Ankara Müftülüğü Merkezi Ezan Okunmasını Kaldırdı.

Bi ara yaşadığım yerdede yapmışlardı artık önüne gelen ezan okumaya çıkıyordu hatta bazen çocuklara bile okutuyorlardı, bir müddet sonra herkez hevesini aldı , sabah ezanları uyukulu seslerle okunmaya başlanınca tekrar merkezi sisteme döndüler. Kulakları hassas biriyseniz gerçekten sinir bozacak kadar kötü sesler çıkıyor .
 
Neden kaldırmış ki acaba merak ettim ? Hutbelerin merkezi okunması çok saçma bir durum olsa dahi merkezi ezan mantıklı bir uygulamaydı. En son hatırladığım 10 sene önce filan oturduğumuz yere bir hoca gelmişti.Ezan mı okuyor yoksa ses tellerinin sınırını mı test ediyor anlayamıyorduk, gidip şikayet ettik daha düzgün okuyan biri gelmişti :)
 
Bu durumdan bir hayli bunaldım artık. Ezanın iyi okunması kötü okunması olayınıda geçtim. Merkezi sistem bir kaldırıldı, bütün camiler 10'ar- 15'er saniye farkla bir başlıyor ezan'a ve aşırı miktarda gürültü oluşuyor. Yanımdaki insanın ne söylediği bile anlaşılmıyor..
 
Bu durumdan bir hayli bunaldım artık. Ezanın iyi okunması kötü okunması olayınıda geçtim. Merkezi sistem bir kaldırıldı, bütün camiler 10'ar- 15'er saniye farkla bir başlıyor ezan'a ve aşırı miktarda gürültü oluşuyor. Yanımdaki insanın ne söylediği bile anlaşılmıyor..
+ 2 dakikalık ezan oluyor 15 dakika... ezan okununca eskiden güzelce dinlerdim. şimdi ezan okunmaya başlayınca içimde bi sinir oluşuyor. insanı farkında olmadan bezdiriyorlar sanki ya.
 
Son düzenleme:
ben ankara çukurambarda oturuyorum, genelde sonradan görme, şu son 10 sene içinde ihya olan malum kesimin büyük çoğunlukta olduğu bi semt... dolayısı ile şov amaçlı her köşe başında istisnasız bi cami var ve yapılmaya devam ediliyor... Ezan vaktı 5'er 10'ar saniye arayla 5 6 camiden ezan sesi gelmeye başlıyor dolayısı ile rezalet bi gürltüğü kirliği oluşuyor. Bi tane oku adam gibi oku, bu türlü hiçbişey anlaşılmıyor. Geçen hangi bakanın milletvekilinin torunuysa artık küçük çocuğa okutturdular. Zaten iş iyiden iyiye şova dönmüştü ama artık çığırındna çıkıp cıvık, itici, antipatik bi hal alıyor...
 
Birbirine yakın Camiler arası bir yarış var sanki, her ezan okunmaya başladığında tüm camilerin sesi en sona dayalı bir şekilde (belkide sadece bizim burada böyle.) inanın dinine çok bağlı bir insanların bile "bu ses ne kadar fazla" dediğini duydum. Ha herhangi bir şekilde ezan okunmasına karşı falan değilim yazdıklarım yanlış anlaşılmasın ama bir müddet sonra rahatsızlık hissi uyandırıyor bende. Her sabah ezanında yüksek ezan sesinden dolayı uyanmak zorunda değilim.
 
Ben bu konuda çok doluyum arkadaş! Onun için dolu dolu yazacağım.

Şimdi birileri çıkıp diyor ki: "Bu sayede dünyanın her noktasında her saniye ezan okunabiliyor." Hayır efendim! Ezana saygısızlık oluyor aslında. Nasıl ki ezan okunurken, saygısızlık olmasın diye müziğin, televizyonun vs sesini kısıyorsak, bunda da aynı şey olmalı.

