2015 Seçimleri Değerlendirmeler.

Haziran 2015'teki ve bugünkü seçimde, İstanbul'daki seçmen sayılarına ilişkin şöyle bir şey dikkatimi çekti:

- Başakşehir'de 221.000 iken 223.500 oluyor (+2500)
- Bayrampaşa'da 198.500 iken 199.600 oluyor (+1100)
- GOP'ta 350.700 iken 351.600 oluyor (+900)
- Bahçelievler'de 435.100 iken 435.600 oluyor (+500)
- Eyüp'te 265.300 iken 267.300 oluyor (+2000)
- Kağıthane'de 313.000 iken 314.500 oluyor (+1500)
- Esenyurt'ta 458.300 iken 474.000 oluyor (+15700)
- Sultanbeyli'de 201.000 iken 203.000 oluyor (+2000)

Daha bunun gibi birçok ilçe var.
Haziran'da 18imi doldurmadığım için kullanmamıştım, bugün kullandım. 5 ayda bu şekilde olan çok kişi var. Elbette 80.000in hepsi böyle olamaz ama hatırlatmakta fayda var.
 
Haziran'da 18imi doldurmadığım için kullanmamıştım, bugün kullandım. 5 ayda bu şekilde olan çok kişi var. Elbette 80.000in hepsi böyle olamaz ama hatırlatmakta fayda var.
80.000 kişinin tamamı reşit oldu diyelim. Artışın neredeyse tamamı AKP'nin yüksek oy aldığı ilçelere dağılmış. Peki AKP'nin oy çıkaramadığı ilçelerde azalma nasıl oluyor?

Düzenleme: Yanlış anlaşılma olmasın. Ortada bir i*nelik var demiyorum ama normal olup olmadığını sorguluyorum sadece. Kadıköylüler, bi' el atın be!
 
Bu seneki seçimleri geçen seneki SSL ligine benzetiyorum. Süreç boyunca herkes kötüydü, son haftalarda aradan biri çıkıp başkalarının başarısızlığı sayesinde başarılı oldu.
 
Valla adamlar oynadı ve aldı.

MHP'ye oynadılar zaten bir önceki seçimden sonra 5 ay boyunca, MHP'den aldılar oyları, zaten AKP'ye sinirli MHP'liler AKP'yi düşürmüştü, bomba olayıyla da HDP'den aldılar. Gerisi aynı zaten hesap herşeyi gösteriyor:

CHP 132 idi 134 oldu.
HDP 80 idi 61 oldu.
MHP 80 idi 41 oldu. ( No comment )
AKP 258 idi 314 oldu.

Valla bu halka nasıl oynayacaklarını iyi biliyorlar, halkın çoğu da at gözlüklerini takmakta yeterince ısrarcı, yeterince fanatikler bu konuda, maç kazanmış gibi korna çalıyorlar şimdi de sağda solda ( Herhalde son seneler dışında cumhuriyet tarihinde görülmemiştir böyle birşey ).

Halkın fanatikliği bir yana muhalefet kalitesi de ortada. Sonuç ne olursa olsun sevinemeyecek hale geldik, ama yine de az kötüyü çok kötüye tercih ederdim. Hayırlısı olsun artık bizim için de.

Yanarım yanarım @devastator abimizin dediği gibi geleceğimize yanarım. Hadi yolu yarılayanlar var, genç kesime, evlatlarımıza da daha çok yanarım. Yazık oldu yazık.
 
Vatana millete hayırlı olsun.

Ortada pek hayır görmüyorum. Bence vatana millete geçmiş olsun. Herşeyi anlarım, Akp'nin ağırlıklı meclise girmesini de anlarım ama 3 ayda bu oylar nasıl %10, 5 milyon arttı? Yav bu nasıl olabilir? 5 milyon demek neredeyse bir ülke demek. Bir ülke gözü kapalı olarak "fikrini" değiştirip, akp'e oy veriyor, işte bunu anlamıyorum. %50 yahu. Oy verenlerin yarısı akp'e oy vermiş. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz?
 
