Gitarın Iyisi Nasıl Seçilir ?

Arkadaşlar şöyle bi durum var gitar alırken dikkat edeceğimiz hususlar elbet her yerde var ancak sx çılgınlığı ile gitar denemenin aslında çok zor bişey olduğunu farkettim ki şöyle ilanlarda genelde özenle seçildi yazıyor gidip denediğimde tam bir fiyasko oluyor benim için bazende tam tersi benim çok beğendiğim bir gitarı arkadaş kötü buluyor ağaç denen şey karpuz değilki vurup seçelim. Örneğin gitar denerken ritim attığımda titreşimi karnımda hissettiğim gitarlar (özellikle telede) çok hoşuma gidiyor.
Sonuç olarak olarak siz gitar seçerken en çok nelere dikkat ediyorsunuz temel bilgiler yerine daha püf noktalara değinen tecrübelerinizi yazarsanız sevinirim :)
 
Gitar secimi aslinda senin de yazinda biraz belirttigin gibi oznel bir olay. Sana guzel gelen bir baskasi icin kotu gelebilir ki bu cok normaldir.

Ben genelde bu isi kabaca soyle yaparim.

Elime aldigim gitari ilk etapta iscilik olarak incelerim. Boya, desen isciligi ve ozellikle bitirisler esnasinda ozenli davranilmis mi? Sap govde birlesim yerine bakarim. Bir sikinti var mi yok mu kontrol ederim.

Uzerindeki donanimi kontrol ederim. Hangi marka, stabil calisiyor mu? Hareketli kopru ise; akort stabilizasyonu ne durumda? Etkiye tepkisi nasil?

Sap profiline bakarim. Elime oturuyor mu? Rahat mi? Tel yuksekligi, tuse hassasiyeti.. Bunlari kontrol ederim.

Genelde o anda bulabilirsem Fender blues ailesinden bir amfi ile denemeye calisirim. Bu tamamen kisisel tercihim mesela, onceki gitarlarimi da genelde bu amfilerle deneyerek almistim. Agacin tinisini en iyi bu amfilerde duyabildigimi dusunurum. Uzun uzun clean tonda denerim. Gitarin tuseye verdigi cevabi dinlerim. Farkli switch pozisyonlarini, pozisyinlar arasi farklarin belirgin olup olmayisini dinlerim.

En son drive tonda bir miktar bakarim. Sustain, drive karakteri ve clean tonda denedigim bircok seyi, gain seviyesini de zaman zaman arttirip azaltarak denedikten sonra en son muadili gitarlar ile kiyaslama yapmaya baslarim.
 
Önce sap profiline bakarım. Strat tarzı gitar bakıyorsam hele. Bana asıl uyan etli, 60'lar tarzı klavyedir, strat tiplerin profili farklı malum. Sonra rezonansa ve akustik tonun açık olup olmadığına dikkat ederim. Bakalım gövde titriyor mu yoksa titreşimler boğulup gidiyor mu? Burada sorun varsa zaten o gitar şansını büyük oranda kaybeder. Bu aşamalar geçilince tremoloya, akord stabilitesine ve işçilikteki ince ayrıntılara bakarım ve amfiye bağlarım. Çalarken beri taraftan da fiyat performans hesabı yapar, modlama gerekir mi, gerekirse ne kadar tutar, değer mi babında dört işleme sarılırım.
 
ben olsam gitarın fiyat aralığı ve işçilik kalitesini değerlendiririm. Yani olması gerekenlere baktığımızda trussrod'un sapı eğmemiş olması, burguların iyi çakılmış olması, fret finish'in olması, bir miktar temizliği, üstündeki koku(rutubet tarzı), saptaki cilanın iyi atılmış olması(tümsek-çukur olmaması, perdelerdeki erime gibi ). Manyetik konusunda ise Hakan abime katılıyorum. Clean'de sesinin çıkışına, gövdedeki titreşime ve mod. alternatifleri düşünürüm. Bunun içinde muhtemel yada hedef gitarın, manyetiklerinin bilhassa, niteliklerine bakmak mühim.
Ondan sonrası fiyat ve hissiyatla alakalı ki ekmek alırken bile çokça kullandığımız şeyler bunlar :) Bu arada genel için SX için konuştum. Ama diğer gitarlarda da sonuç fazla değişik olmaz. Yani 4-5k liralık gitarlarda da kusur olabilir. En nihayetinde gemi ile geliyor Türkiye'ye. Kesin de konuşmak istemem bu konuda.
 
