Albüm Yapmak Ve Sonrası Üzerine...

Yorgunluk, bıkkınlık duygusu olsa gerek. Seni kısmen de olsa anlıyorum. Haksız değilsin böyle hissetmekte. Şartlarımız insanımızı haddinden fazla yormakta.
 
Selamlar,

Talihsiz ama önemli bir ders çıkarılabilecek sonuç olmuş.

Öncelikle bu durumun sadece ülkemiz şartlarıyla ilgisi olmadığını düşünüyorum. Türkiye'de de bütün dünyada olduğu gibi bir sürü müzisyen/grup var ve sürekli albümler yayınlıyor ama çoğundan haberimiz olmuyor bile. Dolayısıyla olay bir veya birkaç albüm yayınlamakla ilgili değil. Öyle olsaydı albümü olan herkes star olurdu. Önemli olan inat edip, başarmak için çalışmak ve bundan keyif almak.

Müzik insanın derdini, sevincini, bütün hislerini anlatmasına ve bunu birçok insanla paylaşmasını sağlayan bir sanat. Eğer karşılığının para olması için şarkı yapıyorsanız zaten yeterince hissetmiyorsunuz demektir. Cengiz Baysal'la yıllar önce olan görüşmemde söylediği bir söz benim için çok önemli bir ders olmuştu. 'Yaratım sürecinden, müzik yapmaktan keyif al' demişti. Şarkı tutsun diye şöyle yapalım böyle yapalım diyenlerin çoğunun şimdi ortalıkta olmadığını söyledi. Ne demek istediğini yıllar sonra daha iyi anladım. Uzun süre boyunca ona ilgi gösterip en iyi şekilde enstrumanınızda, vokalinizde neyle ilgileniyorsanız onda ustalaşmaya çalışmak ve bu çalışmadan keyif almak en önemli kısmı işin. Yoksa yaşadığınız durum ortaya çıkıyor, harcanan saatlerin karşılığı olarak elde hiçbirşey olmayabiliyor. Ama eğer bundan keyif aldıysanız ve kendinizi geliştirebildiyseniz o saatler boşa gitmiş olmuyor. Olmadı mı? Önce daha iyi bir müzisyen olmak için, sonra daha iyi bir şarkı yazmak, daha iyi bir albüm yapmak için çalışmak gerekli. Eğer müziği gerçekten seviyorsanız daha iyisini yapmak için uğraşmak daha da keyifli olmalı. Yani şarkılarınız para kazanmak için değil kendiniz, keyfiniz için olmalı öncelikle. Ben böyle düşünüyorum. Şarkı yaptığım zaman kendim için yapıyorum. Çünkü bunlar benim hislerim dolayısıyla başkasının ne söylediği umurumda olmuyor. Tabii ki ne kadar çok insana ulaşırsa o kadar mutlu olurum, ve bir sonrakinde hislerimi daha da çok insana aktarabilmek için daha iyisini yapmaya çalışırım. Böyle düşünürseniz siz de süreç boyunca daha mutlu olursunuz diye düşünüyorum.

İşi bırakmak veya albüm yapmak için belki de erken veya yanlış zamandı, bunu düşündünüz mü? Önce hayatı düzeninizi müzikle geçirebileceğiniz şekilde ayarlayıp sonra albüme girişmek daha doğru olurdu diye düşünüyorum.
 
Bir de uyanınca aklıma 5 yıl önce Özlem Tekin'le yaptığım bir konuşma geldi. Ben de sizin gibi çünkü para harcayıp albüm yapmayı düşünüyordum. Bana birileri müzik yapman için masraflarını karşılamıyorsa yeterince iyi değilsindir daha çok çalışmalısın demişti. Gerçi günümüzde olay çok değişti ama yine de dikkate alınabilecek bir tavsiye diye düşünüyorum.
 
Yaptığınız işten zevk almak gibi bir önceliğiniz yoksa bu hayatta, hangi işi yapıyor olursanız olun, sabah her kalktığınızda o işi yapmak size zulüm gelecektir. İsterseniz milyon dolarlar kazanın, eğer sevmiyorsanız o işi ve sadece para için yapıyorsanız, kesinlikle bir gram mutlu olamazsınız. Çok sert girmiş olabilirim yazdıklarımla yalnız bu durumu değerlendirmeniz açısından size farklı bir bakış açısı sağlamış olur. Biliyorum hayatta herkesin para kazanma kaygısı vardır ve çok doğaldır. Fakat bu kaygıyı hayatınızın bir numaralı sorunu haline getirirseniz sizi ruh olarak aşağı çekmesi içten bile değildir.
 
