Vintage Gitarlar Neden Daha Iyidir?

Bugün referans alınmış/beğenilmiş bütün tonlar (yaratılmış gitar tonunun neye göre "iyi" olabileceğine verilebilecek en geçerli yaklaşımdır) kendi döneminin gitar veya ekipmanlarına aittir bunu kavramak çok önemli. Yani bugün müzik ne olursa olsun kendini kanıtlamış tınıların üzerine yenisini düşünürüz.

Kimisi ise bu temellerden çok sapmak istemez, mantıksız da değildir bu. Ama olaya sırf gitar diye bakmamak lazım, muhabbeti hemen kendini göstermeyebilir ama özü aslında ton arayışıdır ve gitarları böyle irdelemek gerek.
 


1890 yapımı bir klasik gitar.
Zaten videoyu izleyince tonu hakkında bilgi sahibi oluyoruz.bu işin koleksiyonunu yapanlarda var ama çok iyi tonlar almak istiyenlerde alabiliyor.
İnsanlara dinletsen bu konu hakkında bilgi sahibi olanlar anlar ama geri kalan kesim hakkında birşey diyemiyeceğim.
Şimdi sen 1890 da yapılan bir klasik gitarla 2010 üretimi bir klasik gitarı dinlesen anlayabilecekmisin ? Büyük ihtimalle anlayacaksın ama elektro gitarda iş değişiyor maalesef manyetik ve amfiden dolayı.

buda 2008 bir manuel reyes aradaki fark çok belli değil mi ?


Evet çok haklısın, ton farkedilir derecede farklı. Sonuçta manyetikli bir enstrümanda sesi alan ve veren manyetik. O noktada iş değişiyor.
 
Her vintage gitar, yenilerden daha iyidir diye bir kural kaide yok. Düzgün bir 2014 Meksika Stratı, 68 bir ne idüğü belirsiz bir Zırtıpozer Strata tercih ederim açıkçası.

Bazı markaların vintage tabir edilenlerinin daha iyi çıkmasının sebebi ise, o dönemin işçiliğinin, çalışan luthierlerin becerilerinin bugüne göre daha iyi daha özenli olması gördüğüm kadarı ile. Tabii işin içinde kuşkusuz şirketlerin zamanla değişen CEOlarının, pazarlama bölümlerini yönetelerin anlayışlarının da etkisi vardır az çok.

Zamanla bazı markalarda kullanılan ağaç çeşitleri, türleri de değişti. Bazı şirketler günümüzde eskisi gibi Güney Amerika ağaçlarını kullanamadıkları için Afrika ağaçlarına yöneldiler mecburen. Bu da az çok yeni ürünlerin soundlarına yansır.

Kuru tahta olayını geçelim, o iş kaliteli nitro boya ve uzunca bir zaman ister. Ülkemizin bazı güzide sahibinden kullanıcılarına kalsa beş yılda gitar kuruyor ve neredeyse vintage değeri kazanıyor. Bu tür kişilerin dediklerini ignore listemize alalım.
 
Arkadaşlar, bu soruya ne gibi cevaplar verirdiniz merak ediyorum sadece. Ahşap, boya, elektronik vs konularında ne gibi durumlar değişiyor. Herkes "ağaç kuruyor" falan diyor. Evet doğrudur ama 74 model Fenderle 2014 model Fenderin seslerini aynı koşullarda insanlara dinletsem, mesela şu forumun 80% i bunu anlayabilir mi? (ben zannetmiyorum). Mesela elektronik kısmında ne gibi durumlar değişip etki yaratabiliyor? Hatta yüzeysel değilde detaylı bilgi verebilecek birileri var mıdır? Yoksa vintage gitarlara verilen para sadece psikolojik mi? antika değeri mi?
1974 üretimi bir Fender'in gövde kesim şeklinden tut da sap biçimine kadar ve hatta muhtemelen ağaç kısmı da farklı olacaktır , çok öznel olmuş bu soru.Yani kime göre neye göre?Bir de çalan kişi kaç farklı yıla ait gitarı denemiş ki mesela?Temel etken cila kısmında olacağı için 74 model gitarın kuruluğu gitarın bekletildiği şartlara göre değişecektir.Yani sizin dediğiniz kuruluk çok fazla bir fark açmayacaktır.Ondan geçtim her vintage gitar pahalı olacak koleksiyonluk olacak diye bir kural kaide de yoktur.Bazı seriler vardır , kullanılan değişkenlere göre kıymetli olur. Vintage in asıl esprisi geri dönüşü olmayan ve koleksiyonluk(nadir) olmasıdır.Bunun dışında vintage bir gitar bakımlı ise para eder bakımsız ise ve fiyat fahiş ise bir keriz denk getirmek gerekir.
 
