Sitede Kedi Beslenmesi

Kurallar, toplum düzenini sağlamak için konulan kısıtlama veya haklardır gibi bir dar tanım yapalım. Aksi taktirde hayvanlardan ne farkımız olur.
Hayvanların insanlardan daha değerli, en azından daha sevilesi olduğunu size düşündüren nedir acaba? Bir kediyi evde beslemek, kedi için en iyi seçenek midir?
Biraz felsefî biraz tartışmaya açık konular. Ama eğer iç güdülerimizi ile yaşarsak, kendi koyduğumuz kuralla, iyi veya kötü, uymazsak, bu toplumda her isteyen kendi çalıp kendi oynarsa daha mı iyi olur?
Forum olarak çoğu kişinin demokrasi yanlısı olduğu yanılgısına kapılmışım. Açıkça apartman yönetmeliğinin bir maddesine, apartman sakinleri tarafından oluşturulan bir maddenin hiç sayılmasını istiyorsunuz. İlginç.
Eğer birisi hırsızlık yapıyorsa, aman bir kişi haricinde kime ne zararı var(!) diyor musunuz?
Kaldı ki, psikolojik olarak alt katında kedi bulunmasından oturu uyuyamayacak yüzlerce insan var.
Hayvan severlik her zaman saçma gelmiştir. Hayvanların neslinin devamı için uğraşmak okey, bir hayvanın zulum eziyet gormesini önlemek okey, hayvanların yaşama haklarını ihlal ettiğimiz için bizi kısıtlamaya çalışmaları kesinlikle okey. Ama zaten doğal ortamından kopartılıp eve hapsedilen bir kedinin gene evde kalmasını sağlamak, suça yardım ve yataklık!
Aynı zamanda kültürümüz ve dinimiz gereği hayvanları insandan üstün tutanları hep ayıplamadık mı? İneği insandan değerli tuttukları için, kurban kesen Müslümanları öldürdükleri için hinduları kınamadık mı? Dinim ve kültürüm gereği en değersiz insanı bir hayvanla, bırak bir hayvandan değerli olmasını, bir insanla eş değer tutan kişiye saygı duymam.
Herşeyden önce nedir bu yargısız infaz? Şikayet edenin sözünü dinlediniz mi? Belki gerçekten haklı sebepleri var şikayette bulunan kişinin. Tanımadığım birisi için diğer tanımadığım insanı hemen kötüleyeyim(!)
Bu yorumları yakıştıramadım.
 
Suç derken? Yahu hak hukuk diyorsaniz açın tbmm yonetmeliklerini de "evcil hayvanlarin barinma hakki" adinda cikarilan ictuzuge bakin. Ben burada baska bir sey de anlatmayacagim. Madem hak hukuk, acin okuyun.

Ayrica dini karistirmak ne sacmadir. Herkes müslüman olmak zorunda midir? bu bir. Musluman olanlar evde hayvan besleyemez mi? Bu da iki. Ne kadar sığsınız. Yazik. İyi ki engelle butonu var ki sizin gibi hak hukuk suç diyip, aslında tbmm tarafindan alinmis kurallari okumaya bile tenezzul etmeyip, burada dini bahanelerle bik bik yapan tipleri engelleyebiliyoruz.

Size sığ gunler dilerim.

Edit : Dinden dem vuracaksak, namaz kilan Hz. Muhammed'in kiyafetine oturan kedi rahatsiz olmasin diye, o yoksulluga ragmen kiyafetini kesmesini vs bahsedebiliriz. Goruyorum ki daha kendi dini kitabini bile okumadan, kendi dininin hayvanlara verdigi degeri anlamadan hayvana tu kaka, insana ooo yea diyen sığlar var forumda.
 
Son düzenleme:
Pardon ama ben musluman birisi evde hayvan besleyemez gibi bir algı mı yarattım. Şahsen kopek besliyorum evimde çokta severim kızımı. Demek istediğim şey şuydu; ne kadar kopeğimi çok fazla sevsem de, bir insandan değerli tutmuyorum. Anlatabildim mi? Yasal kısmına ise geleceğim. Bilgisiz tartışmak yakışıksız olur.
 
