İnceleme Mesa Mini Rectifier - Ilk Izlenimler

İki gün önce forumdan bir Mesa Mini Rectifier aldım. İlk sahibi Distortedman (Tolga) amfiyi çok az kullanmış; sıfır gibi cihazı Türkiye için oldukça hesaplı fiyata (2350 TL) almış oldum.

Cihazı forumda merak eden epey insan var sanırım, bu nedenle ilk izlenimlerimi yazmak istedim.
Öncelikle şunu söyleyeyim: Pek çok farklı taza gelebilecek lambalı bir kafa arayanlar için kesinlikle uygun bir amfi. Mesa - Rectifier sözcük çifti genellikle gümbür gümbür metal/hi-gain çağrıştırıyor, ama aslında amfi çok yönlü bir cihaz.

Cihazda iki kanal var ve her birinin iki farklı modu var. İki kanalın tüm ayarları birbirinden bağımsız.
Temiz kanalın ilk modu bence hiç fena değil, ama esas sürpriz buradaki "pushed" modu. Bu mod aslında crunch soundu veriyor, ancak son derece parlak ve canlı bir ton var, "kırılmaya başlayan" lamba tonunu sevenler için ideal. Dahası, eğer en son gainde çalarsanız bayağı klasik rock gainine yaklaşıyorsunuz. Pushed modunu boost ile kullanırsanız (ben temiz bir boost pedalı ile boost denedim) rahatlıkla klasik rock-blues rock çalınabilir. Yani Mini Rectifier kesinlikle tek yönlü bir "metal makinesi" değil.
Gain kanalı ise beklenebileceği üzere bangır bangır Mesa gaini veriyor. İlk mode vintage, ikincisi ise modern gain olarak geçiyor. İki mod arasında bir miktar gain ve volüm farkı var, ama esas fark EQ karakteristiğinde bence. Vintage mod gain ile geniş bir gain yelpazesi oluşuyor, ben çok düşük ses seviyesi ile evde (2x12 bir Jet City kabin ile) çalıyorum. Kullandığım gitar Music Man Silhoutte, köprüde humbucker (Andy Timmons) mevcut. Vintage gain ile rahatlıkla "shred" çalabilecek düzeye ulaşıyorsunuz ki, bu 10 watt düzeyinde düşük volüm ile ! Elbette isteyen düşük seste daha fazla verim için boost da kullanabilir, bu durumda zaten dehşet bir sustain elde ediliyor.

Modern gain modu en az vintage kadar hoşuma gitti, ancak hem ses seviyesini çok arttırmak istemediğim, hem de tarz olarak ilgilenmediğim için palm mute ile "djent" triplerine ne kadar geleceğini pek test etmedim amfinin. Bir kullanıcının modern gain modunu bu nedenle eleştirdiğini gördüm internette, modern modunu başarılı bulmamış. Ancak bence "djent" tınılar açısından düşük volümde test pek uygun değil ve kullanılan kabin de çok önemli. Şunu söyleyebilirim: Vaktiyle Mesanın recording preamp olarak geçen rack preamfi cihazını tek başına kullanmışitım (solid state bir amfinin return girişinden...) Oradaki modern moduna göre mini rectifier üzerindeki ton bana çok daha organik geldi, öyle abartılı bir "mid scoop" karakter(sizliğ)i söz konusu değil modern modda.

Şunu da eklemek gerek: Amfi 10 watt ve 25 watt olmak üzere iki ayrı modda çalışıyor, Mesa bunun için Dyna-Watt adını verdiği bir teknoloji kullanıyor. Ancak 25 wattlık kullanımda esas fark ettiğiniz şey volüm farkından ziyade EQ karakteristiğinde oluşan fark. 25 watt ile kullandığınızda amfi gain kanalında birden çok daha agresif, pürüzlü ve parlak bir tını vermeye başlıyor; bambaşka bir cihaza geçtiğiniz etkisi veriyor. Modern modu özellikle bu watt değeri ile test etmek lazım bence. Bu durum, kayıt yapma amacındaki kullanıcılar açısından da tonal çeşitliliği arttıracak bir seçenek olmuş.