Gitar deneme aslında çok uzun ve meşakatli bir iş. Tona etkiyen çok hadise ve çok fazla değişken var. Birinci olarak kullanacağın gitar profilini veyahut profillerini kafanda oluşturmalısın. Birden fazla gitar modeli de seçebilirsin ama işte her model için değişkenlere karar verip sabit hale getirmelisin.

Seçime gitarın kasasının cinsinden başlayabilirsin, buradan köprü çeşidi, üst eşik, olacaksa kapak ağacı, klavye ağacı, gövde ile birleştirme şekli gibi uzar gider.

Tabi birde değiştiremeyeceğin gerçekler var, maunun ve cevizin ağırlıkları, ağırlık sorun olmasada cevizin boyanamaması gibi.

Gitardaki en önemli kısım ki çoğu zamanda göz ardı edilir manyetik yükseklikleri ve manyetik cinsidir. Buda dipsiz kuyu. Yani her halukarda aslında deneyime, tecrübeye ve ne istediğini bilmeye ihtiyacın var.

İstediğin o ipucunu ancak LP kasa gitarlar için verebilirim. Ve vereceğim ipucuda '' bana göre '' doğru olandır.

Öncelikle LP kasa bir gitarda ( gövdenin maun üzeri maple kapak ayrıca chambered veyahut weight relief olmadığını düşünerek, yani tam dolu bir gövde için yazıyorum.. ) en önemli etken ağırlık. Benim idealim 4,1 - 4,3 kg arası. Ağırlığın çalım rahatından öte tona etkisi de büyük. Ağır maunların benim gözlemlediğim sap tonu genellikle çok boğuk bulamaç gibi oluyor. Bir kaç tane bu şekilde BB deneme fırsatı buldum ağırlıkları 9,8 - 10 lbs gibiydi ve gayet rezonant gitarlar olmasına rağmen sırf bu sap tonu muhabbetine manyetikleri yükseltince sustain leri beklediğimin altında kaldı.

Yani gövde ne kadar rezonant olursa olsun, gitar çok ağır olduğunda sap tonu boğuk oluyor. Elbette manyetik yükseklik ayarı ve manyetik değişimi ile bir noktaya geliyor ama bu seferde sustain ve tondan kayıplar oluyor.

Şöyle bir deneme yapabilirsin, sap ve köprü manyetikleri birbirine yakın şiddette ve aynı mıknatıslı ise aynı yüksekliğe getirip ( yükseklik olarak ortalayıp, ne en dipte ne en tepede ) verdikleri tonlara bakabilirsin. Benim için ne kadar birbirine yakın ton çıkarsa o gitar o derecede idealdir. Buradaki sustain de senin için belirleyici olabilir. Daha sonra sapta tonu koyulaştırmak için manyetik ile telin arasındaki mesafeyi arttıracağından sustain artacak, aynı şekilde köprüde yakınlaştıracağından ton tizleşecek ama sustain azalacaktır.

Benim için bir gitarın karakteristik tonu ve sustaini tam olarak bu nokta. Bunuda her müzik markette kolay kolay denetmeyeceklerinden 4 kg ile 4,3 kg ( 8,8 - 9,5 lbs ) arası lp ler seçersen bu durumu sağlayabilecek daha fazla gitarla karşılaşırsın.

Sonrası tabiki rezonans, gitarın askıda dengede durması, kafandaki manyetik modifikasyonları ve amfi eşleşmeleri sonucu oluşacak ton. Bunun dışında rezonant bir yapıda ise gider, gövdenin kaç parça olduğuna vs hiç takılma.

Biraz uzun oldu ama, sap tonu boğuk olmayan bir LP için dolu gövdenin ağırlığı 4,3 kg ı geçmesin.. :) Gerisi tamamen senin ne istediğine bağlı olarak şekillenir.

Şu linkten de bakarsan genellikle Collector Choice seçimlerde bu yöndedir;

Gibson Custom Shop Collector's Choice Guitars | Electrics - Gibson Custom Shop | Wildwood Guitars

Lp gitarlardada aslında en bilinen yanlış budur, ne kadar ağır o kadar iyi değildir. :) Gerçi benim denediğim en hafif gövde non chambered olarak 8,9 - 9,0 lbs civarıydı daha hafiflediğinde gövde neler olur orasını bilemiyorum. Ama deneyimlerin sonucu ton da incelecektir, beklediğim bu.
 