Pardon ama ben musluman birisi evde hayvan besleyemez gibi bir algı mı yarattım. Şahsen kopek besliyorum evimde çokta severim kızımı. Demek istediğim şey şuydu; ne kadar kopeğimi çok fazla sevsem de, bir insandan değerli tutmuyorum. Anlatabildim mi? Yasal kısmına ise geleceğim. Bilgisiz tartışmak yakışıksız olur.

Bilgisiz tartismak yakışıksız olur diyorsaniz, dinden de dem vuruyorsaniz dini kitapta da yazan "oku" ayetine riayeten neyin suç neyin suç olmadığını bir okuyun. Okumadan ordan suç yaftasını yapistirmayin. Tbmm "EVLERDE evcil hayvan barınma hakki" sunmuşsa, suç olan bunu tanimayan apartman yonetmelikleridir, bilmem anlatabildim mi.
 
Hayvanlarla ilgili maddeleri tbmm'nin sitesinden okudum. Açık bir şekilde genel hükümlerde evcil hayvan beslenilmesine izin veriliyor fakat; Kat Mülkiyeti Kanununa göre düzenlenen,yönetim planında; bağımsız bölüm, eklenti ve ortak yerlerinde hayvan beslenmesi yasaklanmışsa, kat malikleri kurulunun izin verdiğine dair belge ibraz etmeyenin etrafına rahatsızlık vermemiş olsa bile, bağımsız bölümde köpek beslenmesi mümkün değildir.

Hayvan Hakları Hakkında Kanun

5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu
İle başlayan ve ve bir kaç tane daha eğer yönetmelikte yazıyorsa beslenemeyeceğine dair açıkça kanunlar var.
Mübalağa yaptığım suç kelimesine çok takılmanıza hiç ama hiç anlam veremedim. Kaldı ki ben bir şahsı aşağılamadım. Bana "sığ" demenizi hiç yakıştıramadım. Sizin düşüncenize katılmayınca "sığ" bir insan mı oluyorum?
Eğer ki benimle tartışacaksanız üslubunuzu toplamanızı rica ediyorum. Böyle bir konuda beni kırmak size ne sağlayacak?
 
Ben bu düşünceyi de anlamıyorum. Muhafazakar bir insan değilim. Hatta oldukça uzağım. Ama elhamdülillah Müslümanım. Biraz muhafazakar bir tavır izleyip direk "Sığ" diye cevap almam harika bir önyargı mekanizmasına sahip olduğunuzu gösteryor.
 
Dinden dem vuracaksak Kuran ve Hayvan Haklarina bir goz gezdirelim. Hz. Muhammed hayvanlari da ummetin bir parcasi sayarken onu insandan asagi gormek gunahtir dininize gore. Kaldi ki hiçbir büyük dinde hayvanlari insanlardan aşağı görmek yoktur.

Eger dinden dem vuracaksak olay bu.

Hayvan severlikle ilgili soylemlerinize bakarsiniz,neden sizi "sığ" olarak gördüğümü anlayabileceginizi düşünüyorum. Size de aşağıda Kuran'da gecen hayvan haklari ile ilgili kisimlarin derlemesini okumaya davet ediyorum. Sadece Kuran okuyan bir Müslüman degilseniz size diger kitaplarin da bu kisimlarini derleyebilirim.

Tartisma niyetinde degilim, once hayvanseverlere laf söyleyip, sonra hiçbir sey okumadan "suç" diyip, sonra hayvan besliyorum moduna giren biriyle zaten tartismam. Ha bir de bu konuda dinden dem vuranlar var. Size iyi okumalar.
Ayrica beslenilmesi yasak olan tabi ki hayvanlar vardir. Evcillestirilmesi mumkun olsa dahi yapilari geregi yirtici olan hayvanlarin beslenmesi yasaktır, bkn:pitbull.



İSLAMDA HAYVAN SEVGİSİ VE HAYVAN HAKLARI





İslam dini çevreyi, tabii güzellikleri korumayı, hayvanlar da dahil bütün canlılara karşı sevgi ve merhametle davranmayı emretmiştir. Hz. Peygamber , "Merhamet edene Allah da merhamet eder; siz yerdekine merhamet edin ki, gökteki de size merhamet etsin." (1) buyurmuştur.

İslam'da hayvanların söz konusu edildiği nasslar (ayet ve hadisler) incelendiğinde hayvanlara birtakım hakların verildiği görülür. Kuran-ı Kerim'de bazı sureler çeşitli hayvan isimleri ile isimlendirilmiştir.

