Gitar Öğrenmek İsteyen Birine tavsiyeleriniz

Merhaba arkadaşlar,
Gitar öğrenmek için gerekli olan unsurların en önemlilerinden bir tanesinin bir hoca/öğretmen ile birlikte çalışmak olduğunu biliyorum, fakat bulunduğum ortamda bu olanağı sağlayacak bir hoca bulmam olası değil; o yüzdendir ki kendi kendime çalışmak durumundayım, bunun zor fakat ilk etapta zorunlu olduğunun farkındayım.
Bu nedenle elimde varolan tüm doküman ve internet desteğini bu çalışma kulvarı içine almak ve eldeki malzemeden en verimli şekilde yararlanmam gerekiyor. Bu noktadan hareketle elimdeki bu materyali (örneğin guitarpro4 ve mysongbook arşivi/tabledit, powertab programları ve dökümanları) hangi biçimde ve nasıl bir süreç içinde kullanmalıyım? Ya da bir diğer deyişle bir çalışma metodunun izlediği yol hangi evrelerden oluşuyor/oluşmalı. Elbette ki her öğrenmeye çalışan için, o kişinin düzeyine göre farklı evreler olacağını da biliyorum fakat ne kadar farklı olursa olsun temel bazı öğretim kavramlarının omurga anlamında çok değişmeyeceği de bir gerçek. Soracağım soru işte bu perspektif içinde; klasik, rock, blues, jazz, newage, world tarzı müzik ile yıllardır iyi bir dinleyici olarak içiçe olan fakat gitara yeni başlayan, bir anlamda bu güne kadar dinlenilmiş olana saygı anlamında bir iç hesaplaşma içinde gitar çalmayı öğrenmek isteyen özelde benim ama genelde bir öğretmen ile çalışma şansı olamayan bir çok kişiye faydası dokunacaktır. Bir çalışma metodunun evreleri nelerdir? Çalışmaya hangi biçimlerden başlanması gerekir? Soruyu daha odaklamak için şöyle eklemeler ve örnekler de söylenebilir: öğrenilmek istenen blues ve rock tabanlı elektro akustik tınılı bir gitardır. Örneğin: önce armoni çalışmaları yapılır ve gamların klavye üzerindeki yerleri beyne ezberletilir, daha sonra solfej çalışması yapılır, parmak egzersizleri ihmal edilmez, çalışma saatleri ortalama her gün şu kadar saattir, pentatonik gamlar majör ve minör modlar öğrenilir, sesler tanınmaya çalışılır, süreler ve ritm duygusu için şunlar şunlar yapılır vb. Bu şekilde bir çalışma metodu önerebilecek bu yollardan daha önce geçmiş ve deneyimleri ile bizlere yol gösterecek arkadaşların buradaki karanlığa yakacakları her bir muma şiddetle gereksinim vardır...
Hakan
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #2
Merhabalar,
Sanıyorum ki yazılan metin/istenen yardım uzun ve anlaşılmaz oldu, kısa ve net bir ekleme yapayım: "gitar öğrenmek istiyorum, bir hoca ile çalışmak dışında ne yapmalıyım?..."
 
Acele etme, bilsem ben yazardım, ama bilenlere biraz zaman tanı.

Bu arada Forumun diğer konularına da göz at. Faydalı bir sürü bilgi var. İlgini çekenleri okumanı öneririm.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #5
"Acemiye müzik grameri..." olan konu başlığına sadece göz atmak değil, kağıda döktüm her fırsatta okuyorum; armoni ve teori konusunda epey yol kaydettim, forumun okunmadık yeri kalmadı desem yalan olmaz.
İlgin için teşekkür ederim...
 