Şimdi Hz. Peygamber zamanını ve İslamiyet'in ilk yıllarını düşünün. O zamanlar tabii cami, megafon vs yok. Ezan okuyacak kişi, yüksek bir yere çıkıp çıplak sesle bağırarak okuyor. Tabii bir insanın sesini duyurabileceği alan da belli. O yüzden, aynı mahalle içinde olsa bile bir kişi kendini mahallenin öbür ucuna duyuramayacağından aynı mahallede birden fazla kişinin aynı anda okuması normal karşılanabilirdi. Ama kardeşim artık bir mahallede en az 3-5 cami var, her biri farklı zamanlarda, bir birilerinin sesini bölecek şekilde okuyor. Şuna benzetebiliriz: Sınıftasınız, dört tane öğretmen geliyor, aynı metni bir birinden farklı ses tonu ve şiddetiyle, aralarında zaman farkıyla okuyor. Ne anlayabilirsiniz ki? Şimdi de, bir camiden okunurken "Haydi namaza" deniyor, öbür camiden okunurken aynı anda "Allah birdir" deniyor. Böylece tam olarak ne söylendiği anlaşılamıyor! Nerde kaldı ezanın hikmeti? Bence hiç de hoş değil.

Bir de şu var: "Ezan okunurken namaza durulmaz" derler, ne derece doğru bilemem. Özellikle sabah namazı vaktinde bu durum çok tehlikeli. Düşünsenize, niyet ettiniz, tekbir aldınız ve elleri bağlayıp Sübhaneke'yi okumaya başladınız. Pat diye başladı öbür cami ezanı okumaya. Kitlenip kalıyorsunuz işte :D

Merkezi sistem candır, mantıklıdır, uygulanmalıdır.
 
İstanbul'da yıllardır çekiyoruz bu derdi. Birisi başladı mı onar saniye arayla diğerleri başlıyor. Bir de yükleniyorlar sese, bildiğin gürültü terörü. Çevremde dindar insanlar dahi rahatsız oluyorlar artık.
 
Bu konuyu diyanet işleri başkanlığına bir mail olarak atsanız ? Sonuç alamazsanız bimer'i kullanın derim. Diyanet işleri başkanlığı şuan başbakanlığa bağlı dolayısıyla size cevap vermek durumundadırlar. (Bağlı olmayan kurumlarda cevap vermek zorunda aslında diyanette dilekçeye 1 ay içinde cevap vermek zorunda) Bimer mutlaka geri dönüş yapmak zorunda.(O da maksimum 1 ay içinde geri dönüş yapmalı diye biliyorum.) PTT'deki sorundan tutun da telefonda kendini polis diye gösterip para sızdıranlar ya da ezan ile ilgili sorunlarınız. Ben de aynı durumdan şikayetçiyim bulunduğum yerde. Zaten cami sayısı da fena değil. Bu yüzden megafon sistemi dışında çıplak insan sesiyle okunsa yine amacına ulaşır ve çok daha güzel olacak gibi lakin güzel okuyan adamla olur o iş. Karga sesli adamı duymuktansa banddan megafondan duymak daha iyi.

Bir de konu ile tam alakası yok ama bir kaç bir şey eklemek isterim, eskiden Osmanlı zamanında üsküdar ve çevresi ya da sahil (dolmabahçe, bebek, ortaköy ) bu kesim ve sur içi (sultanahmet,fatih,beyazıt vs) hepsinin ayrı stili-ağzı ve eğitimi var. Buna göre usta çırak ilişkisine göre ezan okuyacak müezzin yetiştirilirmiş. Belirli dönemlerde seçmeleri ve yarışmaları filan oluyormuş. Üsküdar ağzı genelde en iyisi derler. Bu akımdan gelenler artık ya öldü ya da yerine çırağı kalmadı. Bu akımın bitmesinde zamanında yapılan yanlışlar ve şimdi bu yanlışların devam ettirilmesinin payı büyük. Bu iş küçük bir ayrıntı gibi dursa da çok önemli, tıpkı bir solo sanatçısı gibi eğtiliyorlardı zamanında. Şimdi banddan filan en iyi okuyanı koyup bu farkı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar lakin bakımsız hoparlar-megafonlar, sistemle oynayan çocuklar vs yüzünden bu hale geldi.
 
