Subliminal Mp3 Lerdeki Telkinleri Duyulabilir Hale Getirme

Evet, müziklerde subliminal mesajlar da vardır ve bunları duyuracak teknoloji de mevcuttur.

Subliminal Mesajlar:

Müziğe 'gömülen' seslerdir. Bunlar doğadaki herhangi bir ses olabilir. Alkış, çığlık, kahkaha, gök gürültüsü, el çırpma, deprem, kuş cıvıltısı, köpek havlaması, ekmek kızartma makinası, aspiratör, uğultu, otomobil fren sesi vs... Kısacası her ses.
Örnek olarak şahsen de kullandığım;
  • Müziğin nakaratına ya da müziğin yükselmesini istediğim bölümlerinde 'konser seyircisi çığırması' (cheers) sesi ya da 'stadyumda taraftar gol sevinci', ya da yine müziğin ritmine uyacak şekilde alkış eşliği (claps),
  • Müziğin tarzına ve atmosferine göre 'pornografik sesler', şarkının içeriğine göre köpek havlaması ya da araba fren sesi gibi,
  • Ya da çok yakın bir zamanda bir boya markası için hazırladığımız bir jingle'ın demosunda kullandığım şekliyle; müziğin davullarına metal boya kutusuyla eşlik etmek.
Amaç müziği daha organik hale getirmek, güçlendirmek ve -insan kulağının duymaya müzik enstrümanlarına nispeten daha alışık olduğu- akustik öğelerle kolay kabul edilebilir olmasını sağlamaktır. Yani, müzik altındaki sözde sübliminal mesajlarla bir insana verebileceğiniz en başarılı telkin, o müziği beğenmesinden öteye gidemeyecektir; yani üzülmeyin, sübliminal mesaj alıp da içkiye sigaraya saldırmayacak, ananızı bacınızı öldürmeyecek ya da dinden imandan soğumayacaksınız; eğer böyle bir şey yapan varsa da sorunu dinlediği müzikte, mesajda değil, bizzat kendi beyninde aramalı.

Kısacası bunlar subliminal mesaj falan da değildir, aksine insanın gözüne gözüne sokulan ama ilk dinlemede ayırt edilemeyecek ve dediğim gibi insanı 'zıvanadan çıkartmayacak' eklentilerdir. Müziğin içine gömülür, alkış sesi 'kick' ve 'snare drum'a yedirilebilir, köpek havlaması bas gitarın üstüne gömülebilir, pornografik iniltiler pad enstrümanların orasına burasına eklenebilir vs.. Bu sesler de öyle duyulamayacak sesler değildir, kulağı gelişmiş tecrübeli her nefer kolayca ayırt edebilir. Ayırt edemeyen de katil ya da kafir olmaz, insanlıktan çıkmaz, en fazla 'ne güzel şarkı lan, sevdim valla he' der geçer.

Bu gömük seslerin insan psikolojisine olan etkisi de, bazı malum siyasetçilerin ses tonunun insanda yarattığı iğrenme duygusundan daha güçlü değildir.

Bu yüzden sözde sübliminal mesaj saçmalığından kimseye ekmek çıkmaz.

Bunları Duyuracak Teknoloji:

İnsan beynidir. Çünkü bu sesler kulağından girer (başka yerden değil), beynin yorumlar ve nihayet bunları 'resmen' (officially) duyar ve algılarsın. Gizlisi saklısı yoktur. Kulağının duyamayacağı frekanslarda ya da seviyede bir sesi zaten duyamazsın. Duyamamışsan zaten mesaj yerine ulaşmamıştır. Bir ses topluluğundan tek sesi cımbızlayabilmenin yolu o ses topluluğunun (mix) kanal kayıtlarını sorumlu ses mühendisinden istemektir. Bunun için bir mebla ödemeniz gerekebilir.

Kısacası yeteneksiz üç beş aptalın uydurduğu palavralarla fazla vakit kaybetmeyin. Öküzün altında buzağı aramayın. Hele hele 'dinlediğiniz müziklerde sübliminal mesajlar var, ben bunları ortaya çıkartacağım ve size yanlış yolda olduğunuzu ispat edeceğim, sadece bana mp3 içinden mesaj çıkartma programı lazım' gibi bir yola girmeyin, daha faydalı şeylerle uğraşın. Daha çok kitap okuyun ve akıllı olun.

