Apokalipto / Apocalypto

filmin girişinde eğlence gelişmesinde dram , aksiyon ,macera sonucunda ise mutluluk var
ve o genç adamın macerasına ortak oluyosunuz
yani film sizi içine çekebiliyo bu da güzel yanlarından birisi
 
Kostümler ve makyaj da çok iyiydi.Büyük şefin kaskı aklımda kalan fantastik bir enstantaneydi.Ne kafası olduğunu çözemedim ama heralde baya bir yırtıcı hayvanın kafasını takmış kask niyetine.
Jaguar pençesinin şelalenin dibinde diğer elemanlara posta koyması da akılda kalan güzel sahnelerden biriydi.
 
Ben bir de bu dil konusunu kafamdan atamıyorum. Resmen hayran kaldım Mel Gibson'ın cesaretine, emeğine ve düşüncesine. Fransız İhtilali'ni bile İngilizce çekme potansiyeline sahip bir yapının hüküm sürdüğü günümüz sinemasında; eski Maya dili ile böyle bir film çekmek herkesin harcı değil.

Ama sonra içkiyi fazla kaçırıp küfrettiği için insanlar nefret eder böyle bir adamdan, ne kadar kolay. Bir insanın kişisel düşünceleri ile sanat icrasını ayrı tutmayı ne zaman öğreneceğiz bakalım. Blackie Lawless'ın sahne şovlarından tiksinirim fakat müziğine taparım, bilmem anlatabildim mi.. Mel Gibson büyük oyuncudur, büyük yönetmendir. Nokta.
 
bi de hava şartları nedeniyle baya ertelenmiş sanırım film
bu dil olayı hakikaten kolay değil
filmi tüm dünyaya altyazılı izletiyosunuz bunu sevmeyen biçok insan ve ülke var
tabi bizim için farketmiyo herhangi bi yabancı film :)
 
Purgatory demiş ki:
Ben bir de bu dil konusunu kafamdan atamıyorum. Resmen hayran kaldım Mel Gibson'ın cesaretine, emeğine ve düşüncesine. Fransız İhtilali'ni bile İngilizce çekme potansiyeline sahip bir yapının hüküm sürdüğü günümüz sinemasında; eski Maya dili ile böyle bir film çekmek herkesin harcı değil.

Ama sonra içkiyi fazla kaçırıp küfrettiği için insanlar nefret eder böyle bir adamdan, ne kadar kolay. Bir insanın kişisel düşünceleri ile sanat icrasını ayrı tutmayı ne zaman öğreneceğiz bakalım. Blackie Lawless'ın sahne şovlarından tiksinirim fakat müziğine taparım, bilmem anlatabildim mi.. Mel Gibson büyük oyuncudur, büyük yönetmendir. Nokta.

doğrudur.kişisel özelliklerini bir yana atmakta fayda var.kendisi ırkçıdır ama ben bu adamın her türlü filmine giderim , gitmeye de devam edeceğim.çünkü böyle adamlar her zaman bulunmuyor.isa'nın çilesi filminde o dönemin kullanıldığı dili kullanmıştı , harika olmuştu.
 
Filmi izleyenlere bi sorum var, filmde Mayalar vahşi bir kabile olarak mı, yoksa zamanına göre son derece gelişmiş, bilimsel bi çok keşfe imza atmış bir medeniyet olarak mı tasvir ediliyor. Hangisinin doğru olduğunu siz de biliyorsunuz. O yüzden soruyorum. İkinci seçenekteki filmi çekseniz kimse izlemez, tabi bunu Mel amca da biliyor. Ama ben bu adamın yaptığı henüz bir avuç filmde, hep bişeyleri yalan yanlış tasvir etmesinden ve herkesin de bunu gerçekmiş gibi algılamasından bıktım da o yüzden.
Filmi izlemedim, bilmiyorum. Ama tahmin etmek zor değil.
 
doğru diyosun mayaların medeniyete kattıkları üzerinde durulsa bu kadar ilgi çekmeyeceği kesin..sonuçta ne kadar aksiyon atraksiyon o kadar ilgi katılım para vs.. ama şu varki adam ormanın içine seti yerleştirmiş herşeyi doğal ve gerçek vermiş dijital çekimin tüm nimetlerinden sonuna kadar yararlanmış.. yapmış yani.. bu durumda kozlar da mel dayının elinde e bu kadar sağlam bi yapım da seyrettiriyo kapitalizm işte parayı veren düdüğü çalar...
 
