Ben de merak ediyordum bu iphone-ipad ile yapılan mevzuları. Şimdi bu gitar-iphone bağlantısı ligthning'ten yapılıyor. Şarj olayı nasıl oluyor, sömürmez mi bataryayı 20 dakikada? Almayı ciddi ciddi düşünüyorum fakat tek çekincem bu.
Ibanez 9 Tel
- Konuyu açan OsmanBurak
- Başlangıç tarihi
Geçen hafta bende Irig HD aldım ve Ipad ile birlikte kullanacağım. Sürekli iş sebebiyle seyahatte olduğumdan gitarımı götürsem dahi amfi pedal vs taşıyamadığımdan incelediğim kadarıyla en iyi çözüm olarak göründü bana...
Ürünü aldım ama Türkiye'ye 1 2 ay sonra döneceğim için ancak o zaman deneyebileceğim. Her ne kadar baya zaman olsa da kullanmak, denemek için baya heyecanlıyım
Ürünü aldım ama Türkiye'ye 1 2 ay sonra döneceğim için ancak o zaman deneyebileceğim. Her ne kadar baya zaman olsa da kullanmak, denemek için baya heyecanlıyım
Hadi bakalım test edin de karar vereyim ben de acelesi yok zaten. İnsanlar sahneye çıkıyor vallahi bu aletlerle aslında.
Başlık konusunun dağılmaması açısından isterseniz Apogee ve Irig ürünleri ile ilgili sorunuz olursa PM şeklinde sorabilirsiniz. Her ne kadar henüz deneyememiş olsamda edindiğim bilgiler doğrultusunda yardımcı olmaya çalışırım.
Benzer modellemeleri Keith Merrow, Jeff Loomis gibi gitaristlerde kullanmakta ve youtube üzerinden bios ayarlarını vs paylaşmaktadırlar...
Benzer modellemeleri Keith Merrow, Jeff Loomis gibi gitaristlerde kullanmakta ve youtube üzerinden bios ayarlarını vs paylaşmaktadırlar...
http://www.gollihurmusic.com/faq/25-FREQUENCIES_WHAT_ARE_THE_FREQUENCIES_OF_BASS_NOTES.html
Yeşil çizgi 5 telli bas gitar frekans spektrum averajı.
Diyeceğim o ki, fundamental frekans pek bir şey ifade etmiyor nota değeri dışında müzikal olarak. Tını yoksa işin içinde, yukarıdaki ses iyidir. Harmoniklerden kurtarıyor filan pek diyemeyiz yani, harmonik frekanslar yoksa gitar yok. Ha hangi amfi ne tepki verir bilemem, tasarımına göre filtrelenir/filtrelenmez. Ama 41 Hz çok düşük efendim olmaz böyle şey filan derseniz, o zaman buyrun, bas gitar da çok gereksiz bir şey olmaz böyle şey deyin.
Lütfen.
Yeşil çizgi 5 telli bas gitar frekans spektrum averajı.
Diyeceğim o ki, fundamental frekans pek bir şey ifade etmiyor nota değeri dışında müzikal olarak. Tını yoksa işin içinde, yukarıdaki ses iyidir.
Harmoniklerden kurtarıyor filan pek diyemeyiz yani, harmonik frekanslar yoksa gitar yok. Ha hangi amfi ne tepki verir bilemem, tasarımına göre filtrelenir/filtrelenmez. Ama 41 Hz çok düşük efendim olmaz böyle şey filan derseniz, o zaman buyrun, bas gitar da çok gereksiz bir şey olmaz böyle şey deyin.Lütfen.
...
Diyeceğim o ki, fundamental frekans pek bir şey ifade etmiyor nota değeri dışında müzikal olarak. Tını yoksa işin içinde, yukarıdaki ses iyidir.
Lütfen.
Şimdi konunun bas gitarla bir alakası yok ki. Elektro gitar amplifikatörü tasarımı ve hoparlörleri farklı, bas gitar amplifikatörü tasarımı ve hoparlörleri farklı. Amplifikatörün yukarıdaki Rob Champan'ın videosundaki tonunu duyduk. Hakikaten kötüydü yani. Bir de hoparlör tarafından bakalım: Misal, V30'un frekans cevabına bakarsanız orta frekansta 100dB/W olduğunu görürsünüz. Alt frekanslara indikçe cevap kötüleşiyor. Biz de zaten temel frekansı çok az duyuyoruz. Duyabildiğimiz, kuvvetlendirilmiş harmonikler ve biraz da temel frekans. O yüzden diyorum "harmonikler olmasa..." diye.