İSLAMDA HAYVAN SEVGİSİ VE HAYVAN HAKLARI

İslam dini çevreyi, tabii güzellikleri korumayı, hayvanlar da dahil bütün canlılara karşı sevgi ve merhametle davranmayı emretmiştir. Hz. Peygamber , "Merhamet edene Allah da merhamet eder; siz yerdekine merhamet edin ki, gökteki de size merhamet etsin." (1) buyurmuştur.

İslam'da hayvanların söz konusu edildiği nasslar (ayet ve hadisler) incelendiğinde hayvanlara birtakım hakların verildiği görülür. Kuran-ı Kerim'de bazı sureler çeşitli hayvan isimleri ile isimlendirilmiştir. (2) Nahl Suresi 8. ayette, bazı hayvanların doğal görevleri belirtilmekte ve esasen hayvanların, insanların yararı için yaratıldıkları ifade edilmektedir. Diğer bazı ayetlerde de diğer canlıların da tıpkı insanlar gibi, Allah'a ibadet ettiği, kuşların da bir dilinin, bir ibadet ve tesbihinin bulunduğu belirtilmektedir.(3)

Hadislerde hayvan hakları konusunda ısrarlı bir şekilde vurgulanan husus, onların yaşama haklarıdır. Hz. Peygamber'in tavsiye ve uygulamalarında belli başlı zararlılar hariç, (4) hayvanların faydasız ve keyfi bir şekilde öldürülmesi yasaklanmış, hayvanlara merhametli davranılması gereğine işaret edilmiştir. (5)

Diğer taraftan kuşlarla ilgili olarak kuş yuvalarının bozulmaması, yumurta ve yavrularının alınmaması için emir verdiğine, alınmış olan yavru ve yumurtaları yerlerine iade ettiğine dair rivayetleri ve bazı vahşi hayvanların derilerinin elbise, eyer vs. şeklinde kullanılmasını yasaklaması (6) göz önüne alınacak olursa, hassasiyet daha iyi anlaşılır. Yine Hz. Peygamber'in karınca, arı, kurbağa, hüdhüd ve surad kuşu vs. gibi hayvanlar karşısındaki tutumu (bunları öldürme yasağı) (7), sonraki nesiller üzerinde fazlasıyla etkili olarak "hayvanın insan üzerindeki hakkı" şeklinde kolektif bilinci doğurmuştur. Öte yandan hayvan türlerinin ve neslinin devamı açısından önemli olan av olgusuna da nasslarda yer almakla birlikte (8) doğal dengeyi bozan ve eğlence amaçlı avcılığa izin verilmemiştir.(9)

Nasslarda hayvan haklarına ilişkin olarak belirtilen diğer hususlardan biri, onların gıdalarına özen gösterilmesidir. Hz. Peygamber, sağmal hayvanları sağarken yavrusunun ihmal edilmemesi hususunu tembih etmiştir. (10) Ebû Hureyre'nin naklettiği bir rivayetle Hz Peygamber; "Günahkâr bir kadının bir kuyunun yanından geçerken, kuyunun başında bir köpeğin susuzluktan dilini çıkarıp soluduğunu gördüğünü, ona acıyarak ayağına giydiği ayakkabılarla kuyudan su çekip köpeğe verdiğini ve bu sebeple Yüce Allah'ın da onu bağışlayıp Cennet'e soktuğunu" bildirmiştir.(11) Yine Hz. Peygamber, bilinçli bir şekilde bir hayvanın gıdasız bırakılarak ölümüne sebebiyet veren kişinin karşılaşacağı acı sonucu belirterek bu hususta insanları uyarmıştır. (12)

Hayvan haklarıyla ilgili bir diğer önemli husus, onların temizlik ve bakımlarıdır. Hz. Peygamber, Ebû Hureyre'den gelen bir rivayette, koyunların burunlarının silinmesini, ağıllarının temizlenmesini emretmiştir. Aynı şekilde, keçilerin temizlenmesi için de emir verdiği, bize kadar gelen rivayetler arasındadır.(13)

Hadislerde, Hz. Peygamberin hayvan haklarına ilişkin vurgularından biri, yük hayvanlarına, kapasitelerinin üzerinde bir yükün yüklenmemesidir. (14) Benzer şekilde Hz. Peygamber, hayvanların ilahi bir emanet olduğunu vurgulayarak, onlara iyi davranılması gerektiğini bildirmiştir. (15)