Halkın partisi kazandı, seçimin sonucu bu. Siz bu ülkenin en az %30unun okumamış, cahil, eline yılda 1 kere bile kalem almayan, yolda gördüğü insanlara kinle bakan kişiler olduğunu bilmiyor musunuz ki? Nasıl şaşırıyorsunuz böyle güce tapmalarına, anlamış değilim.
 
Nasıl bir ülkede yaşıyoruz?
İşte bunu cevaplamak hiç de zor değil.

Okumuşlarının çoğunluğu kompleksli, hazımsız ve kibirli; okumamışlarının beyni keşfetmeye korkan, kulaktan dolma, tamamen dogma bir bakış açısına sahip olduğu bir ülkede yaşıyoruz.

Bakın AKP kurmaylarına. Bir çok "okumuş" hatta akademik kariyer sahibi olan var. Peki özü ne? Akılcı mı? Hala duygusal. Cem Yılmaz'ın esprisini yaptığı duygusallıktan bahsetmiyorum. Bülent Arınç'ın göz yaşlarını gerçekten samimiyetle döktüğü duygusallıktan bahsediyorum.

Bu ülkedeki çoğunluk, bizim burada yazdıklarımızı okumayı bırak yüzüne karşı söylesen bile anlayamayacak seviyede. Korteksini geliştirmeyi bırak, içindeki duygusallığın beslediği şiddeti, korkuyu bile aşamaz. Ne öyle bir eğitim sistemi var ne de öyle bir sistemi bu ülkede uygulayacak kadar çalışkan, becerikli, akıllı bir kişi.

Kısacası herkes kendi zümresinde çalıp, kendi zümresinde dinleyip oynamakla meşgul.

Aslında öz olarak çok saf insanlarız. Tıpkı vahşi hayattaki hayvanlar gibiyiz. Ama maalesef içgüdüsel hareket edip sınırını aşmayan hayvanlar değil insanız.

Aysun Kayacı'nın tespiti doğrudur. "Benim oyum dağdaki çobanın oyuyla bir değil." Demokrasi, olgunluk rejimidir. Demokrasi, özgürce seçme kabiliyetidir. Bizde ne bu olgunluk var ne de bu kabiliyet. Önümüzde daha çok uzun bir yol var.

Kısacası, buralarda oyalanmayıp çalışmalıyız. Ya da kendi çemberimiz içinde üç maymunluğa devam...
 
Twitter çok yanıltıcı mecra.İnsanlar ordaki sohbetleri vs görünce AKP'nin yerlerde sürüneceğini düşünebilir ama unutmamak gerek;ülke nüfusunun sadece %5'i Twitter'ı aktif kullanıyor,%85'inin ise hiç üyeliği bile olmamış.Bildiğim onlarca CHP'li ve MHP'li iş sahibi arkadaşım nefret etseler de bu seçimde AKP'ye oy vereceklerini açık açık söylemişlerdi.Hiç şaşırmıyorum ben.Sadece Haziran'dan bu yana bildiğim 13 büyük firma iflasını verdi.Ben AKP'nin aldığı %50 oyun en az yarısının siyasi istikrar yanlısı ve ekonomiye zarar gelmesinden korkan insanların verdiğini düşünüyorum.Ben sağ görüşlü biriyim ve kendi partimi de eleştirmekte sakınca görmeden söylüyorum;bu ülkedeki en büyük siyasi sorun muhalefetlerdir.En azından benim partimin acilen genel başkanının istifa etmesini bekliyoruz!..
 
Bu saatten sonra söylenecekler sonucu değiştirmeyecek ama konuşalım yine.

Oy alıyolar, almıyorlar değil ama ben katakullinin döndüğünü de düşünüyorum. Hem yüksek miktarda oy alıyorlar, hem çalıyorlar, hem de başka işler. Geçen gün 2009 Pakistan doğumlu yepisyeni Türk kimlikli çocuk gördüm. Belli ki yeni çıkartmışlar kimliği. Bu çocuk bu kimliği aldıysa Suriyeliler almadı mı sizce? İşte bu kadar.

Zaten öyle bir topun ağzındalar ki, iktidarı kaybettikleri anda seyret gümbürtüyü...
 