Son olarak da bir artı/eksi listesi yapayım:
Artılar:

  • Çok geniş tonal yelpaze; blues çalan da metal çalan da rahatlıkla verim alabilir.
  • Beklenebileceği üzere, tuşeye olağanüstü duyarlı, volüm potu oynamalarına derhal yanıt veren, son derece "doğal" tınılı bir amfi
  • Amerikan malı Mesa kafa = Değer kaybetmesi zor bir yatırım. Sıkıldığınız zaman cihazı kolaylıkla satabilirsiniz ! Bu klasmandaki rakip pek çok ürün belki çok daha ucuz, ama Amerikan malı değil...

Eksiler:

  • Beraberinde sadece tek düğmeli bir footswitch var. Mesa pek canlı kullanımı düşünmemiş. Bir kanalda modlar arası geçiş bu footswitch ile yapılamıyor.
  • En düşük kullanımın 10 watt olması evde dezavantaj olabilir, rakip ürünler <1 watt düzeyine kadar inebiliyor.
 
Son düzenleme:
3 haftadır kullandığım amfinin yanına daha yeni ses kartı ve mikrofon aldım. İşin biraz inceliklerini çözdüğümde birkaç deneme videosu ve mini inceleme tarzı şeylerle konunun içini biraz daha doldurabiliriz. Beklemede kalın :D

Edit: Hatta ve hatta geçen akşam mikrofonu ilk aldığımda aldığım deneme kaydını koyuyorum :D Gece işten dönünce kaydettiğimden Ses olabilen en düşükte vintage modunda;
Gain: saat 2
Treble: saat 1
mid: saat 11:30/45 gibi
bass: saat 12
pressence: saat 1

 
Son düzenleme:
Tanitimda bazi sikintili durumlar var. Mesela el yapimi meselesi. Hayir mesa engineeringler kesinlikle seri uretim en basit kabin tolexlenmesi bile makinalar araciligi ile yapiliyor.
Digeri de 25-10 watt olayi ; Simdi bu olay guc lambalarinin pentod yada triod calismasindan kaynaklaniyor. Bir switch yardimi ile bastirici izgarayi ve ekrani topraga cekiyorsun lamba gucu dusuyor. Fakat ortaya miller kapasitansi ortaya ciktigindan frekans cevabi degisiyor haliyle. Yani bunu bir watt ayarlama gibi gormeyin olay cok farkli.
 
Tanitimda bazi sikintili durumlar var. Mesela el yapimi meselesi. Hayir mesa engineeringler kesinlikle seri uretim en basit kabin tolexlenmesi bile makinalar araciligi ile yapiliyor.
Digeri de 25-10 watt olayi ; Simdi bu olay guc lambalarinin pentod yada triod calismasindan kaynaklaniyor. Bir switch yardimi ile bastirici izgarayi ve ekrani topraga cekiyorsun lamba gucu dusuyor. Fakat ortaya miller kapasitansi ortaya ciktigindan frekans cevabi degisiyor haliyle. Yani bunu bir watt ayarlama gibi gormeyin olay cok farkli.
El yapımı meselesi doğru değilmiş hakikaten, ben yeni öğrendim bunu.
25 wattda amfinin gerçekten yanıtı farklı, başka bir amfi gibi oluyor. Bunu yazdım zaten. O yüzden attenutaor kullanacak arkadaşlar herhalde bu modda kullanmalı. Tercih meselesi gerçi ama...
 