Son düzenleme:
Ben bu konuda çok doluyum arkadaş! Onun için dolu dolu yazacağım.

Şimdi birileri çıkıp diyor ki: "Bu sayede dünyanın her noktasında her saniye ezan okunabiliyor." Hayır efendim! Ezana saygısızlık oluyor aslında. Nasıl ki ezan okunurken, saygısızlık olmasın diye müziğin, televizyonun vs sesini kısıyorsak, bunda da aynı şey olmalı.

Şimdi Hz. Peygamber zamanını ve İslamiyet'in ilk yıllarını düşünün. O zamanlar tabii cami, megafon vs yok. Ezan okuyacak kişi, yüksek bir yere çıkıp çıplak sesle bağırarak okuyor. Tabii bir insanın sesini duyurabileceği alan da belli. O yüzden, aynı mahalle içinde olsa bile bir kişi kendini mahallenin öbür ucuna duyuramayacağından aynı mahallede birden fazla kişinin aynı anda okuması normal karşılanabilirdi. Ama kardeşim artık bir mahallede en az 3-5 cami var, her biri farklı zamanlarda, bir birilerinin sesini bölecek şekilde okuyor. Şuna benzetebiliriz: Sınıftasınız, dört tane öğretmen geliyor, aynı metni bir birinden farklı ses tonu ve şiddetiyle, aralarında zaman farkıyla okuyor. Ne anlayabilirsiniz ki? Şimdi de, bir camiden okunurken "Haydi namaza" deniyor, öbür camiden okunurken aynı anda "Allah birdir" deniyor. Böylece tam olarak ne söylendiği anlaşılamıyor! Nerde kaldı ezanın hikmeti? Bence hiç de hoş değil.

Bir de şu var: "Ezan okunurken namaza durulmaz" derler, ne derece doğru bilemem. Özellikle sabah namazı vaktinde bu durum çok tehlikeli. Düşünsenize, niyet ettiniz, tekbir aldınız ve elleri bağlayıp Sübhaneke'yi okumaya başladınız. Pat diye başladı öbür cami ezanı okumaya. Kitlenip kalıyorsunuz işte :D

Merkezi sistem candır, mantıklıdır, uygulanmalıdır.

Cok mantikli bir sey soylemissin, mesela sehirde belli capta "grid" ler belirlenir. Bu cap da, ses sisteminin erisim
uzakligina gore hesaplanir. O grid icinde kalan butun camiler icin tek ezan okunur, mesela en merkezdeki camiden.
Boylece 10 saniye arayla 3-4 tane ezan problemi kalmaz.

Yanliz, isin esas derinligine inersek, ana problem sudur: Ezan ve Kuran okuma muesseselerinin toplumsal mesaj amacindan cikip
musikiye ve gosterise donusmesidir. Peygamberimiz zamaninda ne Kuran ne de ezan agdali agdali ve uzun uzun, sarki soyler
gibi okunmuyordu. Normal bir ses tonuyla , konusur gibi ezan okunsa ezanlar 1 dakikada biter. Kimseyi de rahatsiz etmez.
 
Artık alarmlı ezanlar hatta ezan saatinde ezan okuyan saatler var. Bunu diyince teknoloji kullanılması olmaz gelenek diyorlar. Peki ben Anakra'dayken binanın yanındaki küçük camii neden 2 tane koca speaker kullanabiliyor.
 
Bizim mahallenin imamının sesindeki artislik Airbus A380 pilotunun sesinde yok... Bilenler bilir o artis artis ingilizce anons yapışları, ne dediğinin anlaşılmamasını, "cabin crew cross check" derken sanki hosteslere fırçayı basıp hizaya diziyormuşçasına atarlanmasını...

Adam resmen içinden müftüye saydırıyor dışından ezan okuyor. Hea bir de unutmadan ekleyeyim. Benim bildiğim türk makamlarının yapısında 1 ses 9 koma şeklinde ifade edilir bizim imam 17-23- 35 farketmiyor kaç tane koma tutturursa öyle okuyor beni de komaya sokuyor...
 
Geri
Üst