Bir hoca ile çalışmak özellikle başlarken çok önemlidir çünkü oturuştu pozisyondu teknikti butür konulardaki ince nüanslar kelimeler ile tasvir edilemeyecek kadar "ince" olabiliyor. Onun için ortada bir hoca yoksa bile en azından düzgün çaldığına inandığın bir kişinin "neler yaptığını" ileyip taklit etmeye çalışmalısın. Bunlar özetle : oturuşu, gitarın vücut üstünde duruşu, sol elin sol bileğin duruşu, sağ elin-sağ bileğin duruşu, pena kullanımındaki hareketi açısı.............Özetle dedim bunlar uzayıp gider ama özetlenicek birşey yok. Benim görüşümce düzgün bir hoca ile yapılacak 2 ders, cehalet içinde geçen 1 seneden seni daha ileri götürür

Kendimden bildiğim için bukadar rahat görüyorum :( Şimdi benim 3 hafta ders verdiğim adam benim yıllar evvelki ilk senemden daha iyi durumda

İşin kötüsü bazı şeylerin yanlış oturması ilerde sana dert yaratıcaktır, bunları göz önünde bulundur

Bir vcd aracılığı ile bile çalışmaya kalksan, ordaki çoğu şeyi göremiyeceksin , önemini bilmediğinden dikkat etmiyeceksin

Kısaca ben bir öğretmen bulmaya çalışmanı şiddetle tavsiye ediyorum. Onu bulamıyosan gitar çalan başka birini bul en azından
 
Hakan,

Soruna hemen cevap verilmeyisinin nedeni, kisa bir cevapla savusturulamayacak kadar onemli ve aslinda zor bir soru olmasi...

Bahsettigin kosullar altinda gitar calismaya sistematik bir sekilde baslaman mumkun olmayabilir. Ama sorun degil. Olaya birkac degisik acidan yaklasmani onerecegim. Ilk basta bunlar kopuk kopuk parcalar gibi duracak, sonra bulmacanin parcalari gibi, yenilerini ekledikce genel resmi daha net gorebilmeye baslayacaksin. Tum resmi gorebilmen ise yillarini alacak. Muzik ogrenciligine hosgeldin.

George Benson 1980'li yillardan itibaren tamamen ticari kaygilarla hareket etmeye basladigi icin dandik smooth jazz calismalariyla taninir, ama aslinda dinleyenlerin basini dondurebilecek kadar inanilmaz bir gitaristtir. Tekniginin yanisira, caldigi notalarin muzikle etkilesimi de buna katkida bulunur, kendini kaptirdigi zaman caldigi pasajlarin inanilmaz bir derinligi vardir.

George Benson gitarin tellerinin hangi notalara karsilik geldigini bilmez. Muzik egitimi almamistir. Muzik teorisini en ince ayrintisina kadar bilir ve uygular ama sordugun zaman yaptigi seyi sana uygun terminolojiyle anlatamaz. Icinden geldigi gibi caldigini soyler.

George Benson'in alamet-i farikasi (onu digerlerinden ayirt eden sey) solo atarken caldigi notalari ayni anda sesiyle de soylemesidir. Bu yukarida yazdiklarimla ilgili birsey, tesaduf degil. Aslinda ayni seyi bircok diger muzisyen yapiyor, ama sesleri o kadar guzel olmadigi icin produktorler boyle on plana cikarmak yerine gizlemeye calisiyorlar bunu. Charles Mingus'tan McCoy Tyner'a kadar bircok muzisyenin kayitlarinda sololarini dikkatle dinlersen arka planda mirildandiklarini duyabilirsin.

Bu ne demek? Adamlar enstrumanlarina ses telleri kadar hakimler demek. Akillarina gelen bir notayi, agizlarindan soyledikleri kolaylikla enstrumanlarindan cikarabiliyorlar demek.

Bu kolay kazanilacak bir yetenek degil, yillar ister, ama ise kolay parcalari gitarda kulaktan cikararak baslamak iyi bir baslangic noktasi olabilir. Gitarda koru korune parmak egzersizi yapmak belki hizi arttirabilir, ama caldigin seylerin icerigi uzerinde hicbir faydasi olmaz. Calacagin her notayi once kulaginda duymaya calis, sonra cal, bakalim duydugunla caldigin tutuyor mu? Hangi notalari calacagina, belli egzersizlerle sartlanmis parmaklarin degil, kulaklarin karar versin.