Ekleme geregi duydum sadece, mesa boogie lerin el yapimi oldugu soyleniyor, nekadar dogru bilmiyorum fakat mesa engineerlar kesinlikle degil.
Senin Mesa Engineering sınıfına giren, Rectifier'ların arkasında açıkça handbuilt in Petaluma, California, USA yazıyor buradan hareket eden müşterinin suçu yok @izzzyy. Lakin bence tamamen yalan ve yanlış yönlendirme. Daha doğrusu el yapımından ne anladığımız da muğlak, bir iki lehim dışında elle ne yapılabilir ki? Samimi olarak soruyorum, MESA'nın kabin ve kafa kutularını CNC ile kestiklerini biliyorum lakin videosu var. Eeee şasenin delikleri falan da mecburen tezgahta açılıyor. Devre elemanları ve lambaları zaten kendileri yapmıyorlar, yapamazlar, olur da yapsalar bile zaten elde olmaz. Devrelerin coğu da PCB üstünde bağlanmış, Randall Smith'e gore tum amfi modellerinde sadece jaklar, switchler, güc lambaları bağlantıları, ve trafo bağlantıları elle lehimleniyor (http://www.mesaboogie.com/US/Smith/point-to-point.html). Bu arada bunda bir yanlışlık yok ben fabrikasyon ürünlere gönülden taraftarım, gitarlarda da bu böyle. Millet butik gitar butik pedal tutturmuş gidiyor birisi çıkıp bunların hikmetini anlatsa da bilsek. Yahu sadece elde yapılan işe ben Adnan hoca kadar güvenmem kalitede tutarlılık mümkün olmaz. Nanometre hassasiyetle talaşlı imalatın yapıldığı devirdeyiz efendiler, ustanın kralı gelse 0.1mm falan hassasiyetle çalışır ki o bile mucize. O vakit, fretleri elle kesilip biçilen gitarın gözümde zeytinyağlı pırasa kadar değeri yok. Elle sarıldığı iddia edilen manyetiklerden başlayarak bu el emeği göz nuru şeyler benden uzak olsun zararı yok, hatta benim ekipmanlarım mümkünse adam gibi tezgahlarda fabrikasyon olarak çıksın. Modelleme yapan cihazlardakı dijitalliği algılayabilen hassas kulaklı arkadaşlar belki MESA nın neresi elle üretim söyleyebilir.
 
Son düzenleme:
Boogie fender amfiyle yapılan ilk modlamadan dolayı üzerlerinde kalmış bir ek diye biliyorum ben. İnternette her yerde Mesa/Boogie aynı zamanda Mesa Engineering olarak ta bilinir diye ibare var. Zaten Petaluma'dan başka yerde üretim yapmıyorlar hepsi aynı yerde aynı kişilerin elinden geçiyor.
 
Mesa Boogie ve Mesa Engineering, Fender ve Squier gibi mi?
Rectifier öncesi örneğin Mark Serilerinin üstünde Boogie eki var hatta eski Markların misal MARK I üstünde sadece Boogie yazıyor. Şimdiki MARK V, eski Strategy Serisi power amfilerde ise MESA/BOOGIE logosu işli. Bu laf Frank Santana'dan kalma, ilk duyduğunda "Man, that little thing really Boogies!" demiş ve MESA ismine ek olarak Boogie de girmiş. Mesa Engineering aslında Randall Smith'in Mercedes motorları rektifiye ettiği (bu terim yanlış bizde ama böyle yerleşmiş Sincan sanayi sitesindeki ustadan iyi mi bileceğiz) şirketin ismi Boogie sadece amplifikatör işi ayrılsın diye konmuş, ayrı bir seri veya kalite ibaresi olarak saymamak lazım. Şu anki websiteleri www.mesaboogie.com ama girince sol üstte MESA Engineering logosu var. Yani iki yol da caizdir.

Zaten tartışmasız en kallavi amfileri olan RoadKing'in üstünde de Mesa Engineering yazıyo en nihayetinde o da bir dual rectifier türevi. Fender-Squier analojisi doğru olsa masterbuilt Fenderlerin de Squier olması lazımdı :) . Şimdi Fender Squier ismini bu başlıkta duyup da aslında Squier'lerin de cok kral gitar olduğunu söyleyip Fender alanları sorgulamaya gelmesi muhtemel arkadaşlardan da Allah'a sığınırım diyerek bitireyim.
 
Arkadaşlar, bir adet clean kayıt örneği sizlerle... Cleanlerde kayıt alması cidden zormuş, seviyeleri tutturmak vs. bir de distortion varsa iş bambaşka bir hal alıyor. Mikrofonu kenara yakın olarak dik kullanıyorum. İki gitar var, kayıtta denemeler yaparken aklıma geldi sağ ve solu farklı gitar kullanmak. Panları %20 sağ sol ve sağ sol gitar seslerinin kopyalayıp daha düşük seste %100 ters olarak hafif reverblü yaptım.

 
Geri
Üst