Kaç yaşında gitara başladınız ve kaç yıldır çalıyorsunuz?

17 yaşında başladım. 1 yıl debelenip yapamayacağım dedim bıraktım.

21 yaşında tekrar başladım. Dönem dönem uzun aralıklarla mola vererek 37 yaşına geldik 🙂

Yetenek ne durumda bilemiyorum. Teknik death metal calamiyorum, uğraşmıyorum onu biliyorum 😅 Shred kafasında takılıyorum. Son nefese kadar devam ke
 
Kaç yaşınızdan beri gitar çalıyorsunuz?
15 yaşımda başladım ama 2007 sonrası evlilik&kurumsal kariyerle beraber memleketi gezerken bi 12 yıl kadar elime 2 elin parmakları kadar aldım. Pandemi sonrası evden çalışmaya başlayıp ilk elektromu alınca gitara ayırdığım vakit arttı.

Kaç yıldır çalıyorsunuz?
Yukarıdaki tarihleri baz alırsak 30-12=18 yıldır.

Gitar yetenekleriniz ne durumda?
Kendime yetecek kadar 😊 Milletin parçasını çalmayı beremiyorum pek, o nedenle kendi parçalarımı yazıyorum kendi çapımda. Düşünün o kadar yetenekliyim 🤣
 
Son düzenleme:
14 yaşındaydım sanırım klasik gitar aldılar bana, Admira Juanita, biraz kursa falan gittim. Klasik parçalar çalışıyordum o zamanlar, arada da akor falan basardık Haluk Levent, Teoman falan. Romance çalmıştım en son, kursu bıraktım. Tekrar başladım sonra, biraz daha serbest takılıyorduk o vakitler. Pink Floyd Wish You Were Here, Red Hot Chili Peppers Other Side, Californication, Road Trip falan öğretmişti hocam. Kendimce Pink Floyd şarkıları çıkartıyordum kulaktan. Sonra internette akordu tabdı kendim öğrenmeye çalıştım biraz biraz. Açıkçası klasik gitarı bırakınca durdu benim gelişim. Üniversitede kendi harçlığımı biriktirip bir Cort bir de ufak amfi aldım. Yurtta çalışırdım tab'lara. Sonra iyice yavaşladım, zaman da ayıramadım. Ekipmanım gelişti ama çalımım aynı oranda iyileşmedi. Şimdilerde ancak ekipman toplayıp seyredebiliyorum bazı imkansızlıklar dolayısıyla. Bir gün umarım ben de gereken zamanı ayırıp belki yeniden kurs alıp ekipmanımın hakkını veririm.
 
- 15'te Metallica sevgisiyle başlangıç.
- 17'de kazaa'dan indirdiğim mp3ler ile, Malmsteen, Satriani, Dream Theater'ı duyunca, Hammett'ın "gelmiş geçmiş en aşmış gitarist" olmadığının kafaya dank etmesi ve tüm gitar külliyatını taramak.
- 17'den 25'e kadar MAB, Moore, Impellitteri, Tolkki, Racer-X gibi şeylere yeltenmek, ama düzenli çalışmamaktan hiç bi şarkıyı tam olarak çalamıyor olmak.
- Sonrasında da günlük keyfi olarak, gelişmek için kasmadan, tıngırdatmak.
- Son 2 yıldır daha çok Schaffer, Waters, Peterson gibi riff krallarına eğilmiş durumdayım.
 
12-13 yaşından beri rock müzik dinlesemde, 29 yaşında pandemi sırasında başladım. genellikle major ya da minor bir gam secip oradaki akorlarla riffler uydurmaya çalışıyorum. düzenli bir çalışma programım yok. 10 saat iş ve 2 saat yoldan sonra, kalan boş zamanda youtube dan ya da torrentden indirdiğim kurslardan ne kapabiliyorsam işte.
 
94-95 senlerinde 14-15 yaşlarımdayken mahalle arası bir akvaryumcu dükkanında çalışıyordum. Bir müşterinin üsten 4 teli kopmuş 2 telli kalmış gövdesi çatlamış bir klasik gitar ile ile balık takas etmek istemesi üzerine kendisine balık verip gitarı aldım ve bişeyler yapmaya çalışıştım. 2-3 sene sonra telleri tam olan iyi bir bir klasik gitara terfi etmiştim.. iki telli gitardan bu yaklaşık 30 sene gecmiş ... dün gibi...
 
