** Izmirdeki Hırsız Çete - Alım-satım-takas Yapanlar Dikkat! **

Hellhound mu kaldı sanki, Replicant'a atalım, belki o halleder.
Burada moderatörlük maaşlı meslek değil tamamne gönüllülük ile yapılan bir iş. Özel hayatı etkilediği zaman devam ettirmek ve sorumluluğu taşımak çok zor. Hellhound tanıdığım birisi. Sanırım o da zamanında benim de yaşadığım zaman ayırma sıkıntısından uğraşamıyor olabilir.
 
Abi ben ona bir şey demedim zaten, eleştiri değil. Tabii ki işi vardır girmiyordur, ama burada da işleri halledecek birileri lazım. Eğer ki @diabolique'in böyle bir yetkisi varsa o ilgilenecektir zaten.
 
Kusura bakma savunma yapıyormuşum gibi olmuş. Ben zamanında da insanların haksız eleştirilerine maruz kaldığım için hatırlatmak istedim.
Konuyu da hedefinden saptırmayayım. Umarım bu forumda insanları bilinçlendirerek bu gibi olayların yaşanmamasını sağlarız.
 
Demek o işler öyle...Vay be ne akıllı zannedenler var kendini.Bu tezgah için bayağı bayağı uğraşmış şerefsiz, umarım yakalanır.
Bir ilginç olay da benden gelsin; Bir gün işten döndüğümde malesef evimin soyulduğunu gördüm, 1 gitarım pedal prosesör lab top vs her şey gitmiş ( ertesi günde Antalyada konser var bir de ).Olaydan 3 yada 4 ay geçti, bir gün dükkanda otururken 2 dingil bana gitar satmaya geldi, bilin bakalım kimin gitarı?"Başka bir şey yok mu "diye sorduğumda "şu var" deyip prosesörümü görünce...
Bana bu bass gitar dediler (elektroydu tabi), tamam alıcam deyip polisi aradım geldiler.Neyse sivil polisler kelepçeyi taktıklarındaki yüz ifadelerini görmeliydiniz.
 
Baslik sahibi ve baslik boyunca magduriyetlerini dile getirmis butun arkadaslara gecmis olsun diyorum. Hepsi icin temennim zararlari en kisa sekilde karsilanir ve sorumlulari hukuki cezalarini bulurlar.
Hepsi adina uzgunum :(
 
Öncelikle geçmiş olsun.Bu tip olayları engellemek adına bence her şehirde forumdan birilerinden oluşan bir kontrol vs mekanizması olsa sanki risk azalır gibi..Bence en ideali böyle sahibinden vs.ilanlarından uzak durmak ve mümkünse o şehirde alıp yollayacak birisi aracılığıyla alışveriş yapmak.Maalesef bu tip dolandırcılıkların cezalandırılmadığını farkeden kişilere gün doğuyor ve bu tip suçlar artıyor....Ben genelde Ankara ve İstanbu lda olan arkadaşlarım vasıtası ile alışveriş yapıyorum ve onlarında İzmir işlerini hallediyorum...Sanırım en güvenlisi bu..Tekrar geçmiş olsun ucuz atlatmışsınız...
 
Tekrar merhaba ismim Erkal ,İzmir'de yaşıyorum amatör olarak gitar çalıyorum İzmir'de yerel olarak uzun senelerdir hizmet veren "Metronom Müzik Çankaya'da "çalışıyorum.İşletmenin sahibi "Sungur İper", yaklaşık 20 yıldır İzmir'de bulunuyor.Bu forumda ki bir çok müzisyende tanır sanırım. Forum üyeleri bilsinler eğer bizden takas ve danışma anlamında yardım istenirse karşılıksız yaparız. Elbette kargolama vs. hizmeti veremeyiz ama (irsaliye veya fatura gerektiği için) bize ulaşılması halinde gereken ne ise hallederiz. izm tel 232-489 79 44
 
Abi ben ona bir şey demedim zaten, eleştiri değil. Tabii ki işi vardır girmiyordur, ama burada da işleri halledecek birileri lazım. Eğer ki @diabolique'in böyle bir yetkisi varsa o ilgilenecektir zaten.


böyle bir yetkisi yokmuş benim telefon numaramla uğraşan bir şerefsiz vardı da o ara öğrenmiştim.öm dan hakaretlere de mudahil olamıyormuş kimse bunu da o zaman öğrenmiştim.Neyse bilgi olsun diye söyleyim dedim.
 