Gecim derdi neticesinde insanin muzik hayatina yeterince vakit ayiramamasi beraberinde tabii ki böyle sorunlar getiriyor.
Dusunsene muzikten hayatini kazanabilseydin böyle hevesini kaybetmezdin.
Yerinde olsam ekipmani satmak yerine, ilk is olarak oturur bir durum degerlendirmesi yapardim.
Muzigi birakmaya kesin mi kararliyim?
- Ozaman hangi ekipmani kaca satip hangisini elimde tutacagim.
Muzigi birakma istedigim bunalimdan mi?
- Ozaman el eline kagit kalemi, artilarini eksilerini yaz ve yoluna bak. Nerde hata yapiyorsun? Neye ihtiyacin var.
Grup kurmali mi, baska gruba mi dahil olmali, bar bar dolasip sahne alacak hem para kazanip hem muzik yapacak imkan saglamak mi gerekir yada gitar hocaligina baslamali (evde yada bir kurum ile anlasip...) gibi imkanlar gözden gecirilmeli...

Yasadigin sey dönemsel olabilir, muzik keyif/hobi olsada isin icine girince, herseyin rengi degisir, muzik bir endustridir ve kurtlar sofrasidir, senin gibi disarda yiginla adam var, o nedele realist ol ona göra karar al...

Yolun acik olsun...
 
Tek başına çok güçlü olamadığınız zaman grup işleri hiçbir yere varamıyor. Ekipmanınızın fazla gördüklerini satın ve oradan gelen parayı müzik eğitiminize ayırın. Her yaptığımız iş çok harika olacak diye bir kural yok. 40 yaşından sonra ünlü olan bir sürü isim var. Siz 40'a kalmadan da bişeyler yapabilirsiniz. Özetle gruplara değil, kendinize yatırımınızı yapın. Herşey çok değişecektir. En azından yaptığınız şey sizi daha fazla memnun ve tatmin edecektir. Başarılar dilerim, yeni kayıtlarınızı paylaşın. Özellikle bir gitar ve vokal olanları. Sitede çok iyi arkadaşlar var, demo bölümünde çok yapıcı yorumlar geliyor. ;)
 
Ben bu sitede 2 ay kadar önce bir başlığa ''hayatınızda müzik dışında para kazanacağınız bir işiniz mesleğiniz olsun,bir süre sonra hayatınızın merkezine koyduğunu çoğu şeyin(müzik de dahil) cebinizdeki parayla doğru orantılı olarak gerçekleşebileceğini'' dediğimde bana ''sizin gibi paraya tamah eden insanlar vb.. vb..'' diye bir cevap verilmişti.

Risk alabilirsiniz.Bu sizin kişisel tercihiniz.Ama ben B planınım varsa risk alırdım.Şuan çalıştığım kurumdan istifa edip ''devlet işi çok sıkıcı'' desem,bunu ''müzik yapcam müzikten para kazancam'' diye yapmam ben.Çünkü kazanamayacağımı biliyorum.Şuankinden çok daha iyi bir gitarist olim,hatta farzedin ki virtüöz gitarist olim,hatta daha da farzedin virtüöz gitaristim ama yetinmeyip berklee'yi de bitirip dönim yurda,orda steve lukather'la,john petrucci'yle,paul gilbert'le çeşitli projelerde çalışayım vb. Peki sonuç.. Türkiye'ye döndüğümde ''vay ortaaam süper çalıyosun gel sana albüm yapalım'' mı diyecekler.Ya da albüm yapsam 100.000'ler mi satacağım Türkiye'de.Şu an iyi bir müzisyenin (eğer para kazanmak istiyorsa) yapabileceği en makul iş stüdyo gitaristliği,ya da hande,demet,ebru vb.. gibi insanların arkasında konserlerde çalmak.Yani demek istediğim şuydu ; müzikle sonsuza kadar uğraşın,80 yaşınızda olsanız da uğraşın,hatta paranızı dökün albüm ya da albümler yapın,ama bunun karşılığını alarak (maddi karşılığı,manevi karşılığını kastetmiyorum,onu fazlasıyla alırsınız) yola çıkarsanız yolun başında bile ''ben ne yapıyorum yaaa'' deme ihtimaliniz çok fazla,ki siz demişsiniz gördüğüm kadarıyla.