Diktatörlerin seçim ile gittiğine tarihin hiçbir döneminde rastlanmamıştır. Felsefede devlet kavramının ortaya çıkışını filozoflar halkın kaos korkusuna bağlar. Aradan asırlar geçti değişen hiçbir şey yok. Halkı çok iyi analiz ediyor AKP; en basit taktiği uyguluyor, halkı kaos korkusu ile sindiriyor.
Müthiş umutlarımız kırıldı; bir şeylerin değişeceğine dair inancımız sarsıldı. Çok karamsarım dünden beri. Medyanın tek ses olacağı belli oldu, Hürriyet ilk günden müthiş bir dönüşe imza attı. Merkez medya tekrardan AKP safına katıldı. Hukuk bitti, Yargıda Birlik Platformu altında bir hükümet HSYK'sı oluşturuldu. Bu platform daha da güçlenecektir ve bağımsız yargı tamamen bitecektir. Muhalif sanatçılar, köşe yazarları, gazeteciler hepsi için sıkıntılı bir 4 yıl gözüküyor; ciddi iş sıkıntısı çekeceklerini düşünüyorum. Danıştay, Sayıştay bu kurumlar daha da etkisizleşecek. Hükümeti denetleyen bir mekanizma kalmadığı için diledikleri gibi at koşturacaklar.
Hiç umudum kalmadı arkadaşlar. Bu kadar yolsuzlukluk, hukuksuzluk, ötekileştirmeden sonra hala bu parti yüzde 50 oy alıyorsa bu işte bir terslik var.
Bu devran sandıkta değil sokakta dönecek eğer dönecekse.
 
@arkham_rock

Yazdığım bir temenniden çok dua niteliğindeydi.Az çok analiz yapabiliyoruz.Ülkenin durumundan da haberdarız.Bu saatten sonra yapılabilecek tek şey dua etmek.Sade vatandaş olarak.Siyasetçilerin ise yapması gereken çok şey var.Onlar işini yapmadığı için bu haldeyiz.

@aestetic dediği gibi insanların ekonomik istikrarın sürmesi adına oy verdiğini tahmin etmek güç değil.Bu sadece esnaf veya kobi bazında değil uzun vadeli morgıç kredisi olan vatandaş enflasyon ve faizden korkuyor.
 
İnsanların kendi ayaklarıyla bilim ve ilime büyük bir tekme atmasıdır.Suriyeliler daha çok gelecek ve çok iş az parayı seve seve kabul edeceklerdir , günlük çalışan işçiler bekciler hatta inşaatta çalışan işçiler iş bulmakda zorlanacaklardır.Suriyelilerle ne yapacağız bilmiyorum avrupaya göçüde engelledik miss gibi bir anlaşmayla ... Benim okuduğum bölümde 3 dönem iş yeri eğitimi var yani 1 dönem 62 , 65 iş günü dönem dönem değişiyor.Bölümüm yapı denetim yani inşaat sektörü ve bangır bangır meydanlarda parasını biz vereceğiz üniversite öğrencesi işsiz kalmayacak istihdam sağlayacağız dediler , eyvallah.Şimdi gelelim kuru fasülyenin faydalarına iş yeri eğitimini yapmak için yapı denetim şirketlerine gittim ve anllattım olayları iş kur bize para veriyor vs vs şunu söylemekde fayda var "hayır" cevabı almadım sadece "cık" yani yüzüne karşı bir şirket belki hayır dedi.Geri kalan şirketler "cık" dedi yani olmaz der gibi kafa salladı.Şunu öğrendim ki diğer çalışanları işkur üzerinden gösteriyorlar e parayıda devletten alıyorlar nasıl yaptıklarını bilmiyorum.E para ? Yok sana para. Yazının uzunluğu ve varsa anlatım bozukluğu için şimdiden özür dilerim.
 
3.089 dan 2.73 ü gören dolar şuan 2.80lerde. HDP giremeseydi ilk çeyrekte 2.60 ı rahat zorlardı. Borsa desen uçtu.

İsim vermeyeyim ama çok önemli bir siyaset mevzunu abim bir laf etmişti: "Bak oğlum bu milletin tüm değerlerine aykırı siyaset yap ama bu milletin parasına dokunma yoksa hiç eder seni" diye. Biraz bunu gördük bu seçimde.