Demek o işler öyle...Vay be ne akıllı zannedenler var kendini.Bu tezgah için bayağı bayağı uğraşmış şerefsiz, umarım yakalanır.
Bir ilginç olay da benden gelsin; Bir gün işten döndüğümde malesef evimin soyulduğunu gördüm, 1 gitarım pedal prosesör lab top vs her şey gitmiş ( ertesi günde Antalyada konser var bir de ).Olaydan 3 yada 4 ay geçti, bir gün dükkanda otururken 2 dingil bana gitar satmaya geldi, bilin bakalım kimin gitarı?"Başka bir şey yok mu "diye sorduğumda "şu var" deyip prosesörümü görünce...
Bana bu bass gitar dediler (elektroydu tabi), tamam alıcam deyip polisi aradım geldiler.Neyse sivil polisler kelepçeyi taktıklarındaki yüz ifadelerini görmeliydiniz.


Anadolu da şöyle bir laf vardır."Allah sevdiği kullunun önce eşeğini kaybettirir sonra buldururmuş." meseleye özet geçti resmen... :) İlahi adalet mi tesadüf mü siz karar verin artık :)
 
Abi ben ona bir şey demedim zaten, eleştiri değil. Tabii ki işi vardır girmiyordur, ama burada da işleri halledecek birileri lazım. Eğer ki @diabolique'in böyle bir yetkisi varsa o ilgilenecektir zaten.

Öncelikle (başlığı açan arkadaşa) geçmiş olsun diyorum, ucuz yırtmışsınız.

Blacklist işini biz de kendi aramızda konuşmuştuk ama sonuçta ücretsiz üye olunabilen bir foruma sahibiz. Kara listeye aldığımız insan kolayca yeni bir kullanıcı açarak hayatına devam edebiliyor. Geçmişte yapanlar/yapmaya çalışanlar oldu, her zaman da olacak. Site içinde yapacağınız alışverişler öncesinde bu iş için açılan konu başlığına mutlaka bakmanızda yarar var.

Şehirler arası ekipman alım-satım konusunda en önemli etken güven. En kolay çözümü de Aykan'ın dediği gibi ya diğer şehirde bulunan tanıdık/akraba ile alışverişi yapmak ya da en ufak bir soru işareti varsa hiç bu işe girişmemek. Kuşkunuz varsa referans isteyin, referans veremiyorsa ve yeni kullanıcıysa, sizin referansınız varsa önce ürün, sonra para transferini teklif edin. Eğer iyi niyetliyse bunu kabul etme ihtimali olabilir, etmezse de "niye etmiyorsun?" diyecek durumumuz yok, bu herkesin hakkıdır. Para kolay kazanılmıyor, kimse riske atmak istemez.

Herkese iyi forumlar, sevgiler&saygılar.
 
böyle bir yetkisi yokmuş benim telefon numaramla uğraşan bir şerefsiz vardı da o ara öğrenmiştim.öm dan hakaretlere de mudahil olamıyormuş kimse bunu da o zaman öğrenmiştim.Neyse bilgi olsun diye söyleyim dedim.

Aynen size belirttiğim gibi. Moderatörler özel mesaj içeriklerini göremiyorlar. Forum yöneticilerinin ulaşma yetkisi var, ancak olası bir durumda savcılığa intikal etmediği ve resmi makamlarca talep edilmediği müddetçe kimsenin açıp başkalarının mesajlarını okuyacağını zannetmiyorum.

