Ahahaha! Umut Sarıkaya'nın yeri çok ayrı tabii.
Sönmez Karakurt. Siddetle tavsiye ederim ben deGerçi o da var dimi, Umut Sarıkaya tarzı mutsuzluk tarifleri
Hatırlayan olur mu bilmiyorum, yıllar önce Sabah gazetesinde Enstantaneler diye bir köşe vardı. Orda da böyle detaylı günlük hayat karikatürleri olurdu. Çizebilsem ben de gürültülü bar ortamında bir ciddiyet, bir görev bilinciyle, elinde telefonla kapıya koşma karizmasını çizerdim
Sönmez Karakurt takip ettiğim çizezerlerdendir. Penguen'de çiziyor. Sabah'ın arşivinden Enstanteneler köşesine ulşabilirsiniz.Gerçi o da var dimi, Umut Sarıkaya tarzı mutsuzluk tarifleri
Hatırlayan olur mu bilmiyorum, yıllar önce Sabah gazetesinde Enstantaneler diye bir köşe vardı. Orda da böyle detaylı günlük hayat karikatürleri olurdu. Çizebilsem ben de gürültülü bar ortamında bir ciddiyet, bir görev bilinciyle, elinde telefonla kapıya koşma karizmasını çizerdim
Ahahah çok iyileri var gerçekten. Benim bugüne kadar böyle en hoşuma giden, en çocukluğuma dokunan karikatürü kim çizmişti/nerede görmüştüm hiç hatırlamıyorum ama olay şöyle: Bizanslılar köyün tekini basıyor, komutanları da askerlere emirler yağdırıyor: Yakın, yıkın, hepsini öldürün, diş macunlarını ortasından sıkın!
Abi bu diş macununu ortadan sıkmak benim çocukluğumda çok büyük yer etmiştir ya. Annem ve rahmetlik babaannem hep macunu ortasından sıkma derlerdi bana, okuyunca o kadar gülmüştüm ki.
Madem yazdık şunları da ekleyelim;
şu acaip iyi zaten
yakın zamanda Harun'un nevar lan it ne var it oğluit demesini hatırlatıyor bir o kadar gülüyorum