Dostoyevski

ne oldu bu böyle ya alıntı yapalım dedik hevesim kursağımda kaldı:S püff..
Haklısın..benim Raskolnikov,Suç ve Ceza ve Dostoyevski hayranlığımın bir sebebi de bu açık ya da gizli başkaldırı zaten..
Peki Yerel-küresel ilişki ve çelişkisinde aydının hayatı yorumlaması konusunda,bir protest olarak Dostoyevski nasıl bir ufuk açmış ya da nasıl bir bakış açısı getirmiştir sizce?
 
suç ve ceza roman güzelliği konusunda kırılma noktası..daha güzelini düşünemiyorum..
okuduktan sonra 1 hafta kitaptan başka hiçbirşey düşünemedim..dostoyevsiden nefret etmem için çok sebep var(sübyancı ve türk düşmanı olması,istanbul bizim olcak vs. demeçleri)sevmem içinse tek bir nede:iyi kitap yazması..ve ben ona tutkuyla bağlıyım..
cinleride tavsiye ederim buarada..pek okunmuyor o kitabı
 
arkadaşlar size bişey soracağım.biliyorsunuzki bir çok yazarın olduğu gibi Dostoyevski ninde farklı yayınevlerinden çıkmış kitapları var.bunların çevirileri tamamen aynımıdır?fark varsa ne fark vardır ve hangi yayınevinden çıkmış Dostoyevski kitaplarını önerirsiniz?
 
Karamazov Kardeşler, Budala, Beyaz Geceler, Delikanlı kitaplarının Can Yayınları basımını öneririm. Hatta aynı yayınevinden çıkan başka kitapları da var Dostoyevski'nin ama onlar hakkında yorum yapamayacağım. Suç ve Ceza için ise İletişim Yayınları'nı öneririm. En uygunu o herhalde..

Can Yayınları'nın çeviri konusunda piyasada en iyi yayınevi olduğunu düşünüyorum ben.
 
metafiz demiş ki:
arkadaşlar size bişey soracağım.biliyorsunuzki bir çok yazarın olduğu gibi Dostoyevski ninde farklı yayınevlerinden çıkmış kitapları var.bunların çevirileri tamamen aynımıdır?fark varsa ne fark vardır ve hangi yayınevinden çıkmış Dostoyevski kitaplarını önerirsiniz?

antik dünya klasiklerini aklından bile geçirme.
iletişim yayınları derim(sadece dostoyevski değil tüm klasikler).hem çevirisi iyidir,hemde başında ve sonunda güzel inceleme yazıları vardır ;)
 
Yönetici Uyarısı: Mesaj içeriği yazım ve anlatım hatalarına sahip olduğundan yönetim tarafından silinmiştir. "Bir" yerine "bi", "değil" yerine "diil", "geçiriyor" yerine "geçirio" gibi kasıtlı olarak Türkçe'yi yanlış kullanmaya devam etmeniz durumunda siteden atılacaksınız. Lütfen Forum Kurallarını okuyunuz.
 
Dostoyevskiyi daha iyi anlamak için Cinler isimli kitabına bir göz atabilirsiniz. Diğer kitaplarından onun hakkında pek bir bilgi almak pek mümkün değil. Birde tabi insancıklar var. İnsancıklar ise Dostoyevskinin "gelecek vaat eden bir yazar" olarak nitelendirilmesini sağlayan bir kitap. Bu kitapları okuduktan sonra diğer kitapların okunması anlaşılırlığı büyük ölçüde artırıyor.
 
dostoyevski'nin tolstoyla ilişkisi üzerine bazı şeyler...

19. yüzyılın bu iki dahi rus yazarı aynı devirlerde yaşamalarına rağmen birbirleriyle hiç görüşmemişlerdir....dostoyevski'nin zamansız ölümü sözün tam anlamıyla tolstoy'u sarsmıştır. 1881 şubat ayında dostu srahov' a yazdığı mektupta:

"onunla hiçbir zaman başbaşa görüşme fırsatımız olmadı, şimdi onu kaybettikten sonra anladım ki o, bana en yakın, en aziz, en gerekli adammış. sanki sonuncu dayanağım da benden uzaklaştı, kendimi kaybettim ve şimdi asıl kimi kaybettiğimizi anlıyorum, göz yaşım aktı, hala da ağlıyorum..."

doğal olarak tolstoy'un dostoyevskiye sevgisi ölümünden sonra başlamamıştı, dostoyevski'nin "ölü ev" romanını okuduktan sonra dostu strahov'a 1880 yılında yazdığı mektupta şunları dile getirmiştir:

"biraz rahatsızdım, evde bütün günü "ölü ev" i okuyarak geçirdim, günümüz edebiyatında bu denli bir esere rastlamak mümkün değil, hatta puşkin'de de bu denli bir eser bulmak imkansızdır,"

romanın iki bölümü; "kartal" ve "hastanede ölüm" tolstoy'un tekrar tekrar okuyacağı önemli edebi eserler arasında yer almıştı...
 