Bildiğim karıyla Mayalar tanrılara kurban veriyorlarmış.Daha filmi izlemeden önyargıyla eleştiri yapmamak lazım.Tahmin etmek de o kadar kolay değil.Gidip izlemek gerek.
 
Biz de kurban veriyoruz tanrı(lar)ya :) Eğer mevzuyu oraya getirirsen, hepimiz ilkeliz, ki elbette öyleyiz bi bakış açısına göre. Ama benim demeye çalıştığım bu değildi. Neyse konuyu farklı bi noktaya çekmeyelim.
 
Pek bir bereketli yılımız 2007'nin şahane filmlerinden biri Apocalypto.
Filmi izlemeden önce, Mel Gibson vurucu filmler yapar diye geçirmiştim aklımdan. Yanılmadım sanırım.

Maya uygarlığını, hayatlarını ve nasıl yokoldularını anlatan çok güzel bir film. Herşeyden önce makyajıyla, kıyafetleriyle, aksesuarlarıyla ve doğal ortamı ile son derece göz doldurucu ve izlettiren cinsten. Filmi ikiye bölersek, ilk yarısında Maya'ların yaşamı, alışkanlıkları, sevdikleri, sevmedikleri, birbirlerine ve yaşadıkları topraklara ne derece bağlı olduklarını anlatan belgesel tadında güzel görüntüler izledik. İkinci bölümde ise konu birden Jaguar Paw'ın kahramanlık ve yaşam mücadelesine dönüştü. Filmi, Jaguar Paw ile birlikte koşarak soluk soluğa izledik. (Yalnız, adamlarda nasıl bir bünye varsa artık durup dinlenmeden film boyunca koşuyorlar, 15 saniye dinleniyorsa 20 dakika tekrar başlıyor koşmaya) Çok sert ve vahşi sahneler hakimdi, Mel Gibson'un The Passion of the Christ'i de gözönüne alarak kan göstermeye bayıldığını düşünüyorum ;) Acımasızca kavga edip kafası, gözü, karnı, bacağı patlayan insanlar izliyoruz ama ben her şiddet sahnesinde kimin neresine bir şey olacak diye düşünmekten çok Mayaların piercinglere takıldım. O kadar hareketli sahnelerde piercing ve aksesuarları yüzünden bir kaza yaşayan olmadı ;)

Aktüel kamera son derece başarılı kullanılmış, özellikle kuyuda doğum sahnesi çok çok güzeldi. Kadının yaşadığı acıyla karışık mutluluk, savunmasızlık, diğer çocuğunu da koruma çabaları, o an yapabileceği hiç bir şey olmasının getirdiği dram tam anlamıyla izleyiciye geçti sanırım.

Yer yer iletilmesi gereken mesajlar biz alıcılara ulaştı elbette. Özellikle filmin başında çıkan "Bir uygarlık, kendi içinden parçalanmadıkça, fethedilemez." yazısı, filmin sonuyla güzel bir bütünlük içindeydi. Normalde Mel Gibson'un aşırı milliyetçi ve dinci tavırları bir önceki filmde de epey eleştirilmişken, bu filmde biraz da sağ gösterip sol vurma manevrası gördüm ben. Filmin sonunda görünen "beyaz adamlar" Mayaların kurtarıcısı olmadılar daha doğrusu Jaguar Paw onlara katılmadı ve ormanına döndü ailesiyle birlikte. Normalde Mel Gibson'dan beklenen son, beyaz adamların "birbirinizi yiyip bitirdiniz ama üzülmeyin artık, biz geldik" deyip son kalanları götürmeleriydi ancak öyle olmadı. Mel Gibson'da "bakın hiç de öyle söylediğiniz gibi değilim" demiş oldu ;)
 
her zaman farklı bir şeyler deneyecek bir yönetmen kazandı anlaşılan o ki hollywood. gerçi son yarım saati ilk Rambo filminin aynısıydı resmen ya :p
 
Filmin başındaki atmosfer , filmde oynayanların kabile halkını çok iyi yansıtması , koşuşturmalar , çekiştirmeler , avlanmalar hepsi iyi güzelde. Maya uygarlığını çok kısıtlı bir açıdan almış Mel Gibson filmde. Şelaleden düşüş sahnesini sevmedim sadece bana çok sahte geldi. İç organları gösteren sahneler , piramitten kelle ve vucut atma sahneleri güzeldi. Genel olarak sıkı film izlenmesi gerekir. Senaryo daha farklı anlatılabilirdi orasıda ayrı konu.
 
Geri
Üst