Müzik için mevcut olan işinizi bırakmayın derim.Bu benim düşüncem.
 
Öncelikle durumunuza üzüldüğümü belirteyim. Ama aslında mesele hep bakış açımızla ilgili.

2000'li yılların başında ciddi bir kazık yedim vaktiyle çalışmış olduğum kurumdan. Akademik kariyer planlamam göçtü bir süre, iki sene başka bir iş yaptım. Ama sorumluluk bendeydi. Başkasını kesinlikle suçlamamaya çalıştım. Diplomalı ama beş parasız bir akademisyen adayı olarak 2 yıl İstanbul'da dımdızlak kalıp bir şeyler yaptım kendimce... Geriye dönüp baktığım zaman görüyorum ki; istediğim şeye odaklanmayı becerdiğim zaman işler farklı gitmiş. Ama hayatımızı büyük ölçüde otomatiğe bağlayarak, çok düşük bir farkındalık düzeyi ile yaşadığımızı o zaman anladım. Hasbel kader sonuç alıyor olabiliriz, ama sadece bazen...

Beklentiler ve hedefler çok önemli. Hedefinizi albüm yapmak üzerinden kurduysanız, bu hedefinizi gerçekleştirmişsiniz zaten; dolayısıyla soğuma hissetmeniz çok doğal !
Bu durumda 2 şey var akla gelen:
1)Kendinize başka hedefler belirleyin. Mümkünse bunlardan biri çok daha büyük ve süreklilik arzeden şeyler olsun. Ör: "Her zaman müzisyen olarak, sanatçı olarak, insan olarak gelişmeye devam edeceğim..." gibi. Bu tip hedefler tüketilip bitirilemez.

2)Ne istediğinizi netleştirmeye çalışın ve kendinizi biraz daha somut analiz etmeye çalışın. NEDEN bıkkınlık hissediyorsunuz ? Bunun sebebini ancak kendiniz çözebilirsiniz. Kişisel gelişime ilişkin (şimdilik) kısıtlı bilgimle şunu söyleyebilirim: Kötü hissetmek, her zaman için zihninizin İSTEMEDİĞİNİZ ŞEYE odaklanması ile ilişkilidir. Albüm yaparken ne istiyordunuz ? Neye odaklanıyordunuz ? Şimdi neye odaklandınız ? Benim dikkatimi çeken şu: Parasızlıktan yakınıyorsunuz bu noktada. Demek ki bir taraftan albümden maddi beklentiniz varmış.
Ama acaba yola çıkarken bu anlamda hedefiniz belirgin miydi ? Gerçekte hedefiniz albüm yapmak VE para kazanmak idiyse, sadece albüm yapma hedefinizi yerine getirebildiğiniz için şu anda hayal kırıklığı içinde olabilirsiniz. Albüm hedefiniz gerçekleştirmenize rağmen zihniniz buna değil de, maddi sıkıntınıza mı odaklanıyor ?
Bu durumda tabii ki kötü hissedersiniz. Ama bunun sorumlusu gerçekte müziğiniz mi ? Yoksa sizin hedeflerinizin net olmaması mı ? Beş parasız kaldığı halde albüm yapmaktan mutlu da olabilir insan. Acaba takdir edilmediğinizi mi hissediyorsunuz ? Ya da sizce başkasının takdiri fazla mı önemli ?

Bunları kendinize sormalısınız, bana şimdilik vereceğiniz yanıtların bir anlamı yok tabii. Çünkü önemli olan kişinin kendini sorgulaması. Ama kendini suçlamadan, yeteneğine haksızlık etmeden. Lütfen sizi yargıladığımı da düşünmeyin.

Yakın zamanda keşfettiğim bir şey var; bunu daha önce de yazdım. Kişisel-ruhani-manevi gelişim olmadan müzisyenlik de, yazarlık da, başka pek çok yaratıcı süreç de sekteye uğrayabiliyor. Ne yazık ki pek çoğumuz müziği büyük ölçüde (ya da sadece) öğrenme, çalışma, planlama, harcama vs. ile ilişkilendiriyoruz. Oysa asıl sermayemiz kendimiz. İyi müzisyenlere baktığımızda ise hepsinin önclelikle kendine has bir tarzı, bir kilmiği olduğunu görüyoruz. Bu insanlar da sıkıntı çekiyor. Ama zihinleri NE YAPMAK istediklerine odaklı.