Güzel soru(y) Şimdi mesela 74 model bir fender ile 2014 model bir fender karşılaştıralım.Bunların ağacından ,manyetiğinden ve bunun gibi bir çok yönden aynı olduğunu farzedelim.yanyana koyalım bu iki gitarı.Görüntüleri bile birebir aynı olsun.Burdan bir vatandaş her ikisinide biraz çaldıktan sonra "Abi bu vintage , bu yeni seri !" diye şak diye farkedebilir mi?
O dediğin şey için tır filosu ebatlarınca ekmek yemesi gerekir insanın :)
 
vintage gitar kullanmadım ama bir gitarın sesini etkileyen onlarca faktörden söz edilebilirken vintage olmasının ne kadar etkili olabileceğini bilemiyorum ve düşününce bana pek etkili gelmiyor daha çok psikolojik bi durum gibi geliyor
Eski gitarlarda nitro boya cila denilen bir şey kullanışıyordu,cila bir süre sonra hava alınca ağaç da hava alıyordu,stabil ve kuru ortamda olursa gitar belki biraz daha kuruyabiliyor ve moleküller arasındaki boşluklar azaldığı için sustaine etkisi olabiliyordu.Bu dediğim etki de çok çok ahım şahım bir etki değil.Çok bir şey beklememek gerekir.
 
Eski işçilik anlayışının olmadığı markalar için haklısın. A markasını B markası satın alıyor ve A markası artık A olmaktan çıkıyor ama A adı altında piyasada satılıyor. Aslında vintage olayı daha çok Fender, Gibson gibi markalarda öne çıkıyor gibi. Ama dediğine benzer durumlar bu markalarda da var. Mesela Gibsonın 2000 lerde bir dönem yaptığı gitarlar gerçekten parasını haketmiyor. Youtubeda videosu bile var fabrikada nasıl yaptıklarının. Adamlar gitarı hafifletmek adına tahtaların içini oyuyor. Kanımca Gibson karakteristiğini değiştiren bir durum bu. O zaman 90larda bile yapılan Gibson daha kalitelidir diyebilirz. Ama soundu duyunca buna tepki verilir mi verilmez mi onu bilemiyorum, zaten sormak istediğim de bu. Ton olayı daha çok kişisel bir durum, ekipmanda çok etkileyen bir faktör.
Bu konuda çok önyargılı yazmışsınız biraz :) Vintage sadece Fender ve Gibson'da yoktur.Ben 20-30 bin $ gibi rakamlarla USA Washburn satıldığını da girdüm.Jackson'ın eski Usa soloistleri sıfırlarından daha uçuk rakamlara satılıyor bu aralar ebay.com'da.
 
Bir de ille de spesifik bir yıl aralığı belirtmek şartsa, genel olarak 70'lerin gitarlarına pek takılmayın derim. 70'lerin işçiliği 50 ve 60'ların işçiliğiden genel olarak kötü. Sanırım ana sebep 60 sonları 70 başlarında bazı şirketlerin el değiştirmesi ve devralanların yeni üretim stratejileri ayağına kaliteyi düşürmesi. Eski luthierleri mi işten çıkarıp yerlerine akrabalarını hemşerilerini mi aldılar neyse artık. 70'lerdeki bu düşüş ancak 80'lerde düzelmeye başlıyor ki o yıllarda da (hatta 90larda da) kötü üretilmiş gitarlara denk gelmek mümkün.

Sadece üretim meselesi değil tabii ki, eski sahiplerin de gösterdiği özen meselesi var ortada. Bir dükkanda, 90'lardan kalma iki tane Gibson Black Beauty gördüm. Ama biri belli ki yıllarını kötü ortamlarda geçirmişken, diğeri iyi bakılmıştı. Gel de o mazlum Black Beauty'ye para dök şimdi.
 
Evet aslında her eski vintage değildir, çok doğru. İllaki 70lerde de (kendi içinde) daha düşük kaliteye inildiği zamanlar olmuştur şu anda olduğu gibi. Fakat gerçekten bu zamana göre daha iyi tonlar veren aletler de yapılmıştır. Mesela Fenderin 70lerdeki bazı Bas gitarlarının şimdiye kıyasla daha güzel tonlar verdiğini deneyimleyen insanlar var.
Çok büyük bir iddia bu da.Bunu da denemek için aynı yıla ait, aynı seri olan birkaç gitar çalmak gerekir.Kupon denilebilecek arada bir çok çok iyi ya da çok çok kötü gitarlar çıkabiliyor.Misal sıfır aldığın bir Fender'de fretlerde sorun varsa(bunu canlı gördüm) bu bütün hepsinde olacak anlamına gelmez.Bu ülkede 70 yapımı olan Fender bass gitar sayısı bile 10-20 yi geçmezken gerçekten çok iddialı olmuş(bunların bir kısmı ise daha yeni yurtdışından girmiştir , basgitar ile ilgili bir kaç forum sitesi var haberleri düşüyor bu tarz şeylerin.
 
