Gitar Çalmayı Kendi Kendine Öğrenen Var Mı?

Gitara başladığım da internet i bırak bilgi alabileceğim bir kitap , dergi v, s yoktu.1983 te başladım sadece kasetten dinleyerek , ileri geri sararak öğrendim teori kısmında da bolca deneme yanılma sonunda bişeyler kavradım.Sahne o gün bugündür karnımı doyurduğum tek iş oldu..Merak sevgi ve azimle çalışmak bana yetti haa virtiöz müyüm değilim ama gitar çalabiliyorum diyebilirim..:))
 
Yeni jenerasyon üyesi olarak (yani 1990-1994 arası doğanlardan ) aklım kemale erdiği dönemde internet Türkiye'ye gelmişti. Gitar istediğim vakit ise, her evde internet vardı,2010 yılında üniversiteyi kazanmış ve hediyesi olarak bir İbanez grg121 ve Marshall mg10 almıştım. E hoca? Ankara'ya gideceğim için hiiiç girmedim hoca işlerine. İlk olarak gitarı almadan önce internetten Selim Işık'ın 100 videoluk eğitim setini indirmiştim bilgisayarıma. Hala da durur. Daha sonra bir adet Bora Uslusoy Gitar Metodu satın almıştım. Başlangıcım bu videolar ve ardından bu kitap oldu. Üniversiteye kadar ingilizcem giriş seviyesindeydi, ancak ilk seneden sonra mecburi yükseldi bu seviye. Bu sefer yabancı kaynak ve videoları izlemeye başladım. Önceden de yabancı video izlerdim ama pek umursamazdım konuşulanları anlamadığımdan ama önemliymiş. Bunu ingilizcemi geliştirdikçe anladım.

Kısaca demem o ki, internet artık derya-deniz. Bundan yararlanmamak hata olur. (Derya-deniz demişken, gidip de Türk metod yazarlarının kolayca bulunabilen metodlarını indirin demiyorum. Emeğe saygı. Ancak zor bulunan yada bulunmayan yabancı metodları vakti zamanında herkes gibi bende fotokopilemiştim.)

Sahne konusuna gelecek olursak, çalım olarak baktığımızda tek deneyimim şu oldu; bir arkadaşımla projemiz vardı, ben çalacak o söyleyecekti. Bunun için okuldaki konferans salonunun boş saatlerinde sisteme girerek prova almak için izin almıştık. Biz bu provaları "halka kapalı" yaparız demiştik ama farkettik ki salonun yanından gelip geçen öğrenciler, oturup dinliyor. Bundan ötürü provalar ufak bir sahne deneyimi olmuştu bana. Onun dışında sadece evde çalıyorum. Ufak kayıt işlerine başladım, programları vs çözmeye çalışıyorum. Bu arada yine netten ve guitar pro yardımı ile bas gitar da öğrendim işime yarayacak kadar. Bu da ekstrası.

Not: perde barındıran tüm Doğu ve Batı kültürüne ait sazlar istenildiği taktirde öğrenilebilir. Biraz azim istiyor. Çünkü az biraz da kulağım kötü olmasına rağmen kulaktan bağlama çalabiliyorum. Daha doğrusu tıngırdatıyorum :)
 
Mümkün. Fakat iyi hocayla geçireceğiniz 6 ay, sizin yalnız başınıza çalışacağınız 6 yıla denk gelir. Ayrıca özellikle en başındaysanız hatanızı düzeltmek için sizi izleyen birisinin olması ve düzeltmesi ilerde daha zor konuları daha kolay halletmenizi sağlayacak bir temel kazandıracaktır. Bir de hangi gitarı, hangi repertuarı çalmak istiyorsanız onun dersini alın. Ordan oraya geçiş, transfer işleri biraz hikayedir. Klasik gitar hele bir başlayalım gitarı değildir, başlı başına gitarın en kazık halidir.

Maddi açıdan düşünürseniz sanırım ayda 200 400 lira arasında bir ücretle ders alınabiliyor. 6 ay ders alsanız, 1200-2400 lira arası bir para vermiş olursunuz fakat bu çabanız sizi belkide ilerde yaşabileceğiniz bir sürü gereksiz harcamadan kurtarır. (ton alamıyorum, yok efendim bu gitar çalınmıyor vs vs.)