Arkadaşlar bu gitar seçme işi dün epey bir kafamı karıştırdı. izmir de malum mağazaları dolaştım. Aradığım fender mex standart stratocaster ( olimpic white) tabi abi dediler elimizde yok hemen getirtiriz. Dedim denemeden nasıl olcak? nasıl yani dediler, zaten kapalı kutu olarak bunlar geliyor ilk siz açıyorsunuz. İstisnasız herkes aynı şeyi söyledi, Karpuz mu bu bir sürü sizin istediğiniz gitardan 10 tane asılı olsun, çal çal birini seç yok böle bişi der gibi baktılar suratıma:) haksız da sayılmazlar gitar seçimi ancak mağazadaki teşhir ürünlerine yapılabiliyor gibi bir gerçek var o zaman dedim bende. Bu konuda sizlerin görüşünü bekliyorum çok teşekkürler..
 
Arkadaşlar bu gitar seçme işi dün epey bir kafamı karıştırdı. izmir de malum mağazaları dolaştım. Aradığım fender mex standart stratocaster ( olimpic white) tabi abi dediler elimizde yok hemen getirtiriz. Dedim denemeden nasıl olcak? nasıl yani dediler, zaten kapalı kutu olarak bunlar geliyor ilk siz açıyorsunuz. İstisnasız herkes aynı şeyi söyledi, Karpuz mu bu bir sürü sizin istediğiniz gitardan 10 tane asılı olsun, çal çal birini seç yok böle bişi der gibi baktılar suratıma:) haksız da sayılmazlar gitar seçimi ancak mağazadaki teşhir ürünlerine yapılabiliyor gibi bir gerçek var o zaman dedim bende. Bu konuda sizlerin görüşünü bekliyorum çok teşekkürler..
Şahsi görüşüm gitarı, özellikle Meksika Fender'leri denemeden almaman olacaktır. 2 tane Meksika gitar sahibi olmuş biri olarak Meksika Fender'in ağaçlarının seçiminde Amerikan serisinde olduğu kadar bir standart olmadığını gördüm. Mağazaya girdiğimizde 2 tane aynı yıl üretimi ve aynı model Meksika Fender arasında dağlar kadar fark duyabiliyoruz. Ama 2 aynı model Amerikan Fender'i dinlediğimizde Meksika'da olduğu kadar fark duyulmuyor. Ben custom siparişler dışında hep gitarın sipariş edilip alınmasına bu sebeple karşı çıkmışımdır. Bu arada yanlış anlama beni, Meksika Fender Telecaster sahibiyim ve 6 farklı aynı model gitar arasından seçip aldım. Ve iyi bir Meksika seçtiyseniz çalmaya doyum olmuyor :)
 
Şahsi görüşüm gitarı, özellikle Meksika Fender'leri denemeden almaman olacaktır. 2 tane Meksika gitar sahibi olmuş biri olarak Meksika Fender'in ağaçlarının seçiminde Amerikan serisinde olduğu kadar bir standart olmadığını gördüm. Mağazaya girdiğimizde 2 tane aynı yıl üretimi ve aynı model Meksika Fender arasında dağlar kadar fark duyabiliyoruz. Ama 2 aynı model Amerikan Fender'i dinlediğimizde Meksika'da olduğu kadar fark duyulmuyor. Ben custom siparişler dışında hep gitarın sipariş edilip alınmasına bu sebeple karşı çıkmışımdır. Bu arada yanlış anlama beni, Meksika Fender Telecaster sahibiyim ve 6 farklı aynı model gitar arasından seçip aldım. Ve iyi bir Meksika seçtiyseniz çalmaya doyum olmuyor :)
tamam katılıyorum dostum ama ben izmir de bile askıda 1 yada 2 tane gitar deneme şansım var iken hem de istediğim renkte olandan nasıl 5- 10 tane deneyebilirim ki? Ve merak ettiğim şu dağlar kadar fark olan nedir acaba ? misal hafif ton farkları ise bu zaten göreceli değil mi sonuçta fender mex strat tonu. yani bas mid kareketeri falan ise çok berbat bir süpriz ile karşılaşılmaz sanırım. Ama rezil bir ağaç eşik manyetik fln koyup sustaini olmayan cazır cuzur bir gitarla da karşılaşmayız herhalde. Biz bu kadar bu konuda obsesif isek mydukkan , gibi siteler nasıl satış yapabiliyor?
 
