıca yaşadıklarımızı sadece biz biliyoruz. Gerçek şu anki dünya; yaşadıklarımızı başkalarına sorarak teyid edebilir ve ileriki zamanda tekrar tekrar teyid edebiliriz. Rüyalar ise anlık olaylar ve kontrol dışında gelişiyor.
 
Bir rüyanın gerçek olduğunu savunanlara cevabım: şu tezimle çürüteceğim ,x kişisi angelina julie ile rüyada yattığını görüyor , ki rüyanın gerçek olması mümkün olsaydı(gerçekten guzel olurdu orası ayrı tabi:) , o zaman x kişisi angelina julie ile rüyada beraberken ,angelina juliede o sırada,yani x kişisinin gördüğü aynı rüya zamanlaması içinde aynı anda uyuyarak, sıcak yatağında rüyada o x kişisi ile beraber olması gerekirdi .
 
arkadaşlar, yaşadığınız yaşamı küçümseyip öbür dünyaların hayalini kurmayın... öldükten sonra çürümekten başka bir şey beklemiyor bizi...rüya konusu da karmaşık bir konu değildir.sonuç olarak hiç durmayan bir beynimiz var.
 
Aynen öyle ka. yaşadığımız dünyayı küçümsemeye kalkmak anlamsız. Gerçek olduğunu hislerimizle algılıyoruz zaten. Öbür dünya denen şeyin de ruhumuzun bulunduğu başka bir boyut olabileceini düşünüyorum.
 
Yaşadığımız dünya bir hayalden ibarettir. Bunu modern bilim ispat etmiştir. Yani bu bir felsefi görüş değildir. Buraya kısaca yazmaya çalışacağım.

Dış dünya dediğimiz herşeyi duyu organlarımız sayesinde tanırız. Duyu organları beyine elektirik sinyalleri yollar, beyin bu sinyalleri yorumlar ve biz algılamış oluruz. Yani biz maddenin aslı ile değil onun beyinde yapılan yorumu ile muhatap oluruz.

Burada şunu düşünmek gerekir beyne gelen elektirik sinyalleri kesilirse bizim algılamamız durur. Ve madde bizim için varlığını yitirir. Aynı şekilde beynimize yapay bir kaynaktan elektirk sinyalleri gönderilirse biz bunların yapay oluğunu anlamadan algılamaya devam ederiz. Peki şu anda bize gelen sinyallerin gerçek olduğundan nasıl emin olabilirsiniz?

Yukarıda ayrıntılara girmeden gördüğümüz duyduğumuz herşeyin algıdan ibaret olduğunu anlattım. Ve bu algıların beyinde yorumlanarak oluştuğunu söyledim. Bu inkar edilemez bilimsel bir gerçektir. Peki herşey algıdan ibaretse beyin de bir algı değilmi dir? Evet beyin de bir algıdır. Peki algılayan beyin değilse kimdir? İşte algılayan varlık ruh'tur.

Bir soru daha geliyor akla. Bu algıların kaynağı nedir? Algıların kaynağı tek mutlak varlık, tek gerçeklik olan Allah'tır.

Şimdi Bazı Sorulara Cevap Verelim

Yaşadığımız dünyanın gerçek olduğunu sürekliliğine bağlayanlar

Öncelikle zamanın ne olduğunu anlamak gerek. Bunu diğer başlıkta açıkladım.
Eğer kişi ben otuz yaşındayım deyip bazı anlıarını anlatıyorsa bunun sebebi hafızasında otuz yıla ait bilgilerin olmasıdır. Peki bu kişinin hafızası olmöasaydı? Peki kişinin hafızasına yapay bir kaynaktan otuz yıla ait bilgilerin yüklenmediğini nasıl ispat edebiliriz? Biz geçmişin yaşandığından kesinlikle emin olamayız.
Ayrıca rüyalarda süreklidir. Şöyle ki: kendini bir doktor olarak gören kişinin rüyasında ki hafızasında tıp okulundaki bilgiler vardır. Hatta okulda ki bir arkadaşıyla karşılaşıp hasret bile giderebilirler rüyada. Geçmiş ve zamanın sürekliliği hafızaya bağlıdır yani ve kesinlikle güvenilir değildir.

Rüyada Gördüğümüz kişilerin de Aynı Anda Aynı Rüyayı Görmesi gerekir Diyenler

Bu yorum yapılırken yaşanılan dünyanın gerçekliği kabul edilmiş ve rüyanın gerçekliği sorgulanmış. Evet rüya gerçek değildir. Aynı bu dünya gibi. Varlıkları aynı düzeydedir.

Otobüs Çarptığında veya Tokatı Yediğinde Gerçeği Anlarsın Diyenler

Bu bilgisizlikten kaynaklanan bir yorumdur. Biz bir gülün kokusunu ve görüntüsünü nasıl beynimizin yorumları sayesinde algılıyorsak dikeninin elimize batmasını da beynimizin yorumları ile algılarız. Bizim bedenimizin de algı olduğu unutulr genelde bu yorumlarda. Mesela felç olan bir bölge hissedemez hiçbirşeyi. Felçi bölgeye iğne batırsak ve eğer kişi bunu görmezse o kişi için iğne batırma olayı yoktur.
Sinirleri parelel bağlama örneği ile konu daha iyi anlaşılabilir. İki kişinin parmağından beynine giden sinirleri parelel bağlarsak. Bu kişilerden birinin parmağını bıçakla kessek her iki kişide aynı acıyı çeker.

Yaşadıklarımı Başkasına Doğrulattırabilirim Diyenler

Evet bunu yapabilirsin. Ancak unutulan nokta doğrulattırlılan kişilerinde birer algı olmasıdır. Aynı şekilde rüyada uçtuğunu gören bir insan yere inebilir ve sokaktaki herkese uçtuğunu doğrulatabilir. Fakat doğrulattığı kişiler de rüyasındadır.
 
Geri
Üst