Not: 18 Hz sinüs dalgası s.çırtıyor diyorlar, kabız söküyormuş, doğru olabilir, pek müstesna, pek sübliminal...
Not 2: Mp3 müzik demek değildir. Müziğin daha çok insana ulaşmasını sağlamak için kullanılan yöntemlerden birinde kullanılan ses sıkıştırma formatlarından biridir.
Not 3: Türkrock'taki müzikseverler ve müzisyenler sözde sübliminal mesajlardan etkilenerek zıvanadan çıkmış olabilecek aptallıkta neferler değillerdir.
Not 4: Böyle mevzularda söyleyeceğimi söyler çekilirim, konuyu takip etmem, cevap yazmam, bunu daha önce de buradaki bazı arkadaşlar test etmiş, onaylamıştır.
Hayır.

Bahsettiğiniz şey subliminal mesaj değildir. Siz sadece kompozisyon tekniklerinden bahsediyorsunuz. Müziği ve onu oluşturan elemanları belli amaçlar çerçevesinde yönlendirmekle subliminalin ilişkisi, olsa olsa, dolaylı bir ilişki olabilir.

Ayrıca yazıdaki üslubu beğenmedim. Ultimatom verir gibi bir anlatım var. Burada olan şey; insanların bildiklerini yazmasıdır. Siz yazacağınızı yazıp konudan çekilince, geride kalanlar " birbirini ağırlamıyor ".

Bu üsluptaki bir yazının da bu kadar beğeni alması ayrı bir garip...
 
Ya arkadaşlar "duymadığımız bir şeyi duyamayız, duyamadığımız nasıl bizi telkin edecek" gibi bir ifade biraz garip olmuş. Adı üstünde subliminal. Alt beyin, üst beyin, bilinç altı, bilinç gibi kavramlar var Freudçu bilim insanlarına göre. Bilinç duymasa, fark etmese bile bilinç altına o mesaj gidebiliyor ve farkında olmadan yönlendirme olabiliyor. Buna siz inanırsınız inanmazsınız o ayrı konu. Bu duyamayacağımız seviyedeki sesleri ayrıştırıp duyabileceğimiz seviyeye yükseltmeyi sağlayan bir yöntem veya program var mı diye teknik bir soru sormuş arkadaş. Bilinç altına mesaj gönderme işe yarıyor mu yaramıyor mu değil buradaki konu. O ayrı bir tartışma konusu. Konu "müzik teknolojileri" forumunda açılmış. Her telden kısmında açılmamış. Biraz gereksiz yere üstüne gidilmiş sanki.
 
Son düzenleme:
Şu mesajın üzerine yazılan nefret dolu ve faşizm kokan mesajları görünce bu forumdan da soğudum.
@Sinan Güngörer 'in kapak mesajından bile iflah olmayanlar var..
Lütfen bu forumu "taraf olmayan bertaraftır" diyen sümüklü diktatörün Türkiyesine çevirmeyin!

Şimdi kapak falan demek olmamış ama madem ki retorik bu, burada bir iki açıklayıcı kelam edeyim. Kendi adıma birşeyin bana kapak olması için derdi olan kişi benim cümlemi alıntılayıp ismimi de vererek teknik olarak dediklerimi çürütecek. Var mı böyle biri? Tabi ki yok. Denemek bedava, klavyesine güvenen beri gelsin bakalım kim kapak olacak?