Hz. Peygamber'in, özellikle evcil hayvanlarla ilgili olarak, üzerinde durduğu önemli hususlardan biri, onların yapılarına uygun olmayan tasarruflardan kaçınmaktır. Hayvanların yaratılış gayeleri doğrultusundan saparak, fıtrat harici işlerde kullanılması İslâm'a aykırı olmaktadır. İbn Abbas'ın rivayetine göre; " Peygamberimiz dövüştürmek için hayvanları birbirine kışkırtmayı yasaklamıştır." (16) Horoz, deve, boğa, köpek, koç vb. hayvanları dövüştürme hep bu yasak içinde yer alır. Bunlar aynı zamanda hayvanlara eziyet etmektir.

Hayvan haklarına ilişkin nasslarda vurgulanan bir diğer husus olarak eziyet ve işkence yasağını sayabiliriz. Eziyet ve işkence, fiziki olabileceği gibi, manevi de olabilir.(17) Her iki tür işkence hadislerde kesin bir dille yasaklanmıştır. Bu bağlamda "yüzüne vurularak dövülmesi", "canlı hayvanların hedef alınıp atış yapılması", (18) "yüzüne dövme (vesm) yapılması", (19) "dövüşmeleri için hayvanların kızıştırılmaları", "hayvanı kulağından çekmek", hadislerde işkence olarak telakki edilmiş ve kesin bir dille yasaklanmıştır.

Diğer yandan birtakım hayvanların yaratılış gayesi, insanların gıdalarını teminden, yüklerini taşımaktan ibarettir. Bu gayeye hizmet için olan hayvanları keserken, kendilerine fazla acı vermeyecek şekilde kesmek, böylece onlara karşı bir merhamet eseri göstermek, insani bir görev sayılmıştır. Bu bağlamda, Hz. Peygamber, hayvan keserken bile ona şefkatli olunmasını, eziyet edilmemesini emretmiştir. Hz. Peygamber'in açık ve ısrarlı talimatına göre, kurban kesimi, hayvanın acı çekmesini en aza indirecek şekilde olmalıdır. (20)

Nasslarda hayvan haklarına çekilen dikkatler, hayvan hakları kuramının bilincinde olan bir Müslüman toplum ortaya çıkarmış söz konusu nasslar, hayvanlara yönelik muamelelerle ilgili kuramın etik ve hukuki dayanağını oluşturmuştur. İslâm tarihinde dört halife döneminden itibaren hayvan haklarını korumaya yönelik emirler verildiği, aksine davrananların uyarıldığı ve cezalandırıldığı bilinmektedir. Özellikle Osmanlılar devrinde sahipsiz hayvanların bakım ve korumasının devlet tarafından sağlandığı, bu amaçla vakıflar kurulduğu da burada hatırlanabilir. Hayvan haklarına ilişkin hukuksal normlar, Osmanlı Kanunnamelerinde ilk dönemlerden beri yer almıştır. Söz gelimi, İkinci Beyazıt devrinde hazırlanan 1502 tarihli İstanbul Belediye Kanunnamesindeki şu hüküm bu kabildendir ve son derece dikkat çekicidir: " Ve ayağı yaramaz bârgiri işletmeyeler. Ve at ve katır ve eşek ayağını gözedeler ve semerin göreler. Ve ağır yük vurmayalar; zira dilsüz canavardır. Her kangısında eksük bulunursa, sahibine tamam ettüre. Etmeyeni ve eslemeyeni gereği gibi hakkında gele." "Fil cümle bu zikrolunanlardan gayrı her ne kim Allah Teala yaratmıştır, hepsinin hukukunu muhtesip görüp gözetse gerektir, şer'i hükmi vardır." (21)

Yine 23 Muharrem 1278 (31 Temmuz 1861) tarihli padişah iradesiyle yürürlüğe giren; "Zabıtaca Men'i Lazım Gelen Mevat Hakkında Zabıta Memurları ile Merkezde Bulunan Bilcümle Zabitan-ı Asakir-i Zaptiye'ye Verilen Talimatın alt başlığı, "Yük Taşıyan Beygir ve Hamallarını Ve Merkepçilerin Suret-i Hareketlerine Dair Kanun" yani yük taşıyan at ve eşek kullanan hamalların uyacakları esaslar düzenleyen kanundur. (22)" Bu örnekler gösteriyor ki, hayvanların hukuki statüsü, taşınır mal statüsünden daha ileri seviyede olmuştur.

