Geçmişin Sorgusu

Geleceğini kaybeden insanlar kendilerine geçmişin hesabını yaparlar.
İnsanlığın birbirlerine yapdığı o karmaşık sayfaları sürekli hatirlarlar ve birbirlerine bunun hesabını sormak için,guclerine guc katarlar.Savaş,gasp,tecavüz,suikastler bize geçmişin getirdikleridir.Türk insanına bakıyorumda; geçmişten,günümüze gelen hiçbir şeyi korumamış.
İstanbul yarısı kayıp,Atatürk'ün kararlarını bile tartışır hale getirmişler,bayramlarımızı ve bayrağımızı kullanır olmuşlar,islamiyet'i(din)ve devletti ayırmamışmıydı Atatürk,Spor alt yapının gelişmesiyle yücelecekdi,özgürlük bu kadarmı kısıtlanacakdi ya kardeşlerim ırkçılık buralaramı gelecekdi.Savunacak bir geçmişimiz bile yok,kaybettik.
Gözlerimiz ne görecek bundan sonra,benim gözüm kan doldu,acı görüyorum.Geçmişle ağlamayi,gelecekle mazoşist olmayı öğrendim ya siz? Geçmiş ne ifade ediyor size?
 
Geçmiş her şeydir; şimdi ve/veya gelecek için insanın elinde bulunan en sağlam (yani, alabildiğine sağlam) referans noktasıdır. Geçmişi olmayan kişi hiçbir şeydir.
 
Geçmiş geleceğin aynası değildir her zaman bence, geçmiş bir kitaptır okunduğunda kişinin geleceği için öğütler taşıyan... Ama okumak için gerçekten geçmişe bakan aynanın kaldırılması ve kendini düzeltme isteğinin olması gerekiyor.
 
geçmişi sorgulamak yerine geleceğimi sorguluyorum ben.
çünkü yanlışlar olmasaydı ''doğru''diye bir olgudan bahsedemezdik.dolayısıyla tüm hataların odak noktası olan geçmişimizden edindiğimiz dersler geleceği sorgulamak adına elimize geçen bir kozdur bence.
 
"there will be no more lies" sözünü size söyleten, ama bu sözü söylerken bile aslında yalan söylemenizi sağlayan bir baş ağrısıdır. Geç-miş diye bir şey yoktur, çünkü hiçbirşey gerçekten "geç-mez"...
Metalik-gri, doğru dan ve yanlış tan bahsetmiş... Bunun ikisinin de bana tanımını yapabilir mi acaba...
 
farklı bi açıdan da insanı ağlatan tek gizli kavramdır, insan devamlı geçmişte bıraktıklarına ağlar, kendisinden uzaklaştığı için...
eski bir fotoğrafına bakıp "oha" diyebilir, ben şimdi ne olmuşum diyebilir, gerçeğin mezarıdır geçmiş...
fotoğrafa baktığında insan bunu görür ve en gerçek şekilde ağlar, aynı zamanda en gerçek şekilde güler...
 
Geçmişin sorgusu gerekli bi şeydir; zira insan önceki yaptıklarından ya da yapmadıklarından ders çıkarmalıdır. Ama geçmişten ders çıkarmakla, geçmişte yaşamak arasındaki farkın ayırdına varmayı da başarabilmelidir insan.Aksi takdirde bir anakronizm kurbanı olarak sürdürür hayatını.
 
İnsan geçmişte yaptığı kötü veya iyi işlerden ders alıp bulunduğu anın değerini daha iyi anlaması gerekir. Yoksa önemli olan gelecek veya geçmiş değildir; yaşadığımız şimdiki andır.
 
sorgu olarak değil belkide,insanın şu zamanda yaşadığı hayat düz bir çizgi gibiyse ve geçmişi "yaşanmış" anlarla doluysa günü yakalayıp napıcak,düşünsün geçmişi işte,kafasının içinde yeniden yeniden yaşasın..
 
gecmıste yerıne koydugumuz her bı taş, bedelini gordugumuz herseyın alt yapısı degılmıdır zaten...bence gecmıs herkesın ozudur..
 
Geri
Üst