Kayıt Programlarında Eq Ayarları Nasıl Yapılmalı

Sevgili Arkadaşlar,
Kayıtların mix ve mastering aşamalarında ekolayzır ayarları çok büyük önem taşıyor. Bildiğiniz gibi enstrümanları daha rahat duymamızı sağlıyor.
Sizlerin tecrübelerini öğrenmek istiyorum. Davul, Bas gitar, Klavye, Ritim gitar, solo gitar ve vokalde hangi vst'ler ile hangi ayarları (frekansları öne çıkararak) uygulayarak daha iyi sonuçlar alıyorsunuz.
 
Sadece ekolayzer ile bitmiyor tabii; fakat sırf EQ sordunuz diye ona istinaden, kendi amatör çalışmalarımdan hareketle, naçizane cevap vermeye çalışayım.

Her şeyden önce enstrümanların frekans aralıklarını bilmek gerekiyor. Internette zilyon tane kaynak bulmak mümkün. Örnek:
http://www.audio-issues.com/music-mixing/all-the-eq-information-youll-ever-need/

Onun haricinde, hangi enstrümanda hangi frekans bölgesinin ne etki yaptığına dair genel bir bilgi vermek şu an pek mümkün değil; ama aşağıdaki sayfada interaktif olarak hazırlanmış bir grafik var. Grafikte fareyle gezindiğinizde, imleçin bulunduğu bölgede söz konusu enstrüman kaydına ilişkin detaylı bilgi veriliyor. Başlangıç için kullanışlı olabilir:
http://www.independentrecording.net/irn/resources/freqchart/main_display.htm
 
Tecrübe paylaşmak en sevdiğim :)
Ben kendi adıma ingilizcem de fena olmadığı için sürekli youtube daki tutorialları izleyerek ve deneyerek ilerledim ve devam ediyorum...bu süreç hiç bitmez zaten...cubase sx3 kullandığım dönemlerde cubase in stock eq pluginlerinin hazır presetlerini incelemekle başlamıştım eq olayına...rock guitar ya da rock bass presetleri üzerinden gitmiştim...temel mantığı benim graphic eq lar ile anlamam daha kolay oldu...youtube da graphic eq olmayan analog eq modellemelerini (Tracks ya da Waves gibi mesela) nasıl anlayacağımızı ve kullanacağımızı gösteren tutoriallar da mevcut...yine tabii presetler üzerinden de gidilebilir...bol bol youtube :D sevgiler...
 
sevgili srv975, bu konuda gerçek ve işinize yarayacak bir tavisye isterseniz şunları söyleyebilirim; balığın baştan kokacağı gibi mikste baştan yapılır. aslında kafada enstrümanları mikslemek gibi bir yargı olmamalı kayda başlarken. öncelikle şarkının her şeyi hazır olmalı ve hangi ton isteniyorsa, öyle ya da böyle bir şekilde o ton elde edilip kayda çalınmalı, tonu yakalayamayıp eq ile "olur" hale getirmeye çalışmak çok ama çok yanlış. doğru tonlarla çalınmış bir şarkı, kendi miksini kendi yapacaktır zaten. size dengelemek ve fazlalıkları atmak kalır. eğer kaydınızda vst enstrümanlar da mevcutsa ve -koşul---->"bunlar hali hazırda tonlanmış geliyorsa, çok fazla eğilip bükülemiyorlarsa ya da eğip bükemiyorsanız", kayıt tonlarınızı seçtiğiniz vst enstümanın renginde seçmeniz yararlı ve gerçekçi olacaktır. tamamen kafanızdaki soundu yaratmak için -kafanızdaki soundu veren bir vsti yoksa- zaten tüm enstrümanları keyfinizce akustik kaydetmek durumundasınız.
mümkün olduğunca istediğiniz tonları yakalayıp kaydı aldıktan sonra eq ayarlarına da çok iş düşmeyecektir. sadece enstrümanların kullanmadıkları frekansları keserek, çamurlaştığı (dar alanlı Q'nuzu 10-12 db boost ederek, frekansları gezinip çamur olanları rahatlıkla ayırt eder, o frekansları indirirsiniz) frekansları deneme yöntemiyle azaltarak ya da yok ederek, ortak kullanılan alanları ise paylaştırarak (örnek birinin 30hz altını diğerinin 40 hz altını kesmek gibi) eq'da boost uygulamadan, sağlıklı bir ayar çekmiş olursunuz. bu sayede zaten enstrümanlar kendiliğinden öne çıkacaklardır. minicik boostlar da zevkinize göre işin tuzu biberi olacaktır. imkanlarınız dahilinde fazla plugin kullanmaktan kaçınıp şarkılarınızı güzel tonlayıp gerçeğe en yakın haliyle kaydedin. miksiniz yaparken de gerçeklikten şaşmayın, fazla süslemeyin çam ağacınızı hatta hiç süslemeyin, öyle kozalaklarıyla falan daha samimi. özellikle bu konuda, teknolojinin tavan yaptığı her birimizin evine girdiği şu yıllarda, kaç tane "miks" 60'lı yıllardaki kadar samimi ve gerçek? kaç şarkı daha kalıcı?