Özel mesajdan edilen hakaretler için bir yaptırımımız olsaydı, her uyarıdan sonra bize (replicant, hellhound, aytek, ben) gelen mesajlardan felli forumda adam kalmazdı.
 
Anadolu da şöyle bir laf vardır."Allah sevdiği kullunun önce eşeğini kaybettirir sonra buldururmuş." meseleye özet geçti resmen... :) İlahi adalet mi tesadüf mü siz karar verin artık :)
Güzel sözmüş, ilahi adaletten başka bir şey değil, Hem gitar hemde prosesör, koca istanbulda onca dükkan arasında, olaya şahit olanlar hala anlatırlar, 6 sene falan oldu...
 
Demek o işler öyle...Vay be ne akıllı zannedenler var kendini.Bu tezgah için bayağı bayağı uğraşmış şerefsiz, umarım yakalanır.
Bir ilginç olay da benden gelsin; Bir gün işten döndüğümde malesef evimin soyulduğunu gördüm, 1 gitarım pedal prosesör lab top vs her şey gitmiş ( ertesi günde Antalyada konser var bir de ).Olaydan 3 yada 4 ay geçti, bir gün dükkanda otururken 2 dingil bana gitar satmaya geldi, bilin bakalım kimin gitarı?"Başka bir şey yok mu "diye sorduğumda "şu var" deyip prosesörümü görünce...
Bana bu bass gitar dediler (elektroydu tabi), tamam alıcam deyip polisi aradım geldiler.Neyse sivil polisler kelepçeyi taktıklarındaki yüz ifadelerini görmeliydiniz.​
dostum sen şanslıymışsın. seninkiler çok amtörmüş. benim evime geçen bayram çok profesyonel birileri girdi. laptop,lg 3D, canon fotoğraf makinası, mp3 çalar ve eşimin takılarını bir miktarda para götürdü. 10-12000 zararım var. fakat evdeki ekipmanlarıma elini bile şürmemiş. bunu meslek edinmiş ciğersizler bir şekilde kazancımıza, hayatımıza ve emeğimize ortak oluyor. kanunlarımızda iş yok. bu dolandırıcılığı yapan adam ve eşi olduğunu söyleyen kişi yakalansalar ne kadar ceza alacağını düşünüyorsunuz. savcının karşısına çıkınca bu adam benim gitarımı çalmak istedi. biz internetten alışveriş yaptık ama o beni dolandırmaya çalıştı dendiğinde. niye alıyon olum adam kitarını gibi bir cevapla karşılaşılabilir. en ağır oda en ağır 3 ay ceza alır. başka bir suçu yoksa kararın açıklanmasının ertelenmesi hükmüyle 5 yıl aynı suçu işlememek üzere serbest bırakılır. adamı kendin bulsan ve kafasını gözünü kırsan sebeplere bakılmaksızın o adi suçdan sende kasten adam yaralamakdan yargılanırsın. ne mutlu Türküm diyene.
 
