Lise yıllarımda; süper gitarcı olacak mıyım? gibi müzik konuları baskın gelince okumak, ders çalışmak ağır geliyordu. Hatta bir keresinde okulun bodrum katından bir odayı müzik çalışmaları için düzenlerken günlerce derslere girmemiş, devamsızlık yapmıştım. Sonucunda eve kağıt gönderdiler ailemde durumu farkedince bu işi yandan yap, önce bir mesleğin olsun, bu okul bitecek! demeye başladılar. Hatta babam bu iş düzelene kadar gitar mitar yok demişti.
Şimdilerde ailemin bu yaptığının ne denli doğru bir şey olduğunu daha iyi anlıyorum.
Diğer yandan bu işten gerçekten kazananlar ve severek yapanlarda var. Bunların bu kıvama nasıl geldiklerini hayli merak ediyorum. Kısmet diyebiliriz ya da şans. Çevre ve ortam gibi önemli etkenlerde var tabi.
Bu arada Nejat Yavaşoğulları halen aktif mimarlık yapıyor mu?
Bu başlığı ilk açtığınızda da yanıt vermiştim. Şimdi yazdığınız bazı şeyleri de içim "cız ederek" okudum. Bence kendinize büyük haksızlık ediyorsunuz ve meseleye bakış açınız size çok zarar veriyor. Düşüncelerimi bir kaç maddede özetlemeye çalışayım:
1) Ailenizin sizi disipline etmek için sizinle ilgilenmiş olması çok güzel. Ama sizin yapmış olduğunuz da çok güzel aslında. Bu sayede başkalarının sadece ders çalıştığı günlere siz apayrı bir heyecan katmış oldunuz. Eğer ŞU ANDA o günü heyecanınızı tekrar yakalayabilirseniz her şey çok farklı olur.
2) Kısmet, çevre, şans, ortam... Bunların hiç biri sizin kontrolünüzde değil. Siz sadece kendi kavrayışınızı kontrol edebilirsiniz. Ama buna bir türlü odaklanamıyorsunuz. Çünkü şu anda kötümsersiniz. Kendi yeteneğinizin ve başarmış olduklarınızın kıymetini bilmiyorsunuz. Çünkü bunların kıymetini sadece başkalarının size verdiği değere veya gösterdiği ilgiye odaklamış durumdasınız. Oysa iki albüm dolusu şarkı yazıp icra edebilmek ve bunları kaydedip başkalarına sunma cesaretini bulmuş olmak çok az insanın yapabileceği bir iş. Ben bir albüm dolusu şarkı yazdım, ama bilgisayarımın harddiskinde yatıyor bunlar. Neden ? Ben sizin kadar cesur olamadım da ondan.
3)"Hayalleri gerçekleştirme" eğitimi başlı başına bir SEKTÖR bugün. Bu konuda eğitim vererek milyarder olan insanlar var. Başarılı olan, hayallerini gerçekleştirme işini SEZGİSEL olarak yapabiliyor, başkaları da dışarıdan bakıp "kısmet, şans, ortam vs..." diye bunu izah etmeye çalışıyor. Oysa başarılı olmayı öğrenmek mümkün. Birinci kural da elinizdekinin kıymetini bilmek ve yeteneğinize her zaman saygı göstermek.
Bunları Türkiye bilmiyor, çünkü biz birey ruhu gelişmiş bir toplum değiliz henüz. O yüzden siz kendinizi muhtemelen yalnız hissediyor ve yapmış olduğunuz tercihten pişmanlık duyuyorsunuz. Kişisel gelişim ile ciddi şekilde ilgilenmeye başlarsanız bunların ne kadar yaygın hatalar olduğunu fark edeceksiniz. Bu şekilde devam ederseniz çökkünlük yaşar, müziğe küser ve üretemez hale gelirsiniz. Bu pek çok insanın başına geliyor.
İngilizce kaynak da, internette online eğitim programı da çok, ama ben size bir tane Türkçe kaynak önereyim:
Sanatçının Yolu - Julia Cameron | 12,24TL - D&R : Kitap
Bu kitabı okuyun ve egzersizleri yapmayı deneyin derim. Olumsuzlukla başetme konusunda başka kaynaklar da var.
Kendim kişisel gelişim ile ilgilendikçe cehaletimin farkına varıyorum. Müzisyenler sadece enstrümanlarını çalışarak ve takdir edilmeyi hayal ederek bir yere gelebileceklerini sanıyorlar. Oysa gitar çalışmak ne kadar önemliyse, zihninizi ve düşünce modellerinizi geliştirmek de o denli önemli. Sizi sabote eden, kötümserliğe iten, yıldıran düşüncelere kulak vermemeyi öğrenmezseniz, istediğiniz kadar iyi müzisyen olun, bir şey fark etmez. Aynı şekilde, başkalarından onay almayı da bırakmanız lazım. Şarkılarınız ile ilgili yapılan bazı yorumlara üzülmüştünüz mesela. Bu şekilde tepki vermeyi de bırakmalısınız, bunlara enerji harcarsanız tükenirsiniz. Başarılı insanlara bakın, eleştirilere ODAKLANMADIKLARINI görürsünüz.