daha az eq, daha az plugin, daha az miks! :) iyi çalışmalar, bol keyifler...
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #7
Cevap veren herkese teşekkürler. Hepinizin fikirlerine katılıyorum. Ben bu yolun başında birisiyim ve öğrenirken sizin fikirlerinizi önemsiyorum.

Daha net bir soru sorayım.
Cubase de VSTler kullanıyorsunuz. Demo için Vokal hariç kayıtların tamamını VST ile yapacaksınız.
Grubunuz davul, bass gitar, ritm gitar, solo gitar, synthesizer, Vokal kaydı yapacaksınız.
Örnek olarakta ritim gitar arpej atıyor, Synth alta fon yapıyor, Solo gitar melodi çalıyor, vokal sonra şarkıya başlıyor.
88 tuşlu bir klavyeyi ölçü olarak alsak, bu enstrümanları hangi oktavlarda çalmak daha uygundur? ( C0, C1, C2, C3...)
Aşağıdaki tabloyu programcı_84 paylaşmış ve enstrümanların genel aralıklarını vermiş.
main_chart-630x420.jpg
 
Fabfilter PRO-Q plugini'ni tavsiye ederim, bir fekansı boost edip gezdirerek sorunlu sesi bulabileceğiniz gibi, işaretlediğiniz bir frekansın yanındaki kulaklık simgesine tıklayarak ve gezdirerek sadece o frekansı dinleyebilir, daha keskin karar verebilirsiniz.
fabfilter-pro-q-241731.jpg

Bir de mix'te frekans paylaşımına dikkat edilmeli. yani kick'leri 80-100hz'de tonluyorsanız, bass gitarın bu frekanslarını birazcık kısmalısınız, yine klasik ve akustik gitarın boomy sounda neden olduğu 200 hz civarları bass gitar ve perküsyonlara karışmamalı, kısacası evli evine köylü köyüne :)
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #9
Fabfilter PRO-Q plugini'ni tavsiye ederim, bir fekansı boost edip gezdirerek sorunlu sesi bulabileceğiniz gibi, işaretlediğiniz bir frekansın yanındaki kulaklık simgesine tıklayarak ve gezdirerek sadece o frekansı dinleyebilir, daha keskin karar verebilirsiniz.
Bir de mix'te frekans paylaşımına dikkat edilmeli. yani kick'leri 80-100hz'de tonluyorsanız, bass gitarın bu frekanslarını birazcık kısmalısınız, yine klasik ve akustik gitarın boomy sounda neden olduğu 200 hz civarları bass gitar ve perküsyonlara karışmamalı, kısacası evli evine köylü köyüne :)

Ugur86 çok teşekkür ederim. Aradığım cevaba yaklaşıyorum.
Arpej atan elektro gitarın 6. veya 5. telin sesi ile bass gitarın sesleri üst üste biniyor. O zamanda kayıtta duyduğunuz gitarları ayırt etmek zor oluyor.
Enstrumanlar da hangi frekansları tavsiye edersiniz.
 
elektrogitardaki sorun için: 80 hz civarını azaltarak o tellerin çamurunu alabilirsiniz. sanırım aslında aşağıya yazacağım şekilde soruyorsunuz, bir şeyler yazacağım fakat unutmamak gerekir ki cut ya da boost yaparken hangi enstrumanların hangi frekanslarının kayıt esnasında az ya da çok tınladığı ile de ilgili bu durum :) her şey güzelse aşağıya yazacaklarımla başlayabilirsiniz :)

kick'in, göz hesabı 1cm'lik bir Q ile, 60hzlik frekansını 3, 4,5 ya da 5 db kadar azaltıp 120 hz lik frekansını aynı miktar ve şekilde artırıp, bu cut ve boost işlemlerinin tam tersini bas gitar için uygulayabilir böylelikle enstrumanları bir birinden ayırmış ve netleştimiş olursunuz. yine kickin 40hz altına ve basın 30hz altına lowcut(highpass) filter uygulayabilirsiniz.