tamam katılıyorum dostum ama ben izmir de bile askıda 1 yada 2 tane gitar deneme şansım var iken hem de istediğim renkte olandan nasıl 5- 10 tane deneyebilirim ki? Ve merak ettiğim şu dağlar kadar fark olan nedir acaba ? misal hafif ton farkları ise bu zaten göreceli değil mi sonuçta fender mex strat tonu. yani bas mid kareketeri falan ise çok berbat bir süpriz ile karşılaşılmaz sanırım. Ama rezil bir ağaç eşik manyetik fln koyup sustaini olmayan cazır cuzur bir gitarla da karşılaşmayız herhalde. Biz bu kadar bu konuda obsesif isek mydukkan , gibi siteler nasıl satış yapabiliyor?

Öncelikle yazdıklarım yanlış anlaşılmasın ama az bi para verilmiyor sonuçta gitar alınırken ve dükkanda iyi para kazanıyor bu yüzden gerekirse depodaki tüm ürünleri deneme gibi bi hakkın olmalı bence yaptıkları tamamen kendilerine zarar domates alırken seçtirmedikleri için büyük marketlere ezilen manav gibi bunu yapan müzik marketlerde zamanla batar artık müzikle uğraşanlar daha temkinli ihtiyaçların farkına varmaları şart :) (tek haklı olabilecekleri nokta belki almayacak olmasına rağmen 10 gitar deneyen gençlerden bıktıkları için olabilir illa parayı çıkarıp masaya koyup getir abi gitarları diyip hanzoluk mu yapalım :D )
 
Almadıklarını geri kutuya koyuyorlar o zaman ve belki senin aldığın daha önce bir başkasının almadığı gitar da olabilir ( ikinci el açısından demiyorum gitar sıfır tamam ama belki tonu ona hitap etmemiştir). ben do re den internetten siparişle sx telemi almıştım. Sıfır kutuyu açmam köpükler fln 15 dk mı almıştı:) Sadece sx gitarlar değil tüm markalar o fabrika kutularından çıkarılıyorsa ki ben sanmıyorum zaten işimiz zor demektir. böyle birşeye hakları olamaz olmamalı. Aksi halde açar bakar mekan sahipleri güzel olanları ayırır eşe dosta kendine, vasat tonlarıda aynen yeniden paketleyip sana bana pek olası gelmiyor bana bu. Sonuçta teşhire koyduğu da kutudan açıp astıkları bir gitar kötü olsa onu deneme gitarı zaten yapmaz, iyi olanı ise ''abi bunu veremem bu teşhir için'' derdi o da yok alıp gidiyorsun sonuçta o gitarı. Yani abartılacak kadar farklar olduğu konusunda şüphelerim var artık bu seçmece konusunda dostlarım.
 
Gitarın amfide nasıl tınladığından çok gitarın amfisiz nasıl tınladığı önemli. Gitarı aldınız, ona göre amfi almak kolay ama amfiye göre gitar uydurmak zor. Pedal alırken gitara göre deniyorsunuz, pedala göre gitar denenmediği gibi. Akustik tonu iyiyse geri kalanı amfi, manyetikler ve köprü-eşik-burgu elemanlarına bakıyor sonuçta. Akustik olarak size uymuyorsa, anlaşmanız çok zor. Aktif manyetikli gitarlarda "kamyon" sound'ını gayet yeterli verir zaten, cleanlerde yine gitarın ham sesi önemli bence.
Sap profili size uyuyorsa ve gitarın amfisiz sound'ını beğendiyseniz, bence alınır.
 
