The Exorcism of Emily Rose

Fragmanı gerçekten çok ilgimi çekti.2 Aralık'ta vizyona giriyor.1970'lerde Almanya'da Anneliese Michel adlı kızın başından geçmiş bir şeytan çıkarma vakası.Dört gözle bekliyorum. 8O 8O 8O
 
fragmanı gercekten benimde ilgimi cekti üstelik mtvnin de yoğunlukla üzerinde durması merakımı daha da arttırdı fakat film the exorcist in yapımcılarındansa o kadarda gözümde büyüttüğüme değmezmiş dedirttirir
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #5
Filmin exorcist yapımcılarıyla ilgisi yok zannediyorum.Aradan 30 küsür sene geçmiş. Ama konu itibariyle tamamen aynı açıkçası.Yukarıda da belirttiğim gibi gerçek bir hikayeden yola çıkılarak çevrilmiş olması insanda hakikaten merak uyandırıyor.Filmi berbat olan bir sürü de mükemmel fragman izledik o da ayrı tabi.
Bi de konuyla alakasız olacak ama exorcist'in Yeşilçam versiyonu da çekilmişti.Allahım ne komikti ya. 8O :p :) :D
 
exorcismofemilypic1.gif


Yönetmen:
Scott Derrickson

Oyuncular:
Laura Linney , Tom Wilkinson, Campbell Scott...

Tür: Korku-Gerilim-Dram

Süre: 119 Dk.

Yapım Yılı: 2005


Ruhuna şeytan girdiği düşünülen 19 yaşındaki sıkı Katolik Emily Rose, aykırı bir uygulama olan şeytan çıkarma ayini sırasında hayatını kaybeder ve olaydan sorumlu tutulan Peder Richard Moore'un davası görülür. "Şeytan Çarpması" (The Exorcism of Emily Rose) dehşet verici geriye dönüşlerle bu davayı anlatıyor.


Emily Rose (Jennfier Carpenter) üniversiteye gitmek için kırsal bölgedeki güvenli evinden ayrıldığında, kendisini nelerin beklediği hakkında sahip değildir. Bir gece yurtta yalnızken, tüyler ürpertici bir ‘halüsinasyon’ (sanrı) görür ve kendinden geçer. Geçirdiği bu krizler daha sık ve ciddi bir hâl almaya başlayınca, koyu bir Katolik olan Emily, kilisesinin rahibi Peder Richard Moore’un kendisine şeytan çıkarma ayini uygulamasını ister. Genç kız bu dehşet verici şeytan çıkarma ayini sırasında ölünce, rahip ihmal sonucu ölüme sebebiyet vermek suçuyla yargılanır.

Tanınmış bir savunma avukatı olan Erin Bruner, firmasında ortak statüsüne yükseltilmesi karşılığında, isteksizce de olsa Peder Moore’u savunmayı kabul eder. Duruşmalar sürerken, Peder Moore’un şaşmaz inancı ve davanın etrafında dönen açıklanamaz ve tüyler ürpertici olaylar Erin’in şüpheciliği ve dinsizliğini zorlar.



Bir kaç dakika izlemek için :

http://www.sonypictures.com/movies/exorcismofemilyrose/psp/
 
İnternette ufak bi araştırma yaptım ve aşağıdaki yazıyı buldum.Sizlerle paylaşayım dedim.

Esasen 1970'lerin ortasinda Almanya'da Anneliese Michel isimli genç kızın başından geçen seytan çıkarma ile ilgili hikayenin holywoodlaştırılmış versiyonu olacak film...

Gercek hikayede 1968'de epilepsi teşhisi konan Anneliese 1970-74 arası kısmi felç olduğu ya da etrafta şeytani yüzler ya da hayaller gördüğü pek çok atak yaşamaya baslar... Kendisi aynı zamanda koyu katoliktir.. Ruhuna şeytan girdiğine inanmaya başlar.. Gittiği doktorlar ve ilaçlara rağmen ataklarda azalma olmaz, tersine hem sayıları hem de şidetleri artmaya başlar... 74-75 arası bir kaç kez seytan çıkarma için kiliseden izin istenir...

Not: Katolik Kilisesinin exorcism icin katı kuralları vardır.. Bunlar 1614 yılından beri rituale romanum adı altında kabul gormuş ve uygulanmıştır...