konu ile alakası yok fakat başıma gelen başka bir olaydan bahsedeyim kanunlarımızla ilgili. geçen sene iş yerime bir dilenci geldi. akşa 7 gibi. yardım yapmayacağımı söyledim. sadece el işaretleriyle anlatıyordu bende ona el işaretleriyle gitmesini söyledim. daha sonra gitmekde direndi bende onu dışarı çıkarmay açalışınca bir delikanlılık yapıp elini beline attı vs itiş kakış camları tekmelemeye bağrınmaya başladı vs. kendisine bir tokat bile atmadım ama o kendini yerden yere attı donra bağırarak kapıya koşup ağlamaya başladı. yerde kan görünce insanlık yapıp peçete götürdüm ve yüzük parmağı ucundan bir et parçasının koptuğunu gördüm. ilk yardımını yapıp kanını durdurdum ve bu sırada ambulans çağırıp elamanı hastaneye gönderdim. bende karakola tabi. burdan sonra olan olaylar şöyle gelişti. bu arkadaşın üzerinden iran pakistan ve afganistan olarak üç adet kimlik çıkmış ve dilendiğine dair bir kağıt. gittiği hastaneden tedaviden sonra firar etmiş. ortada bir durum var ama benden başka şahıs yok. hastane polisi tutanak tutmamış. sonuç: adam 1 hafta sonra bulunur. engelliler derneğinde ifadesi alınır. iş aramaya geldiği yerde 35-40 yaşlarındaki şahısın ki o ben oluyorum kendisini darp ettiğini parmağının koptuğunu iş göremez durumda olduğunu benden şikayetçi olduğunu söyleyip salıverilir. ikametim marmarisde olduğundan ve mahkemelerden bi haber olduğumdan tutuklanma kararım çıkar. aslen iranlı olan bu arkadaş ülkesine geri döner mahkeme tarihinden önce fakat tek konu salağı ben olduğum için kasten adam yaralamaktan 11 ay 20 gün hapis cezası alırım. kararın açıklanmasının ertelenmesineeee... 5 yıl bir olaya karışmamam gerekiyor. şimdi bu adam zorla iş yerime girmiş, sahte kimlik var, dilencilik var, gasp var, kendisi iran vatandaşıymış büyük ihtimalle mülteci. nooldu cezayı ben aldım. yukarıda yazdığım gibi o dilencilikden ben kasten adam yaralamaktan suçlu. o salındı ben ceza aldım. onun içinde üzüldüm. ne olduğu nereli olduğu ne iş yaptığı hangi gezegenden olduğu beni ilgilendirmez. canı yandı sonuçta. fakat taa irandan geldi benim başıma bela oldu. ben bu ülkenin vatandaşıyım. kimliğimde öyle yazıyor. bu kanunlarla yasalarla eğitim sistemiyle baş edemeyen yurt dışına yerleşen insanları görüyoruz sonra haberlerde. türk doktorun başarısıııı.... bilmem ne kapakçığı icat eden türk doktor. adam 1000 sene önce gitmiş kaçmış burdan. türkçe konuşmayı bilmiyor. türk doktorun başarısı. ne mutlu türküm diyeneee....
 
konu ile alakası yok fakat başıma gelen başka bir olaydan bahsedeyim kanunlarımızla ilgili. geçen sene iş yerime bir dilenci geldi. akşa 7 gibi. yardım yapmayacağımı söyledim. sadece el işaretleriyle anlatıyordu bende ona el işaretleriyle gitmesini söyledim. daha sonra gitmekde direndi bende onu dışarı çıkarmay açalışınca bir delikanlılık yapıp elini beline attı vs itiş kakış camları tekmelemeye bağrınmaya başladı vs. kendisine bir tokat bile atmadım ama o kendini yerden yere attı donra bağırarak kapıya koşup ağlamaya başladı. yerde kan görünce insanlık yapıp peçete götürdüm ve yüzük parmağı ucundan bir et parçasının koptuğunu gördüm. ilk yardımını yapıp kanını durdurdum ve bu sırada ambulans çağırıp elamanı hastaneye gönderdim. bende karakola tabi. burdan sonra olan olaylar şöyle gelişti. bu arkadaşın üzerinden iran pakistan ve afganistan olarak üç adet kimlik çıkmış ve dilendiğine dair bir kağıt. gittiği hastaneden tedaviden sonra firar etmiş. ortada bir durum var ama benden başka şahıs yok. hastane polisi tutanak tutmamış. sonuç: adam 1 hafta sonra bulunur. engelliler derneğinde ifadesi alınır. iş aramaya geldiği yerde 35-40 yaşlarındaki şahısın ki o ben oluyorum kendisini darp ettiğini parmağının koptuğunu iş göremez durumda olduğunu benden şikayetçi olduğunu söyleyip salıverilir. ikametim marmarisde olduğundan ve mahkemelerden bi haber olduğumdan tutuklanma kararım çıkar. aslen iranlı olan bu arkadaş ülkesine geri döner mahkeme tarihinden önce fakat tek konu salağı ben olduğum için kasten adam yaralamaktan 11 ay 20 gün hapis cezası alırım. kararın açıklanmasının ertelenmesineeee... 5 yıl bir olaya karışmamam gerekiyor. şimdi bu adam zorla iş yerime girmiş, sahte kimlik var, dilencilik var, gasp var, kendisi iran vatandaşıymış büyük ihtimalle mülteci. nooldu cezayı ben aldım. yukarıda yazdığım gibi o dilencilikden ben kasten adam yaralamaktan suçlu. o salındı ben ceza aldım. onun içinde üzüldüm. ne olduğu nereli olduğu ne iş yaptığı hangi gezegenden olduğu beni ilgilendirmez. canı yandı sonuçta. fakat taa irandan geldi benim başıma bela oldu. ben bu ülkenin vatandaşıyım. kimliğimde öyle yazıyor. bu kanunlarla yasalarla eğitim sistemiyle baş edemeyen yurt dışına yerleşen insanları görüyoruz sonra haberlerde. türk doktorun başarısıııı.... bilmem ne kapakçığı icat eden türk doktor. adam 1000 sene önce gitmiş kaçmış burdan. türkçe konuşmayı bilmiyor. türk doktorun başarısı. ne mutlu türküm diyeneee....