Gitarın amfide nasıl tınladığından çok gitarın amfisiz nasıl tınladığı önemli. Gitarı aldınız, ona göre amfi almak kolay ama amfiye göre gitar uydurmak zor. Pedal alırken gitara göre deniyorsunuz, pedala göre gitar denenmediği gibi. Akustik tonu iyiyse geri kalanı amfi, manyetikler ve köprü-eşik-burgu elemanlarına bakıyor sonuçta. Akustik olarak size uymuyorsa, anlaşmanız çok zor. Aktif manyetikli gitarlarda "kamyon" sound'ını gayet yeterli verir zaten, cleanlerde yine gitarın ham sesi önemli bence.
Sap profili size uyuyorsa ve gitarın amfisiz sound'ını beğendiyseniz, bence alınır.
acayip güzel bir noktaya temas ettin biliyormusun hay ağzınla bin yaşa günlerdir bunu söylüyorum gitarı alıcaksın kulağını yaklaştırıp sesisi bir yerde tınılarını dinliceksin rezonansını fln hatta bunun makinası bile yapılabilir belki bilgisayar gibi ne bilim propları yapıştırıyorsun gitara dökümanı çıkıyor akustiği falan tamam iyidir der alır çıkarsın. Maşallah mağazada hayatında edinemeyeceğin belkide dev amfilerle pedallarla gitar denetiyorlar yok böyle birşey.
 
Yukarıda belirttikleri gibi, amerikan fenderlerde pek fark yok -standard serisi için- ama meksikada çok bariz farklar var. Hatta tanıdığımın bir squier'ini denedim, işçilik olarak olmasada amerikanlardan zor ayırt ediliyordu. Custom shop stratta ise fiyat farkı standardın 2-2.5 katı olmasına rağmen, rezonans farkı belki 5-6 kattı. En iyisi her zaman en pahalısı olmuyor ama olduğu zamanda tam oluyor :) ve eğer aynı iki ürün arasındaki fark akustik olarak duyulabiliyorsa, amfideki fark daha da bariz oluyor. 100watt amfiye bağlamadan, amfisiz denemekte fayda var :)
 
Çok zor mevuzudur. Eğer sahne/stüdyo işi de yapacaksan o son andaki noktada nasıl bir ses elde ettiğini bilemeden her türlü kör körüne hareket etmiş oluyorsun. O yüzden uzun uğraşlar gerekir kanımca.
 
Bunun olayı deneyimdir. Başka yolu yoktur...
Gitarın iyisini seçebilmen için referans olarak alabileceğin iyi gitarları deneyimlemiş olman gerekir. Ancak o zaman müzik markette denediğin gitar iyimidir kötümüdür karar verebilirsin... Diğer türlü seçtiğin gitar kötünün iyisi olabilir sadece... İyi kavramı görecelidir ama tamamen genel açıdan bakarsak; en bastinden örneklemek gerekirse, gitarlara 1 ile 10 arası puan verdiğimizi düşünelim. En iyi gitar 10 puan en kötü gitar 1 puan olsun... Siz 7-8-9-10 puanlık gitarları deneyimlemediyseniz eğer, müzik markete gidip bu gitar çok iyiymiş dediğiniz gitarın puanı 6'da olabilir 7'de olabilir 8'de olabilir... Siz 6 puanlık gitara çok iyiymiş derken başkası için 6 puanlık gitar gayet vasat bi gitardır.

O yüzden müzik marketlere gittiğinizde almasanız bile kısmen daha kaliteli daha iyi gitarları deneyin...
 
Şimdi mesela @DaggerStroke çok güzel bir konuya değinmiş. Aslında "kalibrasyon" kelimesinin anlamı gibi, bilinmeyen bir olguyu, bilinen bir olgu cinsinden ifade etmek...

Mesela hiç uçuş yapmamış biri, uçaktan bir araziyi gördüğünde kaç bin feet'te uçtuğunu tahmini olarak söyleyemez. Ama bir pilot, göz kararı sayıyı tutturabilir. Çünkü uçuş konusunda deneyimi olan pilot, daha önce bu yükseklikleri defalarca tecrübe etmiştir.

