sokakrock

SOKAK - üçgeni kareye sokmak meselesi

ÜÇGENİ KAREYE SOKMAK MESELESİ

Bu öykünün kahramanı ben
Sonsuzluğu görüyor eylem
Benle alay ediyor elalem
İmkânsız aşksa bu madem

Neden göklerde kayboluyor senin ülken ölsemde
Kanatlanırım koparıldı benim ancak uçmak öfkemle

Sistem beni yendiğini sandı başta
Oysa bendeki uçma aşkı başka
Düşler derinliğinde içim doldu taştı
Sevgim nefretin duvarlarını aştı

Yaz yaz hadi defterlerin üstüne
Sen yaz hadi adamların büstüne
Küfretsene alçakların hepsine
Aşk yap hadi lanetler üstünde

Üçgeni kareye sokacağım elbet
Huzurumda diz çök nefret
Yüksek bir uçuruma çıkarım
Ölüme atlar yinede uçarım

söz ve müzik: SOKAK

Ben nöbetten çıkmış, yorgunluğumla boğuşuyordum. Can sıkıntılarımdan kaçıyor lanet ediyordum adalete. Bırakmak gerek bu işi, onurum, bedenim, ruhum dayanamıyor artık dedim içime içime. Bir zamanlar hayallerin vardı artık ne kadar uzaklar hikâyesini okurken kendi kendime... Karşımda bir bebek... Ancak anlıyordu şekilleri, yere oturmuş o koskocaman oyuncağı çekmiş önüne, soru işaretlerine bağırıyor kendi çığlığını duydukça cevapları emiyordu beynine... Küçük bir kutu ve üzerinde değişik geometrik şekillerde boşluklar vardı. Etrafında da o boşluklara uyan cisimler ve bir dolu oyuncak. Üçgenler, kareler, altıgenler... Renk renk... Ne kadar da zor dedim onun için, nasıl bir problem bu. Sorunun zorluğu benim içimi doldurdu, beyinimin çapını bebek kadar yaptım ve "inanılmaz" dedim... Sonra bebek kırmızı bir üçgen aldı, prizma... oyuncak kutusunun üzerinde ki kare boşluğa sokamaya çalıştı... olmadı... itti...bastırdı olmadı. Elinden kaydı uzağına fırladı prizma, emekleye emekleye uzunca bir yol... Aldı oyuncağın parçasını, yine o uzun yolu sürüne sürüne aşarak kutunun başına geldi, zar zor yeniden doğruldu... "Bebek! Küp yanında alsana" diyecek oldum, demedim, karışmak istemedim o koca adama... Tekrar çevirdi üçgeni, her köşesini tek tek denedi. Olmadı... Yine olmadı. Elini attı arkasına, oyuncaklarının arasından bir çekiç aldı küçük ellerine. Üçgeni koydu kare boşluğa başladı vurmaya. Vurdu... Vurdu... güçü kadar vurdu, hırsı kadar vurdu... Hayal ettiği kadar vurdu... Paramparça edene dek vurdu. Sonunda kutuda üçgende kırıldı... Tık diye düştü üçgen prizma kutunun içine... Sonra döndü ve diğer oyuncakları ile oynamaya başladı... Ben yığıldığım koltuktan ağır ağır doğruldum, odama gittim, kitap yığının içinden beyaz bir sayfa çıkardım. Köşeye attığım dolma kalemimi aldım... Yazmaya başladım... Sayın ilgiliye... İstifa ediyorum... Saygılarımla...
  • Beğen
Tepkiler: estranged
Gösterilecek yorum yok.

Medya bilgisi

Kategori
Diğer Medyalar
Ekleyen
sokakrock
Eklendiği tarih
Görüntülenme
1,001
Yorum sayısı
0
Puanlama
0.00 yız 0 puanlama

Bu medyayı paylaş

Geri
Üst