Başarılar.
 
Bizim gibi müziğin ve sanatın 10. plana atıldığı toplumlarda haliyle müziği yapanda kalitesiz müziğin kendiside kalitesiz oluyor. 1-2 sene gitar geçmişi olan iki lafı bi araya getiremeyen "rock bardaki bilmemne abi" yarım yamalak saati 10-15 liradan sözde ders veriyor. Elektro gitar hocası ararken bu tiplere gelme oranınız %80-%90... Doru düzgün elektro gitar dersi/kursu veren, öğretmen vasıflarına sahip olan kişiler bir elin parmağını geçmez. Onlarda genelde büyük şehirlede oluyor. Yukarda bahsettiğim üzere sanatın 10. plana atıldığı ülkemizde hesapta belediyelerin gitar kursları var ki aman aman içler acısı.

Kendi kendinin öğretmeni olmak diye bi kavram vardır. Bu kavramı benimseyebilirseniz internetinde yardımı ile sizin başınızda öle yap böle yap diyecek birine hiç ihtiyacınız olmaz. Yeterki bilinçli olun... "ne zaman metalika çalacağam ben laaee" diye elektro gitara başlar, "taam yhaa çaldım bu alıştırmayı öbürüne geçim" diye yarım yamalak çalışırsanız dünyanın en iyi hocasından derste alsanız bu iş olmaz.
 
Son düzenleme:
@DaggerStroke kesinlikle çok haklı olduğun noktalar var fakat yeni başlayan birisinin hareketleri yanlış yapma ihtimali genelde çok yüksektir. Hiç bilmeyen birisine öğretmek bir saat alırsa, yanlışı düzeltmek bir ay bile sürebilir. Yanlış teknik ise müzikal gelişimin önündeki en büyük engeldir. Bir adım daha üstüne atamazsınız. Bende youtube ile birsürü şey çalışıyorum fakat temel noktaları iyi bilen adamlardan öğrenmeyi tercih ettim. O bilgileri aldıktan sonra youtube büyük bir eğitim kaynağı.

yeri gelmişken favori online gitar hocalarım. :)

http://www.justinguitar.com/ Justin Sandercoe. Süper metodolojik ve anlaşılır bir yaklaşımı var. Mükemmel.

http://www.youtube.com/user/martyzsongs Marty çok sağlam hocadır. hem şarkıların nasıl çalınabileceğini, hem de gitar tekniklerini gösteriyor

http://www.youtube.com/user/creativeguitarstudio Andrew Wasson. Daha ileri düzeye hitap ediyor. Takip edebilmek için altyapı gerekli.
 
Ben ama işte küçük barlarda çıktım uzun süre ara verdim şimdi tekrar gruba girdim. Ama skype üzeri hocadan ders alıyorum kendi kendime çok zaman kaybı oldu.
 
yazmadan önce kendi adıma konuştuğumu belirteyim... tabii ki de profesyonel derecesinde değilim ama 1.5 - 2 sene önce başladım ve videolarla (Selim Işık saolsun) öğrendim. ilk 2-3 ay kadar beni baya sıktı nota bilgisi, vuruş kuralları, akorlar, egzersizler, legato teknikleri vs. biraz ezber gibi.. ama inan bana bu bilgileri iyice kafana yerleştirip anlarsan ve hergün çalışırsan (1 saat yetti bana) parmaklarını hızlandırmış olursun ve bi zaman sonra ne olduğunu anlamıyosun, (mesela bi parçanın rifflerini çalarken) parmakların o teller üzerinde yağ gibi kayıyo, kendiliğinden gidiyo zaten. iş pratikte bitiyor. mesela ilk çalışma parçam enter sandman ve aslında göründüğü kadar hiç de zor olmayan bi paça (solo hariç :D)

Yani sonuç olarak PRATİK ve SABIR en önemli silahın diyebilirim :)
 
Kendim için "Gitar çalıyorum" diyemem; zira eğer benimki çalmaksa, profesyonellerinki uçmak filan herhalde :) Ama Selim Işık videolarıyla bu işe başladığımı söyleyebilirim.
 