Bir de ille de spesifik bir yıl aralığı belirtmek şartsa, genel olarak 70'lerin gitarlarına pek takılmayın derim. 70'lerin işçiliği 50 ve 60'ların işçiliğiden genel olarak kötü. Sanırım ana sebep 60 sonları 70 başlarında bazı şirketlerin el değiştirmesi ve devralanların yeni üretim stratejileri ayağına kaliteyi düşürmesi. Eski luthierleri mi işten çıkarıp yerlerine akrabalarını hemşerilerini mi aldılar neyse artık. 70'lerdeki bu düşüş ancak 80'lerde düzelmeye başlıyor ki o yıllarda da (hatta 90larda da) kötü üretilmiş gitarlara denk gelmek mümkün.

Sadece üretim meselesi değil tabii ki, eski sahiplerin de gösterdiği özen meselesi var ortada. Bir dükkanda, 90'lardan kalma iki tane Gibson Black Beauty gördüm. Ama biri belli ki yıllarını kötü ortamlarda geçirmişken, diğeri iyi bakılmıştı. Gel de o mazlum Black Beauty'ye para dök şimdi.
Aslında 70 ler neredeyse 2. bir sanayi devrimi gibi, ana strateji ''İyi Malzeme ve İyi İşçilik'' değil, ana düşünce ve uygulanan şey ''Daha Çok Üretelim'' dir.Aslında bu biraz da sosyolojik ve ekonomik bir durum.Bu dönemdeki üretim sadece gitar için geçerli değil.Bütün sanayi ve tarım ürünleri için geçerlidir bu durum.
 
Benim aklımda da hep şu olmuştur alım-satım ilanlarına bakarken.Yapıldığı ülke açısından mesela şöyle bir lafa rastlarız "Gitarımın üretim yeri Koredir ,şimdikiler gibi Çin değil" .Yıllar sonra şöyle mi diyeceğiz acaba "Gitarım Çinde üretilmiştir. şimdikiler gibi Papua Yeni Ginede değil " :D
 
Benim aklımda da hep şu olmuştur alım-satım ilanlarına bakarken.Yapıldığı ülke açısından mesela şöyle bir lafa rastlarız "Gitarımın üretim yeri Koredir ,şimdikiler gibi Çin değil" .Yıllar sonra şöyle mi diyeceğiz acaba "Gitarım Çinde üretilmiştir. şimdikiler gibi Papua Yeni Ginede değil " :D

İyi de Kore Epiphone SG üç parça gövde iken, Çin Epiphone SG tek parça gövde ;)
 
Çinden de iyi bir ürün çıkabilir Kore'den de ama Kore'nin refah seviyesi biraz daha yüksek ve daha gelişmiş bir ülke olduğu için fabrika şartları daha iyi oluyor.
 
Dünya bu hızla ve bu kafayla devam ederse ileride: "gitarın gövdesi gerçek ağaçtır, şimdiki gibi sentetik xyz değildir" diyebilirler de... :bored:

Sanırım bazı şeylerden haberin yok...

Ibanez ve Cort'un kullandığı - elbette başka markalar da kullanmıştır - luthite denen bir malzeme var. Cort Curbow serisi baslarda denk gelirsin, Ibanez'in de aynı malzemeden yapılma gövdeli basları vardır. Cort Curbowlar gövde hafifliği ve ton açısından zçışlarda olsa da Ibanezler için aynı geyiği hiç duymadım, hatta alan ayıla bayıla çalıyor, elden çıkarmak da istemiyor. Ayrıca sentetik malzeme kullanımı yeni bir şey değil, Steinberger bunu ilk yapanlardan birisi. Gibson'ın bile karbon fiber saplı bir bası olduğunu biliyorum, Flea kullanmış bir zamanlar ama model adını bilemeyeceğim şimdi. Zon vs. markaların da aynı şekilde basları var. 80'ler Japon baslarında da denk gelinebilir.

Sentetik malzemenin kötü ya da "tü-kaka" olduğunu düşünmüyorum açıkçası, misal Cort Curbowların tuşesi "ebanol" denen sentetik abanoz olduğu iddia edilen bir malzemeden yapılmıştır, bana kalırsa dünyanın en yumuşak, en rahat tuşesi idi. Birt Cort Curbow 5 alıp gövdeyi ve elektronikleri komple çöpe atıp, sıfırdan bir gövde ve aksamla güzel bir bas yaptırma fikrini iyice benimsemiştim ama öğrenciydim o zamanlar, maddi imkanlar el vermemişti. Eğer yanlış bilmiyorsam ve hafızam beni yanıltmıyorsa Erkan Oğur üstad'ın çift saplı Steinberger gitarının perdesiz sapının tuşesi de bu malzemedendi, Erkan Oğur gibi hissiyat ve ton delisi bir insan bunu tercih ettiyse asgari düzeyde iyidir diye düşünüyorum.

Tabii ki zevk meselesi, zevkler ve renkler tartışılmaz...

Sevgiler,

Salih
 
Esas olan titreşim ve frekans spektrumudur. Niye ağaç kullanıyoruz? Çünkü aradığımız frekans aralığı, hafiflik ve kullanabilirlik için uygun. Malzeme sınıflarında en uygun aralığa ağaç ürünleri giriyor. Farklı bir malzeme bunun yerine ikame edilebiliyorsa o da kullanılır.
 
Geri
Üst