Bu ülkenin vatandaşı olmanın, bu ülkede de yurtdışında da dert olduğunu gayet iyi biliyordum da, bu ülke sınırları içinde de yabancının dilencisinden bile değersiz olmaya da ne diyeyim şaşırdım!!!

Edit: Niye şaşırıyorum ki? Bende hata. On yıl önce vazgeçmiştim güya şaşırmaktan.
 
nerede olursa olsun yada nereli olursa olsun insan olmanın bir değeri var. dilenci olmasıda o insanın başına gelenlere gerekçe değil. sorun bu ülkede. bizde sende ötekinde. internet başından dünya kurtarmakta.
 
customshop; evet benimkisi şanstı, fakat evi soyanlarla gitarı satmaya çalışanlar aynı kişiler değildi, yani esas suçlular bulunamadı.Soyulma durumun için geçmiş olsun, canımın yandığından değil ama bu adaletsizlik çok üzücü ve düşündürücü.Devlet işe çalışmaya teşvik edeceğine hırsızlığa teşvik ediyor insanları resmen.İkinci olayın ise pişmiş tavuğun başına gelmemiş bir durum, adalet yok nizam yok, birim yok, olayı araştırmaktansa ( işlerine gelmiyor tabi) karşılarında biri var nasıl olsa yükle cezayı çık işin içinden, yeterki uğraşmayalım mantığı.Gene konuyla alakasız ama, ankarada motosikletle gidiyorum kadının biri üstüme koştu yandan bana çarptı ( özellikle diyorum yandan!) bir günüm bunamış bir kadınla hastane karakol ve nezarette geçti, ve kadın şansa şikayetçi olmamasına rağmen ben kadına çarmışım gibi mahkemem oldu.
Adalet yok diye ayıp ediyorsunuz, avrupanın ve asyanın en büyük adliye sarayları bizde, işin kara mizahı ise ikisinin birbirine olan uzaklığı 20 km yok :).

Metalik ağa' nın eski bir albüm adı aklıma geldi...
 
morobod; çok haklısın. ciddi bir adaletsizlik var. çünki bu tip basit suçlardan insanları tutuklamak yargılamak cidden masraflı bir iş. senin benim üç beş birşeylerim gitmiş diye devlet bu hırsızların bakım sağlık ve beslenme sorumluluğunu üzerine almaz. onların yakalanması durumu devlet için çok masraflı olur. olanda namusuyla çalışan insanlara olur. örnekler çoğalır bu konu çok uzar. umarım adalet (varsa) yerini bulur.
 
Geri
Üst