Bir taraftan da isin teori kismini internetten ve ulasabilecegin basili kaynaklardan takip etmeye basla. Bu ikisi arasindaki baglantiyi dedigim gibi yillarca kuramayabilirsin. Ama kurdugunda gitar senden korkmaya baslayacak :D

Belki bekledigin oneriler bunlar degildi ama bunlar baslangic olsun, daha ayrintili sorularin oldukca burada bizler de yardimci olmaya calisiriz elden geldigince.

Kolay gelsin!
 
Bende aynı durumdayım açıkcası ama ben ders almaya başlıycam çünkü skatheist in de dediği gibi bu iş öğrenme aşamasında biraz da taklit işidir. Ne zaman kendi ayakların üstünde durmaya başlarsın o zaman özgünlüğe yönelirsin bu tüm sanat dallarında böyledir. Unutmamak gerek gitarda bir sanattir.Muhakkak bul gitar çalan birini.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #9
Merhaba arkadaşlar,

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; konuyu kendi özelimde tutmaya çalışırken asıl perspektif olarak bunu genele -gitar çalmak isteyen insanlara nasıl bir ipucu verip yol gösterebiliriz noktasına- taşımak ve ayrıca bir sonraki okuyacak olanlara konuyu toparlayıp bırakmak...
Sözcüklerden ilk olarak anlaşılan, gitar çalmak isteyen bir kişinin ilk yapması gereken bir usta/hoca/öğretmen (hocayı seçiyorum) ile işe başlamak.
Hoca bulunduğunda onun yeterlilik kriterleri belki bir başka konu başlığının belki de burada söylenenlerin içinden ortaya çıkacak sonuçlara bağlı. Bu nokta kesinlikle atlanmaması gereken bir durum. Hoca bulunamıyorsa en yakın alternatif, çalan biri ile çalışmak ya da onu gözlemlemek. Buraya kadar izlenecek yolda pek fazla bir engel gözükmüyor.
Benim özelimde haziran ayına kadar bir başka sanat dalında çok yoğun bir eğitim süreci yaşadığımdan dolayı bir gitar hocası ile çalışma şansımın olamaması.
Bu durumda ne yapılması gerektiği biraz daha karanlık ve samanlıkta iğne aramaya benziyor ve kişiyi ilk elde çok fazla yetenek olgusu ile başbaşa bırakıyor, "parçaları kulaktan çıkarmaya çalışmak, sesleri çalmadan önce takip edip notaya aktarmak" gibi. Gitarı ilk kez eline alan kişinin elbette oturuş, tutuş, açı ve benzeri konularda bir ön eğitimi gerekir, diyelim ki bu kavramları yerine oturttuk, (sözcükleri çok kolay kullandığıma bakıp da konuyu önemsemediğim anlamı çıkmasın, sadece bunları bir şekilde öğrendi ve bedenine oturttuğunu kabul ediyorum) bir sonraki aşamada o anki bilgi ve birikimle o kişiyi tamamen kulak yeteneğine mi bırakmalı yoksa parçalı puzzle'a eklenecek bir sonraki parça ne olmalı? (kendi özelimden örnek vermem gerekirse: bu forumda sizlerin anlatımı ve açıklamaları ile birçok kitapta görüp de algılamakta zorlandığım şeyleri kolaylıkla anlayabiliyorum, bunun için sizlere -özellikle mahcem, domokun, skateisht, awakeone, atalay, crazylead, playmaker'a- teşekkür ederim; deneyimlerinizi, birikimlerinizi herhangi bir kaygıya yer vermeden dile getiriyorsunuz) Bu noktada sesleri tanımayan, armoniyi bilmeyen, parmakları yerine oturmamış sadece "oturmasını kalkmasını" bilen birinin atacağı ilk adım ne olmalı?
Hayal ettiğimiz bu kişi müziği duyumsamak için yola çıktığında elinde bir elektro-akustik gitar var ve içinde fokurdayan tınılar blues ve rock; sabır, çalışma, azim, zaman konusunda da yeterince "varlık" sahibi, bilinmiyor ama belki bir miktar kulak yeteneği zayıf... Bu yolda göreceği ilk tabela ya da tabelarda neler yazıyor/yazmalı?...
Hakan
 