cinler suç ve cezayla birlikte dostoyevskinin en büyük romanlarındandır,ayrıca gelmiş geçmiş en büyük siyasi roman.buna rağmen neden anlamam,bu kitabına üvey evlat muamelesi yapılır ve suç ve ceza denir,karamazov kardeşler denir,cinler denmez.neyse...dostoyevskiyi,onun sosyalist kişiliğini bu romanı okumadan anlamayazsınız.

dostoyevski okuyan arkadaşlar bilirler,her kitabında bir erkek karakteri kendisiyle özdeşleştirir.burda kendisiyle özdeşleştirdiği karakterin şatov olduğunu düşünebilirsiniz,ama hayır,stavrogindir..sadece stavrogini tanımak için bile okunabilir bu kitap ve dostonun yarattığı diğer karakterler arasında en çok ona yakın olandır.karmaşık iç dünyasının raskolnikovunkinden farkı yoktur.
-her zaman akıldan çok akıl veren bulunur.

-mikroskopla baktığımızda bie damla suda milyonlarcası kaynaşan mikroplardan biri çıkıp da güneşe bir şiir yazsa,güneş kızabilir mi ona?

-öte dünyadaki sonsuz hayata mı inanmaya başladınız?
-öte dünyada değil,bu dünyada sonsuz hayata inanıyorum..öyle anlar varki,zaman duruyor birden,sonsuzluk başlıyor...

-insanlara herşeyin iyi olduğu öğreten,dünyanın sonunu getirecektir.
-öğreteni çarmıha gerdiler.

okumamış arkadaşlar okuyacakları zaman iletişim yayınlarından okuyacaksa,orhan pamukun yazdığı önsözü sonsöz niyetine okusunlar.spoilerin babasını vermiş çünkü.
 
"Dostoyevski'den ruha dokunan düşünceler", yazar'ın hayatıyla,eserleriyle ilgili bir çok şey barındıran,okuması zevkli,güzel bir kitap.Tavsiye ederim.
 
"Sevgi yüce bir öğretmendir,ama elde etmek gerek onu.Ancak elde edilmesi güçtür.Çünkü kısa bir süre için değil,ebediyen sevmek gerekir.Gelgeç bir sevgiyi herkes,bayağı bir cani bile duyabilir."

"Akıl,sevginin olmadığı yerde aranmalıdır"

"Bazen öyle anlar vardır ki,geri çeviremezsiniz,olan olmuştur."
 
İnsancıklar..Cinler...Suç ve Ceza ..daha sayılabilecek nice romanın sahibi. Karamazov Kardeşler'i de bitirince tadından yenmez. En sevdiğim yazar diyebilirim. ;)
 
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük yazarı. Çar'a karşı isyan girişiminden idama mahkum edilmişti, tüfekler kendisine ve arkadaşlarına doğrultulduğu sırada Çar tarafından affedilmişti. İdamdan son anda kurtulması onda büyük bir etki yarattı ve bundan sonra yazdığı kitaplar onu zirveye taşıdı. Suç ve Ceza'yı yazmak için ciltlerce psikoloji ve sosyoloji eserleri okuduğu söylenir. Hapishane anılarını "Ölüler Evinden Anılar" adlı kitabında anlatmıştır. Bu kitabı elime alıp önsözünü okuduğumda yayınevi editörü şunu söylüyordu: "Bu kitabı birkaç okuyuşta anlayamadık. Çok farklı bir üslup vardı." Dostoyevski yeri gelince çocuk gibi yazdı, yerince gelince böyle anlaşılmaz...
 
Suç ve Ceza yı okuduk değil mi ??
ovh.. daha ne kadar mükemmel olabilir ki ?
Ruhsal betimlemeleri o kadar güzel anlatıyor ki..
Cinayeti işledikten sonra psikolojisi nasıl da ipucları veriyordu , nasıl kaçıyordu insanlardan . Tek kelimeyle mukemmel bir eser . Yazmak istiyorum ama saatler sürer taşar burası . Benimle aynı duyguları paylasıyorsunuzdur umarım.
Öte yandan , Karamazov Kardeşler. Henüz bitirmedim ama , agır gidiyor .Beni en çok etkileyen de bu ya . Manastırda çıkan o rezalet , Fyodor Pavloviç ' in çocuklarıyla olan farklı farklı sorunları, Alyoşa nın bu durumun içinden sıyrılmıs goruntusu , staretze olan hayranlığı..
Okuduğum kadarıyla çok güzel bir kitap.

He bu arada Alyoşa karekteri hakkında bir bilgi veriim, Dostoyevski nin 3 yaşında ölen cocugunun ismidir Alyoşa . Ona hitaben ( kısmen ) olusturmustur bu karakteri.
 
Geri
Üst