Nassların (ayet ve hadislerin) ifadelerini tahlilde ve ayrıca tarihsel geçmişi ve fakihlerin ilgili nasslarda yaklaşımlarını göz önünde bulundurduğumuzda, "hak" kavramının hayvanları da içine alacak şekilde genişletildiğini görebiliriz. İlgili nasslardan sadece hayvanların hak sahibi olmalarını değil ayrıca ne gibi haklara sahip olduklarını da anlamamız mümkündür. Bu bağlamda söz konusu hakları özet olarak şöyle ifade edebiliriz:

a) Bunların en başında geleni hayvanların yaşama haklarıdır.

b) Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce işlem yapılamaz.

c) Bütün hayvanların, insanlarca gözetilme, bakılma ve korunma hakkı vardır.

d) Hayvanlar meşru bir gerekçe olmadan öldürülemez. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu, bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.

e) Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel ve doğal çevrelerinde, karada, havada ve suda yaşama ve üreme haklarına sahiptir.

f) Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan türden olan hayvanlar uyumlu bir biçimde yaşama ve üreme haklarına sahiptir.

g) İnsanların kendi çıkarları ya da eğlenceleri için bu uyumda ya da şartlarda yapacakları her türlü değişiklik bu haklara aykırıdır.

h) Bütün çalışan hayvanlar, iş süresinin yoğunluğunun sınırlandırılması, onarıcı ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme haklarına sahiptirler.

ı) Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz. (23)

Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, hayvanlara tanınan söz konusu hakların insanlar tarafından verilen, başka bir ifadeyle beşeri kaynaklı değil, üstün bir iradeye dayanmakta olduğudur. Hayvanların insanlar üzerinde haklarının yalnızca günah korkusuna dayanmayıp İlahi irade tarafından hayvanlara bahşedildiği bilincinin, Müslüman toplumların tarih boyunca hayvan hakları olgusunda hassas olmalarında etkin olduğu inkâr edilemez bir gerçektir.



(1) Ebû Dâvûd, Edeb, 58

(2) Mesela: Bakara (inek), Nahl (arı), Ankebût (örümcek), Neml (karınca) sûreleri gibi

(3) Mesela bk. Nur,24/41; İsrâ, 17/44

(4) Bk. Buhari, Bed'ul-halk,16;Müslim, Hacc, 66-67

(5) Bk. Nesâi, Sayd, 34; Dârimi, Sünen 2, 115

(6) Bk. Buhâri, Zebâih,13; Ebû Dâvûd, Libas, 40

(7) Bk. Ebû Dâvûd, Edeb, 164; İbn Mâce, Sayd,10

(8) Bk. Maide.5/1-2; Buhari, Zebâih,1-2; Müslim, Sayd, 1

(9) Bk. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1, 357; 2,371

(10) Bk. Ali b.Ebi Bekr Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, Beyrut 1407, C.8, S.196

(11) Müslim, Tevbe, 155, Selam, 41

(12) Bk. Buhâri, Bed'ül-Halk, 17, Enbiya, 50; Müslim, Birr,37, 151

(13) Bk. İmam Mâlik, Muvattâ, C.2, S.933; Ahmed b.Hanbel, Müsned, 2, 436

(14) Muhammed Şems'ül- Hak el-Azim el-Âbâdî, Avnû'l-Ma'bûd şerhi, Sünen-i Ebû Dâvûd, C.7, S.221. Hadis no:2532

(15) Bk. Ebû Dâvûd, Cihad, 55, 61

(16) Ebû Dâvûd, Cihad, 51, 56; Tirmizî, Cihad, 30

(17) Bk. Müslim, Birr, 80

(18) Bk. Buhâri, Zebâih, 25; Müslim, Sayd ve Zebaih,12, 59

(19) Bk. Müslim Libâs, 29, 106; Ebû Dâvûd, Cihad,56; Tirmizi, Cihad, 30

(20) Bk. Mûslim, Sayd, 11, 57; Ebû Dâvûd, Edâhi, 12; Tirmizi, Diyât, 14

(21) Prof. Dr. Ahmet AKGÜNDÜZ, Osmanlı Kanunnameleri Ve Hukuki Tahlilleri, İstanbul 1999, C.2, S.296-297