Biraz acımasızca olacak ama iyi enstrüman çalmanın püf noktası yetenektir. Yetenek çok önemlidir ve olmazsa asla istediğin noktaya ulaşamazsın. Bu noktada bir hoca seni test etmeli ve ne kadar ilerleyebileceğin konusunda yardımcı olmalıdır. Yetenek derken, kulağının iyi olması ve duygu ve tekniği birleştirebilecek yapıda enstrüman çalabilmekten bahsediyorum. Nice müzik okulu mezunları, duyguları olmadığı için iyi gitar çalamaz ama çok iyi notaya döker ve bir akordan sonra hangi duygu için hangi ekor gerektiğini bilirler. Ama çalmaya gelince dümdüz bir nota duyarsın, duygusu yoktur.
 
Ne kadar ilerleyebileceğinin testi sırasında diyelim ki A kişisi 5 birimlik, B kişisi 8 birimlik, C kişisi 10 birimlik yol alabilir sonucu çıktı, bu sonuç bu yola çıkan kişilerin ilk görecekleri tabelaları değiştirir mi?
Duygu ve tekniği birleştirmek "uzun ince bir yolun" içinde "ne zaman" karşımıza çıkacak?
 
Atalay' a katılamıyorum. Enstruman calmanın püf noktası sadece calısmaktır.

Yetenek, duygulu calmak... bu tür subjektif şeyler üstüne baslangıc asamasında düşünmek cok yıpratıcı olabilir. Düşünsenize, malmsteen eline ilk gitarı aldıgında yeteneksiz olup olmadıgını biliyor muydu sizce, gitarda hemen sarkı yapıp manyak sololar mı attı ki(malmsteeni de sevmem ama hadi neyse)... Bugun cogu kişinin cok büyük armoni bilgisi gerektirdiğini düşündüğü jazz müziği, nota bile bilmeyen sokak müzisyenlerinden cıktı. Sonucta müziğe olan hevesinizi, daha baslarken, "yeteneksiz miyim acaba, parmaklarım da kısa, vs.." gibi abidik şeylerle kırmamanızı öneririm.

Bu konuda inanılmaz anılarım var cünkü zamanında gitar kursunda en geriden gelen bendim ehehe. İnsanların sizin hakkınızdaki fikirleri inanın cok cabuk değişiyor, kimsenin sözüne aldırmayın bu konuda.

neyse, püf noktası calısmak demiştik... Esasında calısma programını olusturmak tamamen size bakıyor. Eger belli sevdiğiniz parcaları calmak, veya stüdyo müzisyeni gibi her önünüze geleni calabilmek vs.. istiyorsanız izleyeceğiniz yol biraz belirlidir, belli tekniklerle belli şeyleri calmak daha kolaydır, cogu kursta da bunu ögretirler zaten, bunları ögrenerek belli stillerde hakimiyetinizi artırırsınız. Ara acıklama yapayım, dogru teknik diye birşey yoktur esasında, her enstruman calan adamın tekniği aynı olmak zorunda kesinlikle değildir, fakat okullarda hem belli bir standardı yakalamak acısından hem de "piyasa"ya saglam adam yetiştirmek acısından belli şeyleri daha kurallı ve disiplinli verirler.

Bu tarz şeyleri okula gitmeden, çeşitli kaynaklardan da ögrenebilirsiniz, mesela gitar tekniğiyle ilgili hem bir cok kitap, hem de bir cok video var. Buradan belli teknikleri taklit ederek cok yol katedebilirsiniz, hatta belli gitaristlerin tekniği ne kadar benziyor, veya ne kadar farklı bunları algılar, bunların müzikaliteye yaptıgı etkileri inceleyebilirsiniz. Bununla birlikte, belli bir metodu bitirmeye and içer ve onu haftanın belli saatleri düzenli calısmaya baslarsınız, orada zaten belli kritik noktaları yazacaktır calıstıgınız türe göre...(Özellikle metronomla ve yavas calısmak her müzik icin en önemli kriter belki de) insanların size "hmm cocukta iş var" demesi icin bir sene her gun 1 saat calısmanız yeterli esasında, ama önemli olan sizin kendi arayısınız... Ben bir sene tekniğimi oturttuktan sonra rahat edemediğime karar vermiş, kursa gitmiştim, orada temel tutus tekniğimi tekrar değiştirdim, ilerleyeceğim yönde calacagım seyleri daha rahat calacagımı düşündüğüm icin, dogru teknik o oldugu icin değil.