İki yıl kadar önce iyi bir grup toplamayı başardım ve bir kaç prova alıp bestelerimi çalmaya başladık. Ama icra fena olmamasına karşın bir şeyler eksikti. İnsanlar parçaları benimsemiyor, kendinden bir şeyler katmıyordu. Belki de katacak çok bir şeyleri yoktu ? Ben de neden olduğunu anlayamadığım bir hayalkırıklığı içerisinde o ekibi dağıttım istemeye istemeye...

Geldiğim noktada ise artık kişisel gelişim eğitimi almaya karar verdim (hafta sonu başlayacağım). Çünkü sadece teori, armoni, diziler vb ile de, sadece planlama-programlama ile de mesele bir yere gitmiyor. Piyasada çalışan bir arkadaş ile elimdeki şarkıları kaydetmek ve albüm yapmak üzerine konuşmuştuk bir süre önce; bana bu işin artık tümüyle ticari olduğunu özetlediğinde de aradığımın bu olmadığını anladım. Ben nasıl albüm yapacağım ile ilgilenmiyormuşum demek ki. Benim için bu bir noktada olabilecek bir şey sadece. Ama kesinlikle benim ne yapabildiğimin göstergesi değil, en önemli hedef hiç değil.

Oysa şu anda çaldığım amatör caz triosu ile bu anlamda tümüyle uyum içindeyiz ve bunun ne kadar kıymetli olduğunu ancak şimdilerde anlıyorum. Üçümüz de KENDİMİZİ GERÇEKLEŞTİRME peşindeyiz. Kayıt, albüm, performans... bunların hepsi sadece basit birer sonuç ve zamanla olmasını istediğimiz şeyler. Ama kesinlikle ESAS HEDEF bu değil. Biz birlikte, spontan müzik yapmayı ve birarada çıkan enerjiyi seviyoruz. Herkes ev ödevini yapıyor tabii, ama zaten belli olgunluğa sahip insanlarda bu kendiliğinden oluyor.

Umarın yardımcı olabilmişimdir.
 
Son düzenleme:
Bu arada başlık ''best of times''la tanışmama vesile oldu.Dream Theater'i ilk dinlediğimde ''bu adam insan değil'' demiştim john petrucci için.2000 yılıydı lise 1'İn yaz tatiliydi ve ilk gitarımı aldığım yerde ücretsiz gitar kursunu verecen abi'nin ''alın bunu dinleyin bi'' diye verdiği ve üzerinde ''metropolis 2000'' yazan bir dvd kopyasında yeşilli,kırmızılı,siyahlı çizgileri olan,sap kafasında ibanez yazan bi gitarla çalan upuzun saçlı,zayıfça 20'li yaşlarının sonlarındada görünen bi adam vardı.
O konser dvd'sinden aklımda kalan ''another day'' ve ''Pull me under'' dır.Sonrasında uzunca süre dream theater dinlemiştim.Sonrasında müzik zevkim bambaşka alanlara kaydı tabi.

Burdan John Petrucci'ye de el sallayalım.Söz konusuşey ''gitar'' çalabilmek durumuysa yüce insandır kendisi.
 
Yorumlar için teşekkür ederim. Albümden para kazanılmayacağını sanırım biliyordum ama bir albüme sahip olmak nasıl bir gaz veriyorsa artık haybeye işimizden ayrıldık! İşten ayrılmak hesapta yoktu. Düşüncemde ise yakın bir zamanda ikinci albümü çıkarmak sonra üçüncüyü hazırlamak vardı. Sağlam adımlar atmadım ya da deyim yerindeyse eşeğimi sağlam kazığa bağlamadım. Tüm bu süreç için "olmayınca olmuyor" diyebilir miyiz? Yoksa zamanla borçları ödeyip, hazırlamış olduğum ikinci, kısmetse 3-4-5. albümleri çıkarmaya devam etmeli miyim?
 
Eğer para harcayacaksanız ve eğer müzik arasında uçurum yoksa yeni albümler için masraf yapmak yerine ilkini tanıtmak için para harcamak daha mantıklı diye düşünüyorum. Zira tanıtmadan yenisini yapmanın çok bir anlamı olmuyor, tabii bambaşka bir şey yapmadıysanız.

Veya kendinizi geliştirmek için para harcamak da iyi bir seçim.
 