Haklısın abi de, bahsetmek istediğim şey "sesinin kötü olmasının sebebi temel frekansının tepki seviyesinin aşağısında olması" argümanı. Çoğu mixte zaten gitarlarda 80Hz kısmı agresif bir şekilde tıraşlanır high-pass filter ile. Yani sesin güzel olup olmaması 80Hz'in altında olmamasına bağlı değil demek istiyorum. Söylemişsin zaten çok az duyuyoruz diye. Yani V30 41 Hz' e cevap verse ne olacak vermese ne olacak?
Harmonikler olmasa yukarıdaki videodaki seslerle müzik olurdu işte.
Bendeki 5 telli bas gitarı EVH 5150III'in Lead kanalına taktığımda Rob Chapman'ın videosundaki gibi ton alıyorum
İşin şakası bir yana da, daha önceki mesajlarımdan birinde de söyledim: 8 telli (F#1) ve daha düşük akortta çalan grupların büyük çoğunluğu zaten amplifikatör ile çalmıyor. Her ne hikmetse Axe FX gibi aletlere bağlayınca daha derli toplu mu oluyor, bana mı öyle geliyor, anlamadım. Ama adamlar kayıtlarını Axe FX ile yapıyor (Meshuggah, Periphery vs.).Peki bunlar canlı da nasıl çalıyor? O değil de mixi de zor, kick-bas-gitar hepsinde çok yakın frekanslar var. Normalde gitar low-mid/high-mid tınlar, o bakımdan altı-üstü traşla bile yeterli olur ama bu durumda bas gitarın da frekansları haliyle düşüyor, kick zaten düşük, gitarlar düşük, canlı da dinleyen için de zor, çevresel birçok maddeyi de titreştirip, rezonansa girecektir. Hele ki mideler filan, bir de alkol, herkes konser sonrası kusacakmış gibi olabilir. Teorik yanı bir yana, pratik yanı baya zor bir durum.
Teorik yanı bir yana, pratik yanı baya zor bir durum.8 telli kayıt almamama neden olan şeylerden birisi bu durum abi, bir iki parça kaydettikten sonra "Ya ben buna nasıl bas gitar kaydedeceğim?" deyip araştırdım, çoğunlukla aynı oktavda kaydet dediler, ben de olmaz öyle şey deyip vazgeçtim, döndüm 7 ye.Peki bunlar canlı da nasıl çalıyor? O değil de mixi de zor, kick-bas-gitar hepsinde çok yakın frekanslar var. Normalde gitar low-mid/high-mid tınlar, o bakımdan altı-üstü traşla bile yeterli olur ama bu durumda bas gitarın da frekansları haliyle düşüyor, kick zaten düşük, gitarlar düşük, canlı da dinleyen için de zor, çevresel birçok maddeyi de titreştirip, rezonansa girecektir. Hele ki mideler filan, bir de alkol, herkes konser sonrası kusacakmış gibi olabilir.
Malum 5 telli bas gitar sıkıntı değil, ama 6 telli bas gitarda üste değil alta tel ekleniyor, vst filan de rezalet sonuç verdi. Ama çoğu 8 kullanan grup unison olarak çalıyor, Meshuggah da böyle yanlış bilmiyorsam.
Vallahi kimse kusura bakmasın da ben metal gitaristlerinin "register" denilen şeyden pek anlamadığını düşünüyorum.
Gitar müziğinin gerçekte yazılandan bir oktav PES tınladığını ilk olarak öğrendiğimde bunun anlamını kavrayamamıştım. Ne zaman ki Uli Jon Roth'un neden kendine farklı bir gitar tasarladığını kendisiyle yapılan bir röportajdan öğrendim, o zaman jetonum düştü. Gitarın kısıtlı olan registeri aslında TİZ bölümünde. Etrafta gitar ile keman partileri çalan pek çok gitarist var, ama bunlar aslında orjinal partileri bir oktav pesten çaldığını bile belki de bilmiyor. Bu yüzden de Uli Jon Roth Vivaldi'den Mevsimler'i doğru registerde icra edebilmek için tiz seslere erişimi daha fazla olan başka bir gitar tasarlamak zorunda kalmış.
Çok kimsenin bilmediğini düşündüğüm bir şeyi de söyleyeyim: 80'lerin sonunda 7 telli elektro gitarı ilk popülarize eden adamlardan biri olan Steve Vai, aslında 7. teli TİZ olarak eklemek istiyor önce. Ama gerilime dayanacak tel bulamıyor ! Sonra da kalın si teli karşımıza çıkıyor. "Öyle olmazsa böyle olsun" demiş eleman
Uzun lafın kısası: Gitarın 7. telinin pes olması mantıksız değil, ama bundan daha fazlasına distortion ile icra edilen müzikte pek de ihtiyaç yok. Ama bence tiz bir tele daha ihtiyacı var ! O nedenle bir tiz bir de pes telin eklendiği 8 tel tasarımını akıllıca buluyorum. Örnek olarak bkz. caz gitaristi Tom Lippincott:
Ama 7. telin de üzerine ekstradan başka teller eklenmesi distortion ile çalınan gitarlarda kesinlikle kötü bir fikir gibi geliyor. Özellikle de bir basçı ile çalıyorsanız.