(22) Hayvan Hakları (ek: ikinci kitap), Maltepe Üniversitesi Yayınları, İstanbul 1999, S.1087

(23) Doç. Dr. Adnan KOŞUM, İslam'da Hayvan Hakları, Diyanet Aylık Dergi, Sayı:194, S.39-41
 
@Mehmet_Perdeci abi bizim arkadasin golden cinsi kopegi icin belediyeden kağıt verdiler, apartmanda herhangi bir sorun olursa bu kağıt gosterilsin diye veriyormuş. Ama Golden yani, buyuk irk. Kucuk irk sus kopekleri ve kediler icin veriyorlar mi bilmiyorum. Belgenin iceriginde de dostumuzun asilarinin tam, evcil bir hayvan oldugu vs yaziyor. Ama dedigim gibi kediler ve sus kopeklerinde boyle bir uygulama var mi emin degilim.

Eger ki olay hukuki bir boyuta taşınırsa, benimle de iletisime gecebilirsiniz. Avukat degilim ancak gerek hukuki gerekse manevi destek adina yardim ederim ne zaman olursa olsun.
 
Avukat arkadaşlara merakımdan soruyorum. Şikayet eden arkadaş kediyi tellerde gördüğüne göre bizim mülkü röntgenliyor diyerekten bir dava açamaz mı arkadaş acaba? Ya da kedimi sahiplendirdim deseniz ve evde tutmaya devam etseniz ne yapacaklar ki? Evi mi basacaklar?
 
Hatamı kabul ediyorum ama gene berbat ve sinir bozucu bir uslubunuz var. İnsanlar hayvanlardan değersiz görmeyin dediğim için sevgili forumdan özür dilerim. İnsanları hayvanlarla eşit görün diyorum. Ayrıca çok sinirlenmeme rağmen hiç bir saygısızlık yapmamama rağmen halen bu berbat üslubunuzla hayatınızda başarılar diliyorum. Sonuçta sadece bir konuda şahsın görüşüne uymayan şeyler söylediğim için sığ olan ben, daha neleri bildiğim belli değil iken ve tabi ki gene sığ olan artık bu konuda konuşmayacağım. Ezici üslubunuz ve aşağılayıcı goruşunuzle fikirlerinizi bana empoze etmeyi başardınız. Tebrik ediyorum.
İyi forumlar. Saygılar.
 
Kurallar, toplum düzenini sağlamak için konulan kısıtlama veya haklardır gibi bir dar tanım yapalım. Aksi taktirde hayvanlardan ne farkımız olur.
Hayvanların insanlardan daha değerli, en azından daha sevilesi olduğunu size düşündüren nedir acaba? Bir kediyi evde beslemek, kedi için en iyi seçenek midir?
Biraz felsefî biraz tartışmaya açık konular. Ama eğer iç güdülerimizi ile yaşarsak, kendi koyduğumuz kuralla, iyi veya kötü, uymazsak, bu toplumda her isteyen kendi çalıp kendi oynarsa daha mı iyi olur?
Forum olarak çoğu kişinin demokrasi yanlısı olduğu yanılgısına kapılmışım. Açıkça apartman yönetmeliğinin bir maddesine, apartman sakinleri tarafından oluşturulan bir maddenin hiç sayılmasını istiyorsunuz. İlginç.
Eğer birisi hırsızlık yapıyorsa, aman bir kişi haricinde kime ne zararı var(!) diyor musunuz?
Kaldı ki, psikolojik olarak alt katında kedi bulunmasından oturu uyuyamayacak yüzlerce insan var.
Hayvan severlik her zaman saçma gelmiştir. Hayvanların neslinin devamı için uğraşmak okey, bir hayvanın zulum eziyet gormesini önlemek okey, hayvanların yaşama haklarını ihlal ettiğimiz için bizi kısıtlamaya çalışmaları kesinlikle okey. Ama zaten doğal ortamından kopartılıp eve hapsedilen bir kedinin gene evde kalmasını sağlamak, suça yardım ve yataklık!
Aynı zamanda kültürümüz ve dinimiz gereği hayvanları insandan üstün tutanları hep ayıplamadık mı? İneği insandan değerli tuttukları için, kurban kesen Müslümanları öldürdükleri için hinduları kınamadık mı? Dinim ve kültürüm gereği en değersiz insanı bir hayvanla, bırak bir hayvandan değerli olmasını, bir insanla eş değer tutan kişiye saygı duymam.
Herşeyden önce nedir bu yargısız infaz? Şikayet edenin sözünü dinlediniz mi? Belki gerçekten haklı sebepleri var şikayette bulunan kişinin. Tanımadığım birisi için diğer tanımadığım insanı hemen kötüleyeyim(!)
Bu yorumları yakıştıramadım.

