Sorgu için arama sonuçları: *

En son Ginger Snaps üçlemesini izledim. Kanada yapımı korku filmi serisi, ilk filmi 2000 yılında çekilmiş, ikinci (Ginger Snaps II: Unleashed) ve üçüncü (Ginger Snaps Back: The Beginning) ise 2003-2004 arasında, aynı anda çekilmiş. Ginger Snaps, ölümle ve intiharla kafayı bozmuş Fitzgerald...

K-On!!'u bitirdim, tavsiyemdir. Hiç bitmesin sabahlar olmasın dedirtecek kadar tatlı ve insanın içini ısıtan bir anime. K-On! ve ikinci sezon K-On!!'u mutlaka izleyin. Şu sıralar izlediğim anime ise, kardeşimin ısrarıyla Durarara!! Konu çok acayip: Ryugamine Mikado, taşradan Tokyo'ya lise...

Dayanamayacağım: yahu bu Stark ailesinin soyadı pek iyi seçilmemiş dedim, zira bir yerlerde (duvarın ötesinde falan) bir Tony Stark var! Ayh oh be.

Sezonun bitmesini bekliyorum - Dexter olunca konu, yeni bölüm beklemek yerine oturup iki günde bitirmeyi tercih ederim zira. (dördüncü sezonu böyle izlemeseydim herhalde intihar ederdim.)

Şimdi, sezonu dün bitirdim. Evet, geçen akşam öyle "bakayım neymiş bu ya" dedim ve sonraki gün bitirdim. Genel izlenimim şu: yuh. Dizi gerçekten rahatça kendini izleten ve her sahnenin sonunda bir sonraki sahneye geçmekten dolayı insanı mutlu eden bir akışa sahip. Cidden ömrümde izlediğim en...

Ben dün akşam başladım. Başladıktan iki saat sonra üçüncü bölümdeydim zaten. Sezon sonuna geleyim yorumumu öyle yapacağım.

Valla adam her film çekmeye niyetlendiğinde başvurduğu stüdyonun önce "gel abi" diyip sonra bütçesini deli gibi kestiği düşünülürse, aslında mantıksız değil. Zaten bu bilgiye de bir Natalie Portman röportajından aldım esasen. Neyse. En son ne izlediiim.... en son izlediğim yukarıda yazıyor...

İddiaya göre Aronofsky sormuş Portman'a nasıl satarız diye. Hatun da böyle bir sahne çekersek herkes izler gibi bir cevap vermiş. Ha tabi film içerisinde sahneye yaratılan bağlam ve sahnenin çekimi vesaire efsane, o ayrı.

Rammstein: Du Hast, nasıl gelmedi aklıma ya. Zaten şarkının çoğu tek riff, gitarı ve bası o kadar zor değil, davulu ise gayet basit. Ritm ağırlığı (melodi yerine) daha fazla bir şarkı olduğu için rahatça sizi hizaya sokabilir ve dur-başla dur-başla geçişleri de herkesin aynı anda girmesi...

Aslında trash olmasa da Black Sabbath: Paranoid birazcık uğraştıracak olsa da, rahatça deneyim kazandırabilecek kadar çeşitli bir şarkıdır. Megadeth versiyonu da var, daha hızlı sadece ama var:)

Ya sorması ayıp, basçı yok mu? (basçı müsveddeliğimden kaynaklıdır soru esasen:)

Speak. Melinda (Kristen Stewart) liseye yeni başlamıştır. Bir sene önce başına gelen korkunç bir olayı kimseye anlatamamasının sonucu olarak, hiç konuşamaz hale gelmektedir yavaş yavaş. Bu olayın kendisini ve şimdisini nasıl şekillendirdiği, kişi/suçluluk psikolojisi üzerine basit, çok...

Dün Defendor'u izledim... o ne ya. O ne. O NE.

Rainbow, ben de zaten üst üste çok fazla izlememek için Special ve Defendor'u bir kenara koyduydum şimdilik, yoksa listede onlar da var:) Ve evet, millet "ikinci sınıf bir Kick-Ass" dese de Super resmen Kick-Ass'i mantıklı, sakin, kendi halinde bir film gibi gösteriyor. Mastodon - Eastern...

Bu aralar belli bir kotam var: her gün bir film izliyorum. Eğer bir gün film izleyemezsem, ertesi gün iki film birden izliyorum. Bugün çift filmlik bir gündü. Film 1: Doghouse. Danny Dyer, Noel Clarke, Stephen Graham. Kankaları Vince'in (Graham) aklını sürmekte olan boşanmasından biraz...

Tucker & Dale vs. Evil gerçekten amacına son derece rahat ulaşan bir korku temalı komedi. Bir kere yanlışlıklar komedisini son derece güzel şekillerde oturtmuş, karakterler son derece sevecen, atmosferi rahatça komediden korkuya, neşeliden ciddiye, hafiften ağıra çekebiliyor ve gayet keyifli...

Bugüne sığıştırdığım üç film: Tideland: Jeliza-Rose'un annesi alkolik, babası eroinmandır. Önce annesi, sonra babası ölünce ortada kalan (ve babanın öldüğünü bile anlayamayan) Jeliza-Rose, başı boş kaldığında ilginç bir dünyaya adım atar. Terry Gilliam'ın yönettiği film, tipik bir Terry...

Ya bunu ben bulduğum anda izleyeceğim ya. Eva Green'i zaten çok severim, üzerine Matt Smith'in ismini koyunca dedim bu film benimdir, çekilin. Bir de bulabilsem.... Ben en son Welcome to the Rileys'i izledim. Açıkçası film bir noktada "hayır, n'olur hayır!" dedirtecek bir yöne gider gibi...

Yani, fiyat için değil aslında fakat diğer modellerle karşılaştırmasını üzerindeki düğmelerin şekline kadar irdeleyecek pek çok site bulabilirsin esasen; biraz ingilizcen var ise, bu bilgiye ulaşamaman için hiçbir sebep yok. Bir de, şu soruyu sormak gerekir: ne için kullanmayı planlıyorsun...

Google.