Ama bunu bir kenara bırakalım şimdi. Birşeyin mesaj olması için bilgi taşıması lazım, yani rastgele bir sinyalin (ki rastegele olma koşulu bilgi taşımıyor anlamına geliyor) yapamadığını yapacak. Buradaki temel sorunumuz şu, bir ses sinyalim olsun ve bunu f(t) ile göstereyim. Bunu a*f(b*(t-c))+d şeklinde yeniden yazayım a,b,c,d hepsi 1 e eşit olduğunda sinyalim orijinal halinde olacak. Burada a sinyalin genliğini, b frekansını, c fazını, d ise genlik ekseninde ne kadar offset koyduğumu belirten scaling faktörleri. Şimdi sorulan soru şu, sadece b ile oynayarak düşük frekansa taşıdığım akustik dalgaya vücut aynı şekilde mi yanıt verecek? Yani kulağımın almadığını bağırsaklarım aynı hissi duyarak alabilecek mi, lakin kulağın frekans cevabi belli. Haliyle hayır, o vakit, bu şekilde mesaj yerleştirme falan olmaz daha doğrusu böyle mesaj olmaz. Önce buna adam gibi yanıt gelecek ki argüman sahibi saygı görsün, yoksa gerisi fasa fiso. Üsluba bile bir yere kadar tahammül ederim ama teknik hata oldu mu ve bu konuda ısrar görürsem affetmem, hata sahibinin tepesine binerim bu vicdanı olan adam için vacip değil farzdır yahu. Yoksa bilgi kirliliğinin önüne geçilmez. Gene de çoğu kere kendimi iyi tutuyorum...
 
@uncanny
Abim sorun orada. Bak ilk sayfada, 2. yorum direk. Dedim eğer böyle bir şey varsa ve duyum sınırının altındaysa (ve öyle bir sinyal bilgisi hakikaten kayıtta var ise), pitch shifting ile alır yükseltirsin bakarsın anlaşılır bir şey var mı diye. Adamın sorusunun cevabı bu. Yok yani daha ne diyelim? Büyü mü yaptıralım? :)

Subliminal yok filan da demedim hiç, dediysem arap olayım. (oo faşizm) Tamamen konuyla alakasız bir şekilde, çok düşük frekanstaki kusturma, rahatsız hissettirme gibi olası etkisi hakkında "böyle subliminal olmaz olsun, yok zaten" dedim.

Bu adamı savunan nasıl savunuyor anlayamıyorum. Adama cevabını verdik, biz kendi aramızda "o olur mu bu olur mu" nun muhabbetindeyiz. Adama hakaret de etmedim gelip saçmalayana kadar. Ettiysem japon olayım. (oo faşizm) Adam alır bilgisini gider yani. Onun yerine gelip saçmalamayı tercih etti. Bu neyin atarı?
 
Son düzenleme:
Bu duyamayacağımız seviyedeki sesleri ayrıştırıp duyabileceğimiz seviyeye yükseltmeyi sağlayan bir yöntem veya program var mı diye teknik bir soru sormuş arkadaş. Bilinç altına mesaj gönderme işe yarıyor mu yaramıyor mu değil buradaki konu. O ayrı bir tartışma konusu. Konu "müzik teknolojileri" forumunda açılmış. Her telden kısmında açılmamış. Biraz gereksiz yere üstüne gidilmiş sanki.

çok haklısınız ancak olaya boyut atlatan; konu sahibinin ortaya "angut" diye dalması oldu. Biz her telden konuşmuyorduk. Frekans, dalga modülasyonu, register ( pitch ) ve duyum gibi gayet teknik açıklamalar ve fikir paylaşımları vardı. Her telden değildi cevaplar.

Subliminal bilinçaltına empoze etmek demek, anladık ama bu 20Hz altındaki veya 20K üstündeki frekanslarla olamaz. Bunu anlatmaya çalışıyoruz. Müziğe "bilinçaltı mesaj "gömmüşleri çözmeye ve soruya mantıklı bir cevap bulmaya çalışıyoruz.
Yemek tarifi vermiyoruz.

Sonra elli farklı kişi konuya dalıyor ve konu dallanıp budaklanıyor.

Ben "metal boya kutusu "ile bilinçaltına mesaj gönderdim diyor bazı arkadaşlar. Bu da bize kapak oluyor falan:)
 
Başkasına yazdığını söyledi arkadaş onu. O mesajlar silinmiş. İlk mesajında bir sorun yok konu sahibinin. Silinen mesajlarda bu arkadaşa nasıl yaklaşıldı da öyle tepki verdi sonraki mesajlarında bilemiyorum.