Eger sadece "keyfi olarak" beste yapmak icin enstrumana baslamak istiyorsanız... Yol bu kadar belirli değildir acıkcası, cok geniştir. Akor ve nota bilmeden, sadece kulagınızla bile beste yapmak mümkündür sonucta, bu işin kuralı yok, kafanıza göre perdelere basın, ses kötü geldi diyorsanız kaydırın parmakları baska yere... Bu hic de kötü bir yöntem değil :D İşin bu kısmına girmek istemiyorum, cok dallı budaklı, ben bile o yolda yolcuyum(bak sen). Tek diyebileceğim, hem önüme gelen herşeyi calan bir adam olayım, hem de güzel beste yapayım diyorsanız tabi bu yazının basındaki kısımdan baslamak daha yararlı. Ama sonucta orada ögrendiğiniz tekniği de zamanla değiştirmek zorunda kalabilirsiniz, besteleriniz öyle gerektiriyorsa, ben 1 yılda ögrendiğim calıs stilini bırakmıstım sonrasında, cok da mutluyum. (bunak gibi aynı şeyi tekrar yazdım ha)

Belirli olan bir tekniği oturturken, spor yaptıgınızı düşünün, agırlıkları yavas yavas kaldırmaya baslayın, 100 kiloyu direk kaldırmaya calısmayın, ritimli calısın, düzenli calısın. Kimse bir oturuşta cok hızlı şeyler calamaz baslangıcta, spordaki gibi teknik zamanla gelişir. Metronomla ve yavas calısın. Kızlara kaslarınızı yaptıktan sonra gösterin, olmayan kasları sıkmaya calısmayın.

Teknik dısında, duygu denilen şey tamamen sizin hissettiklerinizle ve çalgınızla kurdugunuz "özel" ilişkiye dayanıyor. Bu tamamen kişisel birşey, birine cok duygulu gelen size gelmeyebilir. Esasında burada teknik denen şeyin, yukardaki paragrafla yüzde yüz celişecek şekilde, tamamen calgıya duygunuzu aktarmanız icin gereken şey oldugunu düşünürsek, bu konuda kendinizi kısıtlamamanız güzel olur. Bu o kadar garip birşey ki işte, birinin parcasını calabilmek icin o adamın tekniğini ögrenirsiniz, ama o teknikle kendi bestenizi cok iyi ifade edemeyeceğinizi de düşünebilirsiniz. İşte orada, hic bir kaynaktan ögrenemeyeceğiniz şeyi kendi kendinize bulmaya baslarsınız(evet, arkada calan gaz moddaki fon müziğini duyuyorsunuz değil mi burada :D ) Bu konu belki diğer bircok konudan daha cok calısma gerektirebilir, belli bir yolu yordamı da olmayabilir.

Armoni, müzik "uyumu" üstüne calısan dalın ismi. Temel müzik bilgisi değil. Klasik ve jazz armonisi baya farklı kuralları acısından, hatta klasik müzik icin yazılmıs tüm armoni kitaplarındaki bilgiler bile farklıdır, cünkü bu kitaplar matematiksel işlemlere göre değil, o dönemin müziğini etkilemiş adamların kulaklarına göre dogru ve yanlıs buldukları geçişlere göre yazılmıstır. Yani, armoni kitaplarına özel ilginiz olmadıgı sürece girmenizin size beste yapmayı ögreteceği gibi düşünceleriniz olmasın. Sonucta o kitaplar(jazz icin), nota bilmeyen adamların sokakta yaptıgı müzik üstüne kurulu. Calısmanız kuskusuz zararlı olmaz ama onu yarara cevirmek de sizin elinizde olur. Kuralları yıkabilmek icin kuralları bilmeye gerek vardır, pop-rock bestesi yapabilmek icin pek değil.

Temel müzik bilgisi ise güzel bir şeydir. Batı ya da dogu müziği, neyse onun notalarını, gamlarını vs. ögrenmeniz artıdır. Parca cıkarırken yardımcı olabilir. Bana cok oldu zamanında calıstıgım garip gurup notalar.