kick ile göndereceğiniz vurgu ya da bası ise, bir fxchannelda açtığınız signalgeneratorden 60(standart bir rock şarkısında doğru tercih çoğu zaman budur), 50 ya da 40 hzlik sinüs dalgasını çaldırıp, aynı fx channelin ikinci slotuna ekleyeceğiniz gate'i(ratio oranı sonuna kadar kökleyin, threshold seviyesini -20 -25 aralığında deneyin, kısa attack ve 70-100ms. aralığında release deneyin) sidechain olarak ayarlayıp kick kanalının send'ine yerleştirirseniz, kick her vurduğunda oradan gelen sinyal de kicke karışır. miktarını abartmadan karıştırabilirsiniz bunu da.
ayrıca mikse başlarken tüm kanallarda highpass filter uygulayın, ilk işiniz bu olsun. bas frekanslarda sadece belirli enstrumanlar tınlasın. kalabalık bir miksse vokale uygulayacağınız miktarda elinizi korkak alıştırmayın :) vokal hariç tüm enstrumanların, özellikle de trampet ve gitarların 2khz'lik frekansını 3-7db aralığında azaltabilirsiniz. bu, vokali oldukça rahatlatır.
kolay gelsin,
 
Merhaba. Benden önce fikir beyan eden arkadaşlara saygılarımı sunmakla birlikte, mix yaparken yardımcı olabilecek nacizane birkaç bilgiyi 'basitçe' paylaşmak istedim. Şöyle ki; ilk olarak :mixing yaparken kullandığın enstrumanlar ve bu enstrümanların sahip olduğu frekans-tonal aralıklar çok önemli. Örneğin bas gitar ile elektro gitar, klasik gitar ile akustik gitarın mixleri birbirlerinden çok farklı. Akustik bir enstrumanda bass frekansları çok serbest bırakırsan kayıtta bulanıklık ve dengesizlik yaratabilir. Eğer çok traşlarsan enstrumanın 'o entrumana özgü' tınısını alamazsın. Bu nedenle yapacağın kaydın 'taslağına ve anatomisine'[şarkıdaki orkestrada neler var? : 2 gitar 1 klavye 1 bass 1 davul vs] uygun bir şarkı tespit etmeni öneriyorum. Ve mümkünse bu şarkıyı 'FLAC' [kayıpsız ses işleme formatıdır] formatında bulmanı[blue ray gibi düşün]. Bu taktirde mixleme sırasında, mixleme yaptığın ses sitemi veya kulaklıkta 'çok sağlam' mixlenmiş bir sesi referans alarak kendi tonlarını çekebilir, 'doğru' tonlara ve balansa bir adım daha yaklaşabilirsin. İkinci olarak : Mixlemeyi tek adımda gerçekleştirmemeni öneririm. Muhakkak kulağını dinlendir. Uzun süren mixleme süreleri sonunda normalde güzel duyulabilecek bir ses veya frekans çok dikkatini çekebilir ve rahatsız olabilirsin, ya da çok rahatsız olacağın bir pürüz dikkatıni çekmeyebilir. Bu nedenle cila çeker gibi bir kaç kat geçebilirsin mix'in üzerinden. Bununla birlikte mixleme bittikten sonra dosyayı telefonuna ve pc'ne mp3 olarak kaydet ve farklı yerlerde dinlemeye çalış. Arabada, laptopta, ses sisteminde, basit bir kulaklıkta.... Yani o kaydı dinleme potansiyeli olan insanların dinleyebileceği heryerde dinlemeye çalış.(aynı sistemlerde muhakkak kendi soundtrack' inden önce ve sonra bir albüm kaydi vs gibi profesyonelce işlenmiş müzikler de dinle). Eğer tüm sesler rahatsız etmeden sağlıklı bir şekilde geliyorsa eline sağlık :) gelmiyorsa da ne eksik ne fazla farketmeni sağlayacaktır. Bu bahsettiklerimi zaman içerisinde deneme yanılma yoluyla kazanma fırsatı edindim, umarım senin de işine yarar. Eğer dilersen ilk ve son zamanlarda mixlerini yaptığım soundtrackleri gönderebilirim de. Kolay gelsin, iyi kayıtlar :)
 
Ben Flac'i mp3'e kıyasla çok daha az kayıplı olarak biliyordum ancak 'kayıpsız' olarak bildiğim wav benim, yani sıkıştırılmamış olan. Yani gitarımızı ses kartından girdiğimizde bilgisayarda o şekilde okunuyor diye biliyorum. Flac mp3'ün (en fazlası 320k desek ondan bile) çok daha az kayıplı hali değil miydi?
 