Ben gitara çok geç başladım, aslında lisedeyken babam bir klasik gitar almıştı çok merakı vardı benim öğrenmemi isterdi. Ama o zamanlar zor gelmişti ve babamın gönderdiği kursa da 2-3 ders gidip bırakmıştım. Sonra lise bitti, ben tekrar merak saldım ve ikinci el bir elektro gitar aldım. Elektro gitarla da sadece 2 saat gittim kursa. Şu an 3,5 4 sene olacak başlayalı. Sahneye de çıktım, gitarı asla elimden düşürmem her fırsatta arkadaşlarımla da çalarız, dinletirim, ufaktan beste için de uğraşıyorum. Gitarı şöyle böyle iyi çaldığımı söyleyebilirim(tarzım 80'ler glam ve heavy metal). İşin aslı gitarla ne kadar verimli vakit geçirdiğin. Nasıl öğrendiğimi de sorarsan:
İlk etapta youtube videoları/İlk 1 sene
Bora Uslusoy'un progressive gitar metodu
Troy Stetina Heavy Metal Rhythm
Troy Stetina Speed Mechanics for Lead Guitar
Guthrie Govan'ın Creative Guitar 1 ve 2'si

Bence en önemli şey verimli çalışmak. Bildiğin şarkılara licklere günde 6 saat ayırsan bile herhangi bir gelişme kaydedebileceğini düşünmüyorum. Ben genel olarak günde 2 saat gitar çalıyorum(doğaçlama ve grubumun parçalarına tekrar). Genel olarak yine 2 saatimi can sıkıcı beceremediğim egzersizlere ayırıyorum ki bence gelişmemde en önemli nokta, kaplumbağa hızından tavşan hızına çıkmaya uğraşıyorum. Aklıma eserse armoni çalışıyorum biraz(Guitar Fretboard Workbook). Son olarak bu ara kafayı çizdiğim Malmsteen şarkılarına bakıyorum. Şu aralar Far beyond the sun ve Rising force'a bakıyorum mesela. Aklına takılan her türlü soruya elimden geldiğince yanıt vermeye çalışırım. Bu arada @barrios abinin kafasını ütüle biraz adamı silkelesen tüm foruma yetecek kadar bilgi dökülebilir :D Geçen ben yaptım oradan biliyorum :)
 
8 yaşında başladım, gittiğim kursta sürekli hoca değiştiği için bir pop bir klasik çalıyordum. O zamanlar klasik gitar eğitimi veren yer bulmak çok zordu (2003 civarı), sonra elektro gitar aldım liseye geçince, iyi bir kursla ilerledim troy u bitirdim, oldu sandığımda aslında başında bile değildim :)
Dünyada çok fazla self-taught müzisyen var, gitaristler başı çekiyor. Ülkemizde belirli bir tarzın dışına çıkabilecek kurslar bulmak mümkün değil. SRV kursu ya da eric clapton kursu duydunuz mu? Ya da aynı anda hem BB King hem iron maiden çalıştıran hoca? Çalıştırsa bile hoca neyin olup neyin olmadığına karar veriyor (öğrenci sayısı azsa büyük ihtimalle olmadı diyordur...) Bu saydıklarım internette yer alıyor. İstediğiniz şarkıyı, sahibinden öğrenmeniz bile mümkün. Hiç gitar bilmiyorsan, tekniklere nasıl çalışacağın konusunda başlangıç noktası bulamıyorsan kurs almak faydalı. Ama bir hoca sana, hocanın kendi bildiğinden fazlasını malesef veremez. Ve ülkemizde insanlar genellikle tek tarza yöneldiğinden (ben bluescuyum aga, ne sweep'i!?) bir kaç farklı hoca gezmen gerekebilir.
İhtiyacın olan biraz gitarı kendi başına yapabileceğine dair güven, orta halli ingilizce ve sınırsız internet :)
 