Benim bilmediğim bir konuydu şimdi araştırdım biraz bu arada.

http://en.wikipedia.org/wiki/Subliminal_stimuli#Real-world_applications

Alttaki kaynakları kontrol ettim phd tezleri de içeren bilimsel çalışmalara benziyor.
 
Son düzenleme:
İnsan kulağı teorik olarak 20hz ve aşağısıni duyamaz. Yoktur o sesler bizim icin. Öyle bir bilinçaltı mesajı olmaz. Sistem başka türlü çalışıyordur. Eq ile aç,kıs,kes hiç farketmez.

Dostum anlamadığın şu ki; kimse bilinçaltı mesajı insan kulağına yollamıyor zaten. Kulak duymasa da beyin duyar, adı üzerinde BİLİNÇALTI. Üstteki mesajında duyamadığın sesin senin için "yok" olduğunu söylüyorsun, bu nasıl bilimsel yaklaşım??
 
verdiğiniz kaynakta ses ile ilgili bilinçaltı uygulamasına dair hiçbir bilgi yok deneblir. sadece farklı konuşma katmanları ile esas sözcüklerin saklanması gibi bir şey diyor. Bunu da " some how" olarak anlatmış. "Some how" kalıbı herhalde bil bilimsel yazıda kullanılacak en son kalıp:):)

Her neyse, ben konuya daha fazla cevap yazmayacağım. Bilinçaltına yönelik uygulamalar ( relamlarda çok var deniliyor ) vardır. ama bunun müzikle bir ilgisi "direkt" olarak yok diye düşünüyorum. Müziği bu amaçla kullanabilirsiniz. İçine bir şey gömerek değil belki ama genel etki alanına yönlendirmek için..Bence tabii..

Mesela, Ikea mağazasının açıldığı günden beri aynı müziği çalıyor olması buna örnek verilebilir. Çevremde bu duruma dikkat etmiş tek kişi benim. Belki sizler de dikkat etmişsinizdir..
 
Dostum anlamadığın şu ki; kimse bilinçaltı mesajı insan kulağına yollamıyor zaten. Kulak duymasa da beyin duyar, adı üzerinde BİLİNÇALTI. Üstteki mesajında duyamadığın sesin senin için "yok" olduğunu söylüyorsun, bu nasıl bilimsel yaklaşım??

Kulak duymasa da beyin duyar ne ya:):) "Göz görmes de gönül sevdi" gibi:):)

Ultrasonic, bizim için yok demektir arkadaşım. Ben kendi yorumumu yazmıyorum. Terimin karşılığını veriyorum.
 
Dostum anlamadığın şu ki; kimse bilinçaltı mesajı insan kulağına yollamıyor zaten. Kulak duymasa da beyin duyar, adı üzerinde BİLİNÇALTI. Üstteki mesajında duyamadığın sesin senin için "yok" olduğunu söylüyorsun, bu nasıl bilimsel yaklaşım??
Hayır kulak duymazsa beyin de duymaz. Bu o sesin yok olduğu anlamına gelmez. Duyulmaz sadece,, bu kadar.
Başlığı açan arkadaşın, frekansın gürlük demek olduğun sandığını düşünüyorum. Düşük frekans örnekleri aaşğıdadır. Ben duydum diyen beri gelsin. (25 Hz belki...)
 

Dosyalar

  • 10 Hz.mp3
    33.4 KB · Gösterim: 316
  • 15 Hz.mp3
    33.4 KB · Gösterim: 269
  • 20 Hz.mp3
    33.4 KB · Gösterim: 494
  • 25 Hz.mp3
    33.4 KB · Gösterim: 528
Hayır kulak duymazsa beyin de duymaz. Bu o sesin yok olduğu anlamına gelmez. Duyulmaz sadece,, bu kadar.
Başlığı açan arkadaşın, frekansın gürlük demek olduğun sandığını düşünüyorum. Düşük frekans örnekleri aaşğıdadır. Ben duydum diyen beri gelsin. (25 Hz belki...)
Abi bir yanlışlık olmasın? Bunların hepsi benim hoparlörde ses çıkartıyor. :D Harmonikleri filan mı acaba?
 