18 yaşında başladım, yaklaşık 14 yıldır çalıyorum. YB'dan derslerle kendi kendime ilerlettim. Bu 14 yılın 10 yılı o grubun bu sanatçının şarkılarını bire bir çalmaya çalışmakla geçti. Haliyle çok geniş bir repertuvar oluştu. Sahne deneyimleri de oldu. Ancak son 4 yıldır ciddi bir şekilde müzik teorisine yoğunlaştım. Çaldığım şeyin matematiğini, kimyasını anlamanın Hotel California solosunu bire bir çalabilmekten daha keyif verdiğini gördüm. Doğaçlamanın üzerine gittim, gidiyorum. Shred kafasında değilim pek, orta-iyi arası bir müzik teorisi bilgisiyle şarkı analizi ve doğaçlama müzik ile ilerlemeye devam ediyorum.
 
Kendimi bildim bileli gitarla oynarım, 3-4 yaşlarımda evdeki gitarlara koşup elleşmelerim başlamış ailemin söylediğine göre.. İlk gitarım babamın rus malı klasik gitarı.. İlk çaldığım melodi de kucağımda gitarla Radyo Tiyatrosu'nun ya da Okul Radyosu'nun jenerik müziğidir de bilen çıkar mı buradan bilemem.. Sonra babamın diğer gitarına geçiş, yine kucakta Framus Jazzmaster.. 12-13 yaşlarımda boyum ayakta çalmaya yetmeye başladı (Jazz kasa gitar, bayağı irice, hala durur).. Babam zaten akorları, gamları öğretmişti öncesinde, teori ilerlemeye başladık..

PF, LZ, DP, ACDC, Scorpions vs vs filan zaten evde külliyatta vardı.. 80 ortaları Heavy Metal ve Thrash'e vurulunca Distortion'ın gücü adına diyip rocker bir kafaya geldim.. Dinlemediğim halt yoktu aslında, hala da öyleyim.. Yeterki keyif versin.. Ama işte en çok rock müziğin, distortion'ın verdiği tatmin hissini aramak, istemek mevzu, bu olmadan olmuyor demek.. Belki bu o yaşlarımın etkisi ile de olmuş olabilir, kan farklı akıyor tabi, gerçi hala öyleyim..

Rocker kafa dediğim de başka yerde yazmıştım yine hayat görüşü olarak, tavır olarak algıladığım bir şey ama sadece müziğe indirgersem tek başıma yürüyüşe çıktığımda, sabahın köründe işe giderken ya da işten yorgun argın eve dönerken yolda kulaklığımı takınca ACDC - Hells Bells, Motorhead - God Was Never on Your Side, White Lion - Cry For Freedom, Rammstein - Angst kafalarında bir şeyler dinleyip, rahatlamak ya da yenilenmek.. Opeth - Cusp of Eternity de mükemmel kafa açar..

Neyse kaç yıldır gitar çalıyorum tam söyleyemesem de yaşım 52, 40 yılın üstünde olduğu garanti.. İyi çaldığımı hiç bir zaman iddia etmedim, iyi çaldığımı düşünsem de etmezdim, çevremdekiler beğenir tabi de kişinin kendini bilmesi ayrı, mütevazilik değil yaptığım, gitarda yapılabilecekleri bilmek, yapanların nasıl emek verdiğini görmek, o emeği vermiyorsan da haddini bilmek, tam 23 yıldır o emek bende yok, öncesinde gitar çalışmaktan kalem tutamayacak hale geldiğimi bilirim, sol el parmaklarımdaki nasırlarım dile gelecek kadar kişilik sahibiydi, 2002'den sonra icra olarak +1'im yok.. Son sahnem 2002'de olmalı, son adam gibi stüdyo kaydım da 2011.. Gerçi ben çok doğru bir yolda ilerliyorken mecburen uzaklaştım ama netice de uzaklaştım.. Hele son zamanlarımda bok gibi çalıyorum, kaçırmadan, metronoma uygun çalmak değil mevzu, penalama ve tuşe kaliten düşünce çaldığının lezzetinden kaybetmesi.. Meslek-aile filan 13-14 yıldır da ellerim paslanmasın diye haftada 15-20 dakika çalarsam müthiş hissediyorum o derece, kazmalıkta prime dönemimdeyim yani.. Haa zorlarsanız Vivaldi, Sadri Abi coverlar atarım o ayrı ama o kondisyona gelmem günde 2-3 saatten 2-3 ayımı alır, parmaklarım açacağım diye acı içinde kalır, yapmayın.. Show olsun diye delayli reverblü Midnight, Forgotten Part 2 filan katledeyim eşe dosta, gaza gelince kendim için bata çıka eski sololardan filan takılayım yeter.. Petrucci, Gilbert, Govan, Kiko filan evlerden ırak, gaza gelmemek için dinlememek lazım.. HUMbuckerına ettiğimin Nuno'nun Rise solosunu hele hiç dinlemeyin...