Son düzenleme:
Yorumlar için teşekkür ederim. Albümden para kazanılmayacağını sanırım biliyordum ama bir albüme sahip olmak nasıl bir gaz veriyorsa artık haybeye işimizden ayrıldık! İşten ayrılmak hesapta yoktu. Düşüncemde ise yakın bir zamanda ikinci albümü çıkarmak sonra üçüncüyü hazırlamak vardı. Sağlam adımlar atmadım ya da deyim yerindeyse eşeğimi sağlam kazığa bağlamadım. Tüm bu süreç için "olmayınca olmuyor" diyebilir miyiz? Yoksa zamanla borçları ödeyip, hazırlamış olduğum ikinci, kısmetse 3-4-5. albümleri çıkarmaya devam etmeli miyim?


Müzik işi zordur.Müziği insanlara beğendirmekte zordur siz para kazanmak için müzik yaparsanız zaten kazanamazsınız çünkü yarıştığınız insanlar milyarlarla oynuyor adamlar için para elinin kiri.Piyasada ayakta durmak için arkanızın sağlam olması lazım çok güzel müzik yapmalısınız farklı akımlar geliştirmelisiniz arkanızda sağlam prodüktorlerin olması lazım ve bunları insanlara sevdirmelisiniz.

Yanlış anlamayın ama şarkınızı dinledim çok sıradan ve amatörce,bu işi para için yaptıgınız belli.

Bence kendinize farklı bir yol çizmeniz gerekiyor.Bu arada işinizi bırakmanız çok abes olmuş.
 
Yorumlar için teşekkür ederim. Albümden para kazanılmayacağını sanırım biliyordum ama bir albüme sahip olmak nasıl bir gaz veriyorsa artık haybeye işimizden ayrıldık! İşten ayrılmak hesapta yoktu. Düşüncemde ise yakın bir zamanda ikinci albümü çıkarmak sonra üçüncüyü hazırlamak vardı. Sağlam adımlar atmadım ya da deyim yerindeyse eşeğimi sağlam kazığa bağlamadım. Tüm bu süreç için "olmayınca olmuyor" diyebilir miyiz? Yoksa zamanla borçları ödeyip, hazırlamış olduğum ikinci, kısmetse 3-4-5. albümleri çıkarmaya devam etmeli miyim?
Önce şunu söylemek isterim: Bizim ne düşündüğümüzün HİÇ BİR ÖNEMİ YOK aslında. Bu sizin ne yapmak istediği ile ilgili. Başkasının dediğine göre hayatınızı planlayamazsınız; Nasreddin Hoca'nın eşek fıkrasına döner mesele.
Bu rezervi bıraktıktan sonra, sadece siz isterseniz dikkate almanız üzere fark ettiğim şeyleri söyleyeyim:

Bir tane klibinizi izledim. Elinizdeki malzeme bence fena değil. Nakarat fena değildi. Kaldı ki ben zor beğenen ve bu konularda gayet gıcık birisiyim ve tarzınıza biraz uzağım açık konuşmak gerekirse:) Ama bence nakarat malzemesi yine de iyi.
Ses tonunuz karakterli; biraz Kargo'nun vokalistini de andırdı bana.
EN önemlisi: Samimi üreten, samimi şarkı yazmaya çalışan birisiniz bence. Bunlar gerçekten çok önemli.

Ama teknik anlamda zayıf olan bir dizi unsur var. Bunları düzeltmeden tekrar tekrar albüm yapmak mantıklı olmaz bence. Tabii tercih sizin. Ben gördüğüm sorunları aşağıda yazdım:

1)Şarkı sözlerini önce yazdığınız çok belli. Ama Türkçe'de kelimeler uzun; o nedenle de böyle şarkı yazanların işi zor. Kelimeleri sığdırmak için müzikal anlamda vurgudan ve ritmik keskinlikten ödün veriyorsunuz bence. Bu noktada şunu düşünün: Niye şarkı sözü yazarlığı diye ayrı bir meslek var ?
2)Tizlerdeki notalarda vokal kontrolünüz yeterince iyi değil. Nakaratta ve (şarkı sonundaki uzun notada da) detone problemleri geliyor.
3)Vokalleriniz bazı yerlerde resmen "koşuyor". Bu da parçaya amatörce bir his veriyor. Ritmik problem kabul edilebilir bir şey değil profesyonel bir kayıtta.
4)Parçanın akor dizisi ve üzerindeki gitar temaları oldukça sıradan. Akorlarınızı biraz daha ilginç (mesela düz triadlar yerine 7li akorlar...) haline getirmeyi, diyatonik olmayan akorlar eklemeyi, solo vs. gibi kısımlar için modülasyon yapmayı düşünmelisiniz bence. Bu konularda sorununuz varsa biraz kendinizi geliştirebilirsiniz.
5)Gitar icrası fena değil ama çok daha iyi olabilir. Şarkı yazarlığı ve vokal gibi iki zor işi üstleniyorsunuz. Ritm gitar çalıyorsunuz. Belki solo gitarı daha tecrübeli bir isme bırakmayı düşünebilirsiniz ? Herşeyi siz yapmak zorunda da değilsiniz neticede...
Kolay gelsin..
 
