Re: Haliçte Güneşin Batışı
Murat Ses'in yalnızca Automaton albümünü yıllar önce (o da kasetten) dinleyebildim. O yıllardaki müzik zevkimle, denyesele meğil veren elektronik "güzellemeler" pek ilgimi çekmemişti. Şimdi olsa Tangerine Dream manyağı fikrimle belki daha çok severim.
Murat agabeyin kaderi hep zamanindan önce bir seyler yapiyor.
Fransa'da ödül alan calisma da, bu cografyadan hatta Dünya Müzigi'nin de ilk örneklerinden biri. O zamanlar özellikle Türkiye acisindan pek bir sey ifade etmemis. Hürriyet gazetesinin Paris muhabiri de olmasaymis, grubun bile haberi olmayacakmis. Bana kalirsa albümün yerini bulusu bizim kusaga denk geldi. Tekrar cikislarinda Mogollar'a ortamin ne denli acik oldugunu hatirlarsin, medya falan, hatta Murat Ses'e iliskin unutkanliklari da bir tür görmemezlikten gelinmisti. Murat Ses sanki hic yoktu bu alemde (Moderatörlere tersse burayi kesebilirler, zira Mogollar, Murat Ses olayini bilebilecegin nedenlerle pek sevmiyorlar ve hircinlasiyorlar hissindeyim, bu konuda yorumda yapma istersen, daha iyi olur, kisisel görüsüm olarak kalsin diyelim) Yani kendi kurdugu, ödül alan eserleri verdigi grup ta ayni tutumdaydi. Murat Ses'ten onlarin bile haberi yoktu ;-)
Malum
Automaton'u izleyen bes adet solo albüm daha var:
Binfen, Culduz, Automaton², Binfen 2005 remix ve
Electric Levantine. Murat Ses'in resmi sitesinden baglantilari bulma, kisa bir tadina varma ve de satin alma olanagi var.
Onlara da bir bak, zamanin olursa. Tabii yeni kafayla
Automaton da bir daha dinlenmeli bunu bizim kusaktan herkes icin söylüyorum.
TD fikriyle yaklasim cok dogru. TD, Kratwerk vb dinledikten sonra, olay kafama dank etti. Zira bir yazi okumustum, Murat ses'in agzindan olmali. Avusturya'ya gittikten sonra Berlin, Köln, Düsseldorf okullarini daha iyi bir tanima olanagi bulmus.Bense ilk dinledigimde bu caz mi? deneysel bir sey mi? herneyse bir sey anlamadim ama kendim icin konusayim benim o güne degin sadece Türkiye'de olanlarla yetinmemden de kaynaklaniyordu.
Adam calismalarini ABD ve Avrupa'da dahi kabul ettirmis bir durumda bunda bir is var diye düsünmüstüm o zaman
"
Haliç" meselesinde ise yine kişisel bir tercih olarak parçanın 45'lik versiyonunu tercih ederim (dinlediğim türk-yabancı tüm şarkıcı ve grupların çalışmaları arasında 45'lik versiyonunu tercih ettiğim belki de tek parça!). Murat Ses'in (her iki versiyonda da) org doğaçlamaları tabi ki süper; fakat 45'likte, genelde Moğollar'la ilişkisi (ve keman çalma yeteneği) pek bilinnmeyen, hatta parçanın yayınlandığı yıl neredeyse hiç tanınmayan bir sanatçının attığı keman solosu beni öldürüyo! (Moğollar ve klasik anadolu rock fanatikleri; lafım size değil: bunu ortalama müzik dinleyicisi bilmez!)
Bu süper kemancı kim mi? '80'lerde yaptığı zoptrik pop şarkılarıyla neredeyse herkesin bir dönem kendisinden nefret etmesine neden olmuş, bu yüzden '70'lerdeki süper çalışmalarını gölgede bırakmış olan Ersen!
Burada da ayni görüsteyim Ben de o versiyonun hastasiyim.
Ne ortammis ki o zamanlar Ersen'e o kemani caldirmis. Iyi de calmis gercekten. Keske kemana takilmayi sürdürseymis
Bu arada forum acisindan söylemek isterim, Murat Ses son derecede aktif ve üretken. Bati'da önemli dergilerde söylesileri cikiyor, cikacak, albümlerine iliskin cok baba elestiriler var. Belki bizler gibi düsünenler ilgilenirse, buralarin da bir tür haberi olur. Bu anlamda Acik Radyo'daki belgesel harikaydi (Fasülye Disli Adam'i ilk kez dinledim belki ayiptir ama ne bicim olay ya)
*dipnot: bu "vs." vesaire anlamında değil, bir tür dilbilimsel snopluk örneği olarak ingilizce "versus"un kısaltması olarak kullanılmıştır
[/quote]