Aynı olay daha geçen yıl benim başıma geldi. Sesini çok sevdiğim ama daha önce hiç sahip olmadığım bir tarzda elektrik gitar almaya çıktım. Kendisi Semi Hollow kasaydı. Berlin'de Just Music'te gitarları çaldığım zaman hiç biri bana bir şey ifade etmedi. Çünkü daha önce bu gitarın, iyisini ya da kötüsünü çalmamıştım. Çaldıklarım oldu ama aklımda bile kalmamışlardı. Yapacağım şey aslında çok basit oldu. Tepelerde asılı duran Custom Shop olduğunu düşündüğüm bir Duesenberg'i istedim, bütçem 500€ civarıydı fakat bu gitar yanlış hatırlamıyorsam 3500€ gibiydi. Alamasam da kendimi ve kulağımı bu gitara göre kalibre ettim. Sonra 1500€ civarındaki Duesenberg'leri çaldım. Dedim ki, bu işin doğrusu budur. Sonra gittim tek tek gitarları denedim, en sonunda bu gitara en yakın bulduğum gitarı aldım. En azından, benim kulağımın en çok "bunu al" dediği gitarı aldım.

Eğer Strat alacak olsam hiç sıkıntı çekmezdim. Superstrat desen kralını seçerim, kendime göre. Ama mesela bugün bir LP alacak olsam, Gibson Standard serisi üstünü sanırım ayıklayamam. Rezonans, işçilik, chambered vs. durumu, VOS, NOS, manyetik konusunda elbette sıkıntı yok ama gitar demek sadece bunlar demek değil.

Bir de gitar seçme işi aslında modele ve klasmana göre değişir. SX seçmek başka, fretlerden tut da köprü bloğuna kadar bakarsın.

Ama bir CS Fender'in kalkıp da burgusuna fretlerine bakmazsın. O zaman da farklı konular devreye girer. Zaten Türkiye'de de iki tane aynı Custom Shop modeli dükkanında bulundurup denettirebilecek dükkan var mıdır, tartışılır... Anca Fender Usa Standard-Deluxe falan seçersin, ya da Fender Mexico.



Edit: Videosuz mesaj olmaz. Duesenberg dedik, artistlerinden biri, süper adam.





Bu da gitarı: Johnny Depp: Duesenberg Guitars
 
ağaç denen şey karpuz değilki vurup seçelim.

Aslında tam tersi karpuz gibi vurup seçme de bir methoddur. Tapping denen bir teknik mevcut. Anlamak tecrübe ister fakat sustaini ve gitarın ağacının durumunu anlamanın en iyi yollardan biri tıklatma tekniği ile çıkan sese bakmaktır. Çünkü son durumda yine önünüze aynı tonal karakter gelir.

Örnek:


Gövde görülebiliyorsa boyuna çizgiler de tercih sebebidir. Özellikle b-e tellerinde 12. perdeden sonra sustaini de akustik olarak karşılaştırabilirsiniz, biri vardır, direkt söner, biri vardır, daha bir yavaşça bozulmaya uğrayarak yok olur. Yine ilk ve 5 perdeden sonraki akorlar ile rezonansa bakmak da gerekir. Kıyaslama yaptığınızda bazılarında pes tonlar, bazıların tiz tonlar öne çıkacak, bazıları hacimli titreşirken bazıları sağır olacaktır. Yalnız akustik durumda gitar tellerin eski-yeni durumundan çok etkilenir. Eski telli bir gitar tizlerden kaybettiği için sanki size daha dolgun, daha hacimliymiş gibi gelmesi olasıdır fakat bir yanılsamadır.

Tabii sustain veya bol titreşken gitar da tek başına bir şey ifade etmiyor, yani sustain iyiyse gitar iyidir gibi bir şey yok. Örneğin ince saplı, küçük gövdeli gitarlarda genelde sustain düşüktür ama tonal açıdan daha zıpkın, daha hırçındırlar. Her ağacın ve gövdenin üstün olduğu perde bögeleri vardır, biri 5-12 perde arasında size isteneni verirken, vay be dedirtirken; diğeri farklı bir alanda isteneni verir. Yine fazla titreşken gitar ötmelere(feedbacklere) sebep olabilir. Bence gitar ne çok ölü ne çok rezonanslı olmalı, sonuçta akustik gitar almıyoruz fakat teller arası geçişte fazla fark yaratmamalıdır. Yani E telinden A teline geçtiğinizde gövde overtoneları ve volume'u diğer teller ile orantılı vermelidir. Gidip E telinde bangır bangırken A telinde volume bir anda çok düşüyorsa iyi değil.

Biraz da önemli olan gitarın kendi kategorisinde bekleneni verip vermediğidir. Yani 5 kg LP alır ve o gitardan sustain, hacim alamazsanız, o gitar çöptür.
 
Son düzenleme:
Geri
Üst