Flamenco'nun yorumu çok iç burkucu olmuş. Yinede teşekkürler.
Size yukarıdaki mesajımda söyledim; yine söylüyorum: Siz herkesi memnun edemezsiniz. Siz önce kendinizi memnun etmelisiniz; bu da yine sizin elinizde. Sizin şu anki sıkıntınız sizin parçalarınızı insanların beğenip beğenmediği ile ilgili değil bence; sizin gerçekte ne istediğiniz ile ilgili.
 
Eğer durumunuzdan pişmansanız bence mutlu olun. En azından denedim ve olmadı diyebilir güçlü bir şekilde yolunuza devam edebilirsiniz. Ne hikayeler duyduk neler anlatıldı ama müzisyenlik gerçekten zor ve anlaşılması da zor bir durum bence. En iyisi ya kaldığınız yerden devam edin, müziği 2. plana atın veya bu yolda direneceğim diyin ve her şeyi göze alıp inat edip yaşayın. Ama unutmayın ki her müzisyenin neredeyse gelir kapısı olan bir başka yeri vardır. Bu kariyer de olabilir hazır para da. Saygılar ve başarılar.
 
Pişmanlık değil fakat nedenini bilmediğim bir küslük içerisindeyim çünkü müzikten kazanamıyorum. Normal işte çalıştığım dönemde ilk albümü takiben hemen ikinci albümün kayıtlarını da bitirmiştim. Sesimle, bestelerimle ilgili aldığım tüm olumsuz-yapıcı geri bildirimlere rağmen bu yolda devam etmek isteği var içimde doğrusu. Yorum için teşekkürler.
 
@JazzRockBlues
2 büyük sorun var.
Birincisi Türkiye ' de sanata yatırım yapılmaz. Zaten mevcut bir para sıkıntısı var, ticaretle uğraşan insanlar varsa aramızda daha iyi anlarlar. Bütün finans çekle, senetle, borçla dönmekte. Hal böyle iken, albümünüze yatırım yapacak yapımcı bulmanız oldukça zor olacaktır. (ne kadar iyi müzisyen olursanız olun)
İyi tarafı şu, aslında yatırım yapmanız da pek gerekmiyor. Teknoloji sayesinde kayıt mix master evde çözülebilecek şeyler. (Forumda @Sinan Güngörer adında bi arkadaş var, özellikle gitar kayıtları konusunda oldukça yetkin, ve tecrübelerini de paylaşıyor saolsun.) Sadece turkrock forumlarından oldukça geniş bir bilgi birikimine ulaşabilirsiniz.
Ayrıca alternatif yöntemleri denemekte fayda görüyorum. Youtube, facebook, soundcloud, tunecore, reverbnation....vb gibi internet siteleri ve sosyal medya üzerinden belli bir PR yakalayabilirsiniz. Hem de "0" maaliyetle.

İkincisi zaten ülkemizde sanatın içine tükürülüyor. Şartlar sadece müzisyen için değil, ressam, tiyatrocu gibi insanlar için de zor. Ve benim düşüncem bunlar iyi zamanlarımız, Türkiye ' deki büyük değişim tamamlandığında müzik dinlemek ya da icra etmek zaten yasak olacak. Bir çoğumuza komplo teorisi gibi gelebilir ama, şu anda Suudi Arabistan ' da durum bu şekilde. Türkiye ' nin bu geçişi gerçekleştirmesi sadece 1 kuşak daha sürer.


@helalmustafaabi
Kesinlikle katılıyorum.

Nacizane tavsiyem, işinize geri dönün, kendi hayatınızı idame ettirecek kadar çalışın. Zaman artırabilirseniz müziğe yatırın. Ahkam kesiyor değilim, benim yaptığım şey şu anda tam olarak bu.
 
Geri
Üst