Merak ettiğim için soruyorum. Hayvan severlik saçma gelmiştir diyorsunuz bi sonraki mesajda evimde köpek besliyorum diyorsunuz. Madem hayvan severlik saçma niye evde köpek besliyorsunuz? Köpeği damızlık olarak kullanıp hayvan satış işi mi yapıyorsunuz evde?

İkincisi hayvanları eve kapatmak suçtur demişsiniz, arkasından evde köpek besliyorum demişsiniz. Köpeği eve kapatmadan evde nasıl köpek besliyorsunuz? Çadır hayatımı yaşıyorusnuz? Yoksa kapınız 7/24 açık duruyor hayvan istediği zaman girip çıkıyor mu?

Öz eleştiri yapmanız açısından, yazdıklarınızdaki bu tutarsızlık, tamamen altı boş olup, hiçbir dayanağı olmayan fikirlerinizden kaynaklı olabilir mi? Bu altı boş fikirlerinize örnek olsun diye soruyorum, bir kedinin, bu ankara kedisi olur, van kedisi olur vs. bunların doğal ortamı neresidir? Yağmur ormanları mı? Sahra çölü mü? Nerden koparıyoruz tam olarak. Size "kedileri doğal ortamından koparıp eve kapatıyolar" fikrini yaratan Evcil kedilerin doğal ortamı ile ilgili olan bilgiyi paylaşabilirseniz çok sevinirm. Sokak kedisinin doğal ortamının "sokak" van kedisinin doğal ortamının "van" olduğunu sanmıyorsunuzdur işallah :)

Öte ynadan tamamen kendinden bağımsız bir yaşam alanında bulunan bir hayvanın varlığından psikolojik olarak rahatsız olup uyuyamayan kişinin yapması gerekn ilk şey bir psikoloğa gidip tedavi olmaktır.
 
Son düzenleme:
Şimdi gene belirtmekte fayda var. Demek ki sorun bende Türkçeyi doğru kullanamıyorum. Mübalağa ettim orada. Yani abarttım anladınız mı? Olduğundan çok fazla gösterdim.
Kaldı ki oradan anlamanız gereken, hayvan severlerin, evde değil doğal ortamda kalmasını desteklemesi gerekir.
Gene benim hatam Tukçem çok kötü olduğundan olsa gerek, hayvan severlerden kastım hayvan seven insanlar değil. Kendi bu işe adamış insanlar. Hayvan severliğin saçma gelmesi, insanların hayvan sevmesi değil, kendini bu işe adamış insanların yaptığı icraatlerin doğru olmadığını düşündüğüm fikrimi yansıtmak için soylediğim sozdur. Ad aktarması olarak kullanmak istemiştim ama becerememişim. Evcil hayvan dediğimiz sınıf hayvanın evcilleştirilebilir olduğunu gösterir. Yoksa zaten doğal ortamında rahatça yaşar. Fakat evcilleştirilmiş hayvan zaten ev dışında bir yerde kalamaz.
Herşey bir yana ben sevgili tıfıl adında ki kopeğimi, bir gun bir arkadaşım için barınağa ziyarete gittiğimde durumuna çok üzüldüğünden almıştım. Eskişehir'deki barınakları bilen bilir. Hayvan bayat ekmekten başka birşey yememiş ve öleceğini düşündüğüm için almıştım.


Ayrıca benim, senin herşeyden önce psikolojik tedaviye başvurması lazım. Benimde bazı sorunlarım var seninde. Ben gitmiyorum, sen gidiyor musun?
 