Nasıl uzattım yine ama.. İşte bunlar hep yaşla ilgili..
 
Çocukluğumda hayalini kurarak ve hayali gitarlarla başladım desem yeridir. Rahmetliye al dedim zamanında o da bağlama ne istersen alayım ama gitar olmaz minvalinde bir şey dedi. Şarkı söylemeyi çok seviyordum orada bir kırılma olabilirdi. Keşke bağlamayı alsaymışım, benimki çocuk aklı. İlla gitar illa gitar. Pedere de bir şey diyemiyorum, helalleştik bir biçimde. Velhasıl kelam sonra yaş 18 üniversite aldık ikinci el bir klasik gitar. Sonra 20’sinde ilk elektro. Ama şarkı çalıp söylemeyi sevdiğim ve tek başına olunca uzun yıllar akustikte birkaç ritime sıkışıp kaldık. En son baba hasta olunca kendi kendime hayatın geçip gittiğini, erteleyince de hiçbir hayale erişilemeyeceğini görünce tekrar elektro aşkına döndük. 2 senedir falan doktora izin verdiği sürece devam etmeye çalıştım. Yaş oldu 35 🙂 Umarım içimizdeki elektro aşkı sönmez de iyi bir seviyeye gelebiliriz 🙂 Yetenek mi? Daha çok yolumuz var.
 
14 yaşımda başladım, tam 30 yıl oldu. Hala varımı yoğumu ekipmana yatırıyorum. Pişman değilim. Eşim de beni destekliyor (hanımköy idman yurdu)

9-6 işe ragmen düzenli sahneye çıkıyorum hala, youtube projeleri ve arada albumlerde çalıyorum. Genelde teknik olarak beni çok zorlayan birsey çıkmıyor ama geçen jeff loomise fena saydırdım. Alternate pickingde upstroke ile başlamak beni bozuyor, teknigim bu açıdan zayıf.
 
Müziğin-müzisyenliğin kınandığı küçümsendiği vakit kaybı olarak görüldüğü ,hayatın matematik fen çalışmaktan test çözmekten akademik kariyerden ibaret olduğu bir çevrede yetişince gitarı anca 10 sene önce üniversiteyi bitirip işe başladığımda ilk kazancım ile almıştım, çocukluğundan beri rock müzik hastası overdriveli elektro gitar sesine hayran olunca (özelikle Jackson markasının sounduna) , ilk aylığı alır almaz param ikinci el Jackson japonlara yetmeyince mecbur elma şekeri kırmızısı ikinci el ibanez gio almıştım acemiliği onunla attım, bir şeylere sistematik çalışmaya alışık olduğum için de işten geldikten sonra troy stetinanın kitabından belki günlük 4 saat çalışıyordum, çevrede gitar eğitmeni de olmayınca gitarı kendi kendime öğrendim , derken para birikmeye başlayınca ilk Jacksonımı aldım ve bass gitardı piyanoydu bateriydi stüdyoydu arkası geldi zaten , son 3-4 senedir halk eğitim, belediye, özel sanat merkezlerinde dersler veriyorum, bazen sahnelere çıkıyoruz grupla , şimdilik böyle devam ediyor.
 

Geri
Üst