Ağzına bal çalındı milletin. Ekmek kuyruklarından iphone kuyruklarına hızlı bir geçiş oldu. Yeni mezun orta direk vatandaş ortalama ve üstü bu yaşamı sevdi. Lüx tüketim artık neredeyse hepimizin hoşlandığı ve gereksinim duyduğu bir hal. Ha kimi bunu kredi kartı borç batağı olarak yaşıyor kimi ticaretde doğru hamlelerle tekrardan tekrardan hayat standartını yükselterek yapıyor. Bu arada şunu söylemeliyim. Doların düşmesi ve kalkmasını ben pek hükümete yoran bir adam olmadım. Buradaki hızlı düşüş kalıcıda olmayabilir. Ayın sonunda tekrar 3 bandına tutuşturulada bilir.
Neyse, kısaca dün bir seçim geçirdi Türkiye, bir büyük klişe ile başlarsak "hayırlı uğurlu olsun"

Bu seçimi %40 "bence" akp'nin başarısı etkilediysede, %60 muhalefetin başarısızlığı etkilemiştir. Ben bir kaç farklı yere takıldım. Bunların en başında şu var. Ortalama 5 aylık bir süreçte oy oranları bu kadar oynuyorsa 5 ay sonra da elimizde "hükümet istifa" gibi sloganlar görmek mümkündür demek oluyor bu. Yani şunu demek istiyorum bizim siyasi gündemimiz aslında olgun değil tam tersi ergen ve tezcanlı bir haldedir. Çok hızlı sürelerde çok spesifik kararlar alabiliyoruz Türk halkı olarak. (Konuyla Alakalı Dip Not: Şu dakikadan sonra halen daha bir ıvır zıvır hesaplaşma derdine düşmemeli hükümet, artık daha lokal problemlere eğilim ilk reformcu halini almalı, yoksa bir sonraki seçimde işler inanılmaz değişebilir-bu 3-4 yıl sonrasının konusu, gelecez buralara merak etmeyin)

Bu çıkan sonuç, benim gibi %45 alır diyen bir adamı bile şaşırttı. Ama artık lütfen şu diyeceklerime bir kulak verin.

"13 yıldır bizi bu gerizekalı yönetiyor" diyorsan eğer sen 2 kat gerizekalısındır. Bu temel ilkeyi çok yönlü düşünmek gerekiyor. Bir; sen hükümete gerizekalılık biçiyorsan muhalif olanlar bundan daha fazla hakarete maruz kalmalılardır. Muarrem incenin "çıkıyorsun yeniyor, çıkıyorsun yeniyor" serzenişi çok haklı ve yerinde bir serzeniştir. Şu bilinmeli ki RTE Türk siyasetini çok iyi anlamış ve hamlelerini iyi yapan birisi.

Karşısında yeni yüzler yeni söylemler olmalı. "Laiklikte laiklik" söylemini bırakıp ufaktan proje üretmeye meyillenmiş CHP şuan birşeyler kaybetmediyse işte sebep budur. (Bana göre halen bir dişe dokunur projesi yoktur o ayrı) Lakin hedefi 2023 olan bir partinin karşısına hele böyle paradoxu bol olan bir gündem de sen "passoligi kaldıracağım" gibi söylemlerle çıkarsan olacağı budur.

Bence muhalefet inanılmaz bir fırsatı kaçırdı. Ve ben bir önceki seçimlerdeki komplo teorimi halen daha arkasındayım. Bir önceki seçimi akp bile isteye kaybetti. Tam bir texasholdem izledik. RTE iyi bir poker oyuncusuydu. Hep blöf yapıyor zannedildi ama eli güçlüydü, son seçimde ise eli güçlü değildi ama bu seferde blöf yaptı. Ve sonuç floş royal.

Şimdi kalkıp hala %50 seçmene "şöyle" "böyle" yakıştırmaları yapmak kahvehane siyasetine bile yakışmaz. Burada kalkıp sağlam bir revizeye gidilecek. Muhalefet genç, dinamik, okumuş mevzuya hakim ve sümüklü çocuklar gibi ağlamayan bir lider bulmalı. Muhalefetin hükümeti suçladığı "tek adamcılık" durumuna bir tuzakmış gibi kendi düştü. Hükümeti tek adamcılıkla suçlayanların yaptığı siyaset de tek adamcılıktı. "Tek adam gitsin ne olursa olsun"
-Peki gitsin tek adam ama sen ne yapacaksın?
-Bilmiyorum ne yapacağımı ama tek adam gitsin.
-Tamam gitsin de sen akabinde ne yapacaksın?
-Paso ligi kaldıracağım.
-Hımmm anlıyorum.

