Hasan Hüseyin Korkmazgil

C

cibele

eşkiyalık aşka benzer eşkiyam..
al aşkını çık dağlara eşkiyam
bas bağrına mavzerini
namlusu ıslanmasın
çek tetiği eşkiyam
ağızda dil..
yürakte kan..
kanda nakış paslanmasın eşkiyam
sen o dağda ben bu kentte eşkiya
sen yürürsün korka korka karanlıklara
ben yürürüm grev grev
parti parti
aydınlıklara...
tuz bassak da yaramıza kınalı türkülerde
yaşasak daaynı aşkı ayrı dağlarda
aramızda yüzyıllarlık yollar var
a benim gecikmiş köroğlu'luğum...
 
Şairi hatırlayamadım, yani tanımıyorum. O nedenle okuyayım bakalım dedim ama beğenmedim ben bu gecikmiş Köroğlu'nun şiirini. Ayrıca imzanın yazdığın şiir ve yorumlarla arasındaki tezatı bilmem farkettin mi.
 
Haziranda ölmek zor

gece leylak ve tomurcuk kokuyor
yaralı bir şahin olmuş yüregim
uy anam anam, haziranda ölmek zor
calışmışım onbeş saat
tükenmişim onbeş saat
yorulmuşum, acıkmışım, uykusamışım
anama sövmüs patron
sıkmışım dişlerimi
islıkla söylemişim umutlarımı
sıcak bir ev özlemişim
sıcak bir yemek
sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler
cıkmışım bir dalgadan, vurmuşum sokaklara
sokakta tank paleti
sokakta düdük sesi
sarı sarı yapraklarla dallarda
insan iskeletleri

gece leylak ve tomurcuk kokuyor
'uyarına gelirse tepemde bir de çınar' demiştin yıllar önce
demek ki on yıl sonra
demek ki sabah sabah
demek ki manda gözü
demek ki
sile bezi
bir de memedin yüzü
bir de saman sarısı
bir de özlem kırmızısı
demek ki göçtü usta
kaldı yürek sızısı
yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına
3 haziran 63u
bir kırmızı gül dalı egilmiş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
okşar yanan alnını nazim ustanın
bir kırmızı gül dalı egilmiş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
yatıyor oralarda
bir eski gömütlükte
yatıyor usta

gece leylak ve tomurcuk kokuyor

geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
suramda bir kuş ötüyor.
haziranda ölmek zor....
 
Geri
Üst