Almanya'daki Katolik Kilisesi en sonunda 75 Eylül'ünde exorcism için izin verir ve 2 rahip atar... Eylul 75'den Temmuz 76'ya kadar exorcism seansları haftada 2-3 sefer devam eder... Bu arada kızın durumu iyice kötüleşmiştir.. Hiç bir şey yememektedir.. İlac ile uyutulup yiyecek verilebilmektedir.. Aliesinin evinde kalan Annaliese kriz anlarında bağırmaya baslayıp evin içinde çırıl çıplak koşturmakta, kendi çişini içmekte, örümcek ve dışkı yemekte, anlaşılmayan lisanlarda ve ses tonlarında konuşmakta, yer yer kendine zarar vermekte idi.. Bazı durumlarda 2 ya da 3 erkek güçlükle zapt etmeye başlamıştı... Bu arada seanslar devam ediyordu.. Haliyle psikolojisi de iyice kötüleşmişti. Duvarın karşısında günde 600-700 defa arka arkaya diz cöküp kalkıyordu ki bu yüzden dizleri parçalanmıştı..
Rahipler bu arada seansları hep kaydettiler.. Yaklasik 40 kaset dolmuştu.. Son seans 30 Haziran 1976'da oldu.. Daha sonra 1 Temmuz öğle vakti
Anna son nefesini verdi...

Ölümünden sonra ailesi ve rahipler hakkında dava açıldı.. Ölüm sebebi açlıktı... Dava uzun süre Avrupa'da epey ses getirdi.. Psikolog ve doktorlar dinlendi.. Exorcisim kayıtları dinlendi.. Psikologlar rahiplerin ve ailesinin bu duruma sebep olduğunu söylediler.. Psikolog ve doktorlar doctrinaire induction açıklamasını getirdiler.. Kisaca rahipler ve ailesi zaten epilepsi hastası olan kızı belki de farkında olmadan etkilemişlerdi.. Yaptığı hareketlere sebep çıkartmışlardı ve zaten gayet katolik olan kızcasğız da bu sebebe bağlanmıştı.Sonuçta mahkeme kararı ile ailesi ve rahipler 6 ay ceza aldılar..

Daha sonra Alman Katolik Kilisesi bi açiklama yaparak Anna'nın ruhuna seytan girmesi gibi bi durumun olmadığını söyledi.. Hatta bu kararın ardından Vatikan rituale romanum'un tekrar incelemeye aldı ve 99 yılında yeni versiyonunu yayınlandı... Yeni ismi de exorcismis et supplicationibus quibusdam oldu..."
 
Fragmanı izliyorsun,işte bilinmiş şeytan filmlerine benziyor,kızın içine şeytan girmiş,o şeytanı çıkarmaya çalışıyorlar falan...eee diyorsun yine mi?Sonra "based on a true story"diyince hönk bi kalıyorsun.Çok ilgimi çekti ama gidebileceğimi zannetmiyorum.Tırs tırs....
 
Birinci bölümde hissettiğim o korku ve beni geren hava ikinci yarıda malesef rahipin yargılanmasına daha çok yer ayrıldığından dağıldı..Genede çok keyif aldım ve tırstım harbi..Bide çok azda olsa hristiyanlık propagandası olmasaydı herşey dahada güzel ve etkileyici olabilirdi gibi geliyor bana ;)
 
Bu Bir Uyarı Mesajıdır!!
dün gittim. ve hayır hayırrrr diye haykırma isteğim hala geçmedi..
zira hakikaten korku filmlerinin anti-korkunç olma özelliğinin son dönem güzide örneklerinden biriydi zannımca..
üstelik bir filmin sonu bu kadar mı kötü ve saçma bitirilir? haydi filmdeki her şey gerçek diye inandık, allahım o son nedir?!
gitmeyiniz!
 
Filmden yeni geldim, ve hiçte memnun kalmadım.
Herşeyden önce korku filmlerinde tırsan bir insan olarak bu filmde korkmadığımı belirtiyorum, bu bir filmi değerlendirme unsuru olmayabilir ama korkmaya gidicekseniz boşuna gitmeyin. En fazla "Bir anda ortaya çıkması, bir anda yüksek seste bağrışmalar, kemanlar" ekolüyle korkutmaya çalışıyor ki bu öd koparma yöntemi hiç sevdiğim bir yöntem değil.
Onun dışında film başarısız, diyaloglar zaten klişe, olaylar klişe, herşey bildiğiniz HolyWood. Bir de film çok taraflı din adına, ben biraz daha tarafsız bir şekilde olayı anlatmasını beklerdim.


Spoiler


Adamın yataktan kalktığında kız arkadaşını yerde kasılmış olarak görmesi güzel bir sahneydi yalnız ona lafım yok.
 
Geri
Üst