Tek adamcılık uğruna omurgasızlığın dibini gördük. Türk milliyetçileri pkk milliyetçilerinin aynasında saçını taradı, türk solu neidüğü belirsiz cemaatle dans etti vals eyledi. Muhafazakar milli görüş trajik bir şekilde kendisine 3 dakika yayın veren her kanalın ideolojisini benimsedi. TSK dan medet uman postal seviciler pensilvanyaya kadar yürüdü, radikal sosyalistler mhplileşti falan filan. Ben bu midesizliğin cezasının böyle olacağını biliyordum. Ve söyledim de bol bol. Ama ne yalan söyleyeyim bu kadar ağır olacağını tahmin bile etmedim.

Bu kaçınılmazdı ve oldu. Siyaset facebook sayfalarında bir kaç siyasi komandonun bilgi kirliliğinin dibine vurarak manipüle ettiği asparagas haberlerle yürümez. Herkes kendine çeki düzen verecek. Özellikle liderlerimiz şunu soracak "arkadaş 15 yıldır neden kaybediyoruz biz?" çok basit bir soru.

Koltuk sevdası, makam manyağı, diktatör cümlelerini içeren soruları biz acaba doğru kişilere mi soruyoruz son 5 yıldır?

Buyrunuz çuvaldız şurada.
 
3.089 dan 2.73 ü gören dolar şuan 2.80lerde. HDP giremeseydi ilk çeyrekte 2.60 ı rahat zorlardı. Borsa desen uçtu.

İsim vermeyeyim ama çok önemli bir siyaset mevzunu abim bir laf etmişti: "Bak oğlum bu milletin tüm değerlerine aykırı siyaset yap ama bu milletin parasına dokunma yoksa hiç eder seni" diye. .
Güzel bir değerlendirme ancak yukarıda yazana katılamıyorum. Yolsuzluğun dibini görmedik mi 25 Aralık'ta ? Çalınan paralar milletin değil miydi? Halk ne cevap verdi peki? "Olsun çalıyor ama çalışıyor, hem namaz da klıyor"
 
Özellikle liderlerimiz şunu soracak "arkadaş 15 yıldır neden kaybediyoruz biz?" çok basit bir soru.
Bu soruyu sorduklarını ve bundan sonra da soracaklarını hiç sanmıyorum. Hatta bu noktada -belki çok uçuk olacak ama- şunu söylemek istiyorum: CHP ve MHP'nin iktidar olma kaygısı yok bence. Yani dertleri iktidar olup ülke yönetmek veya ülkenin herhangi bir sorununa çözüm üretmek değil, muhalefette kalıp koltuğu sabitleyebilmek.

Bir de AKP ilk 10 yılını yabancı yatırımcıyı beslemeye, onların kazançlarından vergi almayarak onların ülkeden alıp götürdüğü paranın açtığı cari açığı kapatmak adına s.kimsonik özelleştirmelere harcadığı için ülke piyasası büyük ölçüde yabancı yatırımcının eline bakar hale geldi (bkz. Üreticinin ithalatçıya dönüşmesi). Böyle bir durumda AKP dışında bir partinin, hele ki CHP ve MHP gibi beceriksiz iki partiden birinin veya bunların koalisyonunun, iktidar olması durumunda sözüm ona istikrar bozulacak ve yabancı yatırımcı da ürküp gidecektir. Dolayısıyla ekonomi de mevcut durumdan daha beter bir vaziyet alacak ve vatandaşın diline de "Bunlar geldi, memleket bitti" cümleleri dolanacaktır. Sonrasında CHP ve/veya MHP, tıpkı DSP'nin başına gelenler gibi, siyaset sahnesinden silinip gidecektir.

Sonuç itibariyle, CHP ve MHP, ancak AKP'nin varlığında var olabilir.
 
Geri
Üst