Cosmos isimli bir belgesel var şu an yayında. İzlemenizi tavsiye ederim. Kulak duymadan, göz görmeden, aslında beyin nasıl görüyor duyuyor bir bölümünde çok güzel anlatıyor. Dünya üzerinde yaşayan her insanın izlemesi gerek.

http://www.imdb.com/title/tt2395695/

İlk bölümünü seyrettim ve beğenmedim. Popülerleştirilmiş bilim sinirimi bozabiliyor.

Carl Sagan'ın orijinal Cosmos'unu bulmak lazım. Hatta iyi hatırlattınız. Bir arayayım..

http://www.imdb.com/title/tt0081846/?ref_=fn_al_tt_2
 
Sagan'ın da amacı bilimi popülerleştirmekti zaten o belgeselde ki bu işin öncülerindendir. İyi de yapmıştır bence. Bence şimdiki de çok oyuncaklı değil gayet dengeyi tutturmuşlar. Hatta anlaşılamayacak kadar bilimsel olmuş biraz daha basitleştirilse daha iyi olurdu diyip izlemeyi bırakanlar da biliyorum. Bence biraz daha şans verin. Çok güzel bölümleri var. Özellikle evrimle ilgili olan bölüme bayılmıştım.
 
Sagan'ın da amacı bilimi popülerleştirmekti zaten o belgeselde ki bu işin öncüsüdür. İyi de yapmıştır. Bence şimdiki de çok oyuncaklı değil gayet dengeyi tutturmuşlar. Hatta anlaşılamayacak kadar bilimsel olmuş biraz daha basitleştirilse daha iyi olurdu diyip izlemeyi bırakanlar da biliyorum. Bence biraz daha şans verin. Çok güzel bölümleri var. Özellikle evrimle ilgili olan bölüme bayılmıştım.

Doğrudur. Ancak işin içine bir de modern özel efektler girince rahatsız edici olabiliyor sanki.. Orijinal Cosmos'u buldum bu arada. Önce bir onu seyredeyim. Sonra diğerine girişirim.

Tavsiye için teşekkürler.
 
Dostum anlamadığın şu ki; kimse bilinçaltı mesajı insan kulağına yollamıyor zaten. Kulak duymasa da beyin duyar, adı üzerinde BİLİNÇALTI. Üstteki mesajında duyamadığın sesin senin için "yok" olduğunu söylüyorsun, bu nasıl bilimsel yaklaşım??

Beyin 5 farklı kaynaktan gelen sinyalleri yorumlayabilir (Dış dünya için konuşuyorum. Mesela midenin gönderdiği açlık/tokluk sinyali gibi şeyleri değil) : Göz, burun, dil, deri ve kulak. Doğru mu? Pekâlâ, kulağın bant genişliği ve frekans cevabı belliyken, kulağın alamadığı bir sesi beyine göndermesi ve beynin yorumlaması mümkün mü? Beynin haricen duyma özelliği mi var acaba?

Ayrıca madem amaç bilinçaltına erişmek, neden duyma yoluyla yapmaya çalışıyorlar ki bunu? İnsanın duyamadığı frekanslarla filan. Çok saçma. Göz, kulağa göre çok daha hızlı. Kızılötesi ışınlarla yapsınlar o zaman. Allah bilir, şimdi siz "kızılötesi ışınları da göz görmese bile beyin görür" gibi bir şey söylersiniz buna.
 
Sagan'ın Cosmos'unu çocukken TRT 2'den hiç kaçırmadan izlerdim. Sagan, bilimin şarlatanlaşmadan popülerleşmesinde, bilim insanı olmayanların da bilimi anlayabilmesi anlamında çok önemli bir role sahiptir.
Ancak yine ve yine görülüyor ki insanın inanmaya ihtiyacı, bilme ihtiyacından katlarca fazla. Subliminal de subliminal, olmayanı nasıl nasıl duyarız da nasıl görürüz diye bunca ısrarın sebebini de ancak böyle açıklayabilirim kendime.
 
Geri
Üst