13 yaşında başladım gitara. o zamanlar bırak interneti, cd playerlar çok büyük lükstü. bizden önce aynı evi kullanan halam ve kuzenlerimden, bir gün evi kurcalarken bir koli buldum ! o da ne içini açtım metallica master of puppets, sepultura - chaos ad, slayer reign blood, gibi hayatımda ilk defa gördüğüm çok acayip kapaklı bir koli kaset buldum. hemen dinlemeye koyulduğumda ise, hayatımın değiştiğini anlamıştım aslında. ardından amiga 500, poloraid foto makinesi gibi ne kadar ıvır zıvırım varsa toplayıp bir spotçu ya gidip o zamanın parası ile 30 lira ya satmıştım. parayı alır almaz doğru bir müzik markete ve klasik gitar almak istediğimde kıl ve hayallerimin ve sevincimin büyüklüğünü anlayamayan bir abi, paranı biraz daha biriktir daha kaliteli bir şey al dediğinde hıı ok, deyip oradan çıkarak bir yandaki dükkandan gitarımı almıştım !!! işte dünyalar artık benimdi. doğru eve gittim kasetleri takıyor, karşısında klasik gitarımla adeta onlarla beraber çalıyor, hopluyor, zıplıyordum. artık rock ve metal müzik hayatımın ta kendisi olmuştu. bir süre bu hayali konserlerimden sonra baktım ki ufak ufak rifflere eşlik etmeye başilıyorum !! aman tanrım didim !, artık çalabiliyordum bende ! ve bu kendiliğinden olmuştu, hiç bir ek yardım almadan. bu bir mucize olmalıydı, hayatım ise eskisi gibi değildi, derslerden soğumuştum, sadece aklımda gitar vardı. gitar gitar gitar. ve sonra internet diye bir kavram vardı. 256 k çevirme sesli internet kullanan, mynet e girerken uyuyakalan insanların olduğu internet kafelere gidiyor tüm günümü akorlar, basılışlar gibi dökümanları arayarak geçiriyor, ve tüm harçlıklarımı bunların çıktılarına arıyordum. 8. sınıfa geldiğimde çok derin bir müzikal kültürüm, ve 1 senelik bir gitar deneyimim vardı, sınıfta da gitarla ilgilenen bir arkadaş bulmuştum ve ondan üç bin akor kitabını, evlerine gittiğimde ikileme bile düşmeden ÇALMIŞTIM ! saatlerimi gitara veriyordum. Lise 1 e geçtiğimde ilk elektro gitarımı no name şeklinde kırmızı bir sağ strattı, ama solak olduğum için telleri ters takıp çalmaya başlamıştım. (o zamanm hendrix kimdir nedir haberim yok) ve lise de kendi kafama göre arkadaşlar buldum. grup kurduk stüdyolara kapanıyorduk. Ve bir gün stüdyo da kendi yaşıtlarıma göre çok kuvvetli sololar atabildiğimi gördüm ve bu birden oldu, arkadaşlarımın ve benim de ağzım açık kalmıştı. O gün anladım ki müzik benim hayatım olacak. sonra tarzım değişti ve sırasıyla grunge, blues oldu, blues i kendime göre hatim edip tuşemi oturttuktan sonra ( artık youtube da hayatımızdaydı ) tekrar beni ben yapan sert sesli müziğin derinliklerine gömüldüm. gamları keşfettim modları keşfettim. blues un pentatonik, normal müziğin major ve minor gamları üzerinden işlediğini, çeşitli modlarla süslendiğini, ve her gamın ilgili minör majör gamının olduğu gibi armonik durumları keşfettim. klavyenin üzerindeki notaları ezberleyip internetten porte işlemeyi, nota okumayı öğrendim... 27 yaşındayım ve 13 senem böyle geçti, ve bunları kendi araştırma ve müzik aşkımla elde ettim, bugün kurs verdiğim 7 tane öğrencim var ve profesyonel sahne müzisyeniyim. Kıssadan hisse, insanın içinde eğer aşk varsa, istek varsa bu güç bir öğretmen potansiyeli yaratıp sizi yönlendirebiliyor. Ama bu tabi ki ekstrem bir örnek. Ben müzik yapmak için yaratildiğina inananlardanım, sürekli karşıma zorluklar çıktı ama hiç bir şey yolumdan döndüremedi. Bunun yanında işinin ehli bir hoca bulunup kurs ta alınabilir. Ama şuna inanıyorum ki insanın kendi tarzını bulması için hocayla uğraşmaması gerekiyor. (armoni dersini katmıyorum bu duruma). Kolay gelsin. (y)
 
Geri
Üst