Tavsiyem, grup müziği yapıyorsanız, grup kurun, parcaları evde tek basınıza calısmayın. Hem daha eglenceli hem de daha ögretici. Ama calısmaya gitmeden önce, cover yapacaksanız onu evde yavas calısıp, oturtup öyle gidin, stüdyoda ögreneceğiniz şey parcayı calmak değil, grup olmayı ögrenmek olacak :D

Sevdiğiniz müzikleri dinleyin. Onlara eşlik edin. Kuru kuru nota, armoni ögreneceğim derken hayatınızı kurutmayın :D

Cok uzun bir konu bu, ben kendi deneyimlerimi aktardım, süphesiz katılmayanı olur... Böyle cok konusunca da dinleyici uyuyor kardeşim, yakın su spotları. Kendi hatalarımı düzeltmekten de perişan oldum o da ayrı.
 
Daha suyun üzerinde durmayı bilmeyen çocuğa kalkmışsınız kelebek stilinden, karışık stilden bahsediyorsunuz yahu.

Kardeşim, gitar çalarak öğrenilir, konuşarak değil. Böyle sorularla kafanı beynini meşgul edeceğine çal şu gitarı. Ha bire çal. Yok öyle yaparsam ne olur, böyle yaparsam böyle olur mu filan, nereden çıkarıyorsunuz böyle bir yığın gelin sızlanmasını? Fazla kıllandırmayın, altı üstü çalacağınız bir gitar, kopardığınız tantanaya bak. al gitarı eline çalmaya başla işte. Parmakların şişer, bileğin kasılır, ses çıkmaz canın sıkılır ama bir süre sonra bakarsın ki nerelere gelmişsin.

6 yaşımdan 16 yaşıma kadar abim çaldı ben söyledim, solak olduğum için sağ düzen gitarı asla çalamayacağım yönünde bir kanaate nasıl olduysa kapıldığımdan 17 yaşımda üniversiteye başlayıncaya kadar gitara elimi sürmedim ama yıllar boyu abimin ellerini izlediğim için hangi akor hangi pozisyonda nasıl basılır bilirdim (caza meraklı abi sahibi olmanın faydaları no.1). Üniversiteye başladığımda gitar çalan arkadaşları düzeltirdim "oradaki akor öyle değil, böyle, hatta orijinalinde de bilmemkaçıncı pozisyondan şöyle çalıyor" diye, Playmaker Burak bilir o zamanları. "Eh madem o kadar iyi biliyorsun, çal da bir görelim nasılmış" dediklerinde de "ben gitar çalmasını bilmem ki?" derdim, çünkü gerçekten bilmezdim. Sonra Meltem diye benden birkaç sene yukarıda bir kızı gördüm Manzara'da deli gibi gitar çalıp söylerken, soyadını hatırlayamadım şimdi, Parlak mıydı neydi, Burak belki hatırlar, ne ses vardı kızda, o zamanlar böyle Türk Pop Rock patlaması filan olmadığı için taca gitti o yetenekler hep, bugün ortalıkta dolaşanları gitar diye alır şarkı diye söylerdi, Meltem'i görünce stres yaptım "ulan kıza bak nasıl çalıyor söylüyor, sen o kadar akor biliyorsun birşey çalamıyorsun" diye, eve geldim, abim Londra'ya yerleşmiş o zaman, eski Ibanez Roadster gitarı köşede akordu kaçmış duruyor. Aldık gitarı Dire Straits'in "So Far Away"i ile başladık sağ düzen ilk pratik denemeleri yapmaya. O zamandan beridir de kimseden ders almadım, hep bakarak izleyerek inceleyerek götürdüm işi. Basa geçtiğimde de aynı şekilde.

Başlayacaksın bir yerden, bu iş kalp işi, gitara eli değmediğinde içinde bir eksiklik hissetmeli insan, eşini sevgilisini görmeden bir gün geçirdiğinde nasıl garip oluyorsa öyle olmalı, uzak kaldığında stres basmalı.