Ben Flac'i mp3'e kıyasla çok daha az kayıplı olarak biliyordum ancak 'kayıpsız' olarak bildiğim wav benim, yani sıkıştırılmamış olan. Yani gitarımızı ses kartından girdiğimizde bilgisayarda o şekilde okunuyor diye biliyorum. Flac mp3'ün (en fazlası 320k desek ondan bile) çok daha az kayıplı hali değil miydi?
Merhaba, Wav kayıpsız' dan ziyade saf olanı. Wav'ın kayıplı olanı mp3 zaten. FLAC de vaw a oranla oldukça daha az yer kaplayarak aynı şekilde ses verip 'kayıpsız' olarak işleyen format. Örneğin 120 mb olan bir wav, FLAC formatında 45 50 mb falan oluyor. Zaten FLAC önerisinde bulunma sebebim hem çok kaliteli hem de Wav a nazaran bayağı bir daha az yer kaplaması.
 
Merhabalar, yukarıdaki bilgilere ek olarak kısıtlı tecrübelerimi paylaşmak isterim. Harmonikleri kaybetmemenin ne kadar önemli olduğunu anladım. Onun için frekansları gözden çıkarırken iyi düşünmek gerekir. Bunun için tabi öncelikli olarak amfi kabin vs mikrofonlayarak kayıt almak gerek ki harmonikler oluşsun. Enstrumanların frekans aralıklarını gösteren tablo elbette önemli ancak bütün entrumanları low pass high cut yaparak belirli alanlara sıkıştıracağımız anlamına gelmiyor. Özellikle ve genelde kayıtlarda low pass uygulanır (özellikle bass gitara) bu durum sesin netleşmesini ve kontrol edilebilir hale gelmesine yarar ama bakınız tool kayıtları gibi birçok farklı grup bass gitarların alt frekanslarını kesmezler... Masteringde de kesilmez bunlar... Böylece bizler de farklı tatlarda müzikler dinlemiş oluruz :) Ordan burdan edindiğim en genel bilgi, eq ayarlarken boost yapmak yerine cut yapmanın daha mantıklı olduğu... Ses mühendisi olmadığımızdan referans monitör ve kulaklık desteği ile birlikte deneme yanılma metodu güzel sonuçlara ulaştırabilir diye düşünüyorum.
 
... Bunun için tabi öncelikli olarak amfi kabin vs mikrofonlayarak kayıt almak gerek ki harmonikler oluşsun.
Harmoniklerin oluşması için distorsiyon (kırpılma = clipping) lazım. Mikrofonlama yaparken ise distorsiyon istenmez. Yani mikrofonlama ile harmonikler ortaya çıkmaz, çıkmaması gerekir. Harmonik üretme/ortaya çıkarma işi amplifikatörün görevidir. Mikrofonlama da mümkün mertebe en temiz şekilde yapılır. Ayrıca Amplitube, EZMix, Guitar Rig gibi uygulamalar kullanılarak da harmonikler üretilebilir.

Ordan burdan edindiğim en genel bilgi, eq ayarlarken boost yapmak yerine cut yapmanın daha mantıklı olduğu...
Böyle bir şey söz konusu değil. Basit bir örnek üzerinden konuşacağım: "Parlatma" denilen bir olay var. Vokallerde çok sık kullanılır mesela. Mesela kadın vokallerinde 2-2.5kHz civarına "boost" yaparak parlatma uygulayabilirsiniz. Kezâ gitar kayıtlarında da benzer durum geçerli. Yani demek istediğim, cut yaparak parlatma yapamazsınız. Ayrıca cut yapmak tehlikelidir. Netlikten kaybedersiniz.
 
Harmoniklerin oluşması için distorsiyon (kırpılma = clipping) lazım. Mikrofonlama yaparken ise distorsiyon istenmez. Yani mikrofonlama ile harmonikler ortaya çıkmaz, çıkmaması gerekir. Harmonik üretme/ortaya çıkarma işi amplifikatörün görevidir. Mikrofonlama da mümkün mertebe en temiz şekilde yapılır. Ayrıca Amplitube, EZMix, Guitar Rig gibi uygulamalar kullanılarak da harmonikler üretilebilir.

Ben de tam olarak bunu dediğimi düşünüyorum, kısa yoldan amfi kabin mikrofon lazım demişim. Diğer boost/cut konusundaki bilgiler için de teşekkürler, mix yaparken dikkate alcam.
 
Kaliteli olmasına kaliteli ama ben kayıpsız işliyor diye bilmiyordum, bir ara bakınayım madem :)

FLAC zaten açılımı kayıpsız demek oluyor (Free Lossless Audio Codec)

Bunu winrar gibi düşünebilirsiniz. Winrar'da dosya sıkıştırdığınızda verileriniz eksilmez. FLAC da aynı bu şekilde çalıştığını iddia ediyor. Aksi bir görüş de yok camiada. Bence paranoyak olmaya gerek yok. Kandırmaca varsa bile çok başarılı ki kimsenin kulağı farkı algılayamıyor :)

(Kulaktan ziyade bilimsel olarak dalga formlarını inceleyen kırık elemanlar da olmuştur mutlaka).
 
Geri
Üst