Şimdi gene belirtmekte fayda var. Demek ki sorun bende Türkçeyi doğru kullanamıyorum. Mübalağa ettim orada. Yani abarttım anladınız mı? Olduğundan çok fazla gösterdim.
Kaldı ki oradan anlamanız gereken, hayvan severlerin, evde değil doğal ortamda kalmasını desteklemesi gerekir.
Gene benim hatam Tukçem çok kötü olduğundan olsa gerek, hayvan severlerden kastım hayvan seven insanlar değil. Kendi bu işe adamış insanlar. Hayvan severliğin saçma gelmesi, insanların hayvan sevmesi değil, kendini bu işe adamış insanların yaptığı icraatlerin doğru olmadığını düşündüğüm fikrimi yansıtmak için soylediğim sozdur. Ad aktarması olarak kullanmak istemiştim ama becerememişim. Evcil hayvan dediğimiz sınıf hayvanın evcilleştirilebilir olduğunu gösterir. Yoksa zaten doğal ortamında rahatça yaşar. Fakat evcilleştirilmiş hayvan zaten ev dışında bir yerde kalamaz.
Herşey bir yana ben sevgili tıfıl adında ki kopeğimi, bir gun bir arkadaşım için barınağa ziyarete gittiğimde durumuna çok üzüldüğünden almıştım. Eskişehir'deki barınakları bilen bilir. Hayvan bayat ekmekten başka birşey yememiş ve öleceğini düşündüğüm için almıştım.


Ayrıca benim, senin herşeyden önce psikolojik tedaviye başvurması lazım. Benimde bazı sorunlarım var seninde. Ben gitmiyorum, sen gidiyor musun?

Soruların cevaplarını alacağımı zaten düşünmüyordum, çünkü bir cevabı yok sorduğum soruların :) Ben "pardon panpa kuzenim yazmış" savunması beklerdim ama mübalağ veya ad aktarmasıda olur. Yaratıcı olduğundan kabul ederim.

Tavsiyeniz için teşekkür ederim. Şuan Allaha şükür düşündüğümünde, yazdığımında farkındayım. Ne zaman kendimle çelişip, arkasında duramayacağım fikirlerimi mübalağ ile ad aktarması ile kıvıracak kıvama gelirim o zaman mutlaka bir psikoloğa giderim...
 
Bazıları gerçekten bot ya. Yemek yiyorlar mı su içiyorlar mı merak ediyorum. İçimizden elimiz filan geçecek galiba. Slay komutu da versek matriksten atabilir miyiz ?
 
Ya şunu söylemezsem arkamdan ağlar. Burada kanunun tanıdığı yönetmeliği nasıl saptırırız diye tartışma donuyor. Ben kanundan çıkmayın dediğim için benle alışveriş yapılmıyor. Hayır alışverişe çok muhtaç olduğumdan değil. Çok komik. Yemin ederim çok komik :D
 
Kimse kanunun tanidigi yonetmeligin degismesi icin ugrasmiyor. Herkes apartman yonetmeliginin tanimadigi tbmm yonetmeligini savunuyor. Kanun, khk, yönetmelik vs onemli seylerdir. Bunu bir apartman karsi geliyorsa, bir site karsi geliyorsa asil sucu isleyen bu apartman - site yonetimidir. Bir sitenin yasaklayabilecegi hayvanlar pitbull gibi evcillestirilse bile tehlike istigal eden hayvanlardir. Bilmem anlatabildim mi.
 
Kimse kanunun tanidigi yonetmeligin degismesi icin ugrasmiyor. Herkes apartman yonetmeliginin tanimadigi tbmm yonetmeligini savunuyor. Kanun, khk, yönetmelik vs onemli seylerdir. Bunu bir apartman karsi geliyorsa, bir site karsi geliyorsa asil sucu isleyen bu apartman - site yonetimidir. Bir sitenin yasaklayabilecegi hayvanlar pitbull gibi evcillestirilse bile tehlike istigal eden hayvanlardir. Bilmem anlatabildim mi.
Hayır bir kere daha söylüyorum. Şimdi unuttum ama TBMM apatmanlara bu ibreyi koyabilmesi için hak tanımış. İtiraf edin benim yazdıklarımı atlayarak okuyosunuz değil mi? :D
 
Hayır bir kere daha söylüyorum. Şimdi unuttum ama TBMM apatmanlara bu ibreyi koyabilmesi için hak tanımış. İtiraf edin benim yazdıklarımı atlayarak okuyosunuz değil mi? :D

Bu ibarenin koyulabilmesi icin hak tanımış derken? Yahu nerede yaziyor "yasaklayabilsiniz isterseniz" diye Hayvan Haklari Kanunnamesi ve ona bagli yonetmeliklerde? Bana bunu gosterebilir misiniz?
 
Geri
Üst