Bol miktarda gitarcı izle, ellerine bak, neler yapıyorlar gör, aklında tut, eve gel gitarı kap aynısını yapmaya çalış. Bilen birinden de ders al. Ama harbiden "bilen biri" olsun, "bildiğini sandığın biri" değil. Ben birinden ders almış abimden gördüğüm için parmak vücut duruşlarını idare ettim ama işi bilen birinden ders alman diğer arkadaşların dediği gibi sana deli gibi zaman kazandırır. Gitar çalmak labirent gibidir, yanlış yola girip bir yığın mesafe alırsın, sonra karşına bir duvar çıkar, kös kös geri başladığın yere geri döner, sıfırdan başka türlü başlarsın, Domokun'un başına geldiği gibi. Başka türlü daha rahat çalabildiğini bildiğin halde yasak olduğu için öyle çalamamak daha zor gelir adama yanlış oturmuş bir tekniği düzeltme sürecinde.

Bu arada MUTLAKA ve MUTLAKA....

... bir gruba gir ve grupla çalmayı öğren. Ne kadar erken başlarsan o kadar iyi ;)

Hadi bakalım.
 
Ya hocam karıştırma işte, akşam akşam havalı bir giriş yapalım da yazıda heyecan olsun dedik, yurtdışında fazla kalıp espri yeteneğimizde bozulmalara mı maruz kaldık ne, anlatamıyoruz derdimizi başka türlü ;)

Bu başlıkta söylenmiş yanlış birşey yok bence. Herkes doğru. Güzel tavsiyeler.

Sadece "çal şu mereti kardeşim, bırak öyle mi çalsam böyle mi çalsam muhabbetini" demeyi unutmuşsunuz.
 
Ben solağım, ama sağlaklar gibi tutarım gitarı öyle çalarım, artı Malmsteen, Satriani çalarım, ve parmaklarım kısadır.

Gitar çalmak için çalışmak lazım, ama yetenek ilerleme katsayını artırır ve daha uçlara doğru gitmeni sağlar. İatediğin kadar çalış, olmaz bezen: neden? İşte ondan...
Herneyse, tabi ki çalışmadan olmaz, yazmışlar işte, ne duyarsan onu çalmaya çalış. Parmağı kısa olan çalamaz diye birşey söyleyen yok. Yetenekli miyim diye düşünme boşa vakit kaybetme. Ben köşeli konuşurum bazen, doğru bildiğimi ancak öyle dile getiriyorum. Stüdyoma yüzlerde insan girer çıkar, sonuçta "materyal" yoksa o kayıt birşeye benzemez. Materyal=iyi enstrüman çalımı. İster vokal ister enstrüman olsun iyi kullanılamıyorsa eksiklik vardır. İnsanın en büyük sorunu kendisinin neyi ne kadar yapabileceğini bilememesindendir. Madem bu forumu açan arkadaş ciddi ciddi sormuş ben de bildiğimi söyleyeyim: Ben 18 sene önce aldım gitarı elime, açtım amfiyi, bastım kasetçalara, başladım ne duymuşsam çalmaya. Sonra biraz nota öğrendim ama şu anda gitar çalarken sadece hangi akor hangi notayla başlar onu bulur üstüne de stiline göre solo atarım. Öyle oturup nota okuyamam. Ama çalamayacağım şey yoktur fretboardda.

Tabi ki çalışmak. Yetenek ise sınırları genişletir o kadar. Bu konuda anlatacağım çok şey var ama karşımda olsan iyi olurdu yazarak olmuyor. Vakit yetmiyor. Kolay gelsin.
 
Bende Solagım ama gitarı sag çalıyorum kısa parmak sorun değil iş çalışmakta benim gitar hocamın parmakları benim parmaklarımın 3/2 si kadardı ama adam dehşet çalıyordu gerçi onun çalamadıgı şey yoktu.. Jazz basçısı gitaristi davulcusu ve piyanistiydi..
 
Olaya bak, üçümüz de solağız ama sağ düzen gitar çalıyoruz :D

Ben Mavi Sakal'dayken de grubun dörtte üçü solaktı (Murat Tümer ve Kaan Altan da solaktırlar, ama sağ düzen çalarlar).
 
Geri
Üst