Ama tek başınıza müzik yapacaksanız ve temiz tını ile çalıyorsanız, o zaman sınırlar genişliyor.
Ne yazık ki metalci tayfası register ve aranje konusunda pek öyle duyarlı olmadığı için bu bas tel meselesinin de şoku çıkartılacak gibi duruyor. Oysa başka türlerde çok daha farklı hassasiyetler vardır. Caz gitarcıları mesela, basçı ile çaldıkları zaman akor basarken üst iki tele dokunmazlar bile, akorları son dört tel üzerinden çalarlar. Aynı şekilde, caz basçıları ve piyanistler de partilerinin çakışmaması için özen gösterir, piyanistler sol el partilerine dikkat ederler. Yani mesele frekanslarla ilgili olduğu kadar müzikal ve estetik perspektifle de ilgilidir aslında.
Gitar müziğinin gerçekte yazılandan bir oktav PES tınladığını ilk olarak öğrendiğimde bunun anlamını kavrayamamıştım. Ne zaman ki Uli Jon Roth'un neden kendine farklı bir gitar tasarladığını kendisiyle yapılan bir röportajdan öğrendim, o zaman jetonum düştü. Gitarın kısıtlı olan registeri aslında TİZ bölümünde. Etrafta gitar ile keman partileri çalan pek çok gitarist var, ama bunlar aslında orjinal partileri bir oktav pesten çaldığını bile belki de bilmiyor. Bu yüzden de Uli Jon Roth Vivaldi'den Mevsimler'i doğru registerde icra edebilmek için tiz seslere erişimi daha fazla olan başka bir gitar tasarlamak zorunda kalmış.
Çok kimsenin bilmediğini düşündüğüm bir şeyi de söyleyeyim: 80'lerin sonunda 7 telli elektro gitarı ilk popülarize eden adamlardan biri olan Steve Vai, aslında 7. teli TİZ olarak eklemek istiyor önce. Ama gerilime dayanacak tel bulamıyor ! Sonra da kalın si teli karşımıza çıkıyor. "Öyle olmazsa böyle olsun" demiş eleman
Uzun lafın kısası: Gitarın 7. telinin pes olması mantıksız değil, ama bundan daha fazlasına distortion ile icra edilen müzikte pek de ihtiyaç yok. Ama bence tiz bir tele daha ihtiyacı var ! O nedenle bir tiz bir de pes telin eklendiği 8 tel tasarımını akıllıca buluyorum. Örnek olarak bkz. caz gitaristi Tom Lippincott:
Ama 7. telin de üzerine ekstradan başka teller eklenmesi distortion ile çalınan gitarlarda kesinlikle kötü bir fikir gibi geliyor. Özellikle de bir basçı ile çalıyorsanız.
Ama tek başınıza müzik yapacaksanız ve temiz tını ile çalıyorsanız, o zaman sınırlar genişliyor.
Ne yazık ki metalci tayfası register ve aranje konusunda pek öyle duyarlı olmadığı için bu bas tel meselesinin de şoku çıkartılacak gibi duruyor. Oysa başka türlerde çok daha farklı hassasiyetler vardır. Caz gitarcıları mesela, basçı ile çaldıkları zaman akor basarken üst iki tele dokunmazlar bile, akorları son dört tel üzerinden çalarlar. Aynı şekilde, caz basçıları ve piyanistler de partilerinin çakışmaması için özen gösterir, piyanistler sol el partilerine dikkat ederler. Yani mesele frekanslarla ilgili olduğu kadar müzikal ve estetik perspektifle de ilgilidir aslında.
Şöyle bir gitar üretmişti Ibanez 30 perdeli, limited edition sanırım. Meshuggah gibi gruplar genelde melodi üstüne değil de ritm üstüne abanıyorlar, meşhur Bleed parçaları sadece davul ile bile olurmuş aslında (verin ateşi
). Bir röportajlarında önce davulları yazdıklarını söylemişlerdi yanlış hatırlamıyor isem (muhtemelen yanlış hatırlıyorum ).Ama hakkıyla kullandığını düşündüğüm bir kaç insan da var bu aletleri, misal: (1. dakikada başlıyor bahsettiğim kısım)
Edit: Evet yanlış hatırlıyorum:
"...Of course with the guitarists everything comes from the guitar first but they have a similar rhythmical way of thinking as I do with drums so they don’t write a straight riff. The first thing they do is maybe record a bar; one repetition or part of that riff, record that to a click track and then add drums like I would. For me as a drummer it’s a really cool band to play in because over the years there are a lot of songs that ended up on